Sanatı sadece izlemek değil, mekânla ve doğayla birlikte deneyimlemek oldukça keyifli. Sanatın insanın özüne dönmesindeki en önemli iyileştiricilerden biri olduğunu biliyoruz. Doğanın güçlü etkisinin insan üzerindeki yansımalarını da... Sanatın birleştirici ve iyileştirici etkisi bu yaz lüks otellerin de ilgi alanında. Artık sadece denize girip, yeşile ve maviye doyup, gastronomi turuna çıkmak yeterli değil. Bir tatili özel yapan yaşattığı özgün deneyimler. Aynı eserin herkeste farklı bir bakış açısı uyandırdığını baz alırsak, sanatın her insanın tatiline yeni bir anı kazıyacağı bir gerçek. Farkındalıklı bir tatil için doğa ve sanatın kesişim noktasından bildiriyoruz.

Bodrum Cennet Koyu gibi harika bir konumda yer alan Bobo by The Stay, bu yaz sanatı doğayla buluşturan anlam dolu bir açık hava sergisiyle ziyaretçilerini doğa ile iç içe çok katmanlı bir keşfe davet ediyor. "Borusan Otomotiv ana sponsorluğunda Earth Remembers Heykel Sergisi, dokuz uluslararası çağdaş sanatçının büyük ölçekli yerleştirmelerinden oluşan seçkiyi, otelin zeytinlik alanına yayıyor. Venedik Bienali, Palais de Tokyo ve Tate Modern gibi prestijli sanat kurumlarında eserleri sergilenen sanatçıların her bir heykeli, yerleştirildiği çevreyle kurdukları bağ aracılığıyla doğa, zaman ve hafıza üzerine yeni bir okuma öneriyor. Serginin küratörlüğünü, Fondation Louis Vuitton, Palais de Tokyo ve Venedik Bienali gibi prestijli kurumlarda görev almış, LVMH, Sanofi ve BIC gibi markalarla çalışan, École du Louvre mezunu Paris merkezli bağımsız küratör ve sanat danışmanı Hervé Mikaeloff ile Artsa Consultancy'nin kurucusu Selcan Atılgan birlikte üstleniyor. Serginin organizasyonu ise İstanbul, Paris ve Dubai merkezli uluslararası sanat danışmanlık firması Artsa Consultancy tarafından, Selcan Atılgan liderliğinde yürütülüyor. Sanatçılar arasında Alicja Kwade, Angela Bulloch, Arne Quinze, Camille Henrot, Gisela Colón, Marion Verboom, Sabine Marcelis, Ugo Rondinone ve Wang Keping gibi uluslararası çağdaş sanatın dikkat çeken temsilcileri yer alıyor. Ziyaretçilerine çağdaş sanat ile doğanın iç içe geçtiği farklı bir perspektif sunan Earth Remembers Heykel Sergisi, mekâna özel kurgulanan heykellerle Bobo'nun doğal dokusunu tamamlıyor. Earth Remembers Heykel Sergisi 31 Ağustos'a kadar ziyaret edilebilecek.

Sanatın, insanın özüne dönmesindeki en önemli iyileştiricilerden biri olduğuna inanan İzmir Özdere'de konumlanan Club Marvy, yerel zanaat ve üretime duyduğu saygının devamını, multidisipliner sanat galerisi Atelier Marvy ile de hayata geçiriyor. Atelier Marvy, her sezon değerli sanatçılar ile sergiler, residency programları ve workshop'lar gerçekleştiriyor. Club Marvy'nin sanat galerisi Atelier Marvy bu yaz ise Mehmet Ali Uysal'ın Hayat Çok Güzel isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Karışık teknik heykellerden oluşan sergi, Club Marvy misafirlerini hayatın kırılganlığını ve kusurlarını keşfetmeye davet ederken, izleyicilerine kendi geçmişleri, bugünleri ve gelecekleriyle etkileşime geçmeleri için bir alan sunuyor. İzleyicinin mekan algısını manipüle eden ve yerleştirildiği alanı kendi malzemesiyle bütünleştiren geniş çaplı yerleştirmeleriyle ünlü Paris'te yaşayan Mehmet Ali Uysal, Atelier Marvy'deki Hayat Çok Güzel isimli sergisinde de, dikkatini hayatın yüzeyinde gizlenen kusurlara yöneltiyor. Polyester, cam, araba lastiği ve taş gibi çeşitli malzeme seçimleri eserlerdeki kavramlarla çelişirken, sergideki genel kavramla bütünleşiyor. İzleyiciye kendi geçmişi, bugünü ve geleceği ile etkileşime geçmesi için alan yaratan Uysal'ın soruları sergi boyunca yankılanıyor: "Tüm olumsuzluklar ortadan kalksaydı, hayatı yaşanmaya değer kılan şey ne olurdu? Izdırabın yokluğu kendi farkındalığımızı arttırmamıza ne kadar yardımcı oluyor? Sorunların olmaması birey ve toplulukların gelişmesi için yeterli mi?" Siz de tatilden öte bir anlam arayışı içindeyseniz, yolunuzu bu noktadan geçirmelisiniz.

Işık ve zaman etkileşiminin en çarpıcı olduğu yaz aylarında, sanat eserleri, yaşam alanlarında mücevher gibi parlayarak ön plana çıkıyor. Bodrum'da, Tilkicik koyunda konumlanan Ruins Hotel; lüks deneyime sanatın da eşlik ettiği özel bir projeye imza atıyor. Dünya çapında tanınmış Türk ve uluslararası çağdaş sanatçıların heykel ve resimlerinden oluşan seçki, Ruins Hotel'in sofistike atmosferinde sanatseverlerle buluşuyor. Sevil Dolmacı Gallery, tarihi dokuları çağdaş sanatla bir araya getiren çarpıcı iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek, Ruins Hotel ile özel bir sergiyi hayata geçiriyor. Golden Hour sergisi Ruins Hotel'in zarafet ve lüksü buluşturan atmosferinde, yabancı ve Türk çağdaş sanatçılardan oluşan bir seçki ile sanat tutkunlarını Bodrum'da eşsiz bir deneyime davet ediyor. Sevil Dolmacı Gallery'nin yakın zamanda çalışmaya başladığı Jeppe Hein heykellerinden, Meksikalı sanatçı Bosco Sodi resimlerine, Haluk Akakçe işlerinden, Ekrem Yalçındağ resimlerine dek çarpıcı eserler izleyenlerle buluşuyor. Golden Hour izleyene renkli ve eğlenceli bir dünyanın kapılarını açıyor. Yaşam alanlarında yer alan dokuya organik olarak entegre edilmiş eserler, bazen renkli, bazen ilizyonist bir malzeme olan, izleyeni de içine alan ayna, paslanmaz çelik üç boyutlu işlerle hem eğlenceli hem de bugüne dair gerçekliklerle yüzleşmeye aracılık ediyor. Bugüne dair gerçekler bireylerin kendi gerçeklikleri ve değişen ruh halleri... Otel ile bütünleşen söz konusu eserler, mekânın ruhuna eşlik ederek, insanı rahatlatan ve bir çeşit huzur veren aurayasahip işlerden oluşuyor. Jeppe Hein'in ürettiği renkli balonlar, Bosco Sodi'nin sergiye adını veren Kırmızı Gün Batımı adlı eseri, Haluk Akakçe'nin etkileyiciMr. Nobody eseri, Ozan Oganer'in Ayna Ayna Söyle Bana işi serginin en dikkat çekici eserleri arasında. Aynı zamanda Tony Cragg Spring heykeli, Rafael Gomez Barros kaşıklardan oluşan enstalasyonu, Robert İndiana Hope işleri, Ekrem Yalçındağ'dan İzlenimler, Ahmet Oran'ın Gün Batımı serginin öne çıkanları arasında yer alıyor. Sevil Dolmacı Gallery, 15 Eylül'e dek Ruins Hotel'de izleyenleri sanatın da eşlik ettiği eşsiz bir deneyime bekliyor.

Kaz Dağları'nda doğa ve sanat iç içe geçiyor. Keyifli doğası ve konaklama deneyimiyle öne çıkan Simurg Inn; alışılagelmiş kalıpları zorlayan bir deneyim sunan Walls Embraced sergisi ile x-ist ortaklığıyla sanatseverlerle buluşuyor. x-ist sanatçılarından Ali Bilge Akkaya, Ansen, Aylin Zaptçıoğlu, Burçin Başar, Merve Atılgan, Metin Alper Kurt, Murat Palta, Seda Hepsev, Serkan Yüksel, Tayfun Gülnar ve Tuba Şamlı'nın eserlerinin yer aldığı seçki, sanatın yalnızca galeri duvarlarıyla sınırlı olmadığını gösteren etkileyici bir kurguya sahip. Walls Embraced sergisi; sanatın şehir merkezlerinden çıkarak doğa ve sanat felsefesinin iç içe geçtiği yeni bir bağlamı keşfetmeye davet etmesi açısından da değerli. Sadece izlemek değil, mekânla ve doğayla birlikte sanatı deneyimlemek isteyenler için çağrıda bulunan ve yaz boyu sürecek olan bu özel karma sergi, doğayla iç içe bir mekânda düşündürücü bir serüven vadediyor.

Bütünsel bir kültürel deneyim, bu yaz The Bodrum Edition'ın keyifli atmosferinde hayat buluyor. Yaz sezonu boyunca sanat, müzik, mimari ve gastronomiyi kendi zarif evreninde bir araya getiren otel; bu vizyonun bir yansıması olarak, Emin Mete Erdoğan'ın Milattan Sonra 4 Milyar sergisine ev sahipliği yapıyor. Teknik çizimi klasik resim disiplinleriyle harmanladığı özgün anlatımıyla tanınan sanatçı, bu seride sanatseverleri zamanın başlangıcına, cansızlıktan canlıya geçişin yaşandığı ana götürüyor. Mitolojiyi bilimsel düşünceyle buluşturan eserleri; Doğu ile Batı, geçmiş ile şimdi arasında kurulan bir anlatı oluşturuyor. Milattan Sonra 4 Milyar, izleyiciyi kişisel miladını sorgulamaya davet ederken, insanın doğayla, yaşamla ve kendilik algısıyla kurduğu ilişkiyi yeniden düşünmeye çağırıyor. Sergi, 30 Ağustos'a kadar The Bodrum Edition'da ziyarete açık olacak.

İstanbul'un kalbinde, Boğaz'ın kıyısında uzanan Swissôtel The Bosphorus, bu yaz otel misafirleri ve sanatseverleri keyifli bir deneyime davet ediyor. Otelin farklı alanlarında konumlandırılan ve alternatif sanatçılara ait sanat eserleriyle otel adeta bir açıkhava müzesine dönüşüyor. Bu sezon ilk olarak çağdaş sanatçı Rıfat Baltaoğlu'nun heykel ve enstalasyon eserleriyle sanat deneyimine başlayan Swissôtel, temmuz ayında ise misafirlerini Pınar Garibağaoğlu'nun Poly koleksiyonuyla buluşturuyor. Poly koleksiyonuyla yetişkinliğin getirdiği psikolojik sınırlamalara meydan okumayı, izleyiciyi toplumsal baskılardan uzaklaştırmayı, çocukluklarındaki renkli hayallerini hatırlatmayı hedefleyen sanatçı, koleksiyona baktıkça neşelendiren filleriyle "Eğer hayal edebilirsek her şeyin mümkün olduğunu" anlatmayı amaçlıyor. Pınar Garibağaoğlu'nun filleri Swissôtel'den çıkarak tüm şehre neşe saçıyor! Bu benzersiz buluşma için Poly koleksiyonu sizi otelin farklı alanlarında bekliyor.