Mayıs Ayı Burç Yorumları
20 dakika okunma süresi
Kita's Brasserie'nin hikayesini sizden dinleyebilir miyiz? Restoranın öne çıkan özelliklerini nasıl tanımlarsınız?
İstanbul'da küçük bir kafemiz vardı, orayı değiştirmek ve yeni bir oluşuma girmek istedik. Yurt dışında beğenerek, memnuniyetle deneyimlediğimiz, bizim de keyifle anılar biriktirebileceğimiz, hayatımızda olmasını istediğimiz bir mekan yaratma amacıyla bu yola çıktık. Misafirlerimize güzel yemekler eşliğinde keyifle sohbet edebilecekleri, güzel anılar biriktirebilecekleri, şık bir ambiyansın olduğu bir ortam yaratmayı hedefledik. Geçen sene mart ayında bu hayalimiz için detaylı çalışmalara başladık. Yeni markamızın konumlandırılması için yaklaşık 15 lokasyon belirledik. Bu lokasyonlar içerisinde ilk anlaştığımız, hikayeyi başlattığımız yer Alaçatı oldu. 46 kişilik bir ekiple Alaçatı'ya sağlıklı ve lezzetli öğünler sunmak için geldik. Marka renklerimizi seçerken de doğallık, şıklık, hijyen ve temizliğin öne çıkmasını istedik. Bu nedenle gökyüzünün mavisi, toprak tonları, saflığın temsilcisi beyaz, yeşil olmazsa olmazımız... Bunlar Kita's Brasserie'nin ana renklerini oluşturdu. Şıklığın yanı sıra samimi bir ortam da sunmak istediğimiz için markamıza Uygurca'da biz anlamına gelen, ''Kita'' ismini seçtik. Markamızın DNA'sıyla örtüşen bir logo seçebilmek için uzun süren araştırmamızın sonucunda; bereketi, gücü, faydayı ve saygıyı vurgulayan zeytinin bize en uygun sembol olduğuna karar verdik. Kita biz demek iken getirdiğimiz ''S'' takısı, bizim anlamını taşıyor. Mekanlarımızın birlik duygusu yaratması amacıyla da isim seçimimizde hemfikir kalarak Kita's olduk. Markayı kurarken hedeflerimizin başında olan misafirlerimizin keyif veren, ferah bir atmosferde zaman geçirebilmesi amacıyla geniş dış mekanlara sahip lokasyonlara odaklandık. Hayal ettiğimiz atmosferi sunabilmek için güçlü bir peyzaja da ihtiyacımız vardı. Bu nedenle içerisinde palmiye, muz, defne ağaçlarının ve çeşitli bitkilerin bulunduğu yemyeşil bir Kita's dünyası yarattık.
Restoranın genel stilini nasıl tarif edersiniz? Sizden dinleyebilir miyiz?
Kita's Brasserie'ye adım atıldığı anda markamızın renkleriyle bütünleşen bir botanik ve şıklık dikkatleri çekiyor. Doğal bir atmosferle harmanladığımız renklerimizi ışık oyunlarıyla birleştirerek günden geceye keyif dolu bir atmosfer sunuyoruz.
Menü içeriğinden bahsedebilir misiniz, sunduğunuz deneyimler neler?
Menümüzün ana teması sağlık ve lezzeti bir arada sunmak. Mutfağımızda ortalama 20-25 yıllık akademik ve alaylı geçmişleri olan güçlü bir ekip var ve menümüz hepimizin araştırmaları sonucunda oluştu diyebilirim. Örneğin protein, mineral deposu olarak bilinen ve insan vücuduna çok sayıda faydası bulunan humusu ciğerle harmanlayarak menümüze ekledik. Böylelikle misafirlerimizin vücutlarına demir alımını en lezzetli versiyonlarından birisiyle sunmuş oluyoruz. Bir diğer lezzetimiz Osso Buco'da uzun süredir dünyada sağlıklı beslenme trendlerinde yer alan ve insan vücuduna mucizevi faydalar sunan doğal, saf bir kolajen sunuyoruz. Özetle bizim için misafirlerimizin tercih edeceği tüm yemek seçeneklerinin onların sağlığına bir katkı sağlaması gerekiyor. Aynı zamanda diyet yapan ya da hafif seçeneklerle öğünlerini geçirmek isteyenlere özel fit seçeneklerimiz de mevcut.
Size göre menüdeki en iyi lezzet kaçamağı hangisi?
Bizde her lezzetin ayrı bir hikayesi var. Malzeme birinci önceliğimiz, mutfakta kullanılan her şeyin taze ve günlük olması en hassas olduğumuz konuların başında geliyor. Örneğin somonumuzu Norveç'ten alıyor, gezen tavuk ve balık tercih ediyoruz. Tatlı menümüz de oldukça ilgi görüyor. Misafirlerimizden sık sık patisserie uzantısı kurmamız adına öneri alıyoruz. İkinci bir kategori yaratmamızı istiyorlar. Çünkü gerçekten yüksek kaliteli ürünler kullanıyoruz, güçlü ortaklarımız var. Böyle olunca da lezzet kaçınılmaz oluyor.
Sizce bir tabağı unutulmaz kılan sunum mu, lezzet mi?
Birlikte. İyi bir lezzetin sunumu olmazsa anlamı yok. Sunduğunuz yemek lezzetli fakat görüntüsü tatmin etmiyorsa da bir anlamı yok. Aslında biz buna akıl ve gönül dengesi diyoruz. Akıl tabağa, gönül lezzete bakar ve ikisi ayrılmaz bir bütünlük temsil etmelidir.
Malzeme seçimi yaparken nelere dikkat ediyorsunuz? Restoranda sürdürülebilir etkiye rastlamak mümkün mü?
Malzeme birinci önceliğimiz, mutfakta her şeyin taze ve günlük olanını kullanıyoruz. Tüm malzemelerimiz doğal, taze ve organik olanlardan seçiliyor. Günümüzde artık yumurta bile güçlü bir partner istiyor. Sürdürülebilirlik de önem verdiğimiz konuların başında geliyor. Sıfır atık prensibiyle çalışıyoruz. Örneğin bayat ekmeklerimizi cipse çeviriyor, hazırlık sürecinde arta kalan tüm sebze kabuklarını çorba için aroma olarak uyarlıyoruz.
Restoranın dekorasyonunda öncelik verdiğiniz ögeler hangileri oldu?
Kita's Alaçatı, markamızın kimliği ve isteklerini yansıtan; kaliteli, rahat, aydınlık, keyifli anlar yaşayıp akılda kalan mekanlar ve aynı zamanda damakta bırakılan lezzetli tatlarla hatırlanmak için tasarlanmış brasserie tarzının bir örneği. Dekorasyon seçimlerimizde dünyanın farklı noktalarından da ilham aldık. Sandalyelerimizi Fransa'dan, tabaklarımızı İspanya'dan, masalarımızın mermerlerini İtalya'dan seçtik.
Alaçatı gibi talebin yoğun olduğu bir lokasyonda size göre misafir memnuniyeti için üzerinde durulması gereken en önemli unsur nedir?
Alaçatı eğlence anlayışında öne çıkan konuların başında canlı müzik geliyor. Fakat daha sakin bir atmosferde zaman geçirmek isteyenlerin oranı da oldukça fazla. Ben müziğin ön planda olduğu yerlerde yemeğin değer kaybettiğine inanıyorum. Kita's olarak biz de lezzetli yemek ve rahat bir ortamda gerçekleşecek sohbetlere odaklanıyoruz. Bu nedenle müziğin fonda kaldığı rahat, gürültüsüz bir ortam sunuyoruz. Alaçatı'da bu anlamda güçlü bir alternatif olduk diyebilirim.
Kita's Brasserie için gelecek planlarınız neler? Alaçatı'dan sonra farklı noktalarda da gastronomi tutkunlarıyla buluşacak mısınız?
Evet, yola çıkarken hedefimiz şehrin popüler adreslerine konumlanmaktı. İkinci durağımız Galataport İstanbul; sonbahar aylarında yine aynı konseptle 800 metrekare, dış alanı oldukça geniş olan bir lokasyonda kapılarımızı açacağız. Aynı yemek menüsüne eklemeler yaptığımız Galataport için heyecanımız yüksek. Türkiye'de önemli lokasyonlarda var olmayı hedefliyoruz. Bomonti'de küçük bir mekanımız var. Orayı da yenileyip brasserie konseptinde hizmet vereceğiz. Bunun yanı sıra Bodrum'da hizmet vereceğiz. Aynı zamanda Bebek, Nişantaşı da odağımızda. Ayrıca mutlaka İzmir'de de bir şubemiz olacak.