Deva Cassel'ın En İyi 10 Stil Görünümü
1 dakika okunma süresi
'Moralim bozulur diye haberleri izlemiyorum... Gündem beni çok yoruyor... Dünyanın gidişatı beni endişelendiriyor...Haberlere maruz kalıyorum diye sosyal medya hesaplarımı kapattım.' Bu cümleleri hemen her gün etraftan duyabiliyoruz. Hızlı değişen gündem, üst üste gelen olumsuzluklar kaygı düzeyimizi arttırmakla kalmıyor, psikolojik sağlamlığımızı da olumsuz etkileyebiliyor. Peki ruh sağlığımızı, gündemin olumsuz içeriğine karşı nasıl koruyacağız?
Hepsi olmasa bile pek çok haber kanalı, haberleri dramatize etmekten hoşlanır ve kendi bakış açılarından anlatırlar. İnsanların duygularına ne kadar hitap edilirse, haberin değerinin o kadar artacağını bilirler. Bu sebeple de zaman zaman abartmaya, felaketleştirmeye ve izleyen kişiyi de baskı altında hissettirmeye yönelik içerik sunabilmektedirler. Bu sebeple bir kanalda haber dinlerken veya bir gazetede haber okurken şu soruyu kendinize sormakta fayda var: 'Bu izlediğim/okuduğum haberin amacı ve bakış açısı ne? Bana kendimi nasıl hissettirmeye çalışıyorlar? Amaç gerçekten bilinçlendirmek ve bilgilendirmek mi yoksa daha çok dramatizasyon yapmak mı?' Böylece haberleri kendimize göre filtreleyebilir, takip edeceğimiz haber mecralarını buna göre belirleyebiliriz.
Dünyada olan bitenden haberdar olmak tabii ki çok önemli, ancak olan bitene 'fazlasıyla' hakim olmak, kaygımızı arttırabilir. Haberleri hayatımızın merkezine koyar, sadece onlarla ilgilenip kendi hayatımıza odaklanmazsak, kendimizi oldukça çaresiz hissedebiliriz. Bu sebeple, yapmaktan hoşlandığımız etkinliklerden vazgeçmemeli; müzik dinlemek, meditasyon yapmak ve kitap okumak gibi rahatlatıcı aktivitelere mutlaka zaman ayırmalıyız. Bizi motive eden her ne varsa; renkler, kokular, şarkılar, insanlar...Bunları hayatımıza entegre etmek, dışsal olumsuzluklarla baş etmemizde bize yardımcı olacaktır.
Yalnız bırakılmışlık hissi, olumsuzluklarla baş etmeye çalışırken bizi oldukça zorlayabilir. Maruz kaldığımız ve etkilendiğimiz haberlerin bize hissettirdiklerini, güvendiğimiz kişilerle paylaşmak rahatlatıcı olabilir. Sevdiklerimizin bakış açılarını bilmek, olan biten hakkında onların da hislerini öğrenmek, kendimizi daha rahat ve güvende hissetmemiz konusunda bizi motive edebilir.
Olan bitene hakim olmak her ne kadar önemli olsa da, zaman zaman 'detoks' yapmak ve olumsuzluklardan birkaç gün uzaklaşmak, duygudurumumuzu toparlamamız açısından önemlidir. Bazen insanlar 'bilmeyerek' daha rahat hissedeceklerini düşünebilir ve buna ihtiyaç duyabilirler.
Hali hazırda kaygı bozukluğu, depresyon veya başka bir psikiyatrik rahatsızlığa sahipseniz, olumsuz haberlere maruz kalma sürenizi oldukça kısıtlamalısınız. Araştırmalar, kaygı bozukluğu olan kişilerin, olumsuz haberlerden diğerlerine göre daha çok etkilendiklerini ve kaygının daha da tetiklendiğini göstermektedir. Mümkünse bir süre haberlerden uzak kalmak, güvendiğiniz kişiler aracılığıyla dünyada olan bitenden haberdar olmak daha iyi olabilir. Tabii ki haberlerden kaçmak çözüm değil, özellikle teknolojinin bu denli geliştiği bir çağda. Ancak kendimizi korumak adına zaman zaman kısa süreli 'kişisel izolasyonlar' yapmak, ruh sağlığımıza iyi gelebilir. Kendinize bazı limit ve sınırlamalar koymak da etkili bir çözümdür. Mesela, görsellikten fazlaca uyarılıyor ve olumsuz etkileniyorsanız, haberleri yazılı basından takip etmek uygun bir çözüm olabilir.
Haberleri takip ederken, güvenilir kanalları seçmek belki de en önemli faktörlerden biridir. Kaynağı belirsiz sosyal medya hesapları zaman zaman provokatif haberler yaparak kişileri galeyana getirmeye çalışabiliyor ve doğruluk payı olmayan bilgilerle endişeyi arttırabiliyorlar. Bu sebeple kaynağı belli, güvenilir haber kanallarını takip etmek, dünyada olan biteni izlerken dikkat etmemiz gereken önemli bir faktördür.