Renklerin insan psikolojisine etkisi üzerine sayfalarca yazı yazılmış olabilir, ancak butter yellow'un yarattığı hissi anlamak için bir sabah güneşine bakmak yeterli. Ne çok parlak, ne de silik; tam kararında bir sıcaklık. Belki de bu yüzden, karanlık dönemlerin ardından doğan iyimserliğin temsilcisi haline geldi.
Geçtiğimiz yıl Sabrina Carpenter ile başlayan pastel tonlara dönüş hareketi, 2025'e geldiğimizde butter yellow'un narin hakimiyetiyle devam etti. Bu renk, sadece kıyafetlerde değil; bir ruh halini, bir dönemi, daha umutlu bir bakış açısını temsil ediyor.
Ve bu dönüşümün öncülerinden biri de Timothée Chalamet oldu. 2025 Oscar kırmızı halısında, Sarah Burton imzalı, baştan ayağa butter yellow bir Givenchy takım elbise içinde görüldü. Bob Dylan'ı canlandırdığı "A Complete Unknown" filmiyle gündemde olan Chalamet, Dylanvari bir sadeliği, kendi stil diliyle birleştirerek yeni nesil kırmızı halı estetiğini tanımladı adeta.
Elle Fanning'in Prada imzalı saten sütun elbisesiyle aynı dönemde sergilediği görünüm, bu tonun kadın ve erkek giyimdeki evrenselliğine işaret ediyordu. Bilindiği üzere tereyağ sarısı, bir anda patlayan bir trend değil. Zeminini yavaş ve istikrarlı biçimde kurdu. Jacquemus, 2024 Sonbahar/Kış defilesinde bu tonu koleksiyonun her köşesine serpiştirdi.
Bordo, kahverengi, taş beyazı ve hatta açık pembeyle kusursuz bir uyum yakalayarak giyilebilirliği son derece kolaylaştırıyor. Aynı zamanda pozitifliği, açıklığı ve zarafeti temsil ediyor. Pantone'un 2025 yılı için seçtiği "Mocha Mousse"un sıcak karakteriyle eşleşen butter yellow aynı zamanda dinginlik arayanlara hitap eden bir geçiş noktası gibi.
Fotoğraflar: Getty Images Türkiye