Ekim Ayında Gezilebilecek Sergiler

Ekim ayını sanatla iç içe geçirmek isteyenler için gezilebilecek sergiler.

YAZAR: Çisem Danacı
ABONE OL
30 Eylül 2022 Cuma 12:56 | Son Güncellenme:
6 dakika okunma süresi
Ekim Ayında Gezilebilecek Sergiler

17. İstanbul Bienali

(Çeşitli mekanlar, 20 Kasım'a kadar)

1987 yılından bu yana İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Bienali, 17. edisyonuyla bir kez daha İstanbul'u güncel sanatın buluşma noktası haline getirmeye hazırlanıyor. Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh küratörlüğünde gerçekleşen 2022 yılı İstanbul Bienali'nde sanatçı, düşünür, yazar, şair, araştırmacı, mimar, radyo programcısı, balıkçı, aktivist, stand-up komedyeni, şef, etnomüzikolog, ornitolog, deniz bilimci, kukla ustası, müzisyen ve daha pek çok başka alandan 500'ün üzerinde katılımcı, yerel topluluklarla bireysel veya kolektif çalışmalar yürüterek katkı sunacak. 50'nin üzerinde mekana yayılan bienal, Beyoğlu, Kadıköy, Fatih ve Zeytinburnu'nda yer alan 12 sergi mekanının yanı sıra, şehrin dört bir yanında sayıları 50'yi aşan kitapçı, sahaf, hastane, huzurevi, kafe, metro durakları ve bir radyo istasyonunda izleyiciyle buluşacak. Ana mekanlar arasında Pera Müzesi, Performistanbul Canlı Sanat Araştırma Alanı (PCSAA), Merkez Rum Kız Lisesi, SAHA Studio, Büyükdere 35, Yaklaşım Tüneli, Müze Gazhane, arthereistanbul, Barın Han, The Çinili Hamam, Küçük Mustafa Paşa Hamamı ve Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi yer alıyor. 17. İstanbul Bienali 17 Eylül-20 Kasım günleri arasında ücretsiz olarak gezilebilir.


Agnes Denes'in "Yaşayan Piramit"i

(Sakıp Sabancı Müzesi, 29 Ocak 2023'e kadar)

New York'ta yaşayan Macar asıllı sanatçı Agnes Denes, sanat pratiğinde ilham vermek ve insanları eyleme teşvik etmenin yanı sıra düşünmeyi, toplumsal kaygılara dikkat çekme çağrısında bulunmayı, "yaşamın her kesiminden insanı" sanatına dahil etmeyi amaçlıyor. 1960'lardan itibaren ekolojik kaygıları odağına alarak kavramsal-çevresel sanat yapan Denes'in insanlığın en acil sorunlarıyla olan "iyi niyetli" ilişkisi ekolojiye olan bağlılığında örnekleniyor. Felsefi bir yaklaşımla hakikati göstermeye çalışan, öte yandan "erdem" ve "iyilik" kavramlarını topluma yaymaya çalışan Agnes Denes'in eserleri; MoMa, Metropolitan Sanat Müzesi, Whitney Amerikan Sanatı Müzesi, Chicago Sanat Enstitüsü, San Francisco Modern Sanat Müzesi, Paris Pompidou gibi dünya çapında birçok kurumun koleksiyonunda yer alıyor. Yaşayan en önemli ekofeminist sanatçılardan Agnes Denes'in mekana özgü eseri "Yaşayan Piramit", 13 Eylül 2022 – 29 Ocak 2023 tarihlerinde Sakıp Sabancı Müzesi'nde (SSM) görülebilir.


Ahmet Doğu İpek'in "Başımızda Siyahtan Bir Hale" Sergisi

(Arter, 29 Ocak 2023'e kadar)

İsmini, Edip Cansever'in "Tragedyalar III"[1964]şiirinin bir dizesinden ödünç alan "Başımızda Siyahtan Bir Hale", Ahmet Doğu İpek'in 2020–2022 yılları arasında farklı mecraları kullanarak bu sergi bağlamında ürettiği eserleri bir araya getiriyor. Kum fırtınası, yanardağ patlaması, heyelan ve güneş tutulması gibi doğa olaylarından yola çıkan resimler, çizimler, yerleştirmeler ve video eserler, insan ölçeğini aşan görkemli varoluşlarıyla hem büyüleyici hem de ürkütücü bir nitelik üstlenen bu fenomenleri soyut bir dille yorumluyor. Sergi, merkezine aldığı fenomenlerin dehşet verici görkemi karşısında yapılacak tek şeyin görünenin seyrine dalmak olduğuna işaret ediyor. Zaman, boşluk, entropi, yaşam, hareket, döngüsellik, ölüm ve çözülme gibi kavramları çağrıştıran bu sahnelerin bir araya getirdiği unsurların hafifliğine ve uçuculuğuna rağmen ortaya çıkan ağırlık ve kaçınılmazlık hissi, yaşadığımız dönemin makro ve mikro olgularının yarattığı iklimi soyutlayarak sergi mekanına taşıyor.


Ali Miharbi'nin "Serbestlik Dereceleri" Sergisi

(PİLOT Galeri, 22 Ekim'e kadar)

Kontrol teorisinde sıklıkla kullanılan "serbestlik dereceleri" terimi, bir sistemin parçalarının hareket çeşitliliğini ifade eder. Daniel Dennett, organizmaları ve çevrelerini de sistemler olarak ele alır ve terimi insan özgürlüğü bağlamında inceler; insanın fiziksel ve düşünsel özgürlük seviyesi ile verebileceği kararların sınırlılığı arasında bir karşılaştırma yapar. Bir noktada, kişinin fiziksel hareket alanı kısıtlı olduğu halde düşünsel potansiyelinin ne kadar geniş olduğunu vurgular. Ali Miharbi'nin "Serbestlik Dereceleri", tam olarak bu iki paralel çizgi arasındaki alanın sergisidir. Ali Miharbi'nin galerideki üçüncü solo sergisi "Serbestlik Dereceleri", 10 Eylül-22 Ekim günlerinde PİLOT Galeri'nin Sıraselviler'deki mekanında görülebilir.


Antti Laitinen'in "Coalescing with Nature" Sergisi

(Zarastro Art, 31 Mart 2023'e kadar)

Güncel sanatın tüm yönlerini kapsamak hedefiyle, çeşitli ülkelerden, farklı disiplinlerden seçkin sanatçıların fiziki ve dijital üretilen işlerini göstermek üzere geçtiğimiz mayıs ayında yola çıkan dijital sanat platformu Zarastro Art, yeni sezonu Finlandiyalı ünlü sanatçı Antti Laitinen'in "Coalescing with Nature" isimli sergisi ile açıyor. Çevrimiçi olarak görülebilen sergisi, Laitinen'in mekana özgü kavramsal ve performatif pratiğini yansıtan toplam 14 fotoğraf, video ve heykelden oluşuyor. Sanatçı, doğadan topladığı unsurları yoğun el emeği harcayarak önce parçalıyor, sonra yeniden bir araya getiriyor ya da yeni formlar oluşturuyor. Sunulan çarpıcı eserlerin sanatçı tarafından yaratıldığı ya da doğal bir olay sonucu oluştuğu ilk bakışta fark edilemiyor. Antti Laitinen'in "Coalescing with Nature" sergisi, 31 Mart 2023'e kadar zarastro.art internet sitesinde görülebilir.


Basako, "İsimsiz (Untitled)", 2021

Basako'nun "Soyağacı" Sergisi

(Kun Art Space, 8 Ekim – 6 Kasım)

Basako'nun son dönem büyük boy kağıt işlerinin ağırlıkta olduğu "Soyağacı" adlı ikinci kişisel sergisinde sanatçının "Sırça Fanus", "Kırık, Kesik, Çizik" ve "Dora'nın Oyunu" serilerinden eserler yer alıyor. "Soyağacı", İstanbul'da yaşayan ve üreten sanatçının eğitimini aldığı grafik alt yapısından izler taşıyor. Basako, eserlerinde doğu sanatının motif geleneğini desen duygusuyla birleştirerek doğa, kent, yuva ve annelik konularında eserler üretiyor. Kağıt üzerine suluboya ve akrilik ile çalıştığı işlerine kendi çektiği fotoğraflardan kolajlarla katmanlar oluşturup, optik oyunlarla izleyicinin algısını derinleştiriyor. Basako'nun "Soyağacı" sergisi, 8 Ekim – 6 Kasım arasında Adana'daki Kun Art Space'te görülebilir.


Mehtap Baydu, "Sen Söylemezsen Ben Söylemem (I Won't Tell If You Won't), 2017

"Ben Kimse. Sen de mi Kimse?" Sergisi

(Meşher, 12 Şubat 2023'e kadar)

Antik Yunan mitolojisindeki Ekho ve Narkissos'un karşılıksız aşk hikayesinden hareketle kurgulanan "Ben Kimse. Sen de mi Kimse?" sergisi; yansıma, yankılanma, başkalaşma temalarını günümüzün sanatsal ve toplumsal dinamiklerinin ışığında yorumluyor. Küratörlüğünü Selen Ansen'in üstlendiği sergi, yurt içi ve yurt dışından toplam 44 sanatçının 120'ye yakın eserine ev sahipliği yapıyor. Ödünç alınan eserlerin yanı sıra, Vehbi Koç Vakfı desteğiyle bu sergi bağlamında çeşitli mecralarda üretilen yapıtlar da yer alıyor. "Ben Kimse. Sen de mi Kimse?" karma sergisi, 14 Eylül 2022 – 12 Şubat 2023 tarihlerinde görülebilir.


"Bill Fontana: İo'nun Yeni Sesi"

(Arter, 4 Aralık'a kadar)

Arter'in "Sesli Dizi" serisi kapsamında Melih Fereli küratörlüğündeki beşinci sergisinde, kurumun Bill Fontana'ya özel sipariş ettiği "İo'nun Yeni Sesi" isimli ses/video yerleştirmesinin dünya prömiyeri gerçekleşiyor. Fontana'nın İstanbul Boğazı'nın çeşitli noktalarında ve Şerefiye (Theodosius) Sarnıcı ile Yerebatan (Bazilika) Sarnıcı'nda gerçekleştirdiği video ve ses kayıtlarını temel alan "İo'nun Yeni Sesi", sanatçının Türkiye'deki ilk kişisel sergisi olma özelliği de taşıyor. İzleyicinin zaman ve mekan algısını kuşatan bu etkileyici eser, serginin yapımı ve yapıtın Arter Koleksiyonu'na dahil edilmesi süreciyle ilgili finansman ihtiyacının tümünü karşılayan Grundig'in katkılarıyla, Arter'in performans salonlarından Karbon'da izleyiciyle buluşuyor.


Yağmur Uyanık, "Selfmaking: Layers of Becoming With", 2019

"Bir Kelebeğin Kasırgası" Sergisi

(Loft Art, 20 Kasım'a kadar)

"Bir Kelebeğin Kasırgası", izleyicileri, kelebek etkisini bir bakış açısı şeklinde ele alarak hayatta her şeyin birbiri ile bağlantılı birer örüntü içinde olduğunu ve küçük bir değişimin, birbiri ile bağlantılı olmayan başka bir şey üzerinde büyük değişikliklere neden olduğu algısı üzerine düşündürmeyi hedefliyor. Sergide Akın Güreş, Aslı İrhan, Burak Ayazoğlu, Burak Dağ, Bora Aşık, Ece Kibaroğlu, Elif Fırat, Engin Konuklu, İpek Yücesoy, Murat Kosif, Oğuz Gököz, Özgün Şahin, Tansu Köse, Yağmur Uyanık ve Yılmaz Bulut olmak üzere 15 bağımsız sanatçının tuval, heykel, enstalasyon ve video çalışmaları yer alıyor. Şimdiye dek üç farklı sergide 30 sanatçının 109 eserini sergilediği Loft Art, dördüncü sergisi "Bir Kelebeğin Kasırgası" ile 20 Kasım'a kadar İstanbul Beşiktaş Nisbetiye On'daki mekanında sanatseverleri ağırlıyor.


Can Küçük ve Cem Örgen'in "Girilmez" Sergisi

(İMALAT-HANE, 10 Aralık'a kadar)

Can Küçük ve Cem Örgen'in yeni üretimlerinden oluşan "Girilmez (No Entry)", İMALAT-HANE'nin konumu itibariyle tanıklık ettiği üretim ağında bir eşik oluşturuyor. Sergide, "Girilmez" uyarısının dikkati keskinleştiren, herkesçe okunaklı, kişiler ve mekanlar arası ayrım belirten değerinin mekanik, biyolojik, sosyal ve gündelik karşılıklarına odaklanıyorlar. Küçük ve Örgen, bu uyarının arkasına geçildiğinde görülmesinin uygun olmadığı, iş güvenliği sınırlarının dışında kalan, kritik bilgilerin açığa çıktığı alanların fiziksel, duygusal ve ahlaki katmanlarını inceliyorlar. Can Küçük ve Cem Örgen'in "Girilmez (No Entry)" sergisi, 10 Eylül-10 Aralık arasında İMALAT-HANE'de ziyaret edilebilir.


Cem A.'nın "Pleased to announce..." Sergisi

(Versus Art Project, 23 Ekim'e kadar)

Sanat meme'leri yayınladığı @freeze_magazine adlı Instagram hesabıyla tanınan Cem A.'nın Türkiye'de gerçekleşecek olan ilk sergisi "Pleased to announce... (...Sunmaktan mutluluk duyar)", günümüzün tek tipleşen sergi metinlerini konu ediniyor. Metinlerin benzerliğinden yakınan sanatçı, "Acaba her sergiye ve sanat eserine uyacak bir jenerik sergi metni yazılabilir mi?" sorusundan yola çıkıyor. Dünyanın farklı köşelerinden topladığı metinleri ve meme'lerini bir araya getirdiği sergide; farklı coğrafyalardan küratör, eleştirmen ve iletişim danışmanı arkadaşlarını serginin parçası olmaya davet ediyor. Cem A.'nın "Pleased to announce..." sergisi, 15 Eylül-23 Ekim arasında Versus Art Project'te izleyiciyle buluşuyor.


Christopher Page, "Late Afternoon", 2022

Christopher Page'in "Müzenin Sönümlenen Işığı" Sergisi

(Dirimart, 30 Ekim'e kadar)

Christopher Page'in "Müzenin Sönümlenen Işığı" sergisi, ışıkla veya yokluğuyla oynayan resimlerden oluşuyor. Sergide Page'in en yakın tarihli gölgelerinin yanı sıra üç ayrı serisinden eserler bir araya geliyor. Sanatçının iki boyutu üç boyuta taşıdığı sihirli değneği galeri mekanına dokunuyor, mekan resimlerin işleyişinin bir yansıması haline geliyor. Resimler, görünüşte renkli çerçevelere yerleştirilmiş modernist monokromlara benzer, halbuki onlar da diğer her şey gibi resimle yaratılan yanılsamalardır. Christopher Page'in "Müzenin Sönümlenen Işığı" Sergisi, 30 Ekim'e kadar Dirimart'ta görülebilir.


Devin Yalkın'ın "Obsidyen" Sergisi

(Evin Sanat Galerisi, 4 Ekim – 12 Kasım)

Devin Yalkın'ın uzun yıllardır üzerine çalıştığı serilerinden özenle bir araya getirilmiş bir seçki olan "Obsidyen" sergisi, sanatçının siyah-beyaz, minimal öğelerin yoğun kontrastlı ve vurucu bir üslupla bir araya geldiği fotoğraflarından oluşuyor. Yalkın'ın Türkiye'deki ilk kişisel sergisi, aynı zamanda 5'inci 212 Photography Istanbul'un ana sergileri ve 17'inci İstanbul Bienali'nin paralel etkinlikleri arasında yer alıyor. Devin Yalkın'ın "Obsidyen" isimli sergisi, 4 Ekim – 12 Kasım arasında Evin Sanat Galerisi'nde ziyaretçilerle buluşuyor. Serginin haricinde galeri bünyesinde Yalkın'ın editöryel işlerinden bir seçkinin de görülebilecek olması, Türkiye'deki izleyicilerin sanatçıyı yakından tanımalarına vesile olacak.


Ekin Bernay'ın "Kalp" Sergisi

(Siyah Beyaz Maslak, Performistanbul, 22 Kasım'a kadar)

Ekin Bernay'ın Performistanbul ve Siyah Beyaz iş birliğiyle gerçekleşen "Kalp" isimli sergisi, sanatçının performanslarından geriye kalanlara, kalpten geriye kalanlar olarak bakmaya davet ediyor. "Kalp", Ekin Bernay'ın geçmiş performanslarına kapsamlı bir bakış imkanı sunuyor. Sergi kapsamında sanatçının 2016'da gerçekleşen ilk performansı olan "Annem ile Ben"in ses yerleştirmesini plaktan dinlemek, 2018'de gerçekleşen "Ne İstiyorsun?" performansında toplanan 900'ün üzerindeki mektubu bir kitaptan okumak ya da Londra'da V&A Müzesi'nde gerçekleşen "Atlas" isimli performansında kullandığı malzemeleri deneyimlemek mümkün oluyor. Sanatçı, ziyaretçileri, kalbi temsilen yumruklarının kalıbını alçı ile almaya çağırarak, kalplerine bakmaya davet ediyor. Performans, 222 kalıba ulaşıldığı zaman sona erecek. Simge Burhanoğlu'nun küratörlüğünü üstlendiği, Ekin Bernay'ın "Kalp" sergisi, 21 Eylül-22 Kasım günlerinde Siyah Beyaz Maslak'ta izleyiciyle buluşuyor.


Ercan Akın'ın "Umutsuz Bekleyiş" Sergisi

(Bozlu Art Project, 5 Kasım'a kadar)

Ercan Akın'ın 2015 ve 2022 yılları arasında Japonya ve Türkiye'de yaşadığı yolculuk deneyimlerinin duygusal izlerini taşıyan "Umutsuz Bekleyiş" sergisi, insani olarak yaşamına tanıklık eden hayali mekanlar ve bu mekanlardaki yalnızlık olgusunun ortaya koyduğu gerilime odaklanıyor. Sergi; kişisel yalnızlığı, yalnızlığın görünürlüğü ve sosyal yaşam içerisinde bir gözlemci olma durumuna işaret ederken, izolasyon, aidiyetsizlik, kısıtlı kaynaklar ve ruh sağlığı üzerine çarpıcı bir envanter ortaya koyuyor. Akın'ın yapıtları izleyiciyi, sanatın yaratım anlamında sanatçıya güvenli bir sığınak mı sunduğu, yoksa yalnızlığa mı mahkum ettiği üzerine düşünmeye davet ediyor. Sergide yer alan yapıtlarda hayatımızın bir bölümünde baktığımız bulutsuz gökyüzü, neşeli bir mavi iken bir anda kasvetli bir gri tonu olarak karşımıza çıkıyor. Ercan Akın'ın "Umutsuz Bekleyiş" sergisi, 27 Eylül-5 Kasım 2022 tarihleri arasında Bozlu Art Project Mongeri Binası'nda izlenebilir.


Genco Gülan'ın Magnesia Antik Kenti Sergisi

(Magnesia Ören Yeri, Aydın)

Magnesia Antik Kenti'nde, çağdaş sanatçı Genco Gülan'ın, kazı ekibinin davetiyle gerçekleştirdiği sergi, 01 Ekim 2022'de BE Contemporary'nin temsiliyetini üstlendiği bir seri etkinlikle izleyici ile buluşuyor. Genco Gülan, uzun yıllardır düzenli olarak ziyaret ettiği ve sihirli bulduğu Menderes Magnesia'sı için mekana özgü çağdaş sanat projeleri geliştirdi. Bir seneye yayılması hedeflenen projeler, Ege kültürü ve antik mirasının görünürlüğüne katkı sunmayı hedefliyor. Sanatçı, Magnesia'da yer alan Anadolu'nun dördüncü büyük tapınağı Artemis Tapınağı'yla, kazısı devam eden Zeus Tapınağı'nda birer yerleştirme ile 'kamusal müdahale' gerçekleştiriyor. Gülan'ın bu tapınaklarda sergilediği yapıtları "Kalem Aşısı" ve "Gözyaşı Seramikleri" başlıklarını taşıyor. Sanatçı, antik kentin Agora'sında alışveriş kültürünü yorumladığı işlerini sergilerken, gün yüzüne yeni çıkarılan antik Stadion'da bir video çekimine de başladı. 1 Ekim Cumartesi günü ziyaretçilerin buluşacağı serginin açılışında Sibel Köse, Uğur Güneş, Volkan Kürsever ve Ateş Tezer, bir caz konseri de verecek.


Gönül Nuhoğlu, "Queen bee I / encaustic on AI generated image", 2022

Gönül Nuhoğlu'nun "Beetopia, Chapter II" Sergisi

(Collect Gallery, 15 Ekim – 5 Kasım)

Gönül Nuhoğlu, mekanlar, fikirler ve bunları temsil eden kimlikler arasındaki ilişkileri irdeleyen ve yapı-çözümünü yapan mekana özel enstalasyonlar üzerinde çalışır. Sanatında kesinlikler yoktur, niyetler vardır buna karşın metodolojiler bulunmamaktadır. Her kişisel sergisi, belirli temalar ve kavramlar çevresinde gruplanmış, çok çeşitli medya yelpazesinden yararlanan eserlerden oluşmaktadır. Bu temalar, sıklıkla enstelasyonlarda bütünleşirler. Nuhoğlu, "Beetopia, Chapter II" sergisinde ise enstalasyon, heykel, fotoğraf ve video çalışmalarıyla baskıcı iktidar yapılarına yeni panzehirler bulmanın ve doğayı kendi simbiyozuyla iç içe kavrama ihtiyacının altını çiziyor. Gönül Nuhoğlu'nun "Beetopia, Chapter II" başlıklı sergisi, 15 Ekim-5 Kasım arasında Collect Gallery'de izleyiciyle buluşuyor.


Guido Casaretto'nun "Denk olmayan tabaklarda gravitonu aramak" Sergisi

(İMALAT-HANE, 10 Aralık'a kadar)

Guido Casaretto'nun "Denk olmayan tabaklarda gravitonu aramak (Looking for the graviton in uneven plates)" adlı sergisi kapsamında gösterilen çalışmalarının çoğu Türkiye'de ilk defa izleyici karşısına çıkıyor. Eserlerinde sıklıkla tekrarlama ve kopyalama eylemlerine rastladığımız sanatçının yeni sergisi, yıldızları üreten astronomik dinamikleri, yeryüzü şekillerini doğuran jeodinamik süreçleri, zanaatkarın atölyesi ve sanatçının işliğiyle bir arada düşünmeyi mümkün kılıyor. Coğrafi, kültürel ögelerin nasıl transfer edilebileceği konusunda sistemler üzerine kafa yoran ve çok kültürlü yaşamının izlerine üretimlerinde rastlayabileceğimiz Casaretto'nun eserlerine beton, deri, toprak ve epoksi gibi birçok malzeme araç olabiliyor. Doğayı algılama ve dijital araçlarla yeniden üretme biçimlerini ele alan Casaretto, duyum olgusuna odaklanıyor. Elektronik bilgi, çeşitli malzemeler ve sanat tarihi referanslarıyla meşgul olan eserleri, sanat tarihi kavramı içinde malzemenin fiziksel kalitesi ve algı türleri açısından farklı duyumları örtüştürüyor. Guido Casaretto'nun "Denk olmayan tabaklarda gravitonu aramak (Looking for the graviton in uneven plates)" sergisi, 10 Eylül-10 Aralık arasında İMALAT-HANE'de seyirciyle buluşuyor.


Gülay Semercioğlu'nun "Bir Hatıradan Daha Fazlası" Sergisi

(Pi Artworks, 29 Ekim'e kadar)

Gülay Semercioğlu, uzun yıllardır imza malzemesi ve yöntemi olan renkli, gümüş ve bakır telleri örerek ışığın düşüşüne göre değişen kinetik etkide alanlar yaratıyor. Zanaat ile sanatı bir araya getirerek, optik illüzyonlarla yaratılan fiziksel, kişisel, sosyo-politik karşıtlıklar arasında bir çizgide yürüyor. İznik çinileri ve Anadolu Selçuklu motifleri, geometrik biçimler ve kültürel semboller son dönem işlerinde öne çıkıyor. "Bir Hatıradan Daha Fazlası", Gülay Semercioğlu'nun ayırt edici malzemesi, bakır ve gümüş tellerle yapılan el dokuması halılara duyguların, motiflerin ve hikayelerin dokunmasıyla kolektif bilincimizle bağ kuruyor. Sanatçının yerleşik pratiğinde bir ilk olarak, fabrikada dokunmuş üç metreyi aşan bir kilim de bulunuyor. Tamamlanmasının ardından makine yapımı halıya müdahale eden Gülay Semercioğlu, halının tekdüzeliğini kendine özgü örme tekniğiyle bozuyor ve dönüştürüyor. Sergi boyunca geleneksel Anadolu motifleri tek başlarına bırakılarak kahramanlaştırılıyor. Aile birliği, mutluluk, sağlık, bereket ve korunma gibi kavramlara işaret eden bu semboller, ipuçları ve içeriden bir bakış sunarak Anadolu aile yaşamının hikayesini anlatıyor. Gülay Semercioğlu'nun yedinci kişisel sergisi "Bir Hatıradan Daha Fazlası", 29 Ekim'e kadar Pi Artworks İstanbul'da görülebilir.


Hüseyin Çağlayan'ın "Souffleur" Sergisi

(Sakıp Sabancı Müzesi, 8 Ocak 2023'e kadar)

Hüseyin Çağlayan'ın "Souffleur" başlıklı sergisi, yeni medya aracılığıyla beden ve modern antropolojiye odaklanan; üç eser serisi ve bir video enstalasyondan oluşuyor. Sergide yer alan üç eser serisi; popüler kültürde sıkça rastlanan ve eleştirilen "özenme" kavramından esinlenen "Pre-tension (Özenme)"; günden güne artan "dijital soyutlanmayı" protesto eden "Fake Celebrations (Sahte Kutlamalar)" ve tarihte Batı tarafından sömürgeleştirilmiş etnik grupların dans ve bedensel hareketlerini konu alan "Post-Colonial Body'yi (Sömürgecilik Sonrası Beden)" başlıkları altında temsil ediliyor. Sanatçıya göre enstalasyonlarda yer alan her obje, bahsedilen konularda boşlukları doldurarak "suflör" görevi görüyor. Sergide yer alan ve Hüseyin Çağlayan'ın tasarlayıp yönettiği "Gravity Fatigue (Yerçekimi Yorgunluğu)" adlı performansın filmi ise sanatçının ilgi alanları olan kimlik, bedensizlik, göç ve metamorfoz gibi birçok konuyu içeriyor. Bir hikaye anlatıcısı gibi çalışan Hüseyin Çağlayan'ın "Souffleur" sergisi, 16 Eylül 2022 – 8 Ocak 2023 tarihleri arasında Sakıp Sabancı Müzesi'nde (SSM) ziyaret edilebilir.


"İçerisi ve Dışarısı (Inside and Outside)" Karma Sergisi

(Galeri 77, 23 Ekim'e kadar)

"İçerisi ve Dışarısı (Inside and Outside)" sergisi, özellikle pandemi sürecinde önem kazanan "güvenli alan" arayışımızı, çoğu zaman bir diğerine dönüşen "içerisi" ve "dışarısı" kavramları üzerinden, eserleri bu coğrafyada yeni görücüye çıkmış dört yetenekli genç sanatçının sunduğu yenilikçi bakış açısı ile ele alıyor. Gayane Avetissian, Roman Kakoyan, Harut Mnatsakanyan ve Arthur Tonakanyan'ın işleriyle oluşturulan sergi, 17. İstanbul Bienali'nin paralel etkinliklerinden biri olarak 8 Eylül-23 Ekim arasında Galeri 77'nin Karaköy'deki mekanında ziyaret edilebilir.


"İnsan Eli Değmiş" Karma Sergisi

(Kalyon Kültür, 17 Aralık'a kadar)

Ceren ve Irmak Arkman küratörlüğünde, büyük ilgiyle karşılanan ve dijital sanat alanının öncü isimlerinin bir araya geldiği "Flora" sergisinin ardından, küratörler serinin ikinci sergisinde bu kez günümüzün en önemli problemlerinden biri olan iklim krizine dikkat çekerek insanların doğa üzerindeki etkilerine odaklanıyor. 17. İstanbul Bienali çerçevesine uygun ve paralel olarak gerçekleşen "İnsan Eli Değmiş" sergisi, uluslararası dokuz sanatçıyı bir araya getirirken, doğa, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik temalı konuşma ve atölyeler de sergiyi destekliyor. Kalyon Kültür, dijital sanatın en önemli temalarından biri olan doğa ve sanat ilişkisine odaklanan sergi serisinin ikinci ayağı "İnsan Eli Değmiş" adlı karma sergiye 15 Eylül-17 Aralık 2022 tarihleri arasında Nişantaşı Taş Konak'ta ev sahipliği yapıyor.


Jonah Freeman ve Justin Lowe'un "Rastlantısal Orman (Bir Okuma Odası)" Sergisi

(ISTANBUL'74, Nef Bebeköy, Kasım ayına kadar)

ISTANBUL'74'ün, Amerikalı sanatçı ikilisi Jonah Freeman ve Justin Lowe'un, Boo-Hooray küratörlüğündeki mekana özgü tasarlanan "Rastlantısal Orman (Bir Okuma Odası)" sergisi açıldı. ISTANBUL'74 kurucu ortağı, yönetmen Alphan Eşeli, sergiyi "Freeman ve Lowe, objeler ve mekanlar üzerinden çarpıcı hikayeler yaratmayı başaran nadir sanatçılardan. Bir Okuma Odası etrafında şekillenen bu sergide, Freeman ve Lowe'a ait duvar kağıdı eseri; sanatçıların ve Boo-Hooray'in arşivinden nadir yayınlar, Türkiye'den ve dünyadan önemli arşivler ve sanatçı kitapları ile bir araya geliyor. Serginin en heyecan verici tarafı ise interaktif bir düzende kurgulanmış olması. Ziyaretçiler, çeşitli karşıt-kültür yayınlarından kült kitapların ilk baskılarına kadar çok geniş bir seçkiyi sanatçılar tarafından tasarlanmış bir enstalasyonda inceleyebilecek" sözleriyle açıklıyor. 17. İstanbul Bienali'ne paralel olarak açılan Jonah Freeman ve Justin Lowe'un "Rastlantısal Orman (Bir Okuma Odası)" sergisi, Kasım ayına kadar Nef Bebeköy'de ziyaret edilebilir.


Başak Bugay, "Baldan Tatlı, Baltadan Ağır", 2018

"Koyun Koyuna" Karma Sergisi

(Arter, 29 Ocak 2023'e kadar)

Arter'in "Koyun Koyuna" başlıklı yeni grup sergisi, çağdaş sanat yapıtlarının yanı sıra daha erken tarihli temsilleri ve arkeolojik nesneleri uyku teması etrafında bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Eda Berkmen'in, mekansal tasarımını Duygu Doğan'ın üstlendiği sergi, bilişsel süreçlerdeki değişim ve düşük yoğunlukta fiziksel aktiviteyle tanımlanan ve canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için temel bir gereksinim olan bu durağan ve gizemli dinlenme durumuna farklı yaklaşımlar sunuyor. Ahu Akgün, Rasim Aksan, Alaettin Aksoy, Ann Antidote, Yüksel Arslan, Volkan Aslan, Ece Bal, Başak Bugay, Gökhan Deniz, Şükriye Dikmen, Marlene Dumas, Emine Ekinci, Annika Eriksson, İnci Furni, Nazmi Ziya Güran, İhsan Cemal Karaburçak, Gizem Karakaş, Evrim Kavcar, Merve Kılıçer, Eva Kotátková, Jarosław Kozłowski, Can Küçük, Nevhiz, Lara Ögel, Aslı Özdoyuran, İz Öztat, Necla Rüzgar, Pierrick Sorin, Mladen Stilinović, Etem Şahin, Ali Emir Tapan, Defne Tesal ve Begüm Yamanlar'ın eserleri, uyku temasıyla bağlantılı mahremiyet ve paylaşım, birey ve topluluk, kucaklanma ve kısıtlanma, direniş ve teslimiyet, ilerleme ve tekrar gibi kavramlar etrafında toplanıyor.


Leyla Emadi'nin "Diken Üstünde" Sergisi

(Vision Art Platform, 25 Ekim'e kadar)

Leyla Emadi'nin "Diken Üstünde" sergisinde, sanatçının beş ana bölümde kurguladığı ve Türkiye'de kadın olarak var olabilmeyi ele aldığı üretimler izleniyor. Emadi'nin güncel üretimlerinden oluşan sergi, bir travmayı dönüştürmenin adımlarını somutlaştırıyor ve çeşitli üretim biçimlerini bir araya getirdiği bir dönüşümü izleyicilere sunuyor. Sanatçının sıklıkla kullandığı malzeme olan beton, bu serginin de yapı taşlarından olup, tekstil, video, karakalem ve yerleştirme gibi tekniklerle de zenginleştirilmiş. 'Yüzleşme', 'İdrak', 'Kabullenme', 'Arınma' ve 'Dönüşüm' olmak üzere beş adımda izleyiciyi diken üstünde olma hissinin derinliğinden geçirerek olumlu duygulara doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Leyla Emadi'nin "Diken Üstünde" sergisi, 25 Ekim'e kadar Vision Art Platform'un Akaretler'deki mekanında görülebilir.


Maddalena Ambrosio, "Untitled"

"Locus Solus" Karma Sergisi

(Arter, 31 Aralık'a kadar)

Selen Ansen'in küratörlüğünü yaptığı "Locus Solus" sergisi, doğa fikri etrafında kurgulanan bir grup sergisi. "Locus Solus", merkezine aldığı doğa fikrini yapaylık kavramı üzerinden ve yapay olanın merceğinden incelemeyi amaçlıyor. Doğa ile kültürün birbirlerine nüfuz etme ve karşılıklı etkileşim kurma biçimlerini irdeleyen sergi, aynı zamanda doğal ortamların yaşam üzerindeki etkilerini, organik süreçler ve insan elinden çıkma yapılarla madde, düş ve his arasındaki kesişme alanlarını inceliyor. İzleyiciyi yeraltının, yeryüzünün ve göklerin alemlerine, bilinçdışı alanlara, bir varmış bir yokmuş, dönüştürülmüş, yitirilmiş veya düşlenmiş yerlerle çeşitli manzaralar arasında bir yolculuğa davet ediyor. Sergide Murat Akagündüz, Jananne Al-Ani, Halil Altındere, Maddalena Ambrosio, Yüksel Arslan, Claus Böhmler, Xuefeng Chen, Tacita Dean, Osman Dinç, İnci Eviner, Thomas Geiger, Jytte Høy, Ahmet Doğu İpek, Eva Jospin, Ella Littwitz, Miklós Onucsán, Panamarenko, Sarkis, Yehudit Sasportas, Erinç Seymen, Bülent Şangar, Yaşam Şaşmazer, Cengiz Tekin, Endre Tót, Thu Van Tran, Mariana Vassileva, Werner Zellien'ın yapıtları yer alıyor.


Mehmet Sinan Kuran'ın "Hiçbir Yer" Sergisi

(Anna Laudel İstanbul, 4 Aralık'a kadar)

Mehmet Sinan Kuran'ın 2020 yılında Anna Laudel'de gerçekleştirdiği "öldükten sonra gerçekleşen" anlamına gelen "Posthumous" sergisinin devamı niteliğinde olan "Hiçbir Yer", ziyaretçilerini hayattaki ihtimalleri sorgulatan bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor. Çizim, heykel, resim, seramik, ışıklı kutular, camlar, buluntu nesneler ve yerleştirmeler gibi farklı teknik ve malzemeler kullanarak ürettiği eserlerin yer aldığı seçkide Kuran, Nietzsche'nin çocukluktan yaşlılığa geçişini ele aldığı tasviri tersine çeviriyor. "Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi" filmini anımsatan seçkide sanatçı, ziyaretçilere yaşlılıktan çocukluğa doğru giden bir yolda eşlik ediyor. Bilim kurgu, mit ve ritüelistik inancın bir origami gibi katlanarak hazırlandığı sergide, sanatçının zaman ve mekan bağlamını durağan kıldığı evrende üst bilince ulaşmış, tüm dünyayı deneyimlemiş, yaşlandıkça çocuklaşan kişi, çocuklaştıkça huzura eriyor. Latince'de 'fani olduğunu hatırla' anlamına gelen 'Memento Mori' kavramına göndermeler yapan Kuran, faniliğin değeri, hayatın sonu ve ölümlü olmayı izleyicilerle birlikte sorguluyor. Mehmet Sinan Kuran'ın "Hiçbir Yer" isimli kapsamlı kişisel sergisi, 8 Eylül – 4 Aralık günlerinde Anna Laudel İstanbul'da görülebilir.


Mustafa Pilevneli'nin "Mavilerde 60 Yıl" Sergisi

(İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, 11 Aralık'a kadar)

Uzun sanat hayatı boyunca ürettiği yağlıboya-akrilik tuval resimleri, suluboya ve renkli gravür çalışmalarının yanı sıra cam, mozaik, vitray, seramik, ahşap, beton ve alüminyum gibi materyallerle sayısız mimari uygulamayı hayata geçiren Mustafa Pilevneli, görsel sanatların farklı dallarındaki eserleriyle görkemli bir dünya kuruyor. Tuvalleri aracılığıyla sanatseverleri büyülü bir yolculuğa çıkaran usta sanatçı, bir eserinde devasa yüzeyleri boyarken, bir başka çalışmasında ufacık ahşap bir parça içinde kaybolacağınız kocaman bir dünyayı betimleyebiliyor. Mustafa Pilevneli'nin "Mavilerde 60 Yıl" isimli sergisi, 11 Aralık'a kadar İş Sanat Kibele Sanat Galerisi'nde ziyaret edilebilir.


Osman Dinç'in "Gözlemevi" Sergisi

(Baksı Müzesi, Aralık ayına kadar)

Uçsuz bucaksız bir coğrafyada Çoruh Nehri'nin kıyısında yer alan Baksı Müzesi'nin yüksekliği ve coğrafyaya hakimiyeti, sanatçı Osman Dinç'te "Rasathane"yi çağrıştırıyor ve serginin adı için kelimenin Türkçe karşılığı olan "Gözlemevi"nde karar kılınıyor. Hüsamettin Koçan, sanatçıyı ve sergiyi şu sözlerle tarif ediyor: "Sessizliğin filozofu olarak tanımlayabileceğim Osman'ın sanatı, insanı çok katmanlı çağrışımlarla yüz yüze getiriyor. Baksı Müzesi'nde açtığı 'Gözlemevi' sergisi bu çok anlamlı sessizliğin önemli bir gösterimidir." Osman Dinç'in demir, pirinç, bronz ve camdan ürettiği heykellerinin yer aldığı "Gözlemevi" sergisi, Aralık ayına kadar Baksı Müzesi'nde ziyaret edilebilir.


Pravdoliub Ivanov, "Parçalanmış Masal Aracı", 2013

"OyunBu" Karma Sergisi

(Arter, 9 Nisan 2023'e kadar)

Küratörlüğünü Emre Baykal'ın üstlendiği "OyunBu" başlıklı grup sergisi, Arter Koleksiyonu'ndan seçilen yapıtları çocukluk ve oyun kavramları etrafında bir araya getiriyor. Sergi, oyunun özgürleştiriciliğini; gerçekliği askıya alışı ve yeniden kurgulayışındaki kural tanımazlığını; gündelik olanın dışına taşma ve tamamen kendine ait bir düzen ve anlam üretme şekillerini sanat yapıtları ve bu yapıtların sundukları deneyimler bağlamında araştırmayı hedefliyor. Sanatın hem oyun kurucu hem oyun bozucu niteliklerini birlikte ele alan "OyunBu" sergisi, rekabet, gerilim, şans, taklit, ritüel, sihir, esrime ve haz gibi kavramların izini sürerken, hem yetişkinler hem de çocuklar için aslında kazananı olmayan ya da herkesin kazandığı bir oyun alanı açıyor.


Pelin Çağlar, "Eray", 2021

Pelin Çağlar'ın "Kim Unutacak Bizi?" Sergisi

(Beyoğlu, 15 Ekim – 15 Kasım)

Sanatçı Pelin Çağlar'ın "Kim Unutacak Bizi?" isimli ilk kişisel sergisi, 15 Ekim'de açılıyor. Çağlar'ın birçoğu ilk defa sergilenecek 13 yağlı boya resmini bir araya getiren sergi, Beyoğlu'nda bir depoda ziyaretçilerle buluşuyor. Melis Bektaş küratörlüğünde gerçekleşen "Kim Unutacak Bizi?", muğlaklık ve belirsizlik üzerinden jest ve hareketi portrede inceliyor. Seçkideki çalışmalar tekinsiz, arafta, gizlenmişlikle birleşen muğlaklığı bir insanlık durumu olarak ele alıyor. Pelin Çağlar'ın "Kim Unutacak Bizi?" sergisi, 15 Ekim – 15 Kasım arasında Beyoğlu'nda Firuzağa Mahallesi, Çukurcuma Caddesi, No:18 adresindeki depoda gerçekleşiyor.


Ross Bleckner'ın "Angels in Your Head" Sergisi

(Sevil Dolmacı Art Gallery, 22 Ekim'e kadar)

80'li yılların ortasında AIDS konusundaki cesur çalışmalarıyla dönemin öne çıkan isimleri arasında olan Ross Bleckner, 90'larda Guggenheim Müzesi'nde retrospektif sergiye davet edilerek, 40'lı yaşlarda retrospektif açan tek sanatçı olarak literatüre girdi. Bleckner, 80'lerin başından itibaren oluşturduğu soyut resim tarzı ile neo ekspresyonizm ve minimalizme baş kaldırarak, çağdaşı olan diğer sanatçılara öncü oldu. Sonraki yıllarda ise eserlerindeki melankolik tadı değiştirmeyen Ross Bleckner'ın son dönem üretimlerini birleştiren "Angels in Your Head" sergisi, 17. İstanbul Bienali'ne paralel olarak, 19 Eylül-22 Ekim'de Sevil Dolmacı Art Gallery'de yer alıyor.


"Sahnede 90'lar" Sergisi

(Salt, 12 Şubat 2023'e kadar)

"Sahnede 90'lar" sergisi, sahne ve performans kavramları odağında Türkiye'nin 1990'lı yıllarından sanat üretimlerini bir araya getiriyor. Türkiye'de toplumsal, siyasi ve ekonomik anlamda hızlı değişimlerin yaşandığı 1990'lı yıllar, özellikle İstanbul'un kültür, sanat, performans ve eğlence sahnesinde serbestlik sınırlarının sürekli genişletildiği bir döneme işaret eder. Sanat ortamında "disiplinlerarası" kavramı da bu dönemde gündeme gelir. Doğası gereği farklı disiplinlerden beslenen ve deneysel bir sanat pratiğine işaret eden performans, pek çok sanatçıya yenilikçi bir alan açar. "Sahnede 90'lar" sergisi, bu dönemin performans üretimlerine yoğunlaşarak kültür, sanat ve eğlence tarihine çok yönlü bir bakış sunmayı amaçlıyor. Performans temelli üretimleri öne çıkaran etkinlikler ile bireysel üretimlerden kapsamlı bir seçki sunan sergi, muhtelif kaynaklardan toplanmış arşivlere dayanıyor. 1988–1999 döneminden 2000'lerin başına uzanan sergi, canlı performanslardan video kliplere ve televizyon programlarına çarpıcı üretimleri de içeriyor. Sanatçı ve tasarımcıların oluşturduğu kolektif girişimleri odağına alan "Sahnede 90'lar" sergisi, 15 Eylül 2022–12 Şubat 2023 tarihlerinde Salt'ın Beyoğlu ve Galata'daki mekanlarında ücretsiz olarak ziyarete açık.


Nirual Kenabru & Verena Miedl-Faißt, "One Meter Above the Ground. Drafts for Our Space Capsule", 2022

"Sarmaşık" Sergisi

(Zilberman Istanbul, 1 Aralık'a kadar)

Küratörlüğünü Başak Şenova'nın üstlendiği "Sarmaşık" grup sergisinde Heba Y. Amin, Omar Barquet, Burçak Bingöl, Yane Calovski, Ramesh Daha, Memed Erdener, Didem Erk, Fatoş İrwen, Zeynep Kayan, Azade Köker, Bronwyn Lace, Marcus Neustetter, Cristiana de Marchi, Larry Muñoz, Maarit Mustonen, Egle Oddo, Erkan Özgen, Bochra Taboubi, Cengiz Tekin, Simon Wachsmuth ile Verena Miedl-Faißt/Nirual Kenabru'nun yapıtları yer alıyor. Serginin kavramsal çerçevesinin çıkış noktası Alexís O. van Tlön tarafından kaleme alındığı düşünülen bir el yazmasında "sarmaşık" üzerine geçen bir pasaj. Viyana merkezli enstitü Institut für außergewöhnliches Archivwissen Wien tarafından yakın zamanda keşfedilip gün ışığına çıkarılan el yazmasındaki pasaj, sarmaşık kelimesinin Arapçadaki "asheka" telaffuzunun, Türkçedeki "aşk" (aşırı ve şiddetli aşk) kelimesinin köküne dönüşümünü detaylandırıyor. Sergi, bir sarmaşığın eş zamanda ve mekanda var olan çoklu anlatılara, bakış açılarına, varlıklara ve gerçekliklere ayrılan dallarını, esrarengiz ve paradoksal çağrışımlarını takip ediyor. Zilberman İstanbul, Zilberman-Project Space ve Zilberman Selected olmak üzere üç mekana yayılan "Sarmaşık" karma sergisi, 14 Eylül-1 Aralık arasında görülebilir.


Seldem Oskay, "Yalnız Olmayı Öğren", 2022

Seldem Oskay'ın "Sensin Bensin" Sergisi

(C.A.M. Galeri, 27 Ekim – 27 Kasım)

Kız kardeşi ile oynadığı bir oyundan yola çıkan Seldem Oskay, iç dünyasında ben ve sen kavramını irdeleyerek ortaya anlatmak istediği bir hikaye çıkarıyor. İçimizde hem tek hem de çok olmayı deneyimlemek, gözümüzü açtığımız andan itibaren güvenebileceğimiz tek kişinin yine kendimiz olduğu gerçeği ile yüzleşmek resimlerinde karşımıza çıkan imgeler. Doğurgan kadın imgesi ve çıplaklık halini, kimliklerimizden sıyrılmış, sadece ve sadece insan oluş haliyle ilişkilendiriyor. Farklı malzemelerle disiplinler arası çalışmalar ortaya koyan Seldem Oskay'ın "Sensin Bensin" sergisi 27 Ekim- 27 Kasım 2022 tarihleri arasında C.A.M. Galeri'de izlenebilir.


"Sezen Aksu Dijital Sanat Sergisi"

(X Media Art Museum, 5 Ekim 2022 - Mart 2023)

Sezen Aksu'nun yaşam yolculuğunun anlatıldığı ve kreatif direktörlüğünü Fuat Genç'in, küratörlüğünü Esra Özkan'ın üstlendiği, "Sezen Aksu Dijital Sanat Sergisi", 5 Ekim'de Türkiye'nin ilk dijital sanat müzesi X Media Art Museum by DasDas'ta açılıyor. Türkiye'de ilk kez bir müzisyenin çalışmaları üzerinden gerçekleşen bu dijital sanat sergisinde; köklerini, var olduğu topraklarda büyütmüş ve birçok sanatçıya el vermiş Sezen Aksu'nun, yaşayan bir ağacın her bir dalında oluşturduğu hikayelerine tanıklık ediyoruz. Katılımcıların Sezen Aksu'nun arşivini, üretimini bambaşka bir bakışla ve dahası bir arada görebilmelerine olanak tanıyan "Sezen Aksu Dijital Sanat Sergisi", 5 Ekim 2022 – Mayıs 2023 tarihleri arasında geçmişten bugüne bizi, Sezen Aksu ile bir yolculuğa çıkarıyor.


Tunç "Turbo" Dindaş'ın "İstanbul" Sergisi

(Brieflyart, 4 Ekim – 12 Kasım)

Türkiye'de grafitinin ilk temsilcisi olan Tunç "Turbo" Dindaş, İstanbul'u ikonografisini yarattığı karakterle yeniden açıklıyor. Kenti, sadece toprağın üstündekilerle değil, suyun altındakilerle de dillendiriyor. Kentin içinden ve dışından belirgin imgelerle ironiyi birleştirdiği yapıtlarında heteroptik bir dil kuruyor. Ayrıntılarla ilerleyen sonsuz figür dünyasında, alıştığımız görüntüleri kullanırken aniden aykırı olan ile onları yerlerinden söküyor. Kentten, İstanbul'dan, Hip Hop'tan, geçmişin aklımıza kazınan imgelerinden, zamanın ruhundan beslenen yapıtları, duvarlardan inip bu kez kağıtlarda ve farklı malzemelerde değişik baskı teknikleriyle yeniden hayat buluyor. Küratörlüğünü Nilgün Yüksel'in yaptığı, Tunç "Turbo" Dindaş'ın "İstanbul" başlıklı sergisi, 4 Ekim – 12 Kasım arasında Brieflyart'ta ziyaret edilebilir. 17. İstanbul Bienali'nin paralel etkinlikleri kapsamında da yer alan sergi, 4 Ekim 2022 saat 12:00-17:00 saatleri arasında yapılacak sanatçı performansıyla da izleyiciyi sokak sanatına bu kez içeriden bakmaya davet ediyor.


Ursula Solterman Katipoğlu'nun "Maviden Kırmızı Dalgaya" Sergisi

(Galeri Diani, 1 Ekim – 22 Ekim)

Usta sanatçı Ursula Solterman Katipoğlu, umudu, yaşama bağlanmayı, geri dönüşü simgeleştirdiği yapıtlarını bir araya getirdiği "Maviden Kırmızı Dalgaya" adlı resim sergisinde, edindiği deneyimlerini yalınlaştırıp, son zamanlarda tüm dünya ve ülkemizde insan kaynaklı yaşanan faciaların etkilerini dinginleştirerek, yaşama sevinciyle birleştiriyor. Paletindeki renkleri ana renklere yaklaştırıp zaman ve mekan öğelerini birbiri içinde eriterek izleyiciye aktarıyor. Ursula Solterman Katipoğlu'nun "Maviden Kırmızı Dalgaya" adlı sergisi, 1 Ekim - 22 Ekim 2022 tarihleri arasında Galeri Diani'de gerçekleşiyor.


Ayça Telgeren, "Baharın Son Günü (Last Day of Spring), 2019

"Yas ve Haz" Sergisi

(Odunpazarı Modern Müze (OMM), 30 Temmuz 2023'e kadar)

"Yas ve Haz" başlıklı karma sergi, yerli ve yabancı 38 sanatçıyı bir araya getiriyor. İnsan olmaya dair mutluluk, beğeni, üzüntü, öfke, korku, şaşkınlık, iğrenme, küçümseme ve utanç gibi duygularla birlikte aynı bedende yas ve haz gibi çelişkili halleri de eşzamanlı olarak mümkün kılan tüm mekanizmaları odağına alan sergi, resimden fotoğrafa, heykelden video ve yerleştirmeye kadar uzanan çeşitli disiplinlerde üretilmiş eserlere yer veriyor. İnsanın çağdaş bedeninin sınırlarını ve inceliklerini, geçmişten günümüze ait olduğu karmaşık ilişkilerdeki rolünü ve etik - sosyal parametrelerini ele alan sergi, toplumun değişen değer ve normlarına beden üzerinden ayna tutuyor. "Yas ve Haz" sergisi, Odunpazarı Modern Müze'nin (OMM) açılışının üçüncü yıl dönümünü kutlayarak, 7 Eylül 2022 – 30 Temmuz 2023 tarihleri arasında gerçekleşiyor.


17. İstanbul Bienali Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

2022 Yılının Ses Getirecek Sergileri

Ekim 2022'de Vizyona Giren Yerli ve Yabancı Film Önerileri

EN ÇOK OKUNANLAR

Doğru Makyaj Temizliği İçin 7 İpucu
Doğru Makyaj Temizliği İçin 7 İpucu

Doğru Makyaj Temizliği İçin 7 İpucu

6 dakika okunma süresi
Squid Game 2. Sezon Tarihi Belli Oldu
Squid Game 2. Sezon Tarihi Belli Oldu

Squid Game 2. Sezon Tarihi Belli Oldu

2 dakika okunma süresi
Güneş Alerjisinden Korunma Yolları
Güneş Alerjisinden Korunma Yolları

Güneş Alerjisinden Korunma Yolları

7 dakika okunma süresi
Yeni Buluşma Noktası: İSTANBUL'74
Yeni Buluşma Noktası: İSTANBUL'74

Yeni Buluşma Noktası: İSTANBUL'74

1 dakika okunma süresi
Ninon'un İlk Mağazası Galataport'ta Açıldı
Ninon'un İlk Mağazası Galataport'ta Açıldı

Ninon'un İlk Mağazası Galataport'ta Açıldı

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Nisan Ayı Sergi Ajandası
Nisan Ayı Sergi Ajandası

Nisan Ayı Sergi Ajandası

Güney Fransa'da Sergi
Güney Fransa'da Sergi

Güney Fransa'da Sergi

Yayoi Kusama Londra'da
Yayoi Kusama Londra'da

Yayoi Kusama Londra'da

Mutlaka Görülmesi Gereken 2024 Yılı Sergileri
Mutlaka Görülmesi Gereken 2024 Yılı Sergileri

Mutlaka Görülmesi Gereken 2024 Yılı Sergileri

Çiçeklere Övgü
Çiçeklere Övgü

Çiçeklere Övgü

Sonbahar 2024 Sergileri
Sonbahar 2024 Sergileri

Sonbahar 2024 Sergileri

Arkas Sanat Alaçatı: Ege'nin Sanatla Buluştuğu Yeni Nokta
Arkas Sanat Alaçatı: Ege'nin Sanatla Buluştuğu Yeni Nokta

Arkas Sanat Alaçatı: Ege'nin Sanatla Buluştuğu Yeni Nokta

6,2 Milyon Dolarlık Muz
6,2 Milyon Dolarlık Muz

6,2 Milyon Dolarlık Muz

Dokuzuncu Uluslararası Sinop Bienali Başladı
Dokuzuncu Uluslararası Sinop Bienali Başladı

Dokuzuncu Uluslararası Sinop Bienali Başladı

Dijital Dinamizm: Ali Alışır'ın “In Motion” Sergisi
Dijital Dinamizm: Ali Alışır'ın “In Motion” Sergisi

Dijital Dinamizm: Ali Alışır'ın “In Motion” Sergisi

Yaz Dönemi Sergi Ajandası
Yaz Dönemi Sergi Ajandası

Yaz Dönemi Sergi Ajandası

Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones
Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones