Can Elgiz ile Koleksiyonerlik Üzerine Sohbet

“İyi bir koleksiyoner olmanın yolu, bilgi sahibi olmaktan geçer” diyen Can Elgiz'le bir araya geldik. Elgiz Müzesi'nde buluştuğumuz Elgiz'le sanatın başrolde olduğu keyifli sohbetimize davetlisiniz.

YAZAR: Kübra Bıçak
ABONE OL
31 Ağustos 2022 Çarşamba 13:23 | Son Güncellenme:
15 dakika okunma süresi
Can Elgiz ile Koleksiyonerlik Üzerine Sohbet

Midilli'den göçen ailesinin kökenlerinde de koleksiyonerlik olan mimar Can Elgiz, bugün çağdaş ve güncel sanat alanında Türkiye'nin önemli koleksiyonerlerinden biri. Çağdaş sanat alanında Türkiye'de bir ilke imza atan Elgiz; koleksiyonunu 21 yıl önce halka açarak, Elgiz Müzesi'ne hayat vermiş. Türkiye'nin ilk halka açık özel koleksiyon müzesi olan Elgiz Müzesi, genç sanatçıları görünür kılmak için birçok çalışmaya da imza atıyor. Bu projelerden biri ise genç heykel sanatçılarına alan tanıyan teras sergileri. Bu yıl 14.'sü düzenlenen ve geleneksel hale gelen teras sergisini ve koleksiyonerlik serüvenini Elgiz'den dinliyoruz.

80'li yılların başında giriştiğiniz koleksiyonerlik serüveninizden başlayalım sohbetimize. Sizi hangi motivasyon kaynağı koleksiyonerliğe yöneltti?

Mimar oluşum koleksiyonerlik serüvenine başlamamda çok büyük bir etken. Mimarlık, sanata çok yakın bir dal. Mimarlık geçmişimden kaynaklı bir sanata merakım gelişti. Daha sonradan aile geçmişimde de bu merağın söz konusu olduğunu öğrendim. Anne tarafım Midilli'den Türkiye'ye göçmüş. Midilli'ye gittiğimde dedemin babasının sanat meraklısı olduğunu ve o dönemin ünlü sanatçılarının eserlerini aldığını öğrendim. Dedemin babasının konağı Midilli Belediyesi tarafından sergi alanına dönüştürülmüş. Biz de orada dört, beş sene önce koleksiyonumuzu sergileme şansına sahip olduk.

Yıllar içinde koleksiyonunuz nasıl bir değişime uğradı? Bugün koleksiyonunuzu nasıl tanımlarsınız? Biriktirdiğiniz eserleri bir araya getiren tema nedir?

Bizim koleksiyonumuzda pek bir değişim olmadı. Hep çağdaş ve güncel sanat üzerine odaklandık. Çağdaş ve güncel sanat derken, tabii modern sanat da burayı besliyor. Ama biz modern sanat koleksiyoneri değiliz. Koleksiyonumuz daha çok eklektik bir yapıya sahip. Koleksiyonumuzda belli bir kronolojik düzen takip etmiyoruz. Yani sanatçıların belli dönem eserlerini bir araya toplamak gibi bir iddiamız yok. Beğendiğimiz, sevdiğimiz eserleri bir araya getirmeye çalışıyoruz. Aldığımız eserleri, küratöryel bir sergi olduğunda birbiriyle ilişkili değişik başlıklar altında sergiliyoruz. Hem resim hem heykel hem video sanatı alanında zengin bir koleksiyona sahibiz.

Deneyimlerinizden yola çıkarak bir eser satın alırken sizin için en önemli nokta nedir? Eser satın alırken nasıl adımlar izliyorsunuz? Sanat danışmanlarıyla çalışıyor musunuz?

Sanat eseri alırken demin bahsettiğim gibi belirli bir kriterimiz yok. Bütçe kriteri bizim için önemli. Belirli dönemsel eserler toplamak iddiasında değiliz. Eserleri özgür bir şekilde bir araya getiriyoruz. Küratörler tarafından sonrasında bu seçki belli temada izleyiciyle buluşuyor. Sanat danışmanlarıyla çalışmıyoruz. Çünkü sanatseverlik kişisel bir merak ve sevgi. Sanat danışmanları elbette değerli kişiler fakat koleksiyonerlik subjektiftir ve en önemli noktası bilginizi ve gözünüzü geliştirip, olgunlaştırmasıdır. Bunun için zaten koleksiyoner olmadan önce daha çok kitap almanız lazım. Koleksiyonerlik için kendinizi eğitmeniz ve çok gezmeniz gerekir.

Tüm bu serüvende koleksiyonerliğin yaşamınızdaki önemi nedir? İyi bir koleksiyoner olmanın tanımı nedir sizce?

İyi bir koleksiyoner olmanın yolu bilgi sahibi olmaktan geçer. Bilgi sahibi olmadan koleksiyon edinmeniz mümkün değil. Koleksiyoner olmak sadece parasal olgu değil. Bu yolda çok büyük maddi pay ayırsanız dahi koleksiyon edinmeniz çok da mümkün olmaz. Aynı zaman diliminde koleksiyon bulmanız da mümkün değil. Bu serüven 30, 40 yıl gibi çok uzun bir zaman dilimini kapsamakta. Zamanın geçmesi gerekir ki koleksiyon bir yerlere gelebilsin. Tabii bir eserin koleksiyona giriş tarihi de çok önemli. Bunun için biz yaptığımız sergilerde yapıtın koleksiyona giriş tarihini belirtiyoruz. Bazı sanat tarihçileri belirtilen zaman dilimlerinden bazı analizler yapabiliyorlar. Bir koleksiyoner olarak bu değerlendirmeleri benim yapmam mümkün değil.

Kişisel koleksiyonunuzu halka açıp müzeye dönüştürerek Türkiye'de çağdaş sanat alanında bir ilke imza attınız. Böylesi bir müze oluşturma fikri nasıl oluştu?

1980 yılında İstanbul Bienali çok önemli bir başlangıç yaptı. Orada tanıdığımız yabancı koleksiyonerleri Türkiye'ye davet ettiğimizde "Türkiye'de çağdaş sanat var mı?" diye hayretle soruyorlardı. Türkiye'de o zaman çağdaş sanat yolun başındaydı ve izleyiciye açık değildi. Çağdaş sanat alanında İstanbul Bienali'nin katkısı bu açıdan çok büyük. Yabancı koleksiyonerler Türkiye'ye gelmeye başladıklarında Türkiye'de de çağdaş sanat alanında bir şeylerin olduğunu gördüler. Kişisel koleksiyonumu halka açıp müzeye dönüştürme fikrim ise yine bu dönemde gerçekleştirdiğim yurt dışı gezilerimde oluştu. Koleksiyonerler kendi koleksiyonunu halka açıp müzeye dönüştürüyor, sanatı anlamlı kılıyorlardı. Biz de bu serüvene atıldık. Vasıf Kortun'la fikir alışverişi yaparak ilk mekanımızı oluşturduk. İlk mekanımızda güncel eserlere yer verdik. Bu sergilerin sanata katkısı çok oldu. Tanınmamış sanatçılar galerilerde kendilerine pek yer bulamazlar. Biz 21 sene önce halka açık sergilerle pek çok sanatçıyı daha görünür kıldık. O dönemde halka açık bir sergi alanı yoktu. Biz bir ilki gerçekleştirerek halka açık sergiler yaptık.

21. yılını kutlayan Elgiz Müzesi bugün kimlerle temas ediyor, hangi projelere imza atıyor?

Evet, bu sene 21. yılımızı kutluyoruz. Bugün hala 21 yıl önceki misyonumuzla hareket ediyoruz. Bilinmeyen, tanınmayan sanatçılara müzede yer açarak, onlara alan yaratıyoruz. Sanatın heykel alanı ise odak noktamız. Müzenin 1500 m2 teras 1000 m2 müze önü olmak üzere iki alanda açık sergileme yeri olduğu için son 10 yıldır heykeltıraşlara bu bölgede yer veriyoruz. Bütün kurum ve kuruluşlara duyuru yaparak heykel sanatçılarına açık çağrıda bulunuyoruz. Sonrasında başvuruda bulunan sanatçıların eserlerini akademisyenlerden oluşan kurul değerlendiriyor. Bu sergileri her sene yapıyoruz. Bazı seneler yılda iki kez yaptık ama hava koşullarından ötürü artık yılda bir kere yapıyoruz. İklimsel koşullar nedeniyle zor oluyor. Her sene yaptığımız bu sergilerle çoğu bilinmeyen sanatçıları koleksiyonerler ve sanatseverlerle buluşturuyoruz. Çoğu kariyerinin başında, yeni mezun sanatçıları müzede ağırlıyoruz.

Elgiz Müzesi'nde artık geleneksel hale gelen teras sergisi heykel alanında birçok genç sanatçıya fırsat sunuyor. Bu seneki serginin hazırlık sürecini sizden dinleyebilir miyiz?

Geleneksel hale gelen teras sergisinde önce akademik kurul bir araya gelerek o senenin konusunu belirliyor. Sanatçılar o fikir etrafında kurdukları felsefeye uygun eserler üretiyorlar. Bu sergiler giderek ilgi uyandıran bir hale dönüşmüş durumda. Her sene yaklaşık 140, 150 kişinin arasında 40'ın üzerinde sanatçı seçiliyor. Buraya katılan sanatçıları daha geniş kitlelere duyurmaya çalışıyoruz. Bu sene de benzer müracaat oldu. Artık eserleri seçmede zorlanmaya başladık. Başvuru yapan her eser birbirinden güzel ve nitelikli.

Bu sene gerçekleşen teras sergisinde eserler hangi tema etrafında şekilleniyor?

Teras sergilerinin 14.'sünde "Görülmeyenler" başlığı altında 37 heykel sergileniyor. Heykel sanatçılarının farklı tarzlar ve materyallerle ürettiği yapıtlarını içeren serginin, bu yılki kavramsal çerçevesi "Görülmeyenler". Sergi yüzyıllardır sanatçıların görünen ile görünenin ardındaki gerçekliği aradığına dikkat çekiyor.

"Görülmeyenler" sergisini izlemeye gelen sanatseverlerin bu sergiden hangi duygularla ve düşüncelerle dönmesini dilersiniz?

"Görülmeyenler" sergisini izleyenlerden pozitif dönüşler alıyoruz. Her sene giderek artan ziyaretçi kitlemiz var. Bu bizim açımızdan aşırı sevindirici bir durum. Maslak'a taşındığımızda çekincelerimiz vardı. Buraya daha az insan mı ziyarete gelir diye. Ama bu bölgede çekim merkezi haline geldi. Bilinirliğin artmasından dolayı ziyarete pek çok kişi geliyor.

Önümüzdeki günlerde müzede hangi sergileri görebileceğiz?

Arkas Koleksiyonu'yla Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek, bir takas gerçekleştirdik. Onların koleksiyonu Elgiz Müzesi'nde, bizimkisi ise Arkas Sanat Merkezi'nde sergilendi. İki halka açık ücretsiz gezilen sergileme alanını topluma sunmuş olan koleksiyoner birbirinin seçkisini kendi mekanlarında izleyiciyle buluşturdu. Bu koleksiyon takasında biz "Mitler ve Hayaller" başlığı altında İzmir'de Arkas Sanat Merkezi'nde yer aldık. Lucien Arkas'ın "Doğa, Düşler, Bahçeler" seçkisi ise Elgiz Müzesi'ne konuk oldu. Bu yapılan oldukça zor bir işti.120'den fazla eserin taşınması, mekana yerleştirilmesi oldukça zorlu bir sürecin sonucunda gerçekleşti. İzmir'de muazzam bir ilgi görmesi üzerine önümüzdeki günlerde "Mitler ve Hayaller" sergisini İstanbul'a getireceğiz. Billur Tansel küratörlüğünde gerçekleşen bu sergi, kendi mekanımıza göre tekrar kurgulanarak İstanbullu sanatseverlerle Elgiz Müzesi'nde buluşacak.

Fotoğraflar: Zafer Tektaş

EN ÇOK OKUNANLAR

Khloe Kardashian'da Hangi Estetik İşlemler Var?
Khloe Kardashian'da Hangi Estetik İşlemler Var?

Khloe Kardashian'da Hangi Estetik İşlemler Var?

4 dakika okunma süresi
2025 Wimbledon'da Stilleriyle Öne Çıkan Ünlüler
2025 Wimbledon'da Stilleriyle Öne Çıkan Ünlüler

2025 Wimbledon'da Stilleriyle Öne Çıkan Ünlüler

1 dakika okunma süresi
Yaz Mevsiminde Makyajda Hafifleyin
Yaz Mevsiminde Makyajda Hafifleyin

Yaz Mevsiminde Makyajda Hafifleyin

7 dakika okunma süresi
Netflix'te Mutlaka İzlenmesi Gereken En İyi 56 Film
Netflix'te Mutlaka İzlenmesi Gereken En İyi 56 Film

Netflix'te Mutlaka İzlenmesi Gereken En İyi 56 Film

23 dakika okunma süresi
Adler'den Dengeli Zarafete ve Işıltıya Övgü: Sundersand
Adler'den Dengeli Zarafete ve Işıltıya Övgü: Sundersand

Adler'den Dengeli Zarafete ve Işıltıya Övgü: Sundersand

3 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Güzellik Dünyasının İlham Veren Gecesi
Güzellik Dünyasının İlham Veren Gecesi

Güzellik Dünyasının İlham Veren Gecesi

Türk Beachwear Tasarımcılarından İlhamla: OYE
Türk Beachwear Tasarımcılarından İlhamla: OYE

Türk Beachwear Tasarımcılarından İlhamla: OYE

Semiramis Pekkan'la Zamana Yolculuk
Semiramis Pekkan'la Zamana Yolculuk

Semiramis Pekkan'la Zamana Yolculuk

Dijital Dünyada Samimiyetin Peşinde: Ecem Dilan Köse
Dijital Dünyada Samimiyetin Peşinde: Ecem Dilan Köse

Dijital Dünyada Samimiyetin Peşinde: Ecem Dilan Köse

Türk Beachwear Tasarımcılarından İlhamla: Naive
Türk Beachwear Tasarımcılarından İlhamla: Naive

Türk Beachwear Tasarımcılarından İlhamla: Naive

Kelly Rutherford'un Duygularla Harmanladığı Yolculuk
Kelly Rutherford'un Duygularla Harmanladığı Yolculuk

Kelly Rutherford'un Duygularla Harmanladığı Yolculuk

Türk Beachwear Tasarımcılarından İlhamla: Moeva
Türk Beachwear Tasarımcılarından İlhamla: Moeva

Türk Beachwear Tasarımcılarından İlhamla: Moeva

Kurumsal Deneyimini Yaratıcılıkla Harmanlıyor: Evin Tümay
Kurumsal Deneyimini Yaratıcılıkla Harmanlıyor: Evin Tümay

Kurumsal Deneyimini Yaratıcılıkla Harmanlıyor: Evin Tümay

Stilin Kalbine Yolculuk: Selma Çilek Çiftçi
Stilin Kalbine Yolculuk: Selma Çilek Çiftçi

Stilin Kalbine Yolculuk: Selma Çilek Çiftçi

Rezzan Benardete ile Mekanların Ruhuna Yolculuk
Rezzan Benardete ile Mekanların Ruhuna Yolculuk

Rezzan Benardete ile Mekanların Ruhuna Yolculuk

Boğaz'da Rüya Gibi Bir Gece: Aslan Gülman ve Mariam Mekhdieve Evlendi
Boğaz'da Rüya Gibi Bir Gece: Aslan Gülman ve Mariam Mekhdieve Evlendi

Boğaz'da Rüya Gibi Bir Gece: Aslan Gülman ve Mariam Mekhdieve Evlendi

İlker Topdemir ile Özgürlük ve Keşif Üzerine
İlker Topdemir ile Özgürlük ve Keşif Üzerine

İlker Topdemir ile Özgürlük ve Keşif Üzerine