Çeyrek asır boyunca İstanbul'un gastronomi sahnesine tanıklık eden Lacivert yeniden aramıza katıldı. Her zamanki yerinde ve yaşattığı hislerle, lezzetlerle... İstanbul Boğazı'nın en güzel yerinde konumlanan ve hepimizin severek defalarca izlediği eski Türk filmlerinden aşina olduğumuz merdivenli ve şömineli o nostaljik yalıda. Eski filmlerde kimleri görmedik ki o evde? Aklıma ilk gelenler: Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır, Filiz Akın, Gülşen Bubikoğlu ve şu an hatırlayamadığım çok sayıda ünlü isim...
Hızlıca günümüze dönecek olursak ve Lacivert'e tabii ki... Türkiye'nin son 25 yılına ev sahipliği yapan ve değişmez bir müdavim kitlesi yaratan, İstanbul'un en köklü restoranlarından biri. Kimileri iş yemekleri için tercih etti, kimileri evlenme teklif etmek için. Yıllardan beri hem Boğaz'ın en keyifli noktalarından birinde olması ve bununla birlikte gelen büyülü ve huzur veren atmosferi hem de leziz yemekleri için İstanbul'a gönül verenlerin ilk tercihlerinden olmuş Lacivert.
Kısa süre önce bir yenilenme süreci yaşayan bu özel restoran, tekrar İstanbul ve İstanbullularla buluştu. Lacivert'e yeniden kavuşmak için gün sayan müdavimleri de şu sıralar oldukça mutlu. Baştan aşağıya yenilenmiş, daha da ferah, şık, aydınlık ve huzurlu olmuş her zamanki gibi. Geceleri yine Boğaz'ın incisi ışıl ışıl. Dekorasyon Mustafa Toner ve ekibinin usta dokunuşları ile kendini hissettiriyor. Menü ise deneyimli ve sevdiğimiz şef Melih Demirel'in danışmanlığında ustaca harmanlanmış... Lacivert müdavimlerinin vazgeçemediği lezzetler yeni menüde de yine başköşede. Ama bunların yanında yeni lezzetler de eklenmiş.
Yenilenen mutfağıyla gelenek ve geleceği buluşturuyor Lacivert. Menünün genelinde kendini hissettiren Akdeniz mutfağı damaklarda leziz izler bırakıyor. Boğaz'ın zengin mirasını yansıtan bir mutfak geleneğini büyük bir özveriyle sürdürüyor. Geçmişin değerlerini içselleştirip onları bugünle buluşturarak geleceğe taşıyan tohumları atmayı hedefleyen Lacivert, menüsünü bu anlayışla hazırlamış ve "Yerele Saygı" politikasıyla hareket etmiş. Bölgenin sunduklarını geliştirmeyi ve sürdürmeyi amaçlıyor. Bu anlayışın en güçlü yönü ise doğaya karşı durmadan, onunla iş birliği yaparak ekosisteme katkı sağlayan tedarikçileriyle el ele gitmesi.
Menüde klasikleşen lezzetlerine, yeni ve çarpıcı dokunuşlar da ekleyen Lacivert, mevsimselliği ve yerelin güzelliklerini yansıtan bir çerçeve içinde hareket ediyor, daha bilinçli bir tüketimi hedefliyor. Demirel, Lacivert'in yeniden İstanbul'la buluştuğu menüsünü "Geleneklere saygı gösteren teknikler kullanarak ve malzemeyi ön plana çıkararak oluşturuldu. Lacivert'in mirasının üzerine yeni eklemeler yaparak, onu yorumlayarak üzerine koyan, mevsimselliği vurgulayan çabasız ve taze bir menü," olarak tanımlıyor. Ekosisteme saygılı bir gastronomi deneyimine her zaman önem verilen Lacivert'te, mutfak yönetimini Barış Torcu, restoran şefliğini ise Rüştü Öztürk üstleniyor.
İstanbul'a yakından bakan, Boğaz'ın hemen kıyısında yer alan Lacivert, bu özel manzara ile iyi bir mutfağı bir araya getiriyor. Yenilenen tasarımıyla hem geçmişi kutlayan hem de sürdürülebilir bir geleceği şekillendirmeyi amaçlayan Lacivert, bildiğimiz Lacivert'in en iyi halini yaşatıyor müdavimlerine...