Yıllar sonra sürpriz yaparak tekrar dizi gündemimize oturan "Sex and the City"nin devam dizisi And Just Like That, üçüncü sezonuyla heyecan katsayısını arttırıyor. Bu kez 50'li yaşlarını süren arkadaşlar Carrie, Miranda, Charlotte, Seema ve LTW'nin New York'ta hayatın, romantik ilişkilerin ve arkadaşlığın karmaşık gerçekliğiyle mücadelesine ortak oluyoruz. Warner Bros. Discovery'nin küresel dijital yayın platformu Max'te yayınlanan And Just Like That... 12 bölümlük üçüncü sezonuyla her hafta yeni bölümlerle yayınlanacak.
Lüks dokunuşlar sanatsal bir atmosferle buluşarak bizi Paris'in altın çağına ışınlıyor. Paris'teki başarısının ardından Mondaine de Pariso, bugün İstanbul'un kalbinde ikinci bir sayfa açıyor ve Paris'in altın çağının zamansız cazibesini, cesur çekiciliğini ve özgür ruhunu beraberinde getiriyor. Aliée İstanbul'da yer alan ve büyük bir heyecanla beklenen bu açılış, hem lüks hem de unutulmaz bir sanat atmosferiyle şehrin gece hayatını yeniden tanımlıyor. Paris'in 8'inci bölgesinde yer alan ve sanatsal isyanın, zamansız sofistikeliğin bir simgesi olarak ön plana çıkan mekan 1970'ler ruhunu yaşatan ortamında, restoran, avangart performans, rafine mutfak ve Paris sokak şıklığının kusursuz bir karışımıyla modaya uygun ve özgür ruhlu insanların uğrak yeri haline geliyor. Şimdi bu ikonik mekan, kökeninin özünü taşırken şehrin eşsiz ritmini ve kültürünü de kucaklayarak Tersane İstanbul'da açıldı. Burada yemek bir bir sanat formuna dönüşüyor ve menü, en yüksek kalite mevsimlik malzemelerle ve modern bir mutfak perspektifiyle hazırlanarak Fransız klasiklerinin sofistike yorumunu sunuyor. Her yemek, imza niteliğindeki deniz çipura carpaccio'nun narin lezzetlerinden, paylaşım için hazırlanmış zengin tatlılara kadar, duyuları uyandırmak ve sohbeti canlandırmak için tasarlandı. Yaratıcı kokteyl mönüsü ve uzmanlıkla hazırlanmış şarap listesiyle tamamlanan Mondaine de Pariso Istanbul'daki mutfak yolculuğu, her lokmada ve yudumda lezzet dolu bir deneyim vadediyor. Mondaine de Pariso Istanbul, bir restorandan çok daha fazlası ve konuklarını özenle seçilmiş performansların dinamik dünyasına çekmek üzere tasarlanmış. Canlı vokalistlerden çekici caz müziğine, sanatsal DJ setlerinden sürpriz gösterilere kadar program, akşamı eğlenceli, zarif ve bazen de lezzetli bir şekilde kışkırtıcı bir hikayeye dönüştürüyor. Paris gece hayatının filtresiz yaratıcı ruhundan ilham alan Mondaine de Pariso geceleri, yemek, sanat ve kutlama arasındaki sınırları kaldırıyor. Bu şahane atmosfere mimar dokunuşunu yapan ise Daphné Desjeux.
İnternetin en ünlü kedisi Choupette, lüks saat dünyasının cesur markası Hublot sürpriz bir iş birliğine imza atıyor. İsviçreli saat üreticisi, Big Bang koleksiyonunun 20'nci yılını kutlamak üzere moda dünyasının en ayrıcalıklı ismini kampanyanın başrolüne taşıyor. Hublot, lüks saatçiliğin geleneksel kurallarını yıkarak özgün tasarım dilini oluşturuyor. Cesur tasarımıyla saatçiliğin statükosuna meydan okuyor ve tıpkı saatlerin kendisi gibi, Hublot kullanıcıları da göze çarpmaktan korkmuyor. 20 yıl önce tanıtılan Big Bang koleksiyonu, alışılmadık malzemeleri bir araya getirerek saat dünyasında değişimin fitilini ateşledi. Yeni kampanya, Hublot'nun cesur ve özgün ruhunu yansıtan "Own It" sloganını lanse ediyor. Bu yaklaşım, bir bileğe sahip olmayıp saat okumayı dahi bilmeyen fakat lüks moda ve tavrın simgesi haline gelmiş Choupette ile vücut buluyor. Choupette, Hublot ile birlikte öz güveni ve bireyselliği yücelten bir hikayeye hayat veriyor. 1 Mayıs'ta hayata geçirilen kampanyada Choupette, TikTok ve Instagram'da Big Bang 20th Anniversary Red Magic modelini sergiliyor. Kampanya boyunca sahneye iki ikonik model daha çıkıyor: Gösterişli bir sahte kürk manto giymiş, şık ve gizemli bir kadının bileğinde gördüğümüz çarpıcı Big Bang Tourbillon Automatic Yellow Neon Saxem ile spor salonunun soyunma odasında öz güvenle antrenman yapan güçlü bir atletin taktığı Big Bang 20th Anniversary Titanium Ceramic, kampanyanın öne çıkan parçaları arasında bulunuyor.
LOEWE'nin bu sezonki Paula's Ibiza koleksiyonu, yaz mevsimini bir destinasyondan ziyade bir ruh hali olarak ele alıyor. Koleksiyonun doğayla kurduğu bağ, Gray Sorrenti tarafından Portekiz'in Comporta sahillerinde çekilen görsel seride hayat buluyor. Kampanyada müzisyen ve LOEWE Marka Elçisi GISELLE ile oyuncular Sophie Wilde, Enzo Vogrincic ve Jamie Dornan yer alıyor. Her biri, sahilde gün doğumundan gün batımına kadar geçen farklı ışık tonlarında, açık havada görüntüleniyor. Koleksiyona paralel biçimde doğrudan ve enerjik bir anlatım sunan karelerde, yoğun renkler ve grafiksel ışık-gölge oyunları dikkat çekiyor. Görsellerde yalnızca kuru dallar ve çitler gibi doğal unsurlar yer alıyor; karakterler doğayla iç içe, sade ve doğal hâlleriyle yansıtılıyor. Aynı yalın enerji, kumda veya bitki örtüsünün arasında bırakılmış çanta ve güneş gözlükleriyle; çitlere ya da paslı yüzeylere asılmış objelerle oluşturulan sahnelerde de kendini gösteriyor. Koleksiyon; özgürlük ve oyunsu bir yaklaşımla tasarlanmış, el işçiliği süslemeler, pusula ve tüy motifleriyle zenginleştirilmiş, adanın doğal bitki örtüsünden ilham alan grafik desenlerle bezeli kombinlenebilir parçalardan oluşuyor. Markanın el işçiliğine verdiği önemin bir göstergesi olan örgü rafya çantalar, geleneksel tekniklerle üretiliyor. Yeni Ola modeli kısa zincir saplı, dalgalı formuyla öne çıkarken; kalın örgülerle hazırlanan Punch Hole sepet modeli ham deri kemer saplarla tamamlanıyor. Daha gevşek dokulu Punch Hole Hobo modeli ise deri cep detayıyla dikkat çekiyor. Featherlight Puzzle çanta koleksiyona mini boy seçeneğiyle dahil oluyor. Bahçe temalı detaylar; çiçek ve arı nakışlı çantalar, çiçek ve domates salkımı şeklinde el yapımı çanta süsleri ve mücevher görünümlü rozetlerdeki böcek ve çiçek motifleriyle öne çıkıyor. Ayakkabılar ise koleksiyonun enerjisini yansıtan gökkuşağı tonlarında. El işçiliği rafya nakışlı yeni Rio süet terlikler ile topuklu seçeneği de sunulan Anagram kaydırma modelleri koleksiyonda yerini alıyor. Yeni Petal espadril, geleneksel İspanyol tarzını LOEWE dokunuşuyla yeniden yorumluyor. Grateful Dead müzik grubuna saygı niteliğindeki baskılar, meyve ve sebze formundaki çanta süsleri, boncuklu veya denim bucket şapkalar, kalın çerçeveli Front Lens gözlükler ve çiçek detaylı Daisy Field güneş gözlükleri koleksiyonun tamamlayıcı parçalarını oluşturuyor. LOEWE, sepet çantalarını el dokuması ile üreten yerel toplulukları desteklemeye devam ediyor. Sürdürülen bağış programları sayesinde, Madagaskar'da bir el sanatları okulu kurulması ve Kolombiya'da üniversite burslarının sağlanması hedefleniyor.
Louis Vuitton ile ünlü çağdaş sanatçı Takashi Murakami arasındaki dönüm noktası niteliğindeki iş birliğinin Zendaya'nın yer aldığı kampanya eşliğinde sunulan yenidenedisyon koleksiyonunun üçüncü ve son bölümüyle tamamlanıyor. Eğlenceli, pop ve kutlamaya adanmış bir ruhla şekillenen Louis Vuitton × Murakami iş birliği, Maison ile dünyaca ünlü Japon sanatçı Takashi Murakami arasında moda dünyasında iz bırakan ortaklığın 20'nci yılını kutlamak üzere yeniden edisyon koleksiyonu olarak hayat buluyor. İlk iki bölümünün gördüğü büyük ilginin ardından, bu özel birlikteliğin üçüncü ve son bölümü, Murakami'nin ikonik "Smiling Cherry" motifinin dönüşüyle yaza neşeli bir giriş yaparken, Louis Vuitton 2025 Resort Kadın Koleksiyonu'na da eşlik ediyor. 70'in üzerinde parçadan oluşan bu yeni bölüm; çantalardan valizlere, yazlık ayakkabılardan çanta aksesuarlarına, ipek fularlara ve büyüleyici bir bisiklete kadar uzanıyor. Koleksiyon, Louis Vuitton'un yaratıcı özgünlük, inovasyon ve ustalık konusundaki sarsılmaz yaklaşımını Murakami'nin renkli ve hayal gücüyle bezeli sanatsal evreniyle yeniden buluşturuyor. Odak noktasında ise Murakami'nin imzası haline gelen kawaii estetiği taşıyan gülümseyen kiraz ikonu yer alıyor -canlı yeşil bir sap üzerinde yer alan, şeker tonlarında, sevimli bir kiraz çifti. Bu ikonik motif hem son teknoloji uygulama teknikleri hem de çok aşamalı serigrafi işlemleriyle Maison'un parçalarına titizlikle uygulanıyor. Koleksiyonda aynı zamanda kiraz şeklinde topuklarla tamamlanan rafya terlikler gibi esprili detaylar da yer alıyor.
YLS Beauty ile bu yaz Fas'a yol alıyoruz. 2023'te Fas'ta bir villada geçirilen keyifli tatilin ve 2024'te puslu bir çöl serabına yapılan yolculuğun ardından, bu yıl YSL Beauty, sizi Dua Lipa eşliğinde yazın en büyüleyici kaçamağına davet ediyor. Çöl kumlarından oluşan bir krallığın ötesinde, gök mavisinin tonlarının iç içe geçtiği gizli bir kıyı şeridi beliriyor. Güneşin suya değmesiyle oluşan ışıltılı manzara eşliğinde, YSL Yaz Rüyası'nda gerçek özgürlüğün özüne doğru bir keşfe çıkılıyor. Yaz rüyasının çekiciliğini somutlaştıran Dua Lipa, güneşin sıcaklığını yansıtan etkileyici kampanyanın yıldızı oluyor. YSL Beauty; vazgeçilmez parfümü, ikonik makyaj ürünleri ve sezonun yeni favorileriyle, güneşten ilham alan; ışıltılı bir ten ve canlı, belirgin dudaklarla tamamlanan çarpıcı bir yaz görünümü sunuyor. Bu yılın parlayan yıldızı LIBRE L'Eau Nue. YSL Beauty'nin ikonik parfüm serisinin en yeni yorumu olan bu alkol içermeyen formül, baş döndüren kokusuyla birlikte cilt güzelliğini destekleyen bir bakım etkisi kazandırıyor. Çekiciliği, ışıltısı ve yaz hissiyle öne çıkan LIBRE L'Eau Nue, özgürlüğün cesur ifadesini yansıtan bir yorum sunuyor. Canlı renk dokunuşlarıyla göz alıcı etkiyi hissetmek için Make Me Blush Bold Blurring Blush #57 Coral Clash ile tanışmalısınız. Özel pigment teknolojisiyle geliştirilen bu pudra allık, doğallıktan ve güneşten ilham alarak, 24 saate kadar kalıcılığa sahip çarpıcı stiller sunuyor. All Hours Hyper Luminize Highlighter #01 Translucent, cildin yaz ışıltısını en üst düzeye çıkarıyor. Ultra-couture aydınlatıcı, kremden pudraya dönüşen dokusu ve ışığı yansıtan mikro incileriyle cilde 12 saate kadar kalıcı, çok boyutlu bir parlaklık kazandırıyor. Uygulaması son derece zahmetsiz olan bu yeni nesil formül, içeriğindeki hyaluronik asit sayesinde cildi pürüzsüzleştiriyor ve doğal bir ışıltı sunuyor. Son adımda, dudaklar YSL Loveshine Plumping Lip Oil Gloss'un doğal pembe tonu #02 Lucky Moonstone ile ışıltıyla buluşuyor. Yüksek etki ve konforun sınırlarını zorlayan bu dolgunlaştırıcı dudak yağı, dudaklara meyvemsi bir bakım sağlarken, sıcak, hafif baharatlı bir his bırakıyor. Cam parlaklığındaki yoğun ışıltısı ise sekiz saate kadar kalıcılığını sürdürüyor.
Müzik dünyasının ikonik yıldızlarından Jennifer Lopez Türkiye'ye geliyor. Amerikalı oyuncu, şarkıcı, moda tasarımcısı, iş insanı, dansçı ve yapımcı Jennifer Lopez, "Up All Night: Live in 2025" turnesi kapsamında 5 Ağustos akşamı, İstanbul Festivali'nde unutulmaz bir konser vermeye hazırlanıyor. Aynı zamanda 23 Temmuz'da da Antalya Regnum Carya Hotel'de olacak. JLo'nun İstanbul konserinin ilk dönem avantajlı biletleri, 7 dakika içinde tükenirken ikinci dönem avantajlı biletleri satışa sunuldu. Geçen sene 845 binden fazla ziyaretçiye kapılarını açan İstanbul Festivali, bu yıl 1–17 Ağustos tarihleri arasında, Festival Park Yenikapı'da, 120 bin metrekarelik devasa bir alanda her gün saat 16.00'dan itibaren ziyaretçilerini ağırlayacak.
Mahmut Anlar'ın yaratıcı fikriyle yola çıkan Hayat Tek Bir Çerçeveye Sığar mı? sergisi, Semiramis Pekkan'ı başrole oturtuyor. Berk Kır ise fotoğraflarıyla ikonik yıldıza farklı açılardaqn bakmamızı sağlayarak tarihe imzasını bırakıyor..
Sergiyi özel kılan detaylardan biri de üç ayrı kuşaktan ve alandan gelen Semiramis Pekkan, Mahmut Anlar ve Berk Kır'ın ortak bir düş ve hafıza alanında kesişimini konu alıyor olması. Aralarındaki diyaloğun zemini, ses yerine sessizlikle, dil yerine imgelerle, mimari yerine içsel mekânlarla kuruluyor. Tasarımcı Mahmut Anlar, fotoğrafik yüzeylere malzeme ile müdahale ederek, imgelerin taşıdığı duygusal gerilimi mekânsal bir dile dönüştürüyor. Birbirinin içine geçmiş çerçeveler, tıpkı Semiramis Pekkan gibi çok katmanlı bir figürün hayatındaki çeşitlilik ve dönemleri temsil ediyor. Berk Kır, kamusal bellekte güçlü bir imge olarak yer etmiş olan Semiramis Pekkan'a yönelirken; izleyiciyi, bu tanınmış suretin alışılagelmiş temsillerinin ötesine geçmeye davet ediyor. Fotoğraflar, yalnızca bir yüzün yeniden üretimi değil, aynı zamanda görünür olanın ardındaki katmanların, sessizliklerin, içe dönük titreşimlerin ve duygusal geçirgenliğin izlerini taşıyan kırılgan haritalar oluyor. Bir sergi olmanın ötesinde içsel bir arşiv olarak görülmeyi bekleyen sergi, izleyiciyi yüzün tanıdıklığına yaslanarak başladığı görsel yolculukta, suretin bilinmeyen yönleriyle, mahrem ve çoğu zaman gözden uzak kalmış iç imgeleriyle karşı karşıya getiriyor. Berk Kır ve Mahmut Anlar'ın Hayat Tek Bir Çerçeveye Sığar mı? isimli sergisi 31 Temmuz 2025'e kadar Pazartesi- Cuma 11.00 - 19.00 saatleri arasında, hafta sonları ise randevu ile GeoGallery'de ziyaret edilebilir.