Her günüm dolu geçiyor. Yoğun ama eğlenceli bir tempodan çıkmış oldum, yeni görüşmeler, çekimler, davetler oluyor. Bir de benim kozmetik markam var, onunla ilgili çalışmalar yapıyorum. Bir yandan ikinci üniversitemi okuyorum İstanbul Üniversitesi'nde sosyoloji üzerine eğitim alıyorum. Çok ilgimi çekiyor çünkü daha önce aynı üniversitede İngilizce iktisat bölümü okumuştum; ekonomi, matematik derken toplum ve insan psikolojisi davranışları, felsefe üzerine bilgi sahibi olmak, düşünmek, paylaşmak, öğrenmek beni çok heyecanlandırıyor. Oyunculuk, iş, aile, okul, arkadaşlar ve minik kedim Sürpriz ile dolu bir hayat akışım var.
19 yaşımda başladığım oyunculuk ve sunuculuk kariyerim var; yıllar geçti ama hala yeni bir projeye başladığımda ilk kez yapıyormuş gibi tutkuyla, coşkuyla sarılıyorum işime... Elimde değil bu benim hayat enerjim, kendimi gerçekleştirme sebebim. Oyunculuk ve bir karakteri tanımak, onu anlamak, üstüne giymek, yeni bir insan tanımak, onun bakış açısını deneyimlemek, yaşatmak çok büyüleyici. Birçok kardeşe sahip olmak gibi. Bu, günlük yaşamda birilerini yargılama duygusundan da uzaklaştırıyor insanı. Hep buz dağının görünen yüzüne bakıyoruz, yaşamadığımız deneyimsizlikle, yaşanılan deneyimleri bilmeden yargılamaya çok hevesliyiz. Oyunculuk biraz bilgece bir yaklaşım içine girmeye zorluyor insanı, bilge olma yolunda giderken aslında hiçbir şey bilmemek, öğrenmek, deneyimlemek, anlamak ve empati yapmayı öğretiyor.
Karşılaştığım, çalıştığım kişiler, hayatıma giren sevgililer ve arkadaşlıklar bugün ben olmamda tabii ki etkili oldular, hepsine teşekkür ediyorum. Ama ben fazla detay vermeyi sevmiyorum çünkü bu hayatta herkesin karşılaştığı zorluklar, engeller var; benim de bir farkım yok. Çok kötü günler de yaşadım, kayıplar da, sağlıkla sınanma da, mutlu ve sevinçli anlar da... Herkes gibi. Benim için önemli olan her gün umutla, sevgiyle hayata başlamak, tutkuyla yaşamı ve getirdiklerini sevmek, hoş görmek ve çözüm odaklı olmak. Dilerim içimdeki bu coşkuyu ve yaşamı sevme enerjimi ömrüm boyunca taşırım.
"Kızılcık Şerbeti" Azra'nın tarzını seviyorum; günlük moda anlayışını takip ediyor, dinamik ve tatlı giyiniyor. Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da oynadığım Damla karakterinin spor[1]elegan tarzını da seviyordum. İki projede de Burçak Çataklı oynadığım karakterleri giydiriyor, güzel bir tesadüf ve geçiş oldu. Karadayı'da oynadığım Süeda'nın giyimini de çok sevdim çünkü kostümlerde 70'lerin atmosferi vardı.
Jean her dönem vazgeçilmezim, her şeyle kombinleyebilirim. Chanel ceket, blazer ceket, bomber ceket, spor ayakkabı ya da stiletto mini spor bir elbise, tişört...
Sabah hatırladıysam hemen organize olurum sürekli çalıştığım ve her bir kostümü üzerime dikilmiş gibi oturan Bianco E Nero ilk adresim... Hemen kıyafetimi alır, hazırlanırım; zaten saç ve makyaj çok uzun süre almıyor bende, biraz pratiğimdir. Ama son 1-2 saat kala aklıma gelmişse dolaptan daha önce herhangi bir yerde giymediğim siyah bir elbise ya da blazer bir ceket ve etek, kurtarıcı parçalarım olur.
Jean, blazer ve bomber ceket, tişört, spor ayakkabı şık bir elbise, ayakkabı, saç fırçam, şampuanım, saç kremim, eşofman takımım, kremlerim.
Benim için paltolarım çok önemli; ayakkabı ve çantalar da dolabımın stil öznesi. Bu arada dolabımda tonlarca ayakkabı, çanta olması gerekmiyor, öyle bakmıyorum artık hayata. Ne kadar az ve kaliteli o kadarı yeterli. Günlük giyim kıyafetleri modaya göre sürekli değiştiğinden ulaşılabilir parçalardan almayı tercih ediyorum, çok para yatırmıyorum.
Şu sıralar yoğun bir tempoda olduğum için jean ve bomber ceketler, içinde kendimi en rahat hissettiğim parçalar. İyi hissetmek ise bulunduğum yere göre göreceli ama bir davetteysem iyi dikim, kaliteli kumaşlı bir elbise, tek parça iri bir aksesuar ve stilletto, ideal bir look benim için.
The Great Gatsby, Anna Karanina, Lord of the Rings ve Moulin Rouge.
Grace Kelly, Audrey Hepburn ve Twiggy. Charlize Theron ve Türk sinemasından Filiz Akın. Çekimde maskülen tarzda parçalarla şıklığı yakaladık. Bu genel olarak yakın olduğunuz bir tarz mı? O kadar severim ki bayıldım seçimlerinize, günlük hayatımda da severek kullanıyorum fakat oynadığım karakterler ve çekimlerde beni böyle yansıtmak kimsenin aklına gelmemişti. Moda ile ilişkiniz en güzel nasıl özetlenebilir? Kesinlikle her sezon moda parçalardan alıp elimdekilerle kombinlerim. Moda ile ilişkim, bedenim ile olan ilişkim ile doğru orantılı. Askıda çok beğensem de sadece sezonun hit parçası diye, bedenim ile bütünleştiremeyeceğim bir parçayı satın almam.
Balmain'in keskin hatlı parçalarını çok sevdim. Sanırım genel olarak akışkan ve uçuşan kumaşlar, deri detaylar radarıma girdi.
Sürdürülebilir bir dünya; gelecek nesillere iyi bir miras bırakabilmek için farkındalığımın yüksek olduğu bir konu. Sadece moda anlamında değil. Plastik kullanımını azaltmak, evsel atıkları geri dönüşüm ünitelerine bırakmak, su tüketimine dikkat etmek bence hepimizin dikkat etmesi gereken konular. Moda olarak da dolabımda giymediğim parçaları mutlaka tamirden geçirip kullanabilecek kişiler ile paylaşırım ya da bağışlarım.
İkisi de aslında, önce hayal kurar sonra gerçekleştirirken realist olurum. Engeller olduğunda tekrar hayal kurar, strateji geliştirir, uygularken yine realist olurum. Tam bir kısır döngü gibi çalışıyor bende.
Her ne olursa olsun dürüst olmak! Babamdan aldığım öğüt..
Biliyor musunuz bir insanın aklından günde 60 bin ile 80 bin arasında düşünce geçiyormuş. Bu kadar fazla düşünce ile kendimizi ve potansiyelimizi kısıtlıyoruz. O yüzden ne olmak istiyorsan ya da hayatında ne yapmak istiyorsan o konuda aklını meşgul etmek en doğrusu... Seçimler, yola çıkan engellerle baş etme biçimimiz kaderimizi belirleyen. Ben şu sıralar işimde daha iyi nasıl olabilirim, neleri başarabilirim, yapmak istediklerim neler, ona yoğunlaşıyorum. Günlük hayat akışımda da hem kendime hem de kime ne kadar iyi gelebilirim bakış açısındayım çok uzun zamandır. Böyle mutlu oluyorum.
Günümüzde fazlaca belli standartta olma zorunluluğu dayatılıyor. Bunu elbette yanlış buluyorum. Kendisi gibi olan insan güzel geliyor bana. İnsan kendine has duruşuyla, sohbetiyle, hayata bakışıyla, bilgisiyle, yaşam enerjisiyle, kendine, dünyaya, çevreye, hayvanlara duyarlı olmasıyla, güzel kalbiyle, bir tavrıyla, edasıyla güzelliğe özellik katar. Sosyal medyadaki karton bir an değildir güzellik...
Genco Erkal ve Tülay Günal'ın rol aldığı Yaşamaya Dair oyunu. İlk fırsatta da Küheylan'a; başarılı oyuncu meslektaşlarımın oynadığı Amadeus'un yazarı Peter Shaffer'in Tony ödüllü oyununa gideceğim, çok istiyorum.
New York ve Roma.
Mekan için Adahan DeCamondo Pera, Autograph Collection'a teşekkür ederiz.