Elie Saab Bosphorus Daveti
1 dakika okunma süresi
Ailenizin müzikal mirası, müzikle kurduğunuz bağda ve kariyerinizde nasıl bir rol oynadı?
Müziğin başrolde olduğu bir evde yaşamanın bir çocuk üzerinde büyük bir etkisi olması kaçınılmaz. Ben de öyle ya da böyle her zaman müziğe yakın oldum. Bebekliğimden ergenliğime kadar... Ta ki bunu mesleğim haline getirmeye karar verene kadar. Yani bu, gerçekten çok doğal ve kademeli bir süreçti. Babam, hem bir insan hem de bir sanatçı olarak her zaman en iyi örneğim oldu.
Kendi müzikal tarzınızı bulma süreciniz nasıl ilerledi, nelerden ilham aldınız?
Her zaman kişisel şarkı söyleme tarzımı bulmaya çalıştım. Bir sanatçının şarkı söyleme şeklinin kendi kişiliğiyle çok ilgisi olduğunu düşünüyorum. Benim için imza atmak bazen neredeyse mahrem bir parçamı göstermek gibi bir şey. İlham kendi hayatımdan, deneyimlerimden, yıllar boyunca dinlediğim her şeyden geliyor.
20 Ekim akşamı sizi Zorlu PSM'de dinleme şansı elde edeceğiz, bizi nasıl bir konser bekliyor?
İspanyol gitarları, kontrbas, perküsyon, trompet ve Türk müzisyenlerden oluşan mükemmel bir yaylı dörtlüsü ile yeni bir format olacak. Tabii ki en iyi bilinen şarkılar olacak ama yeni çalışmalarımdan bazı şarkıları da tanıtacağım. "Samimi" bir konser olacak.
Konserlerinizde özellikle söylemeyi sevdiğiniz bir şarkınız var mı?
Her zaman özellikle sevdiğim birden fazla şarkı vardır. Ama bir tanesini seçmemi isterseniz; "Vuela" derim.
Sizi hiç dinlememiş birine müziğinizi nasıl tanımlardınız?
Samimiyetle... Ne zaman biri bana bu soruyu sorsa, cevap vermekte ve tanımlamakta zorlanıyorum. Söyleyebileceğim şey, Akdeniz müziğine dayandığı.
Daha önce Türkiye'de konserler verdiniz, burada çok seviliyorsunuz. Yine de Türk dinleyici kitlesi tarafından nasıl karşılandığınızı sizin gözünüzden de duymak isteriz.
Çok özel bir müzikal duyarlılığa sahip bir dinleyici kitlesi. Ne dinlediğini bilen ve çok saygılı bir dinleyici kitlesi. Benim durumumda hiç bu kadar sevildiğimi hissetmemiştim. Yıllar sonra bu saygıyı ve sadakati yaşamak ve hissetmek heyecan verici.
Türkiye'de konser verdiğiniz yıllar boyunca ne tür bir değişim gözlemlediniz? Dinleyici kitlenizde bir değişiklik fark ettiniz mi?
Başlangıç olarak, 20 yıldan fazla oldu, bu yüzden çok şey değişti. Ben de değiştim (gülüyor!). Ama bu ülkeye ve insanlarına karşı aynı büyük sevgiyi hissediyorum.
Türk müziği dinler misiniz? Sevdiğiniz şarkılar veya müzisyenler var mı?
Türkiye'de çok büyük bir müzikal zenginlik var; büyük sanatçılar ve mükemmel müzisyenler... Tabii ki dinliyorum. Bazen pek de bilinmeyen ya da çok satılmayan yeni şeyleri kendi başıma keşfetmeyi seviyorum.
İspanyol müziği ile Türk müziğinin ezgileri, altyapısı arasında benzerlikler var mı?
Tarihsel olarak Akdeniz, Türkiye ve İspanya arasındaki ana bağlantılardan biri ve mantıksal olarak bu, müzikal seslerde kendini gösteriyor ve hissedilebiliyor. Müzikal zenginlik tamamen bununla ilgili.