LÜKSÜN YENİ TANIMI

Şimdilerde gerçek lüks, sadece sizin için üretilenden oluşuyor. Lüksün geleceği kişiye özel tasarlanıp üretilen ürünlere doğru ilerlerken Hermès İtalya-Yunanistan-Türkiye Genel Müdürü Francesca di Carrobio ile bu geleneği ve lüksün günümüzdeki anlamını konuştuk.

Elif ÖKSÜZ – [email protected]

Alışverişin giderek daha da kişiselleştirilmiş bir hale geldiği günümüzde, tüketiciler artık daha çok “Bu sadece bende olsun” demeye başladı. Bunun çok daha öncede yani 1837 yılından bu yana farkında olan Hermès, tüketicilerin en derinlerdeki tutkularını, en çılgın hayallerini gerçekleştirmek konusunda en istekli gözüken markalardan biri. Kişiye özel tasarım deyince aklınıza ne geliyor peki? Hermès’in aklına çanta, bavul, dekoratif obje, kılıf geldiği gibi, teknenin, arabanın, hatta uçağın iç tasarımı şeklinde de hayallerin sınırlarını zorlayacak tasarımlar düşünüyorlar. Tabii ki en kaliteli materyaller ve usta işçilikle. Tabii ki hayalin sahibi kişiyle tasarımcıların, sanatçıların ve mühendislerin sürekli diyalog içinde olduğu bir düzlemde…

Hermès İtalya-Yunanistan-Türkiye Genel Müdürü Francesca di Carrobio bize lüksün yeni tanımını anlattı.

Hermès’in özel müşterileri için kişisel objeler ürettiğini biliyoruz. Bu bazen bir yat, bazen Apple kılıfı, özel bir piknik organizasyonu ya da helikopter olabiliyor. Peki ya bunların arkasındaki ekip neler yapıyor? Talep gitgide artıyor mu? 

1837 yılında at eyerleriyle başlayan macerasına çok değil birkaç yıl sonra yeni ürünler de ekleyen Hermès, her zaman özel siparişlerle çalışan bir marka oldu aslında.  O zamanlardan beri münhasır objelere imza atan Hermès, müşterilerinin isteklerine ayrıcalıklı bir yaklaşımda bulunmayı kendine görev bildi. Hermès’in yapılacaklar listesi her zaman kabarık; müşterilerin arzu objeleri ya da apansız projeleri, en vahşi rüyaları ve derin arzuları. Bu, herhangi bir çanta, valiz, eyer, eşya parçası, kılıf ya da bir teknenin, uçağın veya arabanın iç dekorasyonu olabilir. Ve, sabah akşam, ev tasarımcıları, sanatçılar ve mühendisler, sürekli bir diyalog içinde, müşteriler için tek yumruk olmuş halde birlikte hareket ediyorlar. 

İtalya’daki durum nedir? Biliyoruz ki İtalyanlar Avrupa’nın en zevkli ve rafine insanları. En çok sipariş onlardan mı geliyor? 

Evet, bu doğru. İtalyanların özel bir hassasiyeti ve ‘biz her şeyi biliriz’ tavırları var. Onlar kullandığımız malzemelerin mükemmeliyetinin farkında ve işin arkasındaki emeği görüyor. Son zamanlarda gözle görülür cinste artan özel siparişlerin nedeni tam olarak bu. Mücevherler ve saatler için tasarlanmış özel bir dolap ya da spor eşyası olabilir; örneğin Roma’da yeni açılan mağazamızda bulunan futbol topları gibi.

Müşteriler Hermès’ten nasıl özel sipariş edebilir? Herkes bu hizmetten faydalanabilir mi?

Elbette, isteyen herkes bu servisten yararlanabilir. 10 yıl önce, “Sur Mesure” bölümünü, çantalardan tutun daha karmaşık projelere denizcilik, otomotiv ve havacılıkla ilgili alanlarda yayılabilmek için yarattık. Müşteri, aklındaki her şeyi bize izah ediyor. Bazen, eşi benzeri olmayan, ayrıntılı projeler çıkıyor karşımıza, bazen de sadece bir fikir ya da konsept... Böyle durumlarda müşteri bizden gelecek tavsiyelere de açık oluyor. Temeller atılır atılmaz, grubun kreatif departmanı oyuna dahil oluyor ve art direktörlerle birlikte takım çalışması yapıp projenin parametrelerini tanımlıyor.  Aynı yaklaşımı çalıştığımız her alana yansıtmaya çalışıyoruz. 

Özel sipariş vermenin herhangi bir kısıtlaması var mı? 

Hayır, herhangi bir kısıtlama yok; müşterilerimizin hayallerini, markanın sanatçı kimliğiyle harmanlayarak gerçekliğe çeviriyoruz ve bu muhteşem tecrübeyi onlarla paylaşma fırsatı buluyoruz. 

Peki ya müşteri, Hermès’in değerleri ve çizgisine uymayan bir tasarımla size gelirse nasıl bir yol izliyorsunuz? 

Bu durumda müşteriyle Hermès arasında bir empati olmalı elbet. Kendi vizyonumuzu ve kalitemizi hem estetik hem de fonksiyonellik olarak her objeye aşılamaya çalışıyoruz. Aynı şekilde malzemeler de Hermès için ayrı bir önem teşkil ediyor; örneğin deri, bir malzemeden çok daha fazlası.  O bir evren, duygulara hitap eden ve ilham veren bir dil. Müşterilerimizin, markanın mükemmeliyeti için bizimle aynı vizyonu ve tutkuyu paylaşması çok mühim; gerçekleşmediği durumlar da oluyor ve ne yazık ki proje askıya kalkıyor. Fakat önemli değil, biz hala arkadaşız!

Şu güne kadar sizi en çok heyecanlandıran ürün ya da proje hangisiydi? 

Hepsi gerçekten çok değerli, seçmek çok zor. Fakat yine de birkaç tanesini sıralayabilirim: kırmızı ve sarı renklerinde timsah derisinden yapılmış Winged eyerinden tutun kuzu derisinden yapılmış yeşil renkteki Apple kılıfına,  ya da bir çift boks eldivene, Aston Martin’in iç tasarımından özel bir jetin tasarımına kadar uzayan bir liste. 

Sizce yakın zamanda ‘lüks’ tanımı nasıl bir anlam kazanacak? Türünün tek örneği sayılan özel siparişlere sırtını dayayabileceğini söyleyebilir misiniz? 

Aslında ‘lüks’ kelimesinden çok haz etmiyorum. Hermès ekibi olarak ‘mükemmeliyet’ kavramını ele almayı daha çok seviyoruz. Her neyse, son zamanlarda özel siparişlerin yükselen bir grafiğinin olduğu su götürmez bir gerçek. Bunun tek nedeni erişilebilirliğin –özellikle Asya’da- artışı değil; daha derin sayılabilecek ‘lüks ve mükemmeliyet’ kültürünün var olması. Bu da demek oluyor ki, müşteriler alışveriş yaparken daha bilinçli hareket ediyor ve bir ürünün kaliteli olup olmadığını neresinden baksa anlıyor. Bugünlerde insanlar hayatları boyunca kullanabilecekleri ürünleri, geçici olanlardan kolaylıkla ayırt edebilecek bilinçte. Böylelikle, satın aldıkları ürünleri kendi çocuklarına da miras olarak bırakabilecekler ve ‘kullan-at’ anlayışı ortadan kalkmış olacak.