Uluslararası fotoğrafçılıkta sembolik bir etkinlik olan Les Rencontres d'Arles bu yıl 56. edisyonuyla 7 Temmuz ile 5 Ekim 2025 tarihleri arasında geri dönüyor. Disobedient Images başlığıyla bu yıl 56. kez kapılarını açan Les Rencontres de la Photographie d'Arles, fotoğrafın sınırlarını olduğu kadar toplumun sınırlarını da zorluyor. Brezilya'dan Avustralya'ya, Kuzey Amerika'dan Karayipler'e uzanan bir seçkiyle, görünmeyeni görünür kılmayı hedefliyor. Sömürge geçmişiyle hesaplaşan, yerli halkların, göçmenlerin, kadınların ve her bireyin hikâyesine ışık tutan bu edisyon politik bir hafıza çalışması olarak karşımıza çıkıyor.
Festival, klasik belgesel anlayışını aşarak izleyiciyi fotoğrafın tanıklık, direnç ve yeniden yazım potansiyeliyle karşı karşıya bırakıyor. Claudia Andujar'dan Nan Goldin'e, Keisha Scarville'dan Letizia Battaglia'ya uzanan güçlü kadın isimler, arşivleri kişisel hikâyelere, kayıpları kolektif hafızaya dönüştürüyor. Agnès Geoffray'nin ıslah evlerindeki genç kızlara adadığı sergi ya da Carmen Winant'ın aile kavramını yeniden çizen işleri, hem bireyin hem de toplumun görünmeyen yaralarını açığa çıkarıyor.
Arles 2025, modayı estetik bir unsurdan ziyade hafıza, kimlik ve politik ifade biçimi olarak konumlandırıyor. "Ancestral Futures" sergisinde yer alan Brezilyalı sanatçıların gelinlikleri, kolonyal mirasa dair katmanlı okumalar sunarken; Brandon Gercara'nın "Magma in the Ocean"ında kostümler kimliklerin suyla kurduğu özgürlük ilişkisine görsel bir alan açıyor. Caroline Monnet'nin "Echoes from a Near Future" serisi ise Kanada'nın İlk Milletleri'nden kadınların hem geleneksel hem fütüristik kıyafetleriyle kültürel sürekliliği ve dönüşümü kutluyor.
Moda, aynı zamanda Yves Saint Laurent'in fotoğrafla kurduğu kişisel ilişki üzerinden de mercek altına alınıyor. Fondation Pierre Bergé – Yves Saint Laurent iş birliğiyle hazırlanan "Yves Saint Laurent and Photography" sergisi, modacının Richard Avedon, Irving Penn ve William Klein gibi ustalarla olan üretken ilişkisini ortaya koyuyor. Sergi, hem Saint Laurent'in ikonik vizyonuna hem de moda fotoğrafçılığının tarihine saygı duruşu niteliğinde.
Şehir bu yaz ayrıca yeni bir kültür kurumuna da kavuşarak Fragonard Parfümeri'nin açtığı Arles Moda ve Kostüm Müzesi, şehrin tarihine kök salan koleksiyonlarıyla yerel ve evrensel moda anlatılarını buluşturuyor. Bu eklemlenme, Arles'ı fotoğrafların yanı sıra moda üzerinden de kültürel hafızaya açılan bir sahneye dönüştürüyor.
Fotoğraflar: Les Rencontres d'Arles