82. Venedik Film Festivali'ndeki ilham dolu isimlerden uluslararası bisiklet yarışlarına, kadim ritüellere uzanan bir perspektifle şekillenen seçkilerden, pazar günlerini hareketlendiren şehre dönüş heyecanına renkli bir tempoda sonbaharı karşılıyoruz.

Bu yıl uluslararası arenada gururumuzu kabartan bir isim vardı: Aras Aydın. Başarılı oyuncu; Nicole Kidman'ın başrollerinde olduğu Nine Perfect Strangers'ın ardından 82. Venedik Film Festivali'nde de öne çıkmayı başardı. Festivalin prestijli etkinliklerinden "Premio Kinéo Ödülleri'nde Uluslararası En İyi Erkek Dizi Oyuncusu" seçilen Aydın, hem jüri hem de uluslararası izleyici oylarıyla bu ödülün sahibi oldu. Son dönemde TIMS&B Productions imzalı Siyah Kalp ve Aldatma dizilerindeki performansıyla da öne çıkan Aydın, bu ödülle birlikte hem kariyerindeki başarısını taçlandırdı hem de Türk dizilerinin uluslararası alandaki gücünü bir kez daha ortaya koydu.

Şehrin tadını çıkarmak için sonbahardan güzeli yok. Pazar günlerini bir ritüele dönüştürmek ise keyfin başlangıç noktası. Bu konuda şahane bir adres öneriyoruz size; The Peninsula Istanbul. Otel zaten Boğaz'ın kıyısında, Tarihî Yarımada manzarasına hâkim benzersiz konumuyla büyülerken şimdi de pazar günlerine lezzet katan brunch'ları ile çok özel bir gastronomi deneyimi sunmaya devam ediyor. 7 Eylül itibarıyla her pazar yeniden "The Peninsula Brunch" ile misafirlerini ağırlamaya başlayan otel; Executive Chef'i Andreas Block ve Executive Pastry Şefi Malte Rohmann'nın yetenekli ekipleriyle özenle hazırladığı özel tatlar, zarif sunumlar ve etkileyici atmosfer ile brunch deneyimlerine yeni bir yön veriyor. Otelin tarihi Yolcu Terminali binasında yer alan The Lobby'de 12:30-16:00 saatleri arasında, canlı müzik eşliğinde keyif yapmaya hazırsanız sizi Karaköy'e doğru alalım.

Spor müsabakası deyince aklınıza sadece topla oynanan oyunlar geliyorsa, bu kez sizi iki tekerlek peşinden iz sürmeye davet ediyoruz. İstanbul'un tarihi mirası, enerjisi ve ruhu dünya bisikletinin yıldızları ile İstanbul'da buluşuyor. 4-7 Eylül'de "Tour of İstanbul" uluslararası bisiklet yarışında 4 gün 4 etapta 12 ülkeden 16 takım 125 bisikletçi turuncu forma için pedal basacak. Tour of İstanbul 2025 Parkuru, İstanbul'un tüm güzellikleri içinde bir yolculuk sunuyor. 4 Eylül Perşembe günü Beykoz'un yemyeşil ormanlarından prolog ile başlayıp 2. etapta Şile'den start alarak Karadeniz'in sahil köyleri ve ormanlık alanlarından geçecek. 3. gün Arnavutköy'ün göl manzaraları eşliğinde devam edecek ve 7 Eylül Pazar günü Tarihi Yarımada'da Fatih-Fatih etabıyla sona erecek. Sporcular, Boğaz manzaraları, tarihi yalılar, Polonezköy ve Beykoz Korusu, Şile Feneri ve Ağlayan Kaya gibi doğal ve kültürel simgeler eşliğinde İstanbul'un eşsiz güzelliklerini keşfedecek. Tour of İstanbul, pedalların ritmiyle İstanbul'un büyüleyici tarihi ve doğal güzelliklerini bisikletin eşsiz mücadelesi ile buluşturacak. Tour of İstanbul'un son etabı TRT Spor ekranlarından canlı yayınlanacak. Tour de Luxembourg, Tour of Britain, Criterium du Dauphiné'nin gibi Avrupa yarışlarında da görülen şehir merkezinden geçen parkurlar sprinterler ve genç yetenekler için fırsatlar sunarken hem sporcular hem de izleyiciler için unutulmaz bir deneyim sağlıyor. İstanbul'un eşsiz dokusu, bu yarışla dünya bisikletinin yıldızlarıyla buluşuyor. Tour of İstanbul'da lider formaları, şehrin tarihi mirası, kültürel dokusu ve doğal güzelliklerinden ilham alıyor. Genel klasman liderinin turuncu forması, İstanbul'un enerjisini ve yarıştaki azmi simgelerken, mavi forma en iyi sprinterleri Boğaz'ın serin rüzgarları ve şehir silueti eşliğinde taçlandırıyor. Yeşil forma, zorlu yokuşlarda en iyi performansı gösteren tırmanışçıları "Dağların Fatihi" olarak öne çıkarıyor, beyaz forma ise genç yetenekleri temsil ederek bisiklet sporunun geleceğine ışık tutuyor. Bu özel formalar, dünya bisikletinin yıldızlarını İstanbul'un eşsiz parkurlarında buluşturuyor.

Bu hafta hangi sergi ile bakış açımıza yeni bir perspektif katsak diyorsanız, Emir Erkaya'nın son dönem işlerinden oluşan yeni kişisel sergisi Yılan Oynatıcısının Bahçesi 4 Eylül'de PİLOT Galeri'de! Sergi; tarih, mitoloji ve anlatı geleneğinin kesişiminde büyülü bir dünyaya davet ediyor diyebiliriz; kadim kültürlerin ritüellerinden Anadolu'nun sözlü hikâye mirasına uzanan bir yolculuk sunarken, doğanın belirleyici unsurları ve insanlığın kolektif belleği arasında köprüler kuruyor. Erkaya'nın son çalışmaları, hayvanımsı insanların-insanımsı hayvanların, dans eden figürlerin, bahçe manzaraları ve uçsuz bucaksız bitkilerle çevrili olduğu, bazen sular altında bazen yanmakta olan bir dünyanın fantastik bir panoraması adeta. Minyatür geleneğinden, bitki ressamlarından, Jan Garbarek'in müziklerinden, Lale Müldür gibi çağdaş şair ve yazarların vizyonundan etkilenen bu kompozisyonlar, Antik Mısır'dan Mezopotamya'ya, Şamanizm'den meddah geleneğine uzanan geniş bir tarihsel katmanı güncel bir dille yorumluyor.

82. Venedik Film Festivali'nde sadece filmler ve stiller konuşmuyor, güzellik look'ları da dikkatimizden kaçmıyor. Bu yıl genel olarak sade bir güzellik anlayışı hakim. Öne çıkan isimlerden biri ise glam look görünümüyle Rosie Huntington Whiteley oldu. Guillermo Del Toro'nun Frankenstein filminin prömiyerinde kırmızı halıda Armani Prive look'una eşlik eden Armani Beauty makyaj görünümüyle, yeni sezonun güzellik kodlarından birini vermiş oldu.

Antalya'da yaşıyor ya da tatile devam ediyorsanız, müzik dünyasının global ikonu Black Coffee müjdesini verebiliriz. 4 Eylül'de Cullinan Belek sahnesinde olacak Grammy ödüllü sanatçı, Afrika'nın zengin ritimlerini caz ve house müzikle harmanlayan benzersiz sound'u ve ilham verici vizyonuyla dinleyicilerini unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak. Elektronik müzik sahnesinde kendine özgü tarzıyla dünya çapında milyonları etkileyen Black Coffee'nin eşsiz ritimleri eşliğinde müziğin büyüsüne kapılmaya hazır olun!

Bozcaada caza gün sayıyor. Bozcaada Caz Festivali 5-6-7 Eylül'de müzikseverleri ve disiplinler arası toplulukları Bozcaada'da bir araya getirecek. Festivalin ana mekanı Ayazma Manastırı sahnesinde; Kokoroko (UK), Kerem Görsev Quintet, Mohini Dey (USA), M Lisa ft. Tolga Bilgin ve Electro Deluxe (FR) ile müzik adaya yayılacak. Tüm dinleyicilerin katılımına açık olacak ve gün boyu performanslara ev sahipliği yapacak Salhane Sahnesi'nde ise; Aheste, aBBa's (NL), Los Tre (GR), Berke Köymen & The Timebenders, Fulkontak ve Ylang Trio müzikseverlerle buluşacak. Paribu, ana sponsorlundaki festival, KEŞİF programı kapsamında sanat, kültür ve yaratıcı endüstrilerin kesişiminde gerçekleşecek deneyim odaklı buluşmalarla da zenginleşecek. Dokuz yıldır Bozcaada Caz Festivali'nin görsel dünyasını tasarlayan, son 5 yıldır bu süreci her yıl farklı bir sanatçıyla yürüten Monroe'nun kurucu ortağı ve yaratıcı yönetmeni Onur Gökalp ve bu yılın görsel dünyasına hayat veren Meltem Şahin, "Bir Fikri Bedenleme Pratiği Üzerine" söyleşisiyle, Paribu ev sahipliğinde bir araya gelecek. "Meltem Şahin'le Mitolojik Karakterini Yarat" atölyesinde ise katılımcılar, Bozcaada'nın doğası ve ruhuyla bütünleşen mitolojik karakterler tasarlayacak.

Romantizm ve rock'n'roll'u kendine özgü bir hikâye anlatıcılığıyla harmanlayan Luvcat, ilk teklisi Matador ile tutkulu aşkları ve melankolik hayal dünyalarını işlediği şarkılarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Kısa sürede hızlı bir yükseliş yakalyan sanatçı Zorlu PSM'nin her yaz düzenlediği ve uluslararası sanatçıları yaz boyunca ağırladığı "PSM Loves Summer by %100 Müzik" serisi kapsamında Türkiye'ye geliyor. Kısa sürede uluslararası sahnede adından söz ettiren İngiliz sanatçı, Türkiye'deki ilk konserini 4 Eylül akşamı Zorlu PSM'de verecek.

Sanatçıların kendiyle baş başa kaldığı "kutsal" sığınakları, şimdi çok keyifli bir kitap aracılığıyla önümüze seriliyor. Galeri Selvin, sanatı daha geniş kitlelerle buluşturmak ve Türk plastik sanatlarının değerini belgelemek amacıyla şahane bir projeye imza atıyor. "İstanbul'da 50 Sanatçı 50 Atölye" adlı kitap, Türk plastik sanatlarında her biri kendi alanında tanınan ve uluslararası başarıya ulaşmış 50 sanatçıyı bir araya getiriyor. Bu benzersiz proje, sanatseverler için bir başvuru kaynağı olmakla birlikte, Türk sanatının ulusal ve uluslararası alandaki izini güçlendirmeyi hedefliyor. Kitap, yalnızca sanatseverler için değil, aynı zamanda sanat dünyasında yer almak isteyen yeni kuşak sanatçılar için de önemli bir referans kaynağı. Türkçe ve İngilizce hazırlanan eser, sanatı keşfetmek isteyenleri sanatçıların yaratım süreçlerinin tam ortasına davet ediyor.