Müzik sahnesinden moda dünyasına uzanan yolculuğuyla 90'ların "Posh Spice"ı, bugünün Victoria Beckham'ı artık bambaşka bir hikâyenin öznesi. Netflix'te yayınlanmaya başlayan yeni belgeseli, onun ikon kimliğinin ötesine geçerek, karşılaştığı önyargıları, eleştirileri ve kişisel travmalarıyla nasıl baş ettiğini ilk kez açıkça gösteriyor.

David Beckham belgeselinin ardından bu kez kamera tamamen Victoria'ya çevrilmiş. Spice Girls döneminin parıltısı, sahne arkasındaki yalnızlık ve sonrasında gelen moda dünyasındaki mücadele... Tüm bu evreler, Beckham'ın kendi sesinden, yumuşatılmadan anlatılıyor. Yıllar boyunca "Posh" etiketiyle tanımlanan Victoria, bu yapımda o kimliğin ötesine geçiyor. Görünüş, disiplin ve kontrol takıntısının ardında bastırdığı kırılgan yanını açığa çıkarıyor.
Belgesel, Victoria'nın pop yıldızı kimliğinden kendi adını taşıyan moda markasının kreatif direktörlüğüne uzanan yolculuğunu mercek altına alıyor. Markasının kuruluş süreci, tasarım ve üretim aşamalarındaki zorluklar, medyanın ve sektörün getirdiği eleştiriler, Victoria'nın vizyonunu ve azmini ortaya koyarken, sadece başarıları değil karşılaştığı kırılma noktaları ve yeniden doğuş anları da yapımın özel sahneleri arasında yer alıyor.
Kariyerinin parlayan anlarından çok, çöküş ve yeniden doğuş dönemlerine odaklanan belgesel; yeme bozukluğu, medya baskısı ve iflasın eşiğine gelen moda markası gibi zorlu süreçleri de gözler önüne seriyor. Victoria bu defa kusursuz görünme çabasını bir kenara bırakıp, hayatının gerçek ve samimi yanlarını açığa çıkarıyor.
Moda haftası hazırlıkları, atölyede yaşanan krizler ve detaylara verdiği yoğun özen, onun hem tutkulu hem de samimi yanını ortaya koyuyor. "Kendimi aynada görmüyor, sadece hatalarıma odaklanıyordum," sözleri ise onun mükemmeliyetçiliğin gölgesinde verdiği içsel savaşı özetliyor.