Ekim ayı, sanatseverler için her zamankinden daha renkli ve hareketli geçiyor. Sonbaharın hafif serin rüzgârları ve değişen ışığı, galerilerin ve müzelerin kapılarını ardına kadar açtığı bu dönemde, birbirinden farklı tarzlarda sergiler ziyaretçilerini bekliyor. Kimi sergi çağdaş sanatın sınırlarını zorlayarak izleyiciyi düşündürürken, kimi sergi geçmişin izlerini modern yorumlarla buluşturuyor. Yeni isimlerden tanınmış sanatçılara kadar geniş bir yelpazede eserlerin bir araya geldiği bu ay, sadece görsel bir ziyafet sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sanatın yaşamlarımızdaki yerini yeniden keşfetmemize de fırsat veriyor. Her köşesi sürprizlerle dolu galeriler, ziyaretçilerini ilham dolu bir yolculuğa davet ediyor ve Ekim'i adeta sanatla nefes aldıran bir ay hâline getiriyor.
"Yılan Oynatıcısının Bahçesi", Pilot Galeri – İstanbul
Emir Erkaya'nın Yılan Oynatıcısının Bahçesi sergisi, izleyiciyi tarih, mitoloji ve anlatı geleneğinin iç içe geçtiği, çok katmanlı ve düşsel bir evrene davet ediyor. Sergideki eserler; ritüeller, arketipler, doğa unsurları ve kolektif bilinç gibi temalar etrafında şekillenirken, hem geçmişin hem de bugünün izlerini taşıyan bir görsel hafıza alanı oluşturuyor. Hayvan-insan figürleri, bitkilerle çevrili bahçeler, sular altında ya da yanmakta olan manzaralar üzerinden sanatçı; Mezopotamya'dan Antik Mısır'a, Şamanizm'den Anadolu'nun sözlü kültürüne uzanan geniş bir coğrafya ve zaman dilimiyle diyaloğa giriyor. Minyatür, botanik resim, modern şiir ve müzik gibi farklı geleneklerden beslenen kompozisyonlar, mitolojik ve tarihsel anlatıları güncel bir bakışla yeniden yorumluyor. Bahçe imgesi ise hem yıkımı hem çeşitliliği simgeleyen bir metafor olarak serginin merkezine yerleşiyor. Erkaya, tarihin yalnızca bir bilgi değil, aynı zamanda kurmaca ve duygu barındıran bir alan olduğunu vurgularken; geçmişle kurulan bağın nostaljik değil, eleştirel ve yaratıcı bir yerden kurulabileceğini öne sürüyor.
Tarih: 4 Eylül - 11 Ekim 2025
Adres: Katip Mustafa Çelebi, Sıraselviler Caddesi, No:85/A, 34433 Beyoğlu/İstanbul
"MEMENTO: Mermere Kazınmış Latin İstanbul", 212 Photography – İstanbul
Belgesel ve sokak fotoğrafçısı Mustafa Seven'in MEMENTO: Mermere Kazınmış Latin İstanbul adlı yeni sergisi, 27 Eylül – 12 Ekim 2025 tarihleri arasında 212 Photography Istanbul'da ziyaretçilerini ağırlıyor. İstanbul'un çok katmanlı tarihine ve unutulmaya yüz tutmuş azınlık cemaatlerinin hikâyelerine odaklanan sergi, Feriköy Latin Katolik Mezarlığı'nın mermer mezar taşları üzerinden Levantenler, Süryaniler, Keldaniler ve Latin Katoliklerin kentteki varlığını ve kültürel izlerini belgeleyerek toplumsal hafızaya ışık tutuyor. Osmanlıca, Latince, Fransızca ve Ermenice yazıtlarla, göç, savaş ve aidiyet temalarını yansıtan fotoğraflar, sadece ölüleri değil, aynı zamanda dilleri ve kültürleri de hatırlatıyor. Sergi, unutmaya karşı hatırlamanın gücünü vurgulayarak, kaybolan toplulukların sessiz tanıklığını bugünün izleyicisine anlamlı bir hafıza çağrısı olarak aktarıyor.
Tarih: 27 Eylül - 12 Ekim 2025
Adres: Feriköy Latin Katolik Mezarlığı
Artweeks Istanbul, The Ritz-Carlton Residences – İstanbul
Artweeks Istanbul 12. edisyonunda, İstanbul'un iki farklı noktasında (tarihi Akaretler Sıraevler ve modern The Ritz-Carlton Residences İstanbul B Blok) sanatseverleri ağırlayarak kentin kültürel dokusuyla sanat arasında yeni bir diyalog kurmayı amaçlıyor. UBS ana sponsorluğunda ve Bilgili Holding'in desteğiyle hayata geçirilen etkinlik, bu yıl da galerilerden bağımsız sanatçı projelerine, enstalasyonlardan panellere kadar uzanan çok katmanlı yapısıyla dikkat çekiyor. Herkese açık ve ücretsiz olan sergiler, sanatın daha geniş kitlelerle buluşmasını sağlarken, genç küratörlerin desteklendiği "Curation Space" gibi projelerle sanat dünyasının farklı aktörlerine alan açıyor. Artweeks, bu edisyonda Bülent Eczacıbaşı'nın Altı Fotoğraf sergisi ve Cem Güventürk'ün FloreLuctus adlı projesi gibi özel işlere de ev sahipliği yaparak hem güncel üretimlere görünürlük kazandırmayı hem de koleksiyonerlik kültürünü teşvik etmeyi hedefliyor. Disiplinlerarası paneller, özel etkinlikler ve Türkiye'nin önde gelen galerileri ile kurumlarının katılımıyla şekillenen program, Artweeks Istanbul'un kapsayıcı ve yenilikçi yaklaşımını bir kez daha görünür kılıyor.
Tarih: 15 – 26 Ekim 2025
Adres 1: Vişnezade, Süleyman Seba Caddesi, 26 A, 34357 Beşiktaş/İstanbul
Adres 2: Teşvikiye, Vali Konağı Caddesi, No:108, 34365 Şişli/İstanbul
"Birleşen Sular, Filizlenen Umutlar", Hope Alkazar – İstanbul
Birleşen Sular, Filizlenen Umutlar sergisi, Diageo Türkiye'nin kültür ve sanata verdiği desteğin bir yansıması olarak; çağdaş sanatın farklı disiplinlerinden gelen 15 sanatçıyı doğa, kent ve umut temaları etrafında buluşturuyor. 20 Eylül–27 Ekim 2025 tarihleri arasında Hope Alkazar'da gerçekleşen serginin küratörlüğünü Sinan Eren Erk üstleniyor. Pandemi sonrası doğanın direnci, kent yaşamının dönüşümü ve insan ilişkilerinin yeniden şekillenmesi gibi konulara odaklanan sergi, sanatın görünmez bağları görünür kılma gücünü vurguluyor. Diageo Türkiye hem genç sanatçılara alan açmayı hem de deneyimli isimlerle birlikte kolektif bir üretim zemini kurmayı amaçlıyor. Sergide yer alan sanatçılar arasında Ahu Akgün, Aras Seddigh, Can Memişoğulları, Cem Sonel, Delal Eken, Dilara Başköylü, Dilara Göl, Ece Haskan, Gizem Ünlü, Merve Zeybek, Murat Palta, Nermin Er, Tuğçe Diri, Ertuğrul Güngör ve Faruk Ertekin bulunuyor. Sergi, kentle ve doğayla kurduğumuz ilişkileri yeniden düşünmeye davet eden çağdaş bir bakış sunuyor.
Tarih: 20 Eylül–27 Ekim 2025
Adres 1: Kuloğlu, İstiklal Caddesi, No:111 34433 Beyoğlu/İstanbul
"Kül", Studio Karaköy – İstanbul
Sanatçı Deniz Pelister'in Kül adlı kişisel sergisi, Studio Karaköy'de izleyiciyle buluşuyor. Üç yıl aradan sonra gerçekleşen bu ikinci kişisel sergi, gündelik yaşamdan izler taşıyan figür ve nesneleri, özellikle atlıkarınca, dondurma, kuş ve çocuk gibi imgeleri alışılmış anlamlarının ötesine taşıyarak yeniden yorumluyor. "Kül" başlığı, dönüşüm, yeniden başlama ve geçicilik temalarını betimleyerek yanıp bitenin ardında kalan izlerin gücünü vurguluyor. Sergide bordo, kırmızı ve pembe tonların ön planda olduğu, çocuksu masumiyetle karışan huzursuz ve tekinsiz anları yansıtan resimler, izleyiciyi alışılmış algılarını sorgulamaya ve yeni bağlamlar keşfetmeye davet ediyor. Pelister, bilinç akışına benzer bu anlatımla hem kendi önyargılarını kırıyor hem de izleyiciyi benzer bir deneyime çağırıyor.
Tarih: 17 - 31 Ekim 2025
Adres 1: Kemankeş Karamustafa Paşa, Mumhane Caddesi, No:42, 34425 Beyoğlu/İstanbul
"İz Kalır, Ben Kaybolurum", Arkeoloji Müzeleri – İstanbul
Heykel sanatçısı Nilhan Sesalan'ın İz Kalır, Ben Kaybolurum başlıklı sergisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Cumhuriyetin 102. yılı kapsamında düzenlediği "100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi" dahilinde, 31 Ekim 2025'e kadar İstanbul Arkeoloji Müzeleri bahçesinde izleyiciyle buluşuyor. Sanatçının üç büyük ölçekli yapıtı, taş, çelik ve kaynak malzemeleriyle geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki tematik bağları sorgularken; iz bırakmanın, kaybolmanın ve belleğin izini süren düşünsel bir yolculuk sunuyor. Nilhan Sesalan'ın arkeoloji, mimari ve doğadan beslenen üretim pratiği; bu sergide, müzenin tarihi atmosferiyle bütünleşerek zaman ve varoluş üzerine çok katmanlı bir anlatı kuruyor. Sanatçının "terapi alanım" olarak tanımladığı İstanbul Arkeoloji Müzesi, bu buluşmada yalnızca mekân değil, aynı zamanda bir kavramın taşıyıcısı haline geliyor. Sanat danışmanlığını Hasan Karakaya'nın üstlendiği sergi, heykelin düşünceyle biçim bulduğu, malzemenin zamansal bir dil kurduğu bir yerleştirme olarak, sanatseverleri hem bireysel hem kolektif hafızaya dokunmaya davet ediyor.
Tarih: 31 Ekim 2025'e kadar
Adres: Alemdar Caddesi, Osman Hamdi Bey Yokuşu, Gülhane/Fatih
"Görünmeyen Anıtlar", Galeri Işık Teşvikiye – İstanbul
Eren İnönü'nün Görünmeyen Anıtlar başlıklı sergisi, Galeri Işık Teşvikiye'de izleyiciyle buluşuyor ve şehir manzarasında genellikle fark edilmeyen bacaları odağına alarak onları birer görsel ve düşünsel anıta dönüştürüyor. Sanatçı, bacaların yalnızca işlevsel yapılar değil; aynı zamanda kentsel değişimin, mimari kaygıların ve çevresel bilinçlenmenin sembolleri olabileceğini öne sürüyor. Artık dumanı tüten yapılar olmasalar da, bacalar İnönü'nün siyah beyaz karelerinde hâlâ soluk alıp veren varlıklar gibi... Bernd ve Hilla Becher'in endüstriyel tipolojilerinden esinlenen fakat daha öznel bir yaklaşımla çalışan İnönü, bacaları gökyüzünün boşluğuna yerleştirerek onları zamandan bağımsız birer yapı gibi ele alıyor. Fotoğrafların yanı sıra mimar ve sanatçı Buşra Tunç'un mekânsal tasarımı da sergiye çok katmanlı bir deneyim kazandırıyor; izleyiciyi bir bacanın içine girmiş gibi hissettiren kabuk benzeri yapı, bacaları sadece görsel değil, bedensel bir deneyimle de kavratmayı amaçlıyor.
Tarih: 20 Ekim – 1 Kasım
Adres: Teşvikiye, Teşvikiye Caddesi, No:6, 34365 Şişli/İstanbul
"Sound of Silence", Merkur Art Gallery – İstanbul
Kezban Arca Batıbeki'nin Sound of Silence başlıklı sergisi, sanatçının kırk yılı aşkın üretiminde pop kültürden toplumsal cinsiyet politikalarına, bellek katmanlarından kadın temsillerine uzanan eleştirel yaklaşımını doğa, beden ve dil ekseninde yeniden kuruyor. Resim, fotoğraf, kolaj, enstalasyon ve dijital manipülasyon gibi farklı medyumlar arasında geçişken bir dil geliştiren Batıbeki, son dönem resimlerinde siyah-beyazın keskinliğiyle şekillenen sade ve grafiksel bir estetik kullanırken yalnızca seçili detaylarda beliren renklerle bastırılmış enerjiyi görselleştiriyor. Kadın figürleri, kimi zaman doğayla bütünleşerek mitolojik bir denge öneriyor, kimi zaman da megafon, bant, hedef tahtası ya da medya ekranı gibi imgelerle susturulmuşluk, görünmezlik ve şiddetin farklı biçimlerini görünür kılıyor. Saçın köke, megafona ya da silaha dönüşmesi, kadının ifade alanlarının psişik ve bedensel uzantılarını temsil ederken; ağız imgesi bastırılmış çığlıkların ve parçalanmış dilin simgesi olarak öne çıkıyor. Batıbeki'nin resimleri eko-feminist bir bakışla doğa ve kadın üzerinde kurulan tahakkümü ortak bir ideolojik zeminde tartışmaya açıyor, susturulanın sesini keskin, şiirsel ve politik bir görsel dile dönüştürüyor. Doğa ve kadın arasındaki sembiyotik bağı etik ve estetik bir sorumlulukla yeniden kuran bu işler, sessizliğin en gürültülü hâlini çağdaş bir manifesto olarak izleyiciye sunuyor.
Tarih: 13 Eylül – 1 Kasım
Adres: Piyalepaşa İstanbul, İstiklal mahallesi, Piyalepaşa Bulvarı, No:32/D Beyoğlu, 34365 Şişli/İstanbul
"Yürüyüşler", Decollage Art Space – İstanbul
Decollage Art Space, yeni sezonunu Damla Yücebaş'ın Yürüyüşler adlı kişisel sergisiyle açıyor. Sanatçının lif sanatı ve tekstil yüzeylere uyguladığı ipek baskı çalışmalarından oluşan sergi, malzemeyle doğrudan kurulan diyaloglar üzerinden "bilmeme" yaklaşımını odağa alıyor ve Doğu felsefelerinden beslenen "faydalı boşluk", "temelsiz düşünme" ve "kendiliğinden oluş" kavramlarını işlerken, görsel illüzyonu akışın kendisine dönüştürüyor. Yücebaş'ın transparan ve opak kumaş yüzeylere gerçekleştirdiği şablon baskılar, ip ve süngerle üretilmiş çalışmalar, video ve ışık yerleştirmeleri, yüzeylerde soyut imgeler yaratırken, aynı zamanda bedensel, zihinsel ve materyal bir düşünme pratiğine de işaret ediyor. Kobo Abe'nin "Kumların Kadını" romanındaki "akışın doğa olduğuna" dair göndermeyle bağ kuran sergi, yürüyüşü yalnızca bir eylem değil, bir varoluş biçimi olarak ele alıyor; bilinmeyene duyulan güveni ve boşluğun potansiyelini öne çıkarıyor. Yürüyüşler, izleyiciyi yüzeylerin yanı sıra boşluklara da bakmaya çağırarak, her işin bir son yerine bir açıklığa doğru açıldığı bir deneyim alanı kuruyor.
Tarih: 30 Eylül – 2 Kasım
Adres: Suadiye Mah. Müzeyyen Sok. No:4/1 İç Kapı No:1, 34740 Kadıköy/İstanbul
"Ellerinde Toprak", Galerist – İstanbul
Elif Uras'ın kadın emeğini tarihsel ve maddi kültür bağlamında yeniden düşünmeye davet eden Ellerinde Toprak başlıklı sergisi, 16 Eylül - 8 Kasım tarihleri arasında Galerist'te izleyiciyle buluşuyor. Kale Tasarım ve Sanat Merkezi'nin desteğiyle gerçekleşen sergi, sanatçının New York'ta torna ve elde şekillendirme teknikleriyle ürettiği seramik işleri ile İznik'te döküm yöntemiyle ortaya çıkardığı eserleri ilk kez bir araya getiriyor. Kadın bedeninden esinlenen hacimli vazolarında figüratif ve soyut anlatımları buluşturan Uras, İslam sanatının geometrik ritminden optik desenler, Neolitik kil figürlerinden ise form ilhamları taşıyarak çok katmanlı yüzeyler yaratıyor. Kadın emeği, dayanışma ve destek temalarını işleyen seramik heykellerin yanı sıra tabak ve tabletlerin de yer aldığı sergide, Anadolu kadınlarının tarihsel rolü ve altının sembolik anlamı üzerinden ataerkil anlatılara karşı alternatif bir okuma sunuluyor. Yaldızla boyanmış kadın figürlerinin ev içi emekten tarıma, dokumacılıktan çömlekçiliğe kadar kültürel pratikleri görünür kıldığı bu üretimler, kadın emeğini direnişin ve sürekliliğin mitik bir ifadesine dönüştürüyor. Bölgenin tarih öncesinden yakın geçmişine uzanan kültürel miraslarla bağ kuran sergi, seramiği düşünsel, toplumsal ve kültürel bir alan olarak konumlandıran Kale Tasarım ve Sanat Merkezi'nin yaklaşımıyla da kesişiyor.
Tarih: 16 Eylül - 8 Kasım
Adres: Asmalı Mescit, Meşrutiyet Caddesi, No:1 34430 Beyoğlu/İstanbul
"Bitmeyen Şehir: İstanbul", offgrid art project – İstanbul
offgrid art project, 18. İstanbul Bienali'nin "Üç Ayaklı Kedi" başlığına paralel olarak hayata geçirdiği Bitmeyen Şehir: İstanbul sergisi ve konuşma dizisiyle, kentin geçmişten bugüne uzanan çok katmanlı yapısını görsel, düşünsel ve mekânsal boyutlarıyla mercek altına alıyor. Ayşe Okudan'ın küratörlüğünü üstlendiği, Hüseyin Güler ve Kaan Walsh'un üretimlerini bir araya getiren sergi, İstanbul'un hem tarihsel hem de güncel dinamiklerini fotoğraf, harita ve belge gibi araçlarla yeniden okuma imkânı sunuyor.
Tarih: 21 Ekim - 8 Kasım
Adres: Şehit Muhtar, İmam Adnan Sokak, St. No.6, 34435 Beyoğlu/İstanbul
"Gizli Bahçe", The Stay Boulevard – İstanbul
The Stay Boulevard Nişantaşı, Otmar Uras iş birliğiyle hazırlanan Gizli Bahçe sergisiyle sanatseverlere görünmeyenin ardındaki derin dünyayı keşfetme fırsatı sunuyor. Sergide, Meksikalı sanatçı Esteban Fuentes de María, Fransız Camille Bruat ve İtalyan Francesco Poiana'nın farklı teknikler ve boyutlarda ürettikleri eserler bir araya geliyor. İngiliz yazar Frances Hodgson Burnett'in aynı adlı kitabından ilham alan bu seçki, bahçeyi sadece fiziksel bir mekân olarak değil; çizgi, doku ve yüzeylerle yeniden yorumlanmış, içsel bir ritüel ve sembol alanı olarak ele alıyor. Farklı disiplinlerden yaklaşık 30 eserin yer aldığı sergi, izleyiciyi kapısı aralık, eşiği belirsiz bir dünyaya davet ederken, sanatçıların görünmeyeni keşfetme çabalarını bir araya getiriyor. Gizli Bahçe, 17 Kasım tarihine kadar The Stay Boulevard Nişantaşı'nın galeri alanında ziyaret edilebilir.
Tarih: 17 Kasım 2025'e kadar
Adres: Harbiye, Teşvikiye Caddesi, No:41 D:41A, 34367 Şişli/İstanbul
"Olmayan Yer", Loft Art – İstanbul
Ayşe Gürpınar, Berk Arıkan, Ecem Naz Dalmaz, Eylül Civelek, Handan Akarsu, Hilal Gök, Mehtap Yayla, Selver Yıldırım, Sevdiye Cerrahoğlu, Şüheda Karaosmanoğlu ve Yağmur Yılan'ın eserlerinin yer alacağı sergi, 2 Ekim – 30 Kasım 2025 tarihleri arasında Loft Art'ta ziyaret edilebilecek. Olmayan Yer, gerçekleşemeyen ütopyalar, hayali mekânlar ya da zihinde var olup gerçekte karşılığı olmayan alanları merkezine alıyor. Sergi, mekân ve zamanın kaygan doğasını, belleğin güvenilmezliğini ve aidiyetin kırılgan yapısını sorgulayarak görünür kılıyor. Çarpıtılmış imgeler, bulanık yüzeyler ve tamamlanmamış formların yansıyan gölgeleri, hayalin kurucu gücünü ortaya çıkarıyor. İzleyiciye sığınak sunmaktan çok, belirsizlikle yüzleşmeye ve "olmayan" bir yere adım atmaya davet eden bu koleksiyon, çağdaş sanatın sınırlarını zorlayan deneysel bir keşif alanı yaratıyor.
Tarih: 2 Ekim – 30 Kasım 2025
Adres: Nisbetiye, Aytar Caddesi, No:107, 34340 Beşiktaş/İstanbul
"Formative", Ruzy Gallery – İstanbul
Ruzy Gallery, küratör Thom Oosterhof'un hazırladığı Formative adlı sergiyle çağdaş sanatın dönüşüm gücünü odağına alıyor. Uluslararası sanatçılardan oluşan güçlü seçki, malzeme ve sanatçı arasındaki ilişkiyi bir yaratım ortaklığına dönüştürerek sanatın tekil bir eylemden ziyade çok katmanlı bir diyalog olduğunu vurguluyor. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "İnsanlar bile bazen tanımadıkları şeylerin yansıması olabilir" sözüyle yola çıkan sergi; sezgi, hafıza ve deneyimle şekillenen işleri bir araya getiriyor. Vickie Vainionpää, Angela Santana, Hugo Capron, Pam Glick, John Riepenhoff gibi isimlerin dijital ve geleneksel teknikleri harmanlayan eserlerinden, Gracelee Lawrence'ın bedene dair sorgulamalarına ve Maria Bang Espersen'in camla kurduğu deneysel forma kadar uzanan üretimler, izleyiciyle çok yönlü bir etkileşim kuruyor. Heykel, resim ve enstalasyonun iç içe geçtiği bu sergi; malzemenin sadece bir araç değil, yaratım sürecinin etkin bir parçası olduğunu hissettiriyor. Formative, sanatın yaşamla kurduğu karmaşık ilişkileri gözler önüne sererken, aynı zamanda estetik ve düşünsel bir alan olarak sanatın dönüştürücü potansiyelini keşfe çağırıyor.
Tarih: 2 Ekim - 2 Aralık 2025
Adres: Etiler, Tepecik Yolu D:20, 34337, 34337 Beşiktaş/İstanbul
"Karanlık Dünya", Salt Galata – İstanbul
Salt'ın yeni sergisi Karanlık Dünya, izleyiciyle buluşuyor. Sanatçı Mike Bode ile senarist Caner Yalçın'ın uzun soluklu bir araştırma sürecine dayanan sergi, Metin Erksan'ın yönettiği ve Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun senaryosunu yazdığı, 1950'lerin toplumsal ve kültürel dinamikleriyle şekillenmiş aynı adlı filmin arka planına odaklanıyor. Film yapım sürecinde uğradığı sansür, yeniden kurgulama kararları, resmî ideolojinin yönlendirmeleri ve değişen anlatılar aracılığıyla bir dönemin zihinsel haritasını çıkaran sergi; eksik kayıtlar, farklı montajlar ve ses-görüntü uyumsuzlukları arasında kaybolmuş bir eserin izini sürüyor. Arşiv belgeleri, video enstalasyonlar ve film kopyaları üzerinden oluşturulan anlatı, Karanlık Dünya'yı bir sanat eseri ya da sinema filmi olarak değil; tarihsel ve ideolojik müdahalelerin yansıdığı çok katmanlı bir nesne olarak ele alıyor.
Tarih: 23 Temmuz – 14 Aralık 2025
Adres: Arap Cami, Bankalar Caddesi. No:11, 34420 Beyoğlu/İstanbul
"Uruh – Anadolu Tılsımı", Bademler Sanat Köyü – İzmir
Ceysu Ece Aydın, su altı heykel sergisi Cocoon ile tanınan sanatsal yolculuğunu bu kez karaya taşıyor ve Uruh – Anadolu Tılsımı adlı yeni koleksiyonuyla geçmişin kadim bilgeliğini çağdaş sanatın diliyle yeniden yorumluyor. 5 Ekim – 15 Aralık 2025 tarihleri arasında Bademler Sanat Köyü'nde izleyiciyle buluşan sergi, Anadolu'nun sembollerinden beslenen mozaik, seramik, taş oyma ve rölyef teknikleriyle üretilmiş 36 eserden oluşuyor. Sanatçı, altı yılı aşkın bir araştırma ve üretim sürecinde ortaya çıkan bu koleksiyonda, Eli Belinde, Çift Başlı Kartal ve Üçgen Tılsım gibi simgeler aracılığıyla izleyiciyi kendi özüne dair bir hatırlayış alanına davet ediyor. "Kökleri onurlandırmak" ilkesini merkeze alan Aydın, eserlerinde kadın figürleri, tanrıça arketipleri ve evrensel uyumu simgeleyen tılsımlar aracılığıyla geçmiş ve gelecek arasında sezgisel bir bağ kuruyor. Her bir parça, sadece estetik değil, aynı zamanda simgesel bir değer taşıyarak izleyiciyle duygusal ve kültürel bir bağ kurmayı amaçlıyor. Sanatçının kişisel dönüşüm süreciyle toplumsal belleğin kesişiminde şekillenen Uruh, bugünün gözünden geçmişin bilgisini geleceğe taşıyan bir anlatı olarak öne çıkıyor.
Tarih: 5 Ekim – 15 Aralık 2025
Adres: Bademler, Bademler Caddesi, No:8, 35432 Urla/İzmir
"Singer 170. Yıl Sergisi", Atatürk ve Kongre Müzesi – Sivas
Singer'in 170. yılı için düzenlenen özel sergi, 3 Eylül – 18 Aralık tarihleri arasında Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi'nde ziyaretçilere kapılarını açıyor. Cumhuriyet tarihimizin dönüm noktalarından biri olan Sivas Kongresi'nin yıl dönümünde açılışı yapılan sergi, yalnızca markanın köklü geçmişine değil, aynı zamanda toplumsal hafızamıza da ışık tutuyor. 1800'lerden günümüze uzanan seçkide, Singer dikiş makinelerinin yanı sıra cep saatleri, radyolar, vantilatörler ve gündelik hayatı renklendiren pek çok nostaljik eşya yer alıyor. Anadolu'nun farklı bölgelerinden özenle toplanan bu parçalar, ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarırken, geçmişin izlerini bugünün hikâyeleriyle buluşturuyor.
Tarih: 3 Eylül – 18 Aralık 2025
Adres: Müze Müdürlüğü, Mehmetpaşa, Taşlı Sk., 58040 Merkez/Sivas
"Sahnelenmiş/Staged", Arkas Sanat Alaçatı – İzmir
Arkas Sanat Alaçatı, Sahnelenmiş/Staged sergisiyle sezonu iklim krizine odaklanan çarpıcı bir sanat seçkisiyle açıyor. Küratörlüğünü Billur Tansel'in üstlendiği ve 35 sanatçının 86 eserini bir araya getiren sergi, insanın doğayla bağını yitirerek yarattığı yapay gerçeklikleri ve iklim krizine karşı süregelen duyarsızlığını sorguluyor. Arthur Schopenhauer ve Jean Baudrillard'ın fikirlerinden ilhamla şekillenen sergi, Piero Gilardi'nin yapay doğa manzaralarıyla ekolojik felaketlere karşı verdiği sanatsal direnişi merkezine alıyor. Berndnaut Smilde'den Azade Köker'e, Murat Germen'den Willem de Haan'a uzanan geniş sanatçı kadrosu, doğanın yerine geçmeye başlayan teatral kopyaları, kolektif dayanışma modellerini ve alternatif gelecekleri çok katmanlı yerleştirmelerle ele alıyor. Sergi boyunca ayrıca Gilardi'nin çalışmalarına ışık tutan belgesel gösterimleri, arşiv niteliğinde kaynaklar, konferanslar ve katılımcı atölyeler aracılığıyla izleyici, estetik bir deneyimin ötesinde araştırmaya, düşünmeye ve harekete geçmeye davet ediliyor.
Tarih: 29 Mayıs 2025 - 4 Ocak 2026
Adres: Alaçatı Mah. 12500 Sokak No: 2 Alaçatı, Çeşme – İzmir
"Ortak Duygular: British Council Koleksiyonu'ndan Yapıtlar", Pera Müzesi – İstanbul
Pera Müzesi, 20. kuruluş yılında izleyiciyi çok yönlü bir seçkiyle buluşturuyor. Küratörlüğünü Ulya Soley'in üstlendiği Ortak Duygular: British Council Koleksiyonu'ndan Yapıtlar, British Council Koleksiyonu'ndan seçilen 29 sanatçının eserlerini güncel ve spekülatif bir yaklaşımla ele alıyor. 1930'lardan bu yana oluşan ve yaklaşık 9 bin eserden meydana gelen bu koleksiyon, 20. ve 21. yüzyıl Birleşik Krallık sanatına odaklanırken kalıcı bir serginin parçası olmaması ve uluslararası sergilere ödünç verilmesi nedeniyle "duvarları olmayan müze" olarak anılıyor. "Özeni Korumak", "Tanıdık Yüzler" ve "Hayali Gelecek" başlıkları etrafında şekillenen sergi, koleksiyonların yalnızca geçmişi muhafaza etmekle kalmayıp günümüzün toplumsal ve politik dinamikleriyle nasıl bağ kurabileceğini tartışmaya açıyor. Damien Hirst, Tracey Emin, David Hockney, Lucian Freud ve Wolfgang Tillmans gibi sanatçıların da aralarında bulunduğu isimlerin eserleri, duyguların kapsayıcı ve dönüştürücü doğasının müzeleri birer karşılaşma alanına dönüştürme gücünü ortaya koyuyor.
Tarih: 16 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026
Adres: Asmalı Mescit, Meşrutiyet Caddesi, No:65, 34430 Beyoğlu/İstanbul
"Åsa Jungnelius: Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize", Pera Müzesi – İstanbul
Elif Kamışlı küratörlüğünde hazırlanan Åsa Jungnelius: Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize ise İsveçli sanatçının Türkiye'deki ilk kişisel sergisi olma özelliğini taşıyor. Camın kırılganlığı ile taşın dayanıklılığı arasında kurulan gerilimi merkezine alan sergi, Jungnelius'un son dönem cam ve mermer heykellerini, Şişecam'ın Denizli Cam fabrikasında üretilen yeni eserlerle bir araya getiriyor. Sergi mekânı, arkeolojik buluntular, tarihi cam objeler, göçebe geleneklere dayanan dokumalar ve sanatçının Bitlis, Van ve Kars'taki obsidiyen sahalarındaki araştırmalarını belgeleyen fotoğraflarla bir peyzaj olarak kurgulanıyor. Üfleme cam ve mermer heykeller aracılığıyla izleyiciye sözcüklerden çok malzemeyle kurulan doğrudan bir deneyim sunan Jungnelius, varlık, ustalık ve bilinmezlik üzerine düşünmeye davet ediyor. Her iki sergi de 16 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Pera Müzesi'nde görülebilecek.
Tarih: 16 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026
Adres: Asmalı Mescit, Meşrutiyet Caddesi, No:65, 34430 Beyoğlu/İstanbul
