Özellikle böyle özel zamanlarda bu arayış daha da anlam kazanıyor. Zira anneler için tatil, yalnızca güneşte kitap okumanın yanı sıra belki çocuğunun bir şeyler öğrenmesini, eşiyle rahatlamayı ya da kendisinin hatırlanacak bir deneyim yaşamasını da kapsıyor. Ve bunu sağlayan yeni nesil otellere gitmek ya da şimdiden hediye olarak armağan edilecek bir rezervasyon, ailecek vereceğiniz huzurlu bir molayı daha payidar kılıyor.
Böylesi bütünsel bir deneyimi en saf haliyle yaşamak isteyenler için ilk adımı denizin ortasında, sükunetin sesiyle atmak mümkün. Bazen lüks sadece bir su üstü villa ya da özel bir havuzdan ziyade bazen bir çocuğun korsan gemisinde keşfe çıkması, bir annenin Maldivler'in tuzlu sabah esintisinde gözlerini kapatmasıdır. Soneva Jani, bu iki anın aynı anda yaşanabileceği nadir yerlerden biri. Noonu Atolü'nün kristal sularında yükselen bu olağanüstü tesis, aile kavramını sadece bir arada olmak değil, birlikte büyümek olarak yeniden tanımlıyor. Anneler Günü'nü kutlamak burada sadece bir brunch etkinliğinin ötesinde annelere yıldızların altında bir sessizlik, çocuklara ise evreni tanıma şansı sunuyor.
Çocuklar için Asya'nın en büyük oyun alanı olan "The Den", hayal gücünün mimarisine dönüşürken; su kaydıraklı villalar, aileleri eğlenceden koparmadan birlikte zaman geçirme imkânı sunuyor. 12 yaş üzeri çocuklar Soneva Academy ile çevre bilinci kazanırken, ebeveynler spa terapilerinde ya da geri çekilebilir çatılar altında gökyüzüne dalabiliyor. Soneva'nın "Genç Deniz Biyoloğu" programı, çocukları pasif tüketicilikten çıkarıp doğanın aktif bir parçası haline getiriyor. Tatilde her yaştan birey için anlamlı bir deneyimin olması, Soneva Jani'yi ayrı bir yerde konumluyor.
Meksika'nın Pasifik kıyısında yer alan One&Only Mandarina, ailece geçirilen zamanın bir tür içsel dönüşüme evrilmesine olanak tanıyor. Meksika'nın Sierra dağlarıyla çevrili bu tesis, çocuklara doğayı ve yerel kültürü tanıtan bir oyun alanı kurarken, ebeveynlere de gerçek anlamda "katılımcı" olma fırsatı veriyor. Burada "KidsOnly" alanı sadece çocukları oyalamak için değil, onları birer doğa kaşifi yapabilmek için var. Brigitte Broch'un hayal gücünden doğan kelebek temalı kulüpler, çocukların hayvanları keşfetmesi, toprakla tanışması, merakla büyümesi için eşsiz bir zemin hazırlıyor. Öte yandan, "Genç Yaban Hayatı Kaşifleri" programı çocukları otelden çok daha büyük bir dünyaya hazırlıyor.
Aile ağaç evinde yenen bir akşam yemeği, çocukların gün boyu kelebeklerle geçirdiği zamanın ardından, herkesin birbirine anlatacak bir şeylerle buluştuğu bir alan yaratıyor. Antik spa ritüelleriyle yenilenmek, tropik bir ağaç evde sessizlikle karşılaşmak ya da çocuklarıyla birlikte bir doğa yürüyüşüne çıkmak... Kısacası Anneler Günü'nde burada olmak, annenin de yeniden çocuklaştığı, birlikte gülünen, birlikte keşfedilen bir ritüel haline geliyor. Ağaç evler, belki çocukluk hayallerini süsleyen bir imgeydi ama şimdi üç kuşağın aynı anda içinde yaşayabildiği gerçek mekanlara dönüşüyor.
İngiltere kırsalında yer alan The Grove ise daha başka bir hikaye anlatıyor: çok kuşaklı ailelerin bir araya gelme "ihtiyacı". Evet, ihtiyacı demek daha doğru olur, çünkü bu otel gerçekten aileyi yediden yetmişe tam anlamıyla ortak paydada bir araya getirmeye odaklanmış. Londra'dan bir saat uzakta, yeşilin binbir tonu içinde konumlanmış bu otel, yeniden tasarlanan "Walled Garden" alanıyla artık sadece yetişkinlerin değil, çocukların da rahatça vakit geçirebildiği bir yaşam alanı sunuyor. Wisteria ve Dingle Cottage gibi yeni eklenen bağımsız evler, aileye özel bir alan yaratırken aynı zamanda otelin tüm olanaklarına erişim sağlıyor.
Özel jakuziden sabah yürüyüşlerine, kişiselleştirilmiş piknik sepetlerinden spa günlerine kadar her detay, aile üyeleri arasında hem bireysel hem de ortak anlar yaratmaya yönelik. Çocuklar için düzenlenen futbol kaçamakları, Amerikan futbolu kursları ya da panayır temalı "Feast on Cloud 9" deneyimi, eğlencenin klasik kalıplarını kırıyor. Her bireyin ilgisine göre tasarlanmış aktivitelerle aile, bireysel alanını kaybetmeden kolektif bir hafıza yaratıyor. The Grove, lüksü İngiliz zarafetiyle birleştirirken yeniden tasarlanan Jemima's Kitchen Garden da, bir fincan çay ve çocukların toprakla tanışmasına tanıklık edilen anlar vadediyor.
Pasifik'in kalbinde, Wailea'nın kıyısında yer alan Four Seasons Resort Maui; aidiyetin, saygının ve nesiller arası bağın da taşıyıcısı niteliğinde bir tatil sunuyor. Eşsiz doğası ve Aloha ruhunun zarif dokunuşuyla burada, Anneler Günü sadece bir güne değil, bir deneyime dönüşüyor. Çiçeklerle süslenen lei'ler, yalnızca güzellik değil; aynı zamanda bir bağlılık simgesi. Çocuklar için "Ocean Explorers" programı, resiflerdeki canlı yaşamı su altı dronlarıyla keşfetmeyi mümkün kılarken, anneler için düzenlenen spa ritüelleri ve doğa yürüyüşleri bir nefes alma alanı yaratıyor. Burada ayrılık değil, dengeli bir bütünlük var.
Herkes kendi yolculuğunu yaparken, sonunda aynı masada buluşuluyor. Tüm bu destinasyonların ortak bir dili var; kuşaklar arası bağ kurmak. Lüks, artık yalnızca sessizlikte, pahalı şaraplarda veya sonsuz havuzlarda değil; lüks, aynı anı birlikte yaşayabilmekte. Hele ki Anneler Günü gibi özel zamanlarda, annenin yalnızca "anne" olarak değil, birey olarak da kendini bulabildiği bir alan sunuyorsa, işte orası gerçek bir sığınak olabilir. Çünkü seyahat, bir yolculuk olduğu kadar bir aynaya da dönüşebilir. Kimi çocukken toprağa dokunur, kimi büyürken yıldızlara bakar. Ama birlikte olmak, aynı anda gülmek, susmak ve keşfetmek en kısa molalarınızı bile daha değerli kılar.