Bugüne kadar sizi, yaşadığınız anılarınızla ve dokusuyla en çok "yeniden doğmuş" hissettiren tatil destinasyonu neresiydi?
Her yeni yer ve kültür bana yeniden doğmuşum gibi hissettiriyor; aynı yerlere iş sebebiyle çok gitmek durumunda kalıyorum ve bana bu rotalar pek bir zevk vermiyor. Özellikle yeni kültürler beni çok etkiliyor... Fas mesela benim için çok farklıydı, üç, dört tane şehrini gezdim ama Marakeş bence en turistik olanıydı. Mesela Fez çok etkilemişti beni. Hepsi birbirinden farklıydı, çok otantikti ve o zamana dek hiç benzerini görmediğim bir deneyimdi.
Yaz tatillerinizde sizin için bir şehirdeki anı veya mekanı özel kılan şey ne oluyor?
Favori yaz tatil destinasyonu kesinlikle hem kültür hem yeme-içme hem dokusu hem de insanların mutluluğuyla aynı orantılı. Küçük deniz kıyısı kasabalarından oluşan bir gezi rotası bence ideal. Aynı yerde çok kalmayı sevmiyorum; ya arabayla ya tekneyle gezilebilen minik minik kasabalar topluluğundan oluşan bir destinasyon olmalı. Bence Akdeniz'e kıyısı olan yerler, ülkeler, adalar hepsi böyle; favorim Akdeniz yani...
Seyahat ettiğiniz o yerde, birdenbire durup çevreyi izlediğiniz "bu anı unutmamalıyım" dediğiniz bir geceyi hatırlıyor musunuz?
Seneler önce Antiparos'tan Santorini'ye yaptığımız bir yelkenli gece yolculuğu, yıldızların altında motor sesi bile olmadan süzüldüğümüzü ve sabaha karşı o devasa volkanik taşlardan adaya girişimiz, Thasos adasındaki bir tekne gezimiz sırasındaki bir gün batımı, Ayvalık'ta seneler önce dev bir uçurumdaki bir gün batımı, Meksika'da tek başıma mercan resiflerine daldığım bir an, Akyaka'da dolunaylı bir Eylül gecesi.... Hepsi aslında doğanın ne kadar ilahi bir şey olduğunu fark ettiğim anlardan oluşuyor!
Favori destinasyonunuza tekrar seyahat etme fırsatınız olsa hangi mevsimin, hangi ayını tercih ederdiniz?
20 ve 30'lu yaşlarımda temmuz, ağustos derdim kesinlikle... Tam sezonunda partilemek ve kalabalık grup gidip dağıtmak için. Ama artık haziran başı veya eylül, Akdeniz için en güzel aylar gibi geliyor bana. Kalabalıktan artık kaçıyorum. Bu aylar hem çok daha tenha ve üstelik hala sezon, hem de doğanın en keyifli olduğu zamanlar...
Santorini'ye gidenlere bavullarına koymasını tavsiye edeceğiniz ilk üç şey nedir?
İyi bir oversized keten gömlek; hem gündüz hem gece çok iyi bir kurtarıcı. Hasır bir şapka; her zaman sizi korur ve her türlü kombine uygundur. İnce askılı bir saten elbise versiyonu; çünkü her zaman seksi, cool veya rahat, tüm stillere göre kombinlenebilir. Benim hiçbir zaman eksik etmediğim ana başlığım bunlar oluyor.
Santorini'de yenilebilecek en iyi öğün tavsiyeniz nerede ve hangi yemek?
Dimitris Ammoudi Taverna'da ıstakozlu makarna ve istiridye!
Size ve belki de koleksiyonlarınıza dahi ilham olmuş ve mutlaka görülmesi gerektiğini düşündüğünüz lokal bir estetik değerden bahsedebilir misiniz?
Dünyanın her yeri insana ilham verecek birbirinden güzel yerlerle dolu. Hâlâ görmediğim o kadar çok yer var ki... Ama insanın ilham aradığı zamanlarda kendi ülkesinin güzellikleri bir başka geliyor. Mesela Mardin... Taş yapıları, dar sokakları, zamansız atmosferi... Hem mimarisi hem ışığı gerçekten çok etkileyici. Ayvalık da öyle; eski evler, taş sokaklar, pastel renkler... Hepsi sanki "bize bak" diye sesleniyor. Bu yerlerin dokusu, hikâyesi hep ilham veriyor. Ara sıra kite surf yapıyorum. Kendimi zorlamadan, doğası güzel bir yerde kite yapmak çok keyifli oluyor. Hobi seviyesinde dalmak çok keyifli bence, deniz altı dünyasını çok seviyorum.
Peki yolculuğunuzda sizi büyüleyen her anınıza ithafen yıllar sonra bile hatırlamak isteyeceğiniz bir not bırakabilir misiniz?
O sevgiyle dolu anı sakla.