İstanbul'un en güzel tarafı, aynı anda hem geçmişin gölgesinde hem de geleceğin ışığında yaşayabilmesi. Bir yanımız Bizans surlarında, bir yanımız gökdelenlerin parlak camlarında gezinir. İşte tam da bu çelişkiden, bu ahenkli karmaşadan doğmuş yeni bir mekan var: BİZ İstanbul.

Atatürk Kültür Merkezi'nin ikonik binasında hayat bulan bu restoran, yalnızca yemek yenilen bir adres değil, İstanbul'u İstanbul yapan her şeyin tabaklara, kokulara, ritüellere ve manzaralara dönüştüğü bir deneyim noktası. Adının da işaret ettiği gibi, burada mesele sadece "ben" değil, "biz" olmak. Rum mezesinden Ermeni ustaların ellerine, Musevilerin bayram sofralarından Osmanlı saray mutfağının ihtişamına kadar uzanan bir kolektif hafıza söz konusu burada.

Şef Tolga Atalay'ın liderliğinde kurulan menüsü ise İstanbul'un asırlardır süregelen mutfak geleneklerini modern tekniklerle yeniden yorumluyor. Yıl boyunca değişen menülerde, sadece mevsimine en uygun ürünler değil, şehrin farklı medeniyet ve inançlarının özel günleri ve gelenekleri de özenle hatırlanıyor. Şehrin kozmopolit dokusunu yansıtan bu sofralarda, Ermeni ustaların el emeği mezelerinden Rumların balık kültürüne, Hristiyanların Noel ve Paskalya, Musevilerin Pesah ve Hanuka adetlerine kadar uzanan bir lezzet yelpazesi bulmak mümkün oluyor. Yani, tencerede ağır ağır pişen bir yahninin yanına zarif bir meze tabağı da eşlik edebiliyor, Bizans'tan bugüne uzanan tatlı ritüelleri, çağdaş dokunuşlarla yeniden hayat da bulabiliyor. Üstelik bu lezzetler, şehrin 270 derecelik panoramasına karşı servis ediliyor. Yani hem gözünüz hem damağınız aynı anda ziyafete davet ediliyor.

BİZ İstanbul'u diğer restoranlardan ayıran şey, sadece mutfağı değil elbette. Burası, içinde kütüphanesiyle, kültürel hafızayı diri tutma gayretiyle, adeta yaşayan bir müze atmosferine sahip. Burada yemek yemek, aslında bir tarih dersi almak, bir kültür atlasında yolculuğa çıkmak gibi...

BİZ İstanbul, gastronomi aşıklarına şunu gösteriyor ki, İstanbul mutfağı, birbirine eklenmiş sayısız hikayeden oluşan bir mozaik. Ve bu mekan, o mozaiği parçalamak yerine, her hikayeyi özenle bir araya getirip bir bütün olarak sunuyor. Eğer bu şehri yalnızca boğaz manzarasından ya da sokak lezzetlerinden ibaret sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü İstanbul'un asıl büyüsü, çeşitliliğinde saklı. Ve o çeşitliliği tatmanın en güzel yollarından biri de AKM'nin kalbinde misafirlerini ağırlayan BİZ İstanbul'un sofralarından geçiyor.