Aliye Berger Hakkında Merak Edilenler

Türkiye'de gravür sanatının zenginleşmesine büyük katkıda bulunan Aliye Berger'i sanat yaşamından, kardeşi Fahrünnisa Zeyd ile olan ilişkisine kadar mercek altına aldık.

YAZAR: Kübra Bıçak
10 Mart 2021 Çarşamba 14:43 | Son Güncellenme:
7 dakika okunma süresi

Türkiye'de gravür sanatının öncüsü, yazar Halikarnas Balıkçısı ile ressam Fahrünnisa Zeyd'in kardeşi olan Aliye Berger 1903 yılında Büyükada'da doğdu. Berger aynı zamanda seramik sanatçısı Füreya Koral, tiyatrocu Şirin Devrim ile ressam Nejat Devrim'in teyzesidir. Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde eğitim gören sanatçı bu yıllarda aynı zamanda resim üzerine dersler aldı. 1924'te Türkiye'de bulunan Macar keman virtüözü ve pedagog Karl Berger'den piyano dersi aldı. Karl Berger ile ilişkileri aşka dönüşen ve 23 yıl boyunca onunla yaşayan sanatçı, Berger ile 1947 yılında evlendi. Evlendikten yedi ay sonra, hayata veda eden Karl Berger'in ardından yaşadığı derin acı üzerine, kardeşi Fahrünissa sanatçıyı Avrupa'ya götürdü.

1935-1939 yılları arasında Paris'te ablası Fahrünnisa Zeid'in konuğu olarak sanat hareketlerini izleyen sanatçı, Londra'da üç yıl süreyle John Buckland Wright'ın atölyesinde gravür tekniği üstüne yoğun çalışmalar yaptı. Berger eşine olan aşkını ve üzüntüsünü gravürlerine yansıttı. Berger, 1951'de 140 parça gravürle Türkiye'ye dönerek, İstanbul Fransız Konsolosluğu'nda ilk kişisel sergisini açtı. Aliye Berger İstanbul'a döndüğü yıllarda, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın da yaşadığı Narmanlı Han'a yerleşti.

Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği'nin 1954'te İstanbul'da toplanan kongresi nedeniyle Yapı Kredi Bankası'nın düzenlediği "İş ve İstihsal" konulu yarışmada "Güneşin Doğuşu" adlı ilk yağlı boya çalışmasıyla birincilik ödülünü kazanan Berger, ertesi yıl 2. Tahran Bienali'nde ikincilik ödülünü aldı. Berger, Çağdaş Türk Sanatı'nın önemli eserlerinden biri olarak gösterilen "Güneşin Doğuşu" ile Türkiye'de soyut sanatın ivme kazanmasını sağladı. Aliye Berger, "Güneşin Doğuşu" nun öyküsünü verdiği demeçte: "Resme nasıl başlayacağıma bir türlü karar veremiyordum. O günlerde Fahrünnisa' ya bir mektup yazmış ve bana öğüt vermesini istemiştim.

Fahrünnisa'dan çok güzel, bana adeta rehberlik eden bir cevap geldi. 'Büyük bir tablo yapmak için önce kendini tablonun içinde hissetmelisin. Bütün varlığınla tabloya yerleşmelisin diyordu. Renklerime, şekillerime bir tatlılık vermek istediğim zaman sevdiklerimi, hasretlilerimi düşünmemi tavsiye ediyor, 'Annemi düşün, Berger'i düşün, beni düşün. Sevdiklerinin nasıl bir alemde yaşamasını istersen renklerini ona göre kullan' diyordu. Bu arada kardeşim Suat da bir plak getirdi. 'Bu müzikle de bir şey yapamazsan, hiçbir zaman yapamazsın' dedi. Bu tabloyu çalışırken hayata yeniden bağlandım adeta..." cümleleri ile anlattı. Çeşitli ülkelerde 12 kez özel sergi açan ve 48 karma sergiye katıldı. İstanbul Resim Heykel Müzesi'nde dört, Albertina Museum' da üç yapıtı sergilenmekte olan Berger, 10 Ağustos 1974'te, Büyükada'da hayata gözlerini yumdu.

Berger'in Sanat Yaşamı


Türkiye'de gravür sanatının zenginleşmesine büyük katkıda bulunan Aliye Berger, çalışmalarında zımpara kağıdı, kasap kağıdı ve tülbenti malzeme olarak kullandı. Desen ve yağlı boya resimlerinin yanında çoğunlukla oyma baskı tekniğinde, siyah - beyaz tonlarda eserler üretti. Dışavurumcu oyma baskılarıyla dış dünyanın görüntülerinden esinlenen Berger, gördüklerini iç dünyasında harmanlayarak soyut bir biçimde resmetti. Gravür kazma sürecinde, her zaman hayatında yer etmiş acıları, sevinçleri, anıları ve yaşamından kesitleri ortaya çıkarmaya çalıştı. Küçük-büyük boyutlu gravürler, Berger'in iç dünyasını, yaşamını yansıtır. Kimi zaman fantastik kimi zaman gerçekçi bir yaklaşımla ele aldığı gravürlerinde, dışavurumcu bir anlatımı açığa çıkarttı.

Sanatçı gravürlerini "Yaşamda her şeyi renkli gören, yaşamayı en büyük coşku ve aşk olarak kabul eden bir anlayışın ürünleridir." cümlesi ile tanımlarken; kişiliğini, hikayeler ve söylencelerle destekledi. 1972 yılında son sergisini İstanbul Taksim Galerisi'nde düzenleyen ve aynı yıl sergiyi Ankara'ya götüren sanatçının ölümünden sonra, 1975'te İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi salonlarında geniş bir retrospektif sergisi düzenlenmiştir.

EN ÇOK OKUNANLAR

Evrensel Moda Dili

Evrensel Moda Dili

2 dakika okunma süresi
Kaderin Kesiştirdiği İki Hayat

Kaderin Kesiştirdiği İki Hayat

1 dakika okunma süresi
Yılın Trendi: Doğal Saç Şekillendirme

Yılın Trendi: Doğal Saç Şekillendirme

9 dakika okunma süresi
Bong Joon-ho'nun En İyi Filmleri

Bong Joon-ho'nun En İyi Filmleri

9 dakika okunma süresi
Netflix'te İzlemeniz Gereken 14 Müzikal Film

Netflix'te İzlemeniz Gereken 14 Müzikal Film

13 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Haftanın İlham Rehberi 27 Ekim - 2 Kasım

Haftanın İlham Rehberi 27 Ekim - 2 Kasım

2025 Critics' Choice Belgesel Ödülleri Kazananlar Listesi

2025 Critics' Choice Belgesel Ödülleri Kazananlar Listesi

Kraliçe II. Elizabeth'in Moda Mirası Buckingham Sarayı'nda Sergileniyor

Kraliçe II. Elizabeth'in Moda Mirası Buckingham Sarayı'nda Sergileniyor

Antik Dünyanın Gölgesinde Doğan Yeni Bir Çağdaş Miras

Antik Dünyanın Gölgesinde Doğan Yeni Bir Çağdaş Miras

Sanatın Evrensel Dili

Sanatın Evrensel Dili

Gustav Klimt'ten Yeni Bir Müzayede Rekoru

Gustav Klimt'ten Yeni Bir Müzayede Rekoru

Haftanın İlham Rehberi 20-26 Ekim

Haftanın İlham Rehberi 20-26 Ekim

Haftanın İlham Rehberi 3-9 Kasım

Haftanın İlham Rehberi 3-9 Kasım

Pera Müzesi'nden 20. Yıla Özel Sanat ve Sinema Buluşması: "Bütün O Sanat"

Pera Müzesi'nden 20. Yıla Özel Sanat ve Sinema Buluşması: "Bütün O Sanat"

Haftanın İlham Rehberi 10-16 Kasım

Haftanın İlham Rehberi 10-16 Kasım

Avrupa'da Müze Soygunları Dalgası: Kültürel Hafızanın Kayıp Parçaları

Avrupa'da Müze Soygunları Dalgası: Kültürel Hafızanın Kayıp Parçaları

Kostüm Mücevherler: Gerçek Kadar Muhteşem

Kostüm Mücevherler: Gerçek Kadar Muhteşem