Çevresel Farkındalığa Dikkat Çeken Belgesel, Film, Kitap, Podcast'ler ve TED Konuşmaları

Yuvam Dünya Derneği'nin kurucusu Kıvılcım Kocabıyık, çevre ve iklim krizi konularına dikkat çeken, bu konuda çözüm önerileri sunan belgeselleri, filmleri, kitapları ve podcast'leri ALEM okurları için paylaştı.

20 Mayıs 2021 Perşembe 14:57 | Son Güncellenme:
15 dakika okunma süresi


"Kiss The Ground"


İlki "Kiss The Ground", onarıcı tarım üzerine Kuzey Amerika'da çekilmiş bir belgesel. Belgeselin seslendirmesini çevre aktivisti hem de bir oyuncu olan Woody Harrelson yapıyor. Filmin içerisinde toprak bilimiyle ve "Onarıcı Tarım" ile ilgilenen, iklim krizine karşı uzun zamandır savaş veren birçok başarılı ismi görmek mümkün; Patricia Arquette, Allan Savory, John D. Liu, Gabe Brown, Doniga- Erik Markegrad, Gisele Bundchen, Ian Somerhalder... Ünlü isimlerin de olması belgeselin etkisini arttırıyor. Bu isimler belgeseli küresel tarımı dönüştürmek amacıyla güçlü bir eylem çağrısına dönüştürüyor. "Kiss The Ground", aslında iklim krizinin çözümünde gözden kaçan bir öneri sunuyor; "Onarıcı Tarım". Çölleşmekte olan, canlılığı yitiren topraklarımızın restorasyonu. UN'e göre gezegenimizin kalan yüzey toprağı 60 yıl içerisinde yok olacak. Bu demek oluyor ki toprağımıza sahip çıkmazsak sadece 60 hasat dönemimiz kaldı. Birçok önemli bilim insanın fikirlerinin yer aldığı filmin altını çizdiği gezegenimizin mevcut durumu ise şöyle;

*1970'lerden bu yana gezegenimizin sahip olduğu toprağın üçte birini kaybettik.

*Kullanılan kimyasallar sadece toprağımızı kaybetmemize neden olmuyor, iklim krizini de tetikliyor. Toprağa zarar verdiğimizde toprak atmosfere karbon salımı yapıyor.

*Toprağın yok olması sadece iklimimizin değil, birçok şeyin kaderini belirler. Her yıl 40 milyon insan toprağını terk etmek zorunda kalıyor. 2050'ye kadar bir milyar insanın çölleşme nedeniyle başka ülkelere sığınmak zorunda kalacağı tahmin ediliyor.

*Verimsiz topraklar yoksulluğa yol açar; sel ve kuraklığın daha sık yaşanmasına, kitlesel göç hareketlerine neden olur.

İlerleyen bölümlerde belgesel, çağımızın çevresel zorluklarıyla başa çıkmak için gereken çözümleri bizle paylaşıyor. Onlar ise şöyle;

*Geleneksel tarım yöntemlerinden "Onarıcı Tarım" yöntemlerine geçmeliyiz.

*Topraklarımızın kalitesini arttıracak "Onarıcı Tarım" yöntemleri, iklimimizi de iyileştirecek.

*Geleneksel tarımdan -pulluklar ile yapılan, tek bitki türünün yetiştirildiği, ürün yetiştirilmeyen ara dönemlerin olduğu tarımdan- artık uzaklaşılmalıdır.

*Toprağımızda her daim canlı kökler olmalı. Çeşitli türde bitkiler yetiştirilmelidir Toprağın organik maddesinde her yüzde bir artışta, bir dönümlük toprak iki buçuk ton daha fazla karbon çeker.

*Hayvancılıkta ise bütüncül planlı otlatma uygulanmalıdır.

*Gıda israfı azaltılmalı, şehirlerde büyük çapta kompost uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır. Özet olarak ayaklarımızın altındaki organik yaşama saygı duyarak ve toprağımızı yenileyerek, yeryüzündeki karbonu yakalayabilir, iklimi stabilize edebilir, bozulmuş ekosistemleri geri yükleyebilir ve büyüyen bir nüfusu beslemek için yeterli gıda sağlayabiliriz.


"A Life On Our Planet"


Diğer belgesel ise 94 yaşındaki efsane İngiliz çevreci ve belgesel yapımcısı David Attenborough'un sürükleyici sesi ile anlatıcılığını yaptığı "A Life On Our Planet". Attenborough tabiat alanlarının kaybının yasını tutmak ve gelecek için bir vizyon sunmak üzere çokça çarpıcı görüntüler ile hayatını, kariyeri boyunca tanıklık ettiklerini, değişen dünyayı bizlerle paylaşıyor, kendi yolculuğuna da ışık tutuyor. Yıllar geçtikçe dünyanın inanılmaz bir biyoçeşitliliğe sahip iken, nasıl bu denli yoksun bir gezegene dönüştüğüne tanıklık ettiğini belirtiyor, bunları da çarpıcı rakamlar ile ortaya koyuyor. Sadece kendi yaşamında biyoçeşitliliğin yarısını kaybettiğimizi ekliyor. 1937'de, Attenborough daha çocukken, dünya nüfusu 2,3 milyardı ve atmosferdeki milyonda 280 parça (ppm) karbondioksit ve biyoçeşitlilik oranı ise % 66'dı. 83 yıl ileri sarıldı ve şimdi Holosen döneminin istikrarlı sıcaklık aralığını ve iklimini terk ettik. 2020 yılında Dünya'da 7,8 milyardan fazla insan var ve atmosferde 415 ppm karbondioksit var ve biyoçeşitlilik oranı yalnızca % 35. Belgesel devamında bundan sonra aynı bu şekilde yaşamaya devam edersek, yaşamın nasıl olabileceğini bize gösteriyor. Resim oldukça endişe verici. Amazon yağmur ormanlarının kuru bir savana dönüştüğü bir dünya, yazların buzsuz geçtiği bir Kuzey Kutbu, iklim krizinin git gide şiddetlendiği, balıkların ve deniz canlılarının yavaş yavaş yok olduğu, gıda güvenliğinin ve yeterli yiyeceğin olmadığı çok daha güvensiz bir evren. Bilim insanlarının üstünü çizdikleri bir şey var; Altıncı Kitlesel Yokoluş Çağı'nı yaşıyoruz. Doğa her zaman kendini yeniden inşa etmenin bir yolunu bulur. Bunu, dünyadaki son beş kitlesel yok oluştan sonra yaptı. Gezegen uzun vadede iyi olacak; yalnız onu görmek için insanlık etrafta olmayabilir. Birçoğumuzun şimdi anladığı şey, Attenborough ve çevre araştırmacısı bilim insanlarının onlarca yıl önce fark etmeye başladıkları şeydir: "Gezegenimiz bizim yüzümüzden değişiyor ve karşılığında bizi değişmeye zorluyor." Belgesel daha fazla geç kalmadan yapmamız gerekenlerin altını çiziyor;

*Toplumumuza güç sağlamak için fosil yakıtlardan vazgeçip, yenilenebilir enerjiye geçmek.

*Yoksulluğu ortadan kaldırmak ve eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi iyileştirmek için insan nüfusunun büyümesini yavaşlatmak.

*Tarım ilaçlarının kullanımının bırakılması, onarıcı tarım uygulamalarına geçilmesi.

*Ormansızlaşmayı durdurmak ve doğal yaşam alanlarını yeniden ağaçlandırmak ve bu süreçte doğal karbon yutaklarımızı eski haline getirmek.

*Kaybolan biyolojik çeşitliliğini geri kazanmak.

*Deniz yaşamını eski haline getirmek için belirli bölgelerde avlanmayı yasaklamak. Büyük ölçekli hayvan tarımı ihtiyacımızı azaltmak için daha bitki bazlı bir diyet benimsemek.

Attenborough, "Bu, gezegenimizi kurtarmakla ilgili değil, insanlığı kurtarmakla ilgili." diyor. Her iki ilham dolu belgeseli izlemenizi tavsiye ederim, çıkarılacak çok mesaj var.

Kitap Önerileri


Farklı dillerde bu konularda oldukça fazla kaynak bulabiliyoruz, Türkçe'de ise kaynaklar kısıtlı. Umarım ilerleyen günlerde bu konuya verdiğimiz önemin artması ile kaynaklarımız da artacaktır. Yuvam Dünya Kitaplığı'nda Yeni İnsan Kitapevi'nden haziran ayında çıkacak olan tükettiğimiz ürünlerin karbon ayak izini ele alan Mike Berners-Lee'nin "Muz Neden Kötüdür" kitabını tavsiye ediyorum.

Diğer iki önerim ise;

Yaşanmaz Bir Dünya – The Uninhabitable Earth: David Wallace-Wells, Guardian gazetesinin "çağı tanımlayan kitap" olarak nitelediği "Yaşanmaz Bir Dünya"da bizleri yakın geleceğimiz ile tanıştırıyor. "Yaşanmaz Bir Dünya" aynı zamanda bir harekete geçme çağrısı. Dünyaya salınan toplam karbondioksitin yarısından fazlası son 30 yılda atmosfere bizler tarafından bırakıldı ve sadece bir kuşak yuvamızı bu derecede bir kriz içerisine itti. Wallace-Wells, söz ettiği felaketleri önleme sorumluluğunun yine tek bir kuşağın omuzlarında olduğunu anlatıyor: biz. Bu kitapta ayrıntılı şekilde iklim krizinin yaşadığımız dünyayı bölge bölge nasıl etkileyeceğini anlatıyor. Örneğin 2100 yılında büyük ihtimal Miami Beach'in ortada olmaması, yediğimiz birçok yiyeceğin yok olmuş olması...

Bu Bizim Havamız – We Are The Weather: Jonathan Safran Foer, çağdaş edebiyatın en özgün seslerinden biri. Onu çok ses getiren kitabı "Eating Animals" ile hatırlarsınız. "Bu Bizim Havamız"da gezegenimizin içinde bulunduğu krizden ve onu ortadan kaldırmak için yapabileceklerimizden bahsediyor. "Bu Bizim Havamız", topluca gerçekleştirebileceğimiz bireysel bir eylem planına odaklanıyor ve bizi, çok geç olmadan, yaşadığımız yaralı dünyayı iyileştirmeye çağırıyor. Giderek ısınan gezegenin saçtığı tehditleri insan faaliyetlerinin yol açtığı onulmaz hasarın ışığında ele alan yazar, hakikatin öyküsünü kendi öyküleriyle, kendi iç hesaplaşmasıyla birleştiriyor. Özellikle bir önceki kitabında da altını çizdiği gibi yeme alışkanlıklarımızı değiştirerek gezegene sağlayacağımız faydanın altını çiziyor.

Podcast Önerileri



Dünyahali: Yuvam Dünya Derneği ve Boğaziçi Üniversitesi İklim Araştırmaları ve Politikaları Merkezi iş birliğinde yayınlanan iklim ve kültür dergisi "Dünyahali", her çarşamba saat 10:00'da podcast şeklinde dinlenebiliyor. "Dünyahali" sadece iklim krizinden değil, çevresel konulardan, ilham alabileceğimiz sanat projelerinden, dünyada etkili olmuş girişimlerden bahsediyor. Podcast


How to Save a Planet: "İklim krizi sizi korkutmuyor mu?, Bu konuda hep beraber ne yapabileceğimizi bilmek ister misiniz? Biz de..." diye başlayan bir podcast "How to Save a Planet". Gazeteci Alex Blumberg ve Harvard Üniversitesi'nden bilim insanı Dr. Ayana Elizabeth Johnson'ın ortak programında, iklim krizine çözüm bulmak için dünyayı araştırırken, fark yaratan insanlarla konuşuyorlar. Hem ilham alabileceğiniz hem de dinlerken eğlenebileceğiniz bir podcast serisi.

TED Konuşmaları


5 Soruda İklim Krizi: TED'in iklim değişikliğine yönelik çözümleri hızlandırma girişimi olan "Countdown" kapsamında, TED ekibi, bilim adamları ve yaratıcı stüdyo Giant Ant ile iş birliği yaparak, kavramları açıklayan ve iklimle ilgili önemli soruları yanıtlayan, Kristen Bell tarafından anlatılan beş kısa animasyon hazırladı. Hap gibi bilgiler isterseniz animasyonları, bu adresten izleyebilirsiniz.

Küresel Isınmayı Tersine Çevirecek 100 Çözüm: İlham aldığım bir diğer TED konuşması; Stratejist Chad Frischmann'ın "Küresel Isınmayı Tersine Çevirecek 100 Çözüm" Drawdown'un, iklim krizini önlemek için tek umudumuz olduğunu söylüyor. Yenilenebilir enerji kullanımı ve daha iyi arazi yönetimi gibi geleneksel taktiklerin yanı sıra gıda üretimindeki değişiklikler, daha iyi aile planlaması, kız çocuklarının eğitimi gibi daha az bilinen yaklaşımlara dikkat çekiyor ve fırsatlar sunuyor. Küresel ısınmayı nasıl tersine çevirebileceğimizi ve yıkımın değil yenilenmenin kural olduğu bir dünyayı nasıl yaratabileceğimizi merak ediyorsanız, eminim bu konuşma ilginizi çekecektir.

En İyi Doğa Belgeselleri

Kıvılcım Kocabıyık ile Sürdürülebilirlik Üzerine

Sürdürülebilirlik ve Sanat: "Yeşilmişik"

EN ÇOK OKUNANLAR

Deva Cassel'ın En İyi 10 Stil Görünümü

Deva Cassel'ın En İyi 10 Stil Görünümü

1 dakika okunma süresi
Mayıs Ayı Burç Yorumları

Mayıs Ayı Burç Yorumları

20 dakika okunma süresi
Özge Gürel ile Dubai Keşfi

Özge Gürel ile Dubai Keşfi

16 dakika okunma süresi
“Challengers” Filmi İncelemesi

“Challengers” Filmi İncelemesi

14 dakika okunma süresi
İlkbahar/Yaz 2024 Podyumlarından En Güzel Saç Aksesuarları

İlkbahar/Yaz 2024 Podyumlarından En Güzel Saç Aksesuarları

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

27 Aralık Yengeç Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

27 Aralık Yengeç Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

8 Nisan Koç Burcundaki Güneş Tutulmasında Burçları Neler Bekliyor?

8 Nisan Koç Burcundaki Güneş Tutulmasında Burçları Neler Bekliyor?

Belçim Bilgin Hakkında Bilinmeyenler

Belçim Bilgin Hakkında Bilinmeyenler

2023 Yılının Unutulmaz ALEM Dergisi Kapakları

2023 Yılının Unutulmaz ALEM Dergisi Kapakları

Şubat Ayı Burç Yorumları

Şubat Ayı Burç Yorumları

24 Nisan'daki Akrep Burcu Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

24 Nisan'daki Akrep Burcu Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

2024 Altın Küre Ödülleri: Kazananlar ve Kırmızı Halı

2024 Altın Küre Ödülleri: Kazananlar ve Kırmızı Halı

10 Mart Balık Yeni Ayında Burçları Neler Bekliyor?

10 Mart Balık Yeni Ayında Burçları Neler Bekliyor?

Ocak Ayı Burç Yorumları

Ocak Ayı Burç Yorumları

Mart Ayı Burç Yorumları

Mart Ayı Burç Yorumları

Nasıl Vegan Oldum?

Nasıl Vegan Oldum?

Mayıs Ayı Burç Yorumları

Mayıs Ayı Burç Yorumları