"UNESCO Dünya Mirası Alanı" olarak adlandırılan Porto, Duoro Nehri'nin üzerinden geçen zarif köprülerle birbirine bağlanıyor. Şehrin geniş manzarasına ev sahipliği yapan The Yeatman Hotel, bilhassa bahar ve yaz aylarında tadımlar, lokal gastronomi deneyimleri ve gün batımı bağ partileri vadediyor. Otelin iki Michelin yıldızlı restoranı Gastronomic'in yönetici şefliğini ise Şef Ricardo Costa üstleniyor. Otelin felsefesine uygun olarak Portekiz mutfağını tercih eden Şef Costa, Portekiz'in en iyilerini, yerel ürünlerini ve çağdaş bir zarafet ve yenilikçi tekniklerle hazırlanmış geleneksel tariflerini sunuyor. Porto Havaalanı'na arabayla yalnızca 40 dakika uzaklıktaki mesafede konumlanan, otel, 25 bin seçkilik mahzenden sürahi şeklindeki sonsuzluk havuzuna ve spa'daki üzüm çekirdeği tedavilerine kadar, lüks ve şımartıcı seçenekler vadediyor.
Rotayı Avustralya'ya çeviriyor ve kangurularla gün doğumunda piknik yapmayı veya üzüm bağları üzerinde sıcak hava balonuyla gezmeyi öneriyoruz. Güney Avustralya'nın Barossa Vadisi'nin pastoral cenneti bu ultra lüks bağ oteli, binlerce dönümlük büyük, cesur ve geniş manzaralar sunuyor. Otel, akşam yemeğinden önce tesis bünyesindeki Appellation restoranında şarap harmanlama dersleri verirken, şefler de sizin beslenmenize uygun yemekler hazırlıyor. Burada ayrıca, Barossa'daki üreticilerin yönettiği sürükleyici turlar ve kişiselleştirilmiş tadım deneyimleri de sunuluyor. Tarihi 19'uncu yüzyılda ekilen tarihi aile bağlarına uzanan bölgede, The Louise'in yakınlardaki Seppeltsfield'a düzenlenen günübirlik gezileriyle Avustralya tarihini de yakından keşfedebilirsiniz.
Bağ bozumunun ve üretimin daha ince noktalarına odaklanmak istiyorsanız, bu Batı Arjantin ortamı tam size göre. The Vines; hasat kampı deneyimleri, ziraat mühendisleri tarafından yönetilen terroir (bölge) keşif seansları, detaylı duyusal dersler ve üzüm çeşitlerine yönelik rehberler sunuyor. Tabii And Dağları'nda yerel gaucho'ların rehberliğinde bir gün doğumunda at sırtında gezintiye çıkabilir ya da 1500 dönümlük özel üzüm bağları arasında bir yoga seansıyla rahatlayabilirsiniz. Ünlü şef Francis Mallmann'ın ünlü restoranı Siete Fuegos da burada yer alıyor. Bu özel deneyim noktasında ülkenin ünlü ızgara bifteğiyle yerel üzüm bağlarının mahsüllerini eşleştirebilirsiniz. Arjantin'in en tanınmış şarap üreticilerinin Mendoza'nın Şarap Üreticileri Köyü'nün The Vines bölgesinde butik projeler kurduklarını da söyleyelim...
Muhteşem Douro Nehri'nin kıyılarında yer alan Six Senses Douro Valley, Portekiz'in bağcılık kültürünün kalbinde konumlanıyor. Muhteşem Douro Vadisi'ndeki bu yenilenmiş 19'uncu yüzyıl malikanesi, geleneksel mimariyi çağdaş stille mükemmel bir şekilde birleştiriyor. Bu malikane, bağ turlarından ve tadımlarından kapsamlı bir kütüphaneye, hatta yerel kaynaklı mutfağa kadar pek çok seçenek sunuyor. Buradaki deneyimlerin çoğu doğal olarak, bağ turları odaklı oluyor. Keyifli hasat deneyimleri ve tadım etkinlikleri, benzersiz bir tatil anlayışı sunuyor. Turlar, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan tarihi kasaba ve köyleri keşfetmek için yapılan gezilerle son buluyor. Maceraperestler yürüyüşe, dağ bisikleti sürmeye ve kanyon geçişine çıkabilirken, nehir gezileri öğleden sonrasını geçirmek için eğlenceli bir seçenek halini alıyor.
400 yıldan uzun bir süre önce, İtalya'nın Piedmont bölgesindeki Langhe tepelerinde görkemli bir manastır inşa edildi. Yüz yıllar sonra kapılar bir kez daha açıldı ve bu otantik manastır Relais San Maurizio oteline dönüştürüldü. Konuklarına İtalya'nın bu güzel köşesini en büyüleyici yerlerden keşfetme şansı sunan otelde, yüzme havuzundan veya özel balkonundan Moscati üzüm bağları seyredilebiliyor. Otelde, konuklar üzüm temasının hakim olduğu spa'nın keyfine varırken, özel tadım deneyimleri de yapabiliyor. Otel, Ligurya Denizi'nden Alpler'in ötesine değerli tuz taşıyan beş antik Vie del Sale tuz yolundan birinin üzerinde yer alıyor. Muhteşem manzaralar sunan odalardan dışarı adım atıldığında ise sizi zeytin ağaçları, çilek, çiçek, ot ve sebze bahçeleri karşılıyor. İtalya'nın bu kısmı kaliteli yemekleri ve şaraplarıyla biliniyor; San Maurizio'daki restoran seçenekleri rakipsiz denilebilir. Üst düzey yemek deneyimi içinse eski mahzende bulunan Michelin yıldızlı Guido da Costigliole'yi tercih edebilirsiniz.
Üzüm bağlarının arasında yer alan 12'nci yüzyıldan kalma manastır Abadia Retuerta, kuzey İspanya'nın gastronomisine bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Bir kısmı Portekiz diğer kısmı ise İspanya'da kalan Douro Vadisi'ndeki bu 700 hektarlık arazi, orijinalliği korunacak şekilde restore edilmiş. Antik tarihle harmanlansa da bu manastır, modern bir lüks otele dönüştürülmüş. Tercihiniz Abadia Retuerta'dan yana olursa, nereye bakarsanız bakın sizi sıra sıra asmaların karşılamasına şaşırmamanız gerek. Kuzey İspanya, zengin mutfak mirasıyla da büyük gurur duyuyor tabii. Otelin içinde ise Michelin yıldızlı bir restoran bulunuyor. Bu restoranda yenilikçi ve çağdaş yemekler yaratmak için, kendi bahçelerinde yetiştirdikleri otlar ve sebzeler de dahil olmak üzere yerel malzemeler kullanılıyor. Ayrıca, geleneksel İspanyol tapaslarının tadını çıkarma ve daha sıcak aylarda açık havada yemek yeme şansı da sunuyor.
Fransa'nın benzersiz bölgesi Champagne'da yer alan Royal Champagne Hotel & Spa'ya tepeler boyunca uzanan üzüm bağları eşlik ediyor. Ödüllü tesis, konuklarına muhteşem kırsal manzaralar, harika yemekler, deneyimsel tadımlar, eşsiz konfor ve heyecan verici aktiviteler sunuyor. Otel ayrıca, iki gurme restoran, bir bar ve hafif yemeklerin servis edildiği bir teras ile lezzetli bir deneyim vadediyor. Konaklama sırasında rahatlamak ve inzivaya çekilmek isteyen konuklar içinse; özenle seçilmiş terapistler, dokuz bakım kabini, kapalı ve açık olmak üzere iki yüzme havuzu, buhar odası, sauna, jakuziler, yoga stüdyosu, fitness odası hazır bulunuyor. Misafirler ayrıca çevredeki kırsalın panoramik manzaralarını seyredebilme imkanı buluyor.
Güney Afrika'nın en ünlü otellerinden biri olan La Residence, üzüm bağları bölgesini keşfetmek için gerçekten görkemli bir üs olarak dikkat çekiyor. Otelin gösterişli iç mekanlarını dünyanın dört bir yanından sanat eserleri ve antikalar süslüyor. Engebeli tepelerde konumlanan otel, kusursuz peyzaja sahip bahçeler, üzüm bağları ve meyve bahçeleriyle 30 dönümlük bir çiftlik arazisinde yer alıyor. Her biri birbirinden farklı ve bir renk çerçevesinde temalandırılmış 16 süit bulunan ana binada, antikalar ile sanatın eklektik ama uyumlu bir karışımı her odaya yansıtılmış. Bu da süitlere hem karakter hem de zenginlik katıyor. Tepeden aşağı doğru yeni inşa edilmiş villalar ise daha modern bir his uyandırıyor. Parlak renklere sahip ve her biri iki ila dört yatak odası arasında değişen villalar, aileler için oldukça uygun. Villalar ayrıca ayrı bir havuz alanı ve ortak bir açık mutfak ve yemek alanını paylaşıyor.
Ne yazık ki komşu ülkeler kadar iyi bilinmese de Uruguay, kendi başına değerli bir bağ ve üzüm destinasyonu olma özelliği taşıyor. Aklınıza bir Uruguay çılgınlığı düşerse, sakin Carmelo kasabasında, sadece beş odası ile hizmet veren ve samimi bir çiftlik olan Finca Narbona'yı bulabilirsiniz. Evet, geleneksel bir Fransız çiftlik evini anımsatan ve rustik karakteriyle keyif veren yalnızca beş oda. Bu da her konaklamanın samimi, resmiyetten uzak ve özel hissettireceği anlamını taşıyor. Relais & Chateaux otel grubunun bir üyesi olan Finca Narbona, gastronomiseverler için harika bir deneyim sunuyor. Bodega tarzıyla hizmet veren restoran, makarna konusunda sergilediği uzmanlığıyla da konuklarına lezzet şöleni sunuyor. Tesis bünyesinde ayrıca bir fırın, mahzen ve kendi peynirlerini üreten bir çiftliğe sahip. Otelin, ülkenin en eski üzüm mahsulü imalathanelerinden birine ev sahipliği yapmasının yanı sıra, kendi süt çiftliği ve fırını da var.
Santiago'nun sadece birkaç saat güneyinde bulunan yedi yıldızlı butik otel Vik Chile, sofistike lüksü avangart tasarımla harmanlıyor. Asmaların üzerinde yüzüyormuş gibi hissettiren otelin her süiti ayrı ayrı temalandırılmış, dekore edilmiş ve konukların bölgenin görkemli manzaralarını izlemelerine olanak tanıyan tavandan tabana pencerelerle dizayn edilmiş. Üzüm bağları ve gölün kesintisiz manzarasına karşı konumlanan tesis, ayrıca şömineli rahat bir oturma alanı, kanepeli verandalar ve geleneksel Şili mutfağının servis edildiği, donanımlı ve zarif bir restoran sunuyor. Bilhassa bağlara ve imalathaneye doğrudan veya özel erişim imkanı sağlanarak, konukların zamanlarına ve tercihlerine göre çok sayıda aktivite ve gezi ayarlanabiliyor.
Fotoğraf: iStock