Zaman, cilt üzerinde yalnızca çizgiler bırakmaz; aynı zamanda yoğunluk, nem ve ışıltı kaybını da beraberinde getirir. Özellikle hormonal değişim dönemlerinde bu etkiler daha belirgin hale gelir. Günümüzde pek çok marka, bu biyolojik sürece duyarlı yaklaşımlar geliştirirken, La Prairie de uzun yıllardır süregelen "ışıltıyı geri kazandırma" arayışını bilimsel bir düzleme taşıyor.
Markanın "Pure Gold Collection" adını verdiği koleksiyon, yaşa bağlı hormonal değişikliklerin cilt üzerindeki etkilerini hedefleyen formüllerle genişliyor. Koleksiyonun en yeni üyesi olan Pure Gold Revitalising Essence, ciltteki yoğunluk kaybı, kuruluk ve donukluk gibi belirtileri azaltmayı amaçlayan, altınla zenginleştirilmiş bir bakım losyonu olarak öne çıkıyor.
La Prairie Stratejik İnovasyon ve Bilim Direktörü Dr. Hill, koleksiyonun geliştirilme sürecine dair "Menopoz ve sonrasında östrojen seviyelerindeki azalma, ciltte yalnızca kolajen kaybına değil, bariyer fonksiyonunda zayıflamaya ve nem dengesinin bozulmasına da neden olur. Yeni formülümüz, bu dönemde cilde hem ferahlık hem de destek sunmak üzere geliştirildi." diyor.

Bilimsel temeline Gelişmiş Saf Altın Difüzyon Sistemi'ni alan formül; La Prairie'nin Özel Hücresel Kompleksi, Altın ve Peptit Destekli Meno Kompleksi ve Zamanla Salınımlı Glabridin karışımıyla oluşturulmuş. Bu yapı, cildin doğal direncini desteklerken yoğun nem kazandırmayı ve uzun vadede elastikiyet ile parlaklığı artırmayı hedefliyor.

Yumuşak dokusuyla cilde ferahlık hissi veren esans, aynı zamanda markanın koleksiyonuna özgü narin koku imzasını taşıyor. Ferah yeşil yaprakların ve zarif çiçek notalarının birleştiği bu koku, uygulama deneyimini duyusal bir ritüele dönüştürüyor.

Sürdürülebilirlik ise koleksiyonun bir diğer önemli parçası. Pure Gold Revitalising Essence, geri dönüştürülebilir cam şişesi ve yeniden doldurulabilir tasarımıyla sunuluyor. La Prairie ayrıca, altın tedarikinde İsviçre Altın Derneği (SBG) ile iş birliği yaparak yoğun madenciliğe alternatif, çevreyle uyumlu yöntemleri destekliyor.