
New York'un karmaşasına rağmen sabah ışıklarını hissedebileceğimiz bir aşk, yeniden daha şekil buluyor. 1969 yılında Aldo Cipullo'nun tornavidayla bileğe takılan iki yarım oval altın parçadan yarattığı bileziği, bu kez Sofia Coppola'nın gözünden yeni bir anlatıya kavuşuyor. Cartier, şehrin zamansız fonunda "LOVE Unlimited" koleksiyonu için yaratıcı içeriğiyle birlikte aşkın bu zamansız sembolünü, sinemanın şiirsel anlatım diliyle yeniden canlandırıyor.

Maison, Priscilla filmiyle hafızalara kazınan yönetmen Sofia Coppola'yı, Jacob Elordi ile yeniden bir araya getirerek duygusal ve estetik bir iş birliğine imza atıyor. New York'ta çekilen proje, Avustralyalı oyuncunun Cartier elçisi olarak ilk kez kamera karşısına geçtiği çalışma olma özelliğini taşıyor. Coppola'nın kamerası Elordi'yi, hem şehrin enerjisi hem de duyguların derinliği içinde, samimi bir hafta sonu atmosferinde takip ediyor. Yönetmenin ifadesiyle bu hikâye "fazla profesyonel görünmemeliydi" — çünkü aşk, en çok doğallığında parlıyor.

"Jacob'ı tekrar görmek ve onu doğal, rahat bir şekilde çekmek çok güzeldi. Konu aşk olunca, her şeyin ona yakın ve samimi hissettirmesini istedim. Bu, New York'ta sevdiğin biriyle geçirilecek romantik bir hafta sonunun hissi gibi; sadece birlikte zaman geçirirsin... Pencereden görünen şehir silüetiyle, sonsuz olasılıklarla dolu bir an," diyor Sofia Coppola.
Jacob Elordi ise, "Yeni Cartier LOVE bileziği projesinde Sofia ile yeniden çalışmak büyük bir zevkti," diyerek bu iş birliğini, aşka, New York'un sanatsal ruhuna ve ondan ilham alan sinemaya bir saygı duruşu olarak tanımlıyor. O halde Jacob Elordi'nin ve Sofia Cappola'nın bu yaratıcı içeriğin ardından verdikleri röportajı hep birlikte keşfedelim.

Bu yaratıcı yolculuğa adım atmak nasıldı?
New York'ta bu projeyi çekmek gerçekten çok özeldi. LOVE bileziğinin New York ve onun sinematik tarihiyle güçlü bir bağı var; biz de bu hissi hayata geçirmek istedik. Kız kardeşim Isabella'nın da orada olup süreç boyunca anları yakalaması, her şeyi benim için çok daha kişisel kıldı.
Bu projede Sofia Coppola ile yeniden bir araya gelmek nasıldı?
Sofia ile çalışmak her zaman büyük bir keyif. Priscilla'dan sonra yeniden bir araya gelmek çok doğal hissettirdi. Aramızda bir rahatlık var — birbirimizi yaratıcı olarak çok iyi anlıyoruz ve işe dair ortak bir bakış açımız var.
Cartier LOVE koleksiyonunda ve onun yeni "Unlimited" yorumu seni en çok ne etkiliyor?
LOVE bileziği her zaman ikonik bir parçaydı, bir mücevherden çok daha fazlasını temsil ediyor. Yeni Unlimited yorumu ise bu ikonikliğe beklenmedik ve modern bir dokunuş katıyor.
Mücevherler sana nasıl ilham veriyor?
Mücevherleri doğrudan bir ilham kaynağı olarak görmüyorum ama anlamı benim için özel olan parçaları her zaman takarım. Değerlerinden çok, onlara bağlı anılar önemli benim için. Küçük hatıraları, sembolik objeleri severim — beni yere bağlarlar.
Cartier gibi efsanevi bir Maison ile çalışmak nasıl bir his?
Bu yeni dönem için gerçekten çok heyecanlıyım. Cartier'nin özellikle sinema dünyasında çok köklü bir mirası var - zamansız ama aynı zamanda sürekli evrilen bir marka. Onların hikayesinin bir parçası olmak benim için büyük bir onur.

Bu yaratıcı projeye ilham veren şey neydi ve kendi doğduğun şehirde bu hikayeyi yaratmak sürece nasıl bir bakış kazandırdı?
LOVE bileziğini düşündüm ve Jacob'la birlikte New York'ta geçirilen bir hafta sonunu hayal ettim: pijamalarla otelde vakit geçirmek, oda servisi sipariş etmek, şehirde dolaşmak, pencereden New York manzarasına bakmak... LOVE koleksiyonu için bu hissin samimi ve tatlı olmasını istedim.
Jacob Elordi ve Cartier ile kurduğun iki bağı bu projede bir araya getirmek nasıldı?
Jacob'la ve Cartier için bu projede çalışmayı çok sevdim, çünkü ikisine de karşı içten bir sıcaklık ve yakınlık hissediyorum - bu da işi samimi kılıyor. Jacob'ı çekmeyi her zaman çok seviyorum; onu gerçekten sevdiğim biri olarak görüyorum ve çok karizmatik, çekici biri. Cartier'nin LOVE koleksiyonu da bir klasik zaten. Bu klasikliği samimi, tatlı ve romantik bir şekilde, büyük prodüksiyonlu lüks mücevher çekimlerinden farklı bir biçimde göstermek istedim.
LOVE koleksiyonlarını senin gözünde zamansız kılan şey nedir ve yeni "Unlimited" yorumuyla nasıl bir bağ kuruyorsun?
Bu tasarım gerçekten müthiş — klasik ve romantik bir fikir. Aynı anda hem tatlı hem de cool olmasını seviyorum. Yeni Unlimited yorumu ise çok etkileyici bir evrim; Jacob'ın üzerinde de harika durdu. Bir şey hem çok güzel tasarlanmış hem de zahmetsiz hissettirdiğinde bayılıyorum.

Aşk üzerine en sevdiğin film hangisi ve onu senin için özel kılan unsurlar neler?
En sevdiğim filmlerden biri Brief Encounter. Ayrıca Bogart ve Bacall filmlerini de her zaman çok romantik bulmuşumdur.
Filmlerinde kullanmayı sevdiğin aşk sembolleri var mı?
Kullandığım belirli semboller olup olmadığını bilmiyorum ama genelde, biriyle gerçekten bağ kurduğunda ortaya çıkan o tarif etmesi zor hissi aktarmaya çalışırım. Bazen bunu kelimelerle değil, oyunculukla ya da müzikle ifade etmek mümkün olur.
Yakında heyecan duyduğun yeni projeler ya da iş birlikleri var mı?
Jacob'la yeniden çalışmayı çok isterim, ona uygun güzel bir rol bulmak gerek... Şu anda yazıyorum ama bir sonraki adımın ne olacağını henüz bilmiyorum. Her zaman sette, ekiple ve oyuncularla birlikte olmayı en heyecan verici şey olarak buluyorum.


