Senenin son ayına girerken, İstanbul'da sanat sezonu hız kesmeden devam ediyor. Aralık'ta da kent, farklı mekanlarda çeşitli sanat buluşmalarına ev sahipliği yapıyor. Yeni açılan ve devam eden sergilerle, sanatseverler yılın bu döneminde de kentin kültür ve sanatla dolu atmosferini deneyimlemeye devam ediyor.

Sevil Dolmacı Gallery, Elvan Alpay'ın son beş yılda ürettiği işlerini bir araya getiren "Pánta Rheî / İşler – Works 2021–2025"i 2 Aralık 2025 ile 3 Ocak 2026 tarihleri arasında sunuyor. Herakleitos'un "her şey akar" düşüncesinden ilham alan sergi, pigment, akrilik, cam tozu ve ışığın resimde birer malzemeden çok fiziksel bir akışın parçasına dönüştüğü bir dünya kuruyor. 2021 sonrası üretimlerin ilk kez bütüncül bir seçkiyle görülebildiği "Pánta Rheî", doğayı temsil etmek yerine onun davranışını kaydeden bir resim dili önererek izleyiciyi sabit bir görüntüye değil, resmin akışına tanıklık etmeye çağırıyor.

Tansu Kırcı'nın mekân, bellek ve kimlik ilişkisini araştıran ilk kişisel sergisi "Taşın Belleği", 13 Kasım 2025 ile 15 Şubat 2026 tarihleri arasında Haliç Sanat 1'de yer alıyor. Sergide taş, damarları, kırıkları ve direnç noktalarıyla coğrafyanın kolektif hafızasını taşıyan bir tanık olarak konumlanıyor. Taş ile insan arasındaki bu karşılaşma, doğanın sınırları ile insan iradesi, tarihsel süreklilik ile bugünün dönüşen kent yapısı arasında bir diyaloğa işaret ediyor. Sergi, izleyiciyi şu soruyla düşünmeye çağırıyor: "Bir toplum, unuttuğu taşların ağırlığını ne kadar taşıyabilir?"

Murathan Özbek'in "Yanıbaşında" sergisi, 3-8 Aralık 2025 tarihleri arasında FAAR Gallery'de ziyaretçilerini bekliyor. Doğa ile insan arasındaki görünmez bağları sinematik fotoğraflarla anlatan sergide, Özbek'in objektifine poz veren performans sanatçısı Ekin Bernay da yer alıyor. Özbek "Ağaçlarla daha önce hiç bu kadar konuşmamıştım" diyerek izleyiciyi doğaya içten bir özlemle yaklaşmaya davet ediyor. Yves Rocher Vakfı'nın "Yaşam İçin Ağaç Dikin" programı işbirliğiyle hazırlanan proje, FAAR Gallery'deki gösteriminin ardından İstanbul ve diğer büyük şehirlerdeki AVM'lerde izleyiciyle buluşacak.

Mamut Art Project'in 12. edisyonu, 10–14 Aralık 2025'te Yapı Kredi bomontiada'da ve eş zamanlı olarak mamutartproject.com'da gerçekleşiyor. Türkiye'nin genç, bağımsız ve disiplinlerarası sanatçılarını bir araya getiren platform, bu yıl baskı, bio art, fotoğraf, desen, heykel ve kinetik enstalasyon gibi farklı alanlarda üreten 33 sanatçıyı ağırlıyor. Çeşitli üretim biçimlerinin yan yana geldiği bu seçki, yeni kuşağın kendini ifade etme biçimlerini açık ve güçlü bir şekilde ortaya koyarken, güncel sanatın taze seslerini keşfetmek için iyi bir durak sunuyor.

Galerist, 22 Kasım ile 3 Ocak 2026 tarihleri arasında İpek Duben'in erken dönem desenlerine odaklanan "'70-" sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, 1970'lerde başlayan ve sanatçının sonraki üretimlerine yön veren çizimlerine yer veriyor. New York Studio School'daki eğitimi sırasında şekillenen bu yoğun desen dönemi, Duben'in çizgiyi düşünme ve hissetmenin bedensel bir biçimi olarak ele alışının ilk örneklerini sunuyor. İstanbul'a döndükten sonra geliştirdiği sezgisel ve çok katmanlı üretimlerle birleşen bu dönem, sanatçının görsel düşünce yolculuğunun temel taşlarını oluşturuyor. Sergi, sanatçının çizgi, renk, figür ve mekân arasındaki geçişlere dair arayışlarını izleyiciye yansıtıyor.

Hera Büyüktaşcıyan'ın "Hayalet Kuartet" adlı kişisel sergisi 9 Ağustos 2026'ya dek Arter'de ziyaret edilebilir. Nilüfer Şaşmazer'in küratörlüğünde hazırlanan bu kapsamlı sergi, sanatçının kimlik, bellek ve doğa temalarını mekân ve zaman ilişkisi ekseninde derinlemesine inceliyor. Sergide, Büyüktaşcıyan'ın Arter Koleksiyonu'ndan ve yeni ürettiği eserlerden oluşan yapıtlar, kent tarihindeki kırılmaları ve kişisel hafızanın katmanlarını ateş, su, hava ve toprak elementleriyle bütünleştirerek izleyiciye yansıtıyor. Yaşam ve ölüm, görünürlük ve silinme gibi karşıtlıkların dokunduğu bu sergi, sanatçının karmaşık iç dünyasını ve toplumsal bağlamları bir arada yorumlayan özgün bir bakış sunuyor.

Yine Arter'de 27 Kasım 2025'ten 1 Şubat 2026'ya kadar devam eden "Hah!" sergisi, Delfin Öğütoğulları'nın küratörlüğünde hicvin gücünü kullanarak toplumsal ve politik yapıları eleştiren güncel video işlerini bir araya getiriyor. Sergide; Özgür Atlagan, Pauline Boudry ve Renate Lorenz, Anetta Mona Chişa ve Lucia Tkáčová, Selin Davasse, Burak Delier, Braco Dimitrijevic, Cem Örgen, Serra Tansel, Berkay Tuncay, Sinan Tuncay ve Kubilay Mert Ural'ın eserleri yer alıyor. "Hah!", iktidar mekanizmalarını sorgularken ekonomik, kurumsal ve toplumsal güç dengelerine dair düşündürücü ve ironik bir deneyim sunuyor. Sanatçılar, hicvin eleştirel ve dönüştürücü potansiyelini kullanarak izleyiciyi gücün ve adaletsizliğin katmanlarını keşfetmeye davet ediyor.

Anna Laudel Istanbul, Marcus Graf küratörlüğünde hazırlanan "Kabine 05/25: Ekspresyonizm ve Yeni Nesnellik Dün ve Bugün" ile "Kazılmış Görüler: Yer ve Bellek Katmanları" sergilerini 11 Ocak'a kadar izleyiciyle buluşturuyor. "Kabine 05/25: Ekspresyonizm ve Yeni Nesnellik Dün ve Bugün", 20. yüzyıl Alman ekspresyonizmi ve yeni nesnelliğinin etkili isimlerini Türkiye'den çağdaş sanatçıların üretimleriyle bir araya getirerek tarihsel ifade biçimlerinin günümüzle kurduğu diyaloğu görünür kılıyor. "Kazılmış Görüler" ise, Jochen Proehl'ün toprak, hafıza ve kent dokusundan ilham alan resimleriyle mekânın derinliklerinde saklı katmanları açığa çıkarıyor; bireysel ve kolektif belleğe dair şiirsel bir okuma sunuyor.

Galeri/Miz'de gerçekleşen "Dönüş" sergisi, Beyza Boynudelik, Delal Eken, Huri Kiriş ve Seydi Murat Koç'un farklı teknikler ve materyallerle yarattığı eserleri bir araya getiriyor. Heidegger'in "Kehre" kavramından ilham alan sergi, modern insanın doğa ve varlıkla kurduğu hiyerarşik ilişkiyi sorgulayarak, insan-merkezli bakıştan varlık-merkezli farkındalığa doğru bir dönüşü izleyiciye deneyimletiyor. Doğa ve insanın aynı metabolizma içinde bir arada var olduğu fikrini merkeze alan sergi, ilerleme ile kayboluş, yapı ile yıkım arasındaki ince çizgide düşünmeye davet ediyor. Böylece, izleyici modernitenin akıl çağında doğa ve varlıkla ilişkimiz üzerine derinlemesine bir bakış kazanıyor.
Simbart Projects, 14 Kasım ile 27 Aralık tarihleri arasında Ezgi Yakın'ın "Değişken Aralık" adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçı, kent yaşamının beden üzerindeki etkilerini ve günlük hareketlerimizle çevre arasında kurulan karmaşık ilişkileri inceliyor. Sergide, şehirde kullanılan yapısal araçların bedenimizi nasıl desteklediği veya kısıtladığı sorgulanırken, çevre ile bedensel deneyim arasındaki kırılgan denge dikkat çekiyor. Yakın'ın eserleri, izleyiciyi günlük yaşamda fark etmeye alışkın olmadığımız bu etkileşimlerin derinliklerine davet ediyor.

Dirimart, 6 Kasım-14 Aralık tarihleri arasında Meksika kökenli ve Güney Afrika'da yaşayan sanatçı Georgina Gratrix'in sergisi "Oyalantı Resimleri"ni İstanbullu izleyiciyle buluşturuyor. Gratrix'in pazar günlerinin sakinliğinden beslenen serisi, atölyesinin huzurlu atmosferinde ortaya çıkan natürmortlar, kuşlar, çiçekler ve gündelik nesnelere dair canlı sahnelerle sanatçının iç dünyasına samimi bir giriş sunuyor. Yoğun boya katmanları, parlak renkler ve oyuncu detaylarla kurulan resimler, sıradan anların neşesini, ironisini ve hafif kitsch estetiğini öne çıkarıyor. Gratrix'in özgün dili, hem doğanın naifliğini hem de resimle kurduğu deneysel ilişkiyi bir araya getirerek izleyiciye enerjik ve davetkâr bir atmosfer yaratıyor.

Mercedes-Benz Türk'ün proje ortaklığında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından yürütülen SaDe (Sanatçı Destek Fonu), genç görsel sanatçıların üretimlerini desteklemeye devam ediyor. 2022'den bu yana süren programın ikinci döneminde desteklenen Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke ve Macide Yalçınkaya'nın yeni eserleri, 22 Kasım ile 21 Aralık tarihleri arasında Karaköy'deki Özel Saint Benoît Fransız Lisesi'nde izleyiciyle buluşuyor.