Özgürlük. Her gün yeni bir manzara, yeni bir hikaye, yeni bir başlangıç ve dünyanın dört bir yanında kurulan yeni dostluklar... İlker Topdemir, bu duyguyla başladığı kariyerinde zaman zaman özgürlüğe yelken açıyor zaman zaman ise keşfetme tutkusunun dehlizlerinde kaybolmayı seçiyor. "Eskiden seyahat daha çok 'görmek' üzerindeydi, şimdi 'hissetmek' üzerine kurulu. İnsanlar artık daha deneyim odaklı, sürdürülebilir, lokal yaşama dahil olabilecekleri seyahatleri tercih ediyor. Wellness, gastronomi, yavaş seyahat gibi trendler öne çıktı" diyerek son yılların seyahat trendlerine dair ipuçları veriyor.
Bir nevi hikaye anlatıcılığı değil mi yaptığın iş; her seyahat, planlanan her rota yeni bir hikaye yazmak anlamına gelmiyor mu özünde? Sen nasıl tanımlıyorsun yaptığın işi?
Kesinlikle öyle. Aslında yaptığım işi bir hikaye anlatıcılığı olarak görüyorum. Her rota, her durak, her yolculuk birer sahne gibi... Orada yaşananlar, tanışılan insanlar, yolda karşılaşılan sürprizler yeni bir hikayeye dönüşüyor. Benim işim de o hikayeleri en özgün haliyle paylaşmak, başkalarına ilham verecek yollar açmak. Her rota, her durak birer sahne; ben de o sahneleri okuyucuya aktarıyorum.
Seyahat senin için nasıl bir tutku ki kariyerini bu alanda yönlendirmeye karar verdin?
Seyahat benim için sadece bir hobi değil; bir yaşam biçimi. Her yeni yolculukta biraz daha büyüdüm, değiştim, derinleştim. Zamanla fark ettim ki beni en çok besleyen, heyecanlandıran şey yeni yerler keşfetmek, kültürleri tanımak ve bunları başkalarıyla paylaşmak. İşte bu tutkuyu işe dönüştürmeye karar verdim. Bu gerçekten bir tutku meselesi.
İlk yurt dışı seyahatin... Nasıl hislerle hatırlıyorsun?
İlk yurt dışı deneyimim henüz 10 yaşındayken Amsterdam'dı. Adeta dünyayla ilk kez yüz yüze geliyormuşum gibi hissetmiştim. O özgürlük duygusu, yeni keşif arayış, uzun bir uçak yolculuğu, farklı dilleri duymak. Sonra "Bunu mesleğe dönüştüreyim" dedim. İlk yurt dışı seyahatim adeta bir kapının aralanması gibiydi. Heyecan, belirsizlik, biraz da tedirginlik iç içeydi ama o özgürlük duygusu her şeyin önüne geçti. O gün hissettiğim şey; "dünya çok büyük ve ben daha hiçbir şey bilmiyorum" oldu. O an kendime söz verdim: Keşfedeceğim.
Son dönemde öne çıkan seyahat trendleri, başladığın döneme oranla nasıl bir değişim gösterdi?
Eskiden seyahat daha çok "görmek" üzerindeydi; şimdi "hissetmek" üzerine kurulu. İnsanlar artık daha deneyim odaklı, sürdürülebilir, lokal yaşama dahil olabilecekleri seyahatleri tercih ediyor. Wellness, gastronomi, yavaş seyahat gibi trendler çok öne çıktı. Lüks kavramı bile değişti. İnsanlar daha bilinçli ve sosyal medya sayesinde daha çok araştırmacı oldular.
Bugüne dek yüzlerce otelde konakladın. Sende en çok iz bırakan, ilk aklına gelen hangisi oluyor?
İz bırakan çok fazla yer var ama ilk aklıma gelen St. Barth adası. "Eden Rock Hotel"; manzarası, doğayla bütünleşmiş mimarisi, bembeyaz kumsalları ve en önemlisi misafirperverliği ile unutulmazdı. Lüks bir ada ama sessiz lüks dedikleri bir yaşam tarzı.
Peki ya "Bir yolculuğa çıktım ve hayatım değişti" diyebileceğin bir rota var mı?
Evet, Bali ve uçsuz bucaksız pirinç tarlaları ve doğası. Bali'nin enerjisi daha farklı. İnsan doğada kaldıkça kendiyle kalıyor ve kendini yeniliyor. Sonunda yeni fikirler ve yeni bakış açıları oluşuyor.
Yolun kendisi mi insanı değiştirir, insan çıktığı yolda mı kendinden bir şeyler bulur sence?
İkisi de. Yol, seni kendi sınırlarına kadar getirir ama o sınırı aşıp aşmamak senin seçimindir. Yol bir aynadır; yürüdükçe kendini görürsün. O aynadan geçip dönüşmek ise senin elinde.
Yeni bir şehri keşfederken ilk ne yaparsın, kendine nasıl bir yol haritası çizersin?
İlk işim yürümek. Haritasız, plansız... Şehri hissetmek, kokusunu almak, sesini duymak isterim. Sonra bir kafeye oturup insanları izlerim. Her şehri önce sezgilerimle tanımaya çalışırım. Size de aynısını öneririm; çünkü en iyi keşifler plansız yapılanlardır. Daha sonra da tabii ki hazırlığımı önceden yapmış olduğum listeme bakarım ve lokallere onların favori yerlerini sorarım.
2025 yazında mutlaka görülmesi gerektiğini düşündüğün üç destinasyon hangileri?
Azor Adaları; Avrupa'nın gizli kalmış doğa cenneti. Avusturalya kıtası; farklı bir yaşam tarzı, doğası, kumsalları ve mutfağı var. Slovenya; küçük ama etkileyici, özellikle Bled Gölü ve Triglav bölgesi görülmeli.
Lüks senin için bugün itibarıyla ne ifade ediyor? Seyahatteki en büyük lüks nedir sence?
Lüks benim için konfordan çok özgürlük ve sadelik demek. Zamanı dilediğim gibi kullanmak, plansız kalabilmek, sıradan olanın içindeki güzelliği görebilmek... Gerçek lüks bu. Artık herkes kendi lüksünü kendi oluşturuyor.
Tüm dünyadan tek bir nokta seçecek olsan, neresi "bucket list"imde mutlaka olsun sence?
Yeni Zelanda. Doğa, kültür ve huzur arayan herkesin en az bir kez görmesi gereken bir ülke.
Lokal yaşamıyla öne çıkan en sevdiğin rota hangisi?
Japonya'nın Kyoto şehri. Gelenekle modern hayatın bu kadar uyum içinde yaşadığı başka bir yer görmedim.
Keşfetmek istediğin bir yer kaldı mı?
Her zaman var. Güney Amerika'da görmediğim hala çok ülke var.
Seyahat ve turizm sektöründe gelecekte ne gibi trendler öngörüyorsun?
Kişiselleştirilmiş deneyimler, karbon ayak izi düşük seyahatler ve dijital-detoks rotaları daha da öne çıkacak. İnsanlar hem zihinsel hem fiziksel olarak arınmak istiyor. Artık herkes daha az kalabalık rotalar seçmek isteyecek.
Bu işi yapıyor olmanın en sevdiğin yanı nedir?
Özgürlük. Her gün yeni bir manzara, yeni bir hikaye, yeni bir başlangıç ve dünyanın dört bir yanında yeni dostluklar...
Seyahat bavulunun olmazsa olmazları neler?
İyi bir kulaklık, iPad, çok yönlü bir ceket, temel ilk yardım kiti ve her zaman biraz yerel lezzetlere açık bir mide!
En sevdiğin 3 otel?
En sevdiğin restoranlar?
Yurt içi ve yurt dışı inziva rotaların?
Yurt içi: Fethiye'deki Hillside Beach Club
Yurt dışı: Japonya'nın Okinawa Adas
Seyahate çıkarken mutlaka...
Gitmeden önce sadece yerleri değil, kültürü ve alışkanlıkları da araştırırım.
Seyahatte asla...
Aceleye getirmem. Her yerin bir ritmi vardır, onu yakalamaya çalışırım.
Çocukla tatilde...
Rota seçimi kadar, tempo da çok önemli. Deneyim odaklı ama yorucu olmayan planlar yapılmalı.
Kız kıza tatil için son dönemde en iyi rota...
Portekiz'de Lizbon ve çevresi. Güvenli, eğlenceli ve çok keyifli.
Wellness seyahati planı yaparken...
Sessizlik, doğayla iç içe olma ve sağlıklı beslenme üçlüsüne dikkat ederim
Fotoğraf: iStock