PIERRE DUKAN ÖZEL RÖPORTAJ

Petek KIRBOĞA - [email protected] / Fotoğraf: Ertan DEMİRBİLEK - [email protected]

Pierre Dukan Akdeniz tarzı beslenmeyi ailesinin işi gereği büyüdüğü Cezayir’de benimsemiş. Cezayir Osmanlı sömürgesi olduğu için İstanbul’a ve kültürüne de aşina olduğunu söylüyor. Bugün Dukan diyetini yapan insanların değişim fotoğraflarını gördükçe hayata gelme amacını gerçekleştirdiğinin altını çiziyor. Ona göre bu dünyadan geçiyorsak anlamlı bir iz bırakmalıyız. Günümüz insanının yoğun tempoda çalışırken sağlıklı atıştırmalıklar tüketmesinin önemine inandığı için ürünlerini geliştirdiğini söylüyor. Umudu diğer markaların da gelecekte insan sağlığına yararlı ürünlere yönelmesi. Dünyada obezitenin ve diyabet hastalarının gün geçtikçe hızla arttığını söyleyen Dukan yulaf kepeğinin sabah kahvaltılarına girmesi gereken en önemli ürün olduğunu söylüyor.

Diyetinizle kitleleri etkilediniz, dünyadan hangi ünlü isimler uyguladı kimleri sayarsınız?
Cambridge Düşesi Catherine evlilik öncesi uyguladı. Ondan önce annesi Carole Middleton uygulamıştı, daha sonra kız kardeşi de uyguladı. Hollywood’dan Penelope Cruz, Jennifer Lopez de Dukan'ı uygulayanlar arasında.

İnternet üzerinden yaptığınız canlı yayınlardan söz eder misiniz?
Her perşembe canlı yayın yapıyorum. Bu yayınlara milyonlar katılıyor. Ben her hafta bir ana konu belirliyorum ve o konu ile ilgili konuşma yapıyorum. Sonra insanlar sorularını soruyor ben de anında cevap veriyorum. Son yayınım iki buçuk saat sürdü. Benden alt yazı rica ediyorlar. Tabii yayında İngilizce konuşuyorum zaman zaman yanıma tercüman alıyorum anında çeviri yapıyor.

Dukan diyetini nasıl keşfettiniz?
Daha önce diyet alanında uzman değildim. Bir şair arkadaşım vardı o çok kiloluydu ve zayıflamak istiyordu, benden yardım istedi ama ben diyet alanına hakim değildim. Bildiklerim ışığında ona protein ağırlıklı bir diyet verdim çünkü o et yemekten vazgeçemeyeceğini söylemişti. Bir hafta et ve protein yiyerek geldi ve beş kilo vermişti. Bir sonraki hafta sebze ile beslenmesini söyledim ama bir gram bile vermeden geldi. Sonra bir protein ve bir hafta sebze diyetine devam ederek onu zayıflattık. Ben de o dönem bu başarının etkisi ile diyetisyen olmaya karar verdim.

Kitabınınız 17 milyon sattı, bu kadar kişiye ulaşmak nasıl hissettiriyor?
İnsanların daha sağlıklı yaşaması için bir yöntem bulduğum için mutluyum. Dünyanın her yerinden insanlar önce ve sonra fotoğraflarını gönderiyorlar. Bu bahsettiğim fotoğraflar 40, 50 hatta 100 kilo veren insanların fotoğrafları. Gördüğümde o kadar mutu oluyorum ki. Bu hayata geldik ve gideceğiz bir iz bırakabildiğim, insanlara yardımcı olduğum için mutluyum yoksa yaşamanın ne anlamı var.

Metodunuz nasıl gelişti?
Uzun araştırmalar ve denemeler ile gelişti. 2000 yılında yazdığım kitap hayatımı değiştirdi ve beni bugün bulunduğum yere taşıdı.

Diyetinizin ana kuralları neler?
Diyetim devrelerden oluşuyor. Atak, güçlendirme ve seyir evreleri. Bu devreleri kurallarına göre uygularsanız sistem kendiliğinden işliyor.

Peki diyet yapmanın psikolojik bir yönü de var, motivasyonu nasıl sağlıyorsunuz?
Bazı hastalar diyorlar ki “Doktor Bey bana öyle bir şey söyleyin ki ben bu rejimi yapayım.” Ben de onlara bir gün boyunca diyetimi uygulamalarını ve ertesi sabah tartıldıktan sonra beni aramalarını söylüyorum. Tartıya çıkıp 700 gram kaybettiğini gören herkes diyete devam edecek motivasyonu bulmuş oluyor. 

Röportajın tamamı bu hafta ALEM'de.