
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ'nin ev sahipliğinde Türkiye'nin ilk tam kapsamlı Dijital Deneyim Merkezi'nde açılan Van Gogh: Işığın İzinde sergisi, ziyaretçilere ressamın ışık ve renklerle örülü dünyasını çok duyulu bir yolculuk eşliğinde keşfetme fırsatı sunuyor. 23 Ağustos'ta kapılarını açan sergi, yapay zekâ, artırılmış ve sanal gerçeklik uygulamaları, interaktif projeksiyonlar ve mekâna uyarlanmış enstalasyonlarla Van Gogh'un yaşam öyküsünü ve eserlerini bugünün diliyle yeniden yorumluyor. Sanatçının bilinçaltından gençlik yıllarına, güneşi kovaladığı dönemlerinden Saint-Rémy'deki hastane odasına uzanan kurguda, doğanın canlılığı ve renklerin iyileştirici gücü dijital dokularla birleşiyor. Design in Situ, Fuat Genç, Lucid Realities, Nohlab, Özde Karadağ ve Ufuk Barış Mutlu'nun çalışmalarıyla şekillenen seçkide, 13 eser bir arada sergilenirken 10 yeni üretim ilk kez izleyiciyle buluşuyor; ayrıca Nohlab'in Dublin'deki gösteriminden sonra Türkiye'de ilk kez bu mekânda sunulan işleri ve Orsay Müzesi için hazırlanan VR deneyimi de serginin öne çıkan bölümleri arasında yer alıyor.
Tarih: 23 Ağustos'tan itibaren
Adres: Örnektepe Mah, Sütlüce, İmrahor Cd. No:7, 34445 Beyoğlu/İstanbul

İstanbul'da 70 bin ziyaretçiyi ağırlayan ve doğanın bereketi, sofraların paylaşımı ile sanatın buluştuğu eserleri bir araya getiren Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler sergisi, 16 Eylül'den itibaren yolculuğuna Ankara'da devam ediyor. Prof. Dr. Gül İrepoğlu küratörlüğünde hazırlanan sergide Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, Eren Eyüboğlu, Hikmet Onat gibi sanatçılarla birlikte 90 isme ait 200'ü aşkın eser, Ulus'taki İktisadi Bağımsızlık Müzesi bünyesinde yer alan İş Sanat Ankara Sanat Galerisi'nde görülebilecek. İstanbul ayağında tematik konferanslar ve çocuk atölyeleriyle büyük ilgi gören sergi, Ankara'da da sanatseverlere geniş bir seçki sunmaya hazırlanırken, İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten kurumun etkinliklerini Anadolu'ya taşımanın önemini vurguladı ve aynı dönemde Antalya'da açılacak İstanbul'un Resmi ile Herkes İçin Sanat: Anadolu Sergileri'ni de hatırlatarak, İş Bankası Resim Heykel Müzesi'nin 20 Eylül'de açılacak Yan Yana sergisi için hazırlıkların sürdüğünü duyurdu.
Tarih: 16 Eylül'den itibaren
Adres: Ulus Mahallesi, Çam Sokak, 06041 Altındağ/Ankara

UrlaDam Sanat Galerisi, BASE'in sekiz edisyonunda yer almış 32 genç sanatçının güncel üretimlerinden oluşan Doğada Saklı sergisine ev sahipliği yapıyor. TEB Özel Bankacılık desteği ve AXA Sigorta'nın katkılarıyla gerçekleşen sergi, doğayı yalnızca dışsal bir manzara değil; hafızanın, bedenin ve duyguların mekânı olarak ele alırken, bastırılmış anılara, görmezden gelinen katmanlara ve kolektif belleğe işaret ediyor. Ayşe Uluçay, Barışcan Seval, Baver Doğanay, Beyza Turak, Damla Yalçın, Deniz Çeliker, Dilara Göl, Dilara Pak, Duygu Aydoğan, Emre Evcimen, Ergül Karagözoğlu, Eylül Civelek, Gizem Çeşmeci, Handan Akarsu, Hasan Doğan Yılmaz, Kenan Filiz, Medine İrem Dokumacı, Merve Çetin, Merve Yenigeldi, Mürsel Argunağa, Nesligül Cebesoy, Ömer Kılıç, Rabia Kalyoncuoğlu, Reyhan Mente, Sanem Odabaşı, Serhıldan Durğın, Sesil Beatris Kalaycıyan, Su Çizgen, Şule Yılmaz, Tıfak Arslan, Umut Toros ve Zeynep Erol'un eserlerinin yer aldığı seçki, doğa ile insan arasındaki ilişkinin yabancılaşma, özlem ve aidiyet duygularıyla örülü çelişkili boyutlarını görünür kılıyor.
Tarih: 15 Ağustos – 12 Eylül
Adres: Camiatik, Mimoza Sk. No:13/A, 35430 Urla/İzmir

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ'nin, İyilik İçin Sanat Derneği iş birliğiyle Taksim Sanat'ta hayata geçirdiği Ay Tozunda Yürür Gibi sergisi, resim, heykel, fotoğraf, video ve yerleştirme gibi farklı disiplinlerden işleri bir araya getirerek izleyiciyi bireysel yolculukların izini süren çok katmanlı bir serüvene davet ediyor. Küratörlüğünü Hicran Aksöz'ün üstlendiği sergi, adını Ay yüzeyine atılan ilk insan adımlarından esinle Ay Tozunda Yürür Gibi metaforundan alırken; Jacques Lacan ve Michel Foucault'nun düşüncelerinden beslenen yaklaşımıyla kişisel üretimleri kolektif bir düşünsel zeminde buluşturuyor. Kimi zaman benliğe dair sessiz ve kırılgan izler sunan, kimi zaman da toplumsal yapılar ile görünmeyen iktidar ilişkilerinin bireyde açtığı çatlaklara işaret eden eserler, dilin ötesinde bir deneyim yaratarak sanatın belleğe katkısını görünür kılıyor. Mehmet Anik, Hasiyne Ayhan, Ahmet Hamdi Başsöz, Daniela Budişteanu, Zeynep Baloğlu, Delfin Demirgüreş, İrem Deniz, Ayşegül Düşek, Buse Elçi, Nida Erdoğan, Fadik Erin, Kardelen Erken, Asya Nur Hasgül, Ezgi Kanargı, Melike Kuş, Ece Kuyu, Esra Mengülerek, Modilda, Fatih Özkan, Beyzanur Özyurt, Yağız Seis, Barışcan Seval, Barış Can Solak, Gülşah Sözbir, İrem Nur Taşkın, Emir Furkan Tekkalmaz, Nadide Üster, Emir Yasin Yağmurca ve Ali Yayla'nın eserlerinin yer aldığı sergi, 20 Eylül 2025'e kadar ücretsiz olarak gezilebilecek.
Tarih: 15 Ağustos – 20 Eylül
Adres: Metro Girişi, Gümüşsuyu, Tak-ı Zafer Cd., 34250 Beyoğlu/İstanbul

Club Marvy'nin sanat galerisi Atelier Marvy, Ertuğrul Güngör ve Faruk Ertekin'in Still Blue sergisine ev sahipliği yapıyor. Seramik ve sır altı boyama tekniklerini kullanarak geleneksel çini estetiğini çağdaş bir dille yeniden yorumlayan sanatçılar, maviyi hem dinginliğin hem de içsel çalkantıların rengi olarak ele alıyor. Denizle kurulan bağdan beslenen bu seçki, sakinliğin ardındaki fırtınalı hâli görünür kılarken, kobalt mavisinin ötesine geçerek ruhsal derinlikleri aktarıyor. Sergideki "still" vurgusu, bir yandan durgunluk ve dinginliği çağrıştırırken, diğer yandan eylemsizliği ve bekleyişi ima ediyor; sanatçıların hızlı ve parlak bir çağda durmayı, içe dönmeyi ve kırılganlığın politik gücünü hatırlatmayı seçtikleri bir alan açıyor.
Tarih: 22 Ağustos – 22 Eylül
Adres: Cumhuriyet Mah. 3008 Sokak, No: 1 Kesre Koyu, 35495 Menderes/İzmir

Kezban Arca Batıbeki'nin Sound of Silence başlıklı sergisi, sanatçının kırk yılı aşkın üretiminde pop kültürden toplumsal cinsiyet politikalarına, bellek katmanlarından kadın temsillerine uzanan eleştirel yaklaşımını doğa, beden ve dil ekseninde yeniden kuruyor. Resim, fotoğraf, kolaj, enstalasyon ve dijital manipülasyon gibi farklı medyumlar arasında geçişken bir dil geliştiren Batıbeki, son dönem resimlerinde siyah-beyazın keskinliğiyle şekillenen sade ve grafiksel bir estetik kullanırken yalnızca seçili detaylarda beliren renklerle bastırılmış enerjiyi görselleştiriyor. Kadın figürleri, kimi zaman doğayla bütünleşerek mitolojik bir denge öneriyor, kimi zaman da megafon, bant, hedef tahtası ya da medya ekranı gibi imgelerle susturulmuşluk, görünmezlik ve şiddetin farklı biçimlerini görünür kılıyor. Saçın köke, megafona ya da silaha dönüşmesi, kadının ifade alanlarının psişik ve bedensel uzantılarını temsil ederken; ağız imgesi bastırılmış çığlıkların ve parçalanmış dilin simgesi olarak öne çıkıyor. Batıbeki'nin resimleri eko-feminist bir bakışla doğa ve kadın üzerinde kurulan tahakkümü ortak bir ideolojik zeminde tartışmaya açıyor, susturulanın sesini keskin, şiirsel ve politik bir görsel dile dönüştürüyor. Doğa ve kadın arasındaki sembiyotik bağı etik ve estetik bir sorumlulukla yeniden kuran bu işler, sessizliğin en gürültülü hâlini çağdaş bir manifesto olarak izleyiciye sunuyor.
Tarih: 13 Eylül –1 Kasım
Adres: Piyalepaşa İstanbul, İstiklal mahallesi, Piyalepaşa Bulvarı, No:32/D Beyoğlu, 34365 Şişli/İstanbul

Standing Dragon, Tekstil Üzerine İpek Baskı, 100 x 75 cm, 2025
Decollage Art Space, yeni sezonunu Damla Yücebaş'ın Yürüyüşler adlı kişisel sergisiyle açıyor. Sanatçının lif sanatı ve tekstil yüzeylere uyguladığı ipek baskı çalışmalarından oluşan sergi, malzemeyle doğrudan kurulan diyaloglar üzerinden "bilmeme" yaklaşımını odağa alıyor ve Doğu felsefelerinden beslenen "faydalı boşluk", "temelsiz düşünme" ve "kendiliğinden oluş" kavramlarını işlerken, görsel illüzyonu akışın kendisine dönüştürüyor. Yücebaş'ın transparan ve opak kumaş yüzeylere gerçekleştirdiği şablon baskılar, ip ve süngerle üretilmiş çalışmalar, video ve ışık yerleştirmeleri, yüzeylerde soyut imgeler yaratırken, aynı zamanda bedensel, zihinsel ve materyal bir düşünme pratiğine de işaret ediyor. Kobo Abe'nin "Kumların Kadını" romanındaki "akışın doğa olduğuna" dair göndermeyle bağ kuran sergi, yürüyüşü yalnızca bir eylem değil, bir varoluş biçimi olarak ele alıyor; bilinmeyene duyulan güveni ve boşluğun potansiyelini öne çıkarıyor. Yürüyüşler, izleyiciyi yüzeylerin yanı sıra boşluklara da bakmaya çağırarak, her işin bir son yerine bir açıklığa doğru açıldığı bir deneyim alanı kuruyor.
Tarih: 30 Eylül – 2 Kasım
Adres: Suadiye Mah. Müzeyyen Sok. No:4/1 İç Kapı No:1, 34740 Kadıköy/İstanbul

Elif Uras'ın kadın emeğini tarihsel ve maddi kültür bağlamında yeniden düşünmeye davet eden Ellerinde Toprak başlıklı sergisi, 16 Eylül - 8 Kasım tarihleri arasında Galerist'te izleyiciyle buluşuyor. Kale Tasarım ve Sanat Merkezi'nin desteğiyle gerçekleşen sergi, sanatçının New York'ta torna ve elde şekillendirme teknikleriyle ürettiği seramik işleri ile İznik'te döküm yöntemiyle ortaya çıkardığı eserleri ilk kez bir araya getiriyor. Kadın bedeninden esinlenen hacimli vazolarında figüratif ve soyut anlatımları buluşturan Uras, İslam sanatının geometrik ritminden optik desenler, Neolitik kil figürlerinden ise form ilhamları taşıyarak çok katmanlı yüzeyler yaratıyor. Kadın emeği, dayanışma ve destek temalarını işleyen seramik heykellerin yanı sıra tabak ve tabletlerin de yer aldığı sergide, Anadolu kadınlarının tarihsel rolü ve altının sembolik anlamı üzerinden ataerkil anlatılara karşı alternatif bir okuma sunuluyor. Yaldızla boyanmış kadın figürlerinin ev içi emekten tarıma, dokumacılıktan çömlekçiliğe kadar kültürel pratikleri görünür kıldığı bu üretimler, kadın emeğini direnişin ve sürekliliğin mitik bir ifadesine dönüştürüyor. Bölgenin tarih öncesinden yakın geçmişine uzanan kültürel miraslarla bağ kuran sergi, seramiği düşünsel, toplumsal ve kültürel bir alan olarak konumlandıran Kale Tasarım ve Sanat Merkezi'nin yaklaşımıyla da kesişiyor.
Tarih: 16 Eylül - 8 Kasım
Adres: Asmalı Mescit, Meşrutiyet Caddesi, No:1 34430 Beyoğlu/İstanbul

Aslı Çavuşoğlu'nun TunState adlı kişisel sergisi, doğanın kendi kendini koruma biçimlerinden ilham alıyor. Çavuşoğlu'nun 2018'de Meksika'da karşılaştığı bursera fagaroides ağacının kabuklarını merkeze alan üretimleri, zamanın izini taşıyan hassas yüzeylere dönüşürken, Tardigrad adlı mikroskobik canlının metabolizmasını askıya aldığı "tun" durumuyla kavramsal bir bağ kuruyor. İlk olarak 2022'de Torino'da başlayan ve 2023'te Museo Jumex'te genişleyen bu sergi, sanatçının önceki işleriyle kurduğu diyaloğu sürdürerek yeni bir bağlamda şekilleniyor. Sergi, sadece bir üretim alanı değil, aynı zamanda bekleme, bozulma ve değişim süreçlerini bir araya getiren canlı bir yapıyı ortaya koyuyor.
Tarih: 17 Mayıs – 27 Eylül 2025
Adres: Işıktepe BOSB Mahallesi Kırmızı Caddesi No: 1/7C 16140, Nilüfer/Bursa

Haluk Kürkçüoğlu'nun geleneksel Türk sanatlarına duyulan ilgisiyle başlayan sanat yolculuğu, 2000 yılında ebru sanatıyla; 2005 yılında ise Kat'ı (kâğıt oymacılığı) sanatıyla farklı bir boyut kazandı. Ebru sanatının su yüzeyinde şekillenen doğallığı ile Kat'ı sanatının ince işçilik gerektiren yapısı, sanatçının üretimlerinde kendine özgü bir estetik dil oluşturdu. Manisa ve İzmir'de açılan atölyeler aracılığıyla bu iki geleneksel sanatın hem üretimi hem de aktarımı sağlanırken; sanatçının amacı, geçmişten gelen bu zengin mirası daha geniş kitlelerle buluşturmak oldu. 2020 yılında pandemi nedeniyle atölyesini kapatmak zorunda kalan sanatçı, dört yıl boyunca yaşadığı Sığacık'ta üretimlerini sürdürdü, aynı zamanda üç yıl boyunca bahçıvanlık yaparak doğayla iç içe bir yaşam benimsedi. Sanata duyduğu tutkunun peşinden yeniden yola çıkarak Antalya'da bodymarbling (vücuda ebru uygulaması) alanında çalışmalar yaptı. Bugün ise İzmir'de yeni bir atölye kurma hazırlığında olan sanatçı, geleneksel ebru ve Kat'ı sanatlarını çağdaş yorumlarla bir araya getirerek özgün eserler üretmeye; bu iki kadim sanatı hem yaşatmak hem de uluslararası ölçekte tanıtmak amacıyla tutkuyla çalışmaya devam ediyor.
Tarih: 17 Mayıs – 27 Eylül 2025
Adres: Gündoğan/Bodrum/Muğla

Salt'ın yeni sergisi Karanlık Dünya, izleyiciyle buluşuyor. Sanatçı Mike Bode ile senarist Caner Yalçın'ın uzun soluklu bir araştırma sürecine dayanan sergi, Metin Erksan'ın yönettiği ve Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun senaryosunu yazdığı, 1950'lerin toplumsal ve kültürel dinamikleriyle şekillenmiş aynı adlı filmin arka planına odaklanıyor. Film yapım sürecinde uğradığı sansür, yeniden kurgulama kararları, resmî ideolojinin yönlendirmeleri ve değişen anlatılar aracılığıyla bir dönemin zihinsel haritasını çıkaran sergi; eksik kayıtlar, farklı montajlar ve ses-görüntü uyumsuzlukları arasında kaybolmuş bir eserin izini sürüyor. Arşiv belgeleri, video enstalasyonlar ve film kopyaları üzerinden oluşturulan anlatı, Karanlık Dünya'yı bir sanat eseri ya da sinema filmi olarak değil; tarihsel ve ideolojik müdahalelerin yansıdığı çok katmanlı bir nesne olarak ele alıyor.
Tarih: 23 Temmuz – 14 Aralık 2025
Adres: Arap Cami, Bankalar Caddesi. No:11, 34420 Beyoğlu/İstanbul

Singer'in 170. yılı için düzenlenen özel sergi, 3 Eylül – 18 Aralık tarihleri arasında Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi'nde ziyaretçilere kapılarını açıyor. Cumhuriyet tarihimizin dönüm noktalarından biri olan Sivas Kongresi'nin yıl dönümünde açılışı yapılan sergi, yalnızca markanın köklü geçmişine değil, aynı zamanda toplumsal hafızamıza da ışık tutuyor. 1800'lerden günümüze uzanan seçkide, Singer dikiş makinelerinin yanı sıra cep saatleri, radyolar, vantilatörler ve gündelik hayatı renklendiren pek çok nostaljik eşya yer alıyor. Anadolu'nun farklı bölgelerinden özenle toplanan bu parçalar, ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarırken, geçmişin izlerini bugünün hikâyeleriyle buluşturuyor.
Tarih: 3 Eylül – 18 Aralık 2025
Adres: Müze Müdürlüğü, Mehmetpaşa, Taşlı Sk., 58040 Merkez/Sivas

Arkas Sanat Alaçatı, Sahnelenmiş/Staged sergisiyle sezonu iklim krizine odaklanan çarpıcı bir sanat seçkisiyle açıyor. Küratörlüğünü Billur Tansel'in üstlendiği ve 35 sanatçının 86 eserini bir araya getiren sergi, insanın doğayla bağını yitirerek yarattığı yapay gerçeklikleri ve iklim krizine karşı süregelen duyarsızlığını sorguluyor. Arthur Schopenhauer ve Jean Baudrillard'ın fikirlerinden ilhamla şekillenen sergi, Piero Gilardi'nin yapay doğa manzaralarıyla ekolojik felaketlere karşı verdiği sanatsal direnişi merkezine alıyor. Berndnaut Smilde'den Azade Köker'e, Murat Germen'den Willem de Haan'a uzanan geniş sanatçı kadrosu, doğanın yerine geçmeye başlayan teatral kopyaları, kolektif dayanışma modellerini ve alternatif gelecekleri çok katmanlı yerleştirmelerle ele alıyor. Sergi boyunca ayrıca Gilardi'nin çalışmalarına ışık tutan belgesel gösterimleri, arşiv niteliğinde kaynaklar, konferanslar ve katılımcı atölyeler aracılığıyla izleyici, estetik bir deneyimin ötesinde araştırmaya, düşünmeye ve harekete geçmeye davet ediliyor.
Tarih: 29 Mayıs 2025 - 4 Ocak 2026
Adres: Alaçatı Mah. 12500 Sokak No: 2 Alaçatı, Çeşme – İzmir

Jane England, Jordan, Müzik Kutusu ile Sex Chelsea'de, Şubat 1976, 1976 Gümüş bromür baskı 40.6 x 34.7 cm © Jane England
Pera Müzesi, 20. kuruluş yılında izleyiciyi çok yönlü bir seçkiyle buluşturuyor. Küratörlüğünü Ulya Soley'in üstlendiği Ortak Duygular: British Council Koleksiyonu'ndan Yapıtlar, British Council Koleksiyonu'ndan seçilen 29 sanatçının eserlerini güncel ve spekülatif bir yaklaşımla ele alıyor. 1930'lardan bu yana oluşan ve yaklaşık 9 bin eserden meydana gelen bu koleksiyon, 20. ve 21. yüzyıl Birleşik Krallık sanatına odaklanırken kalıcı bir serginin parçası olmaması ve uluslararası sergilere ödünç verilmesi nedeniyle "duvarları olmayan müze" olarak anılıyor. "Özeni Korumak", "Tanıdık Yüzler" ve "Hayali Gelecek" başlıkları etrafında şekillenen sergi, koleksiyonların yalnızca geçmişi muhafaza etmekle kalmayıp günümüzün toplumsal ve politik dinamikleriyle nasıl bağ kurabileceğini tartışmaya açıyor. Damien Hirst, Tracey Emin, David Hockney, Lucian Freud ve Wolfgang Tillmans gibi sanatçıların da aralarında bulunduğu isimlerin eserleri, duyguların kapsayıcı ve dönüştürücü doğasının müzeleri birer karşılaşma alanına dönüştürme gücünü ortaya koyuyor.
Tarih: 16 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026
Adres: Asmalı Mescit, Meşrutiyet Caddesi, No:65, 34430 Beyoğlu/İstanbul

Peo Olsson, Obsidyen Yatakları #1-32, 2024, Karanlık Lens serisi 20 x 30 cm, sanatçının izniyle
Elif Kamışlı küratörlüğünde hazırlanan Åsa Jungnelius: Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize ise İsveçli sanatçının Türkiye'deki ilk kişisel sergisi olma özelliğini taşıyor. Camın kırılganlığı ile taşın dayanıklılığı arasında kurulan gerilimi merkezine alan sergi, Jungnelius'un son dönem cam ve mermer heykellerini, Şişecam'ın Denizli Cam fabrikasında üretilen yeni eserlerle bir araya getiriyor. Sergi mekânı, arkeolojik buluntular, tarihi cam objeler, göçebe geleneklere dayanan dokumalar ve sanatçının Bitlis, Van ve Kars'taki obsidiyen sahalarındaki araştırmalarını belgeleyen fotoğraflarla bir peyzaj olarak kurgulanıyor. Üfleme cam ve mermer heykeller aracılığıyla izleyiciye sözcüklerden çok malzemeyle kurulan doğrudan bir deneyim sunan Jungnelius, varlık, ustalık ve bilinmezlik üzerine düşünmeye davet ediyor. Her iki sergi de 16 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Pera Müzesi'nde görülebilecek.
Tarih: 16 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026
Adres: Asmalı Mescit, Meşrutiyet Caddesi, No:65, 34430 Beyoğlu/İstanbul