AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Dünyaca ünlü lüks moda markalarının Türkiye’deki iletişimini üstlenen Aytül Ayke Studio kurucusu Aytül Ayke Fıratoğlu ile pandeminin modaya yansımasını ve sektörün geleceğini konuştuk.

ABONE OL
19 Haziran 2020 Cuma 18:33 | Son Güncellenme:
10 dakika okunma süresi
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Covid-19 moda dünyasını nasıl etkiledi?

Covid-19’un birçok sektöre olduğu gibi moda dünyasına da önemli bir etkisi oldu. Öncelikli olarak birçok marka pandemiyle mücadelede de ellerini taşın altına koydu. Kimi maske üreterek, kimisi antiseptik üretimine katkıda bulunarak, kimi koruyucu tulumlar üreterek, kimisi de Covid-19 araştırmalarına finansal destek vererek topluma destek oldu. Moda dünyası da bir olmanın gerekliliklerini müthiş  bir özveriyle yerine getirdi. Uzun zamandır sorgulanan birçok konu hızla gündeme geldi. Özellikle hızlı moda ürünlerinin birkaç kez kullanılıp atılması, doğaya aykırı sentetik ürünlerin kullanılması, sürdürülebilirlik gibi konular gündemimize oturdu ki, bu çok iyi bir gelişme. Belirli markalar, bu konuları zaten gündemlerine almıştı ancak bu yaşadığımız süreçle birlikte çok önemli iyileştirmelerle karşılaşacağımızı düşünüyorum. Bazı markalar da, müthiş bir yoğunlukta geçen moda takvimlerinde artık yer almayacaklarını açıklarken bağımsız akımların geleceğinin sinyalini verdi. Londra Moda Haftası, 12-14 Haziran’da kadın ve erkek koleksiyonlarını bir arada dijital olarak sundu. Dries Van Noten’ın başını çektiği bir grup tasarımcı, moda takvimlerinde değişiklik yapılması için çalışmalar yapıyor. Önümüzdeki günlerde, bu gelişmelerin sonuçlarını çok daha net bir şekilde göreceğiz.

Pandemi lüks markalar genelinde alışveriş alışkanlıklarını ne yönde değiştirdi?

Lüks üretimin ne kadar değerli olduğu ve sürdürülebilirlik konusundaki rolünün önemini daha da anladık. Bu markaların üretimleri şeffaf bir şekilde özel atölyeleri ya da fabrikalarında, en kaliteli malzemeler kullanılarak, geleneksel tekniklerle tüm iş kanunlarının yerine getirildiği platformlarda gerçekleştiriliyor. Sahip olduğunuz bir ürünü çok uzun yıllar kullanabiliyorsunuz ya da gelecek nesillere aktarabiliyorsunuz. Güven bu noktada ön plana çıkıyor. Ayrıca alışveriş esnasında yaşadığımız his çok büyük önem taşıyor. Eskisi kadar sık dışarıda olmayacağımız için, alışveriş esnasında yaşadığımız deneyimin bize verdiği his artık çok daha önemli. Aslında yaşadığımız kolektif travmanın ardından, şu dönem ruhumuzu tedavi etmek için kendimizi ödüllendireceğimiz bir süreç. Lüks markaların birçoğu da bu deneyimi müşterilerine çok daha kapsayıcı bir şekilde ve müthiş bir özenle sunacak. Bu dönemin sonunda lüksün asıl kıymetini oluşturan değerleri daha da iyi anlayacağımıza inanıyorum.

Normalleşme sürecinde markaları neler bekliyor?

Değişime hızlı adapte olabilme ve esnek davranabilme, normalleşme sürecinde önemli bir rol oynayacak. Ayrıca iletişim kesinlikle merkeze oturacak. Artık belli bir imza ürünle popüler olma dönemi bitiyor. Markaların, müşterilerinin güçlü hislerle bağlanacağı gerçek hikayelerinin olması büyük önem taşıyor. Bu zor zamanların ardından hümanizmin fokus noktasını oluşturduğu yepyeni bir dinamizm, enerji ortaya çıkabilir. Moda aslında “escapism” yani kaçışı ifade ediyor. Geçtiğimiz üç ayda o kadar kapalı yaşadık ki, tüketiciler çevreye saygılı koleksiyonlar kadar içlerini açacak, yaratıcı ve avangart tasarımları da talep edecek. Hayatı kutlarken bize neşe verecek, gözümüzü gönlümüzü açacak, hayal ettiğimiz ürünle buluşmamızın her anında bizi çok özel bir deneyimin parçası haline getirecek ve yaşadığı dünyaya saygılı markalar ön plana çıkacak. Otantik, gerçek ve günümüz toplumuyla  bağ kurabilecek marka kimlikleri büyük önem taşıyacak.

Sanal moda haftaları düzenleniyor, tanıtımlar sosyal medyada yapılıyor. Modanın geleceği nasıl olacak?

İlk olarak Londra ile birlikte dijital moda haftasının bizde nasıl bir iz bırakacağına şahitlik ettik. Moda haftalarının sayısında azalma olabilir ancak moda haftalarının tamamen dijitale geçeceğine inananlardan değilim. Defilede o ürünü canlı görmek, şovun bir parçası olmak, müziğin cazibesine kapılmak, salonun kokusunu almak, davetlilerle sosyalleşmek, ilham verici sonsuz detayla karşılaşmak bir ekranın bize vereceğinden çok daha fazlası… Ayrıca defile sonrası gerçekleştirilen re-see’lerde birebir dokunarak ürünleri görme, kumaşını hissetme, düğmesindeki bir detayı görme ya da kalıbının ne kadar muhteşem olduğunu detaylarına inince fark etmek çok önemli. Ayrıca moda haftaları, sadece koleksiyonların sergilenmesinin ötesinde, markaların dünyalarını anlayabilmek için de çok önemli. Bir diğer boyutu ise ülkelerin ekonomilerine önemli katkıları ve muazzam bir sosyalleşme ağı yaratması. Önemli moda haftalarının 2020’den sonra tekrar hayata geçeceğini düşünüyor ve gönülden istiyorum.

Geçmişte kriz dönemleri birçok yaratıcı tasarımın ve yeni akımın ortaya çıkmasıyla sonuçlandı. Sizce lüks sektöründe bu dönemin izleri tasarımlara nasıl yansıyacak?

Kesinlikle çok önemli etkileri olacağına inanıyorum. Birçok marka ve tasarımcı müthiş bir dinamizmle döneceklerdir. Zaten bu enerjiyi yakalayamayanların çok  büyük şansı yok. Tarihe baktığımızda da Dior, 2.Dünya Savaşı sonrasında çıkan, tüm o depresifliğin sonunda Fransız kadınlarını bambaşka bir elegans ve güzellikle buluşturan bir marka. Louis Vuitton kurulduğu 1854 yılından beri, tarihin çok önemli olaylarına şahitlik etmiş. Önemli olan inovasyon ve yaratıcılığı bir arada sunabilmek ve müşterinizle gerçek bir diyalog kurabilmek.

Sizce sürdürülebilirliğin git gide daha geniş kitlelerce konuşulduğu ve hem 'millenial' hem de Z kuşağının sürdürülebilirlik ilkesini benimsediği bu dönemde lüks endüstrisi nasıl kendini yeniden dönüştürmeli?

Gerçek lüksü temsil eden markalar, zaten her zaman temel değerlere büyük bir saygı gösteriyor. O nedenle de asırlarca kalıcılıklarını yitirmiyorlar, sürdürülebilirlik gündemlerine çok evvelden girdi. Önemli olan yeni kuşakların dilini çok iyi bir şekilde çözmek ve taleplerine çok hızlı cevap verebilmek.

Sizin Türkiye’de iletişimini üstlendiğiniz markalar, bu süreçte satış ve pazarlama stratejilerini nasıl dijitale taşıdılar? Sizin Türkiye’de gerçekleştirdiğiniz dijital etkinlik ya da buluşmalar nasıl karşılandı?

Dünyanın önemli ve iletişim konusunda öncü markalarıyla çalıştığımız için bu süreç bizim için de oldukça öğretici ve verimli geçti. Dijital platformlarda bu markalar, takipçileriyle muazzam bir iletişim yakaladılar. Oyunlardan podcast’lere, nostaljik albümlerden özel sergiler ve hatta yemek tariflerine kadar sundukları geniş yelpazeyle evlerinde kapalı olan kişilere bir an olsun nefes aldırabilmek, gülümsetebilmek için çok ciddi çaba gösterdiler. Muazzam geri dönüşler oldu. Dijital buluşmalarımız da, çok keyifli oldu. Hem biz hem de müşterilerimiz için bir nefes alma, keyif anları oldu. Umarım en yakın zamanda yüz yüze bir araya geleceğimiz, karşılıklı kahve içebileceğimiz günlere de kavuşacağız.

 

EN ÇOK OKUNANLAR

Haftanın Mekânı: Arbor İstanbul
Haftanın Mekânı: Arbor İstanbul

Haftanın Mekânı: Arbor İstanbul

4 dakika okunma süresi
İstanbul'un En Yeni Mekanları
İstanbul'un En Yeni Mekanları

İstanbul'un En Yeni Mekanları

48 dakika okunma süresi
“V For Vendetta” Hakkında Bilmeniz Gerekenler
“V For Vendetta” Hakkında Bilmeniz Gerekenler

“V For Vendetta” Hakkında Bilmeniz Gerekenler

2 dakika okunma süresi
Antik Dünyanın Gölgesinde Doğan Yeni Bir Çağdaş Miras
Antik Dünyanın Gölgesinde Doğan Yeni Bir Çağdaş Miras

Antik Dünyanın Gölgesinde Doğan Yeni Bir Çağdaş Miras

9 dakika okunma süresi
“Goodbye June”: Bir Noel Vedası
“Goodbye June”: Bir Noel Vedası

“Goodbye June”: Bir Noel Vedası

3 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Miray Beşli Çapa ile Sanat ve Hayatın Ritimleri
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Miray Beşli Çapa ile Sanat ve Hayatın Ritimleri

Enis Arıkan İle Sahne Işığından Sokak Ritmine
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Enis Arıkan İle Sahne Işığından Sokak Ritmine

Meltem Kaptan'dan Adile Naşit'in Hikâyesine Samimi Bir Dokunuş
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Meltem Kaptan'dan Adile Naşit'in Hikâyesine Samimi Bir Dokunuş

Bilinçakışının İzdüşümü Deniz Pelister'in “Kül” Sergisine Yansıyor
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Bilinçakışının İzdüşümü Deniz Pelister'in “Kül” Sergisine Yansıyor

Melek Zeynep Bulut ile “Açık Anıtlar” Üzerine
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Melek Zeynep Bulut ile “Açık Anıtlar” Üzerine

Gastromasa'nın Perde Arkası: Çok Özel Şef Röportajları
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Gastromasa'nın Perde Arkası: Çok Özel Şef Röportajları

"Enfes Bir Akşam” Kadrosuyla Şehri, Zamanı ve Kendini Keşfetmek Üzerine
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

"Enfes Bir Akşam” Kadrosuyla Şehri, Zamanı ve Kendini Keşfetmek Üzerine

Gücü, Şefkati ve Hayalleriyle Alara Mildon'un Dünyası
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Gücü, Şefkati ve Hayalleriyle Alara Mildon'un Dünyası

Işığı, Ritmi ve İlhamı: Tiziana Terenzi'nin Zamansız İmzası
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Işığı, Ritmi ve İlhamı: Tiziana Terenzi'nin Zamansız İmzası

Sanatla İç İçe Yaşam: Caja by Maxx Royal'de Estetik Bir Yolculuk
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Sanatla İç İçe Yaşam: Caja by Maxx Royal'de Estetik Bir Yolculuk

Kathleen Pierce'tan Güzellik Teknolojisine Dair Merak Edilenler
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Kathleen Pierce'tan Güzellik Teknolojisine Dair Merak Edilenler

IST.FESTIVAL Açılış Yemeği
AYTÜL AYKE FIRATOĞLU İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

IST.FESTIVAL Açılış Yemeği