Tüm dünyanın gözlerini çevirdiği, Meghan Markle ve Prens Harry'nin Oprah Winfrey ile yaptıkları merakla beklenen röportaj pazar günü ABD televizyonunda yayınlandı. Bugüne kadar basında büyük yankı uyandıran yahut basının kendileri hakkında yalan söylediği konulara değinen Meghan Markle ve Prens Harry, tüm olaylarla ilgili oldukça şeffaf itiraflarda bulundu. İngiliz Kraliyet gözlemcilerinin, Meghan Markle ve Prens Harry ile kraliyet arasındaki "zehirli" gerilim olarak nitelendirdiği röportajın, Prenses Diana'nın Prens Charles ile olan başarısız evliliğiyle alakalı samimi itiraflarda bulunduğu röportaj kadar ilgi çekmesi bekleniyor. Meghan Markle ve Prens Harry'nin Oprah Winfrey ile olan röportajından öne çıkan başlıkları derledik.
İngiliz basının Meghan Markle hakkında yarattığı, "Harry'i değiştiren, aile ilişkilerinde çatlak yaratan ve onu ailesinden uzaklaştıran" rol benzetmesinin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Prens Harry, "Hiç şüphesiz beni kurtardı" dedi. Meghan ile tanışmasaydı kraliyet hayatından geri adım atamayacağını söyleyen Prens Harry, ayrıcalıklı bir yaşantısı olmasına rağmen "Kapana kısıldığı" hissinden kurtulamadığını itiraf etti. Kraliyet rollerinde tuzağa düşürüldüğünü düşündükleri ağabeyi Prens William ve babası Prens Charles ile aralarındaki gergin ilişkiye de değinen Prens Harry, Meghan ile kraliyet ailesinden uzaklaşmayı düşündükleri dönemde babasının onu aramayı bıraktığını söylüyor. Daha sonraki dönemlerde aramaya başlasa da Prens Harry'ye, "Orada yapılacak çok şey olduğu" konusunda söylemlerde bulunmuş. Ağabeyi Prens William ile ilgili çok fazla söz söylemese de "Şu an ilişkimiz uzayda asılı" diyor.
Prens Harry büyükannesi Kraliçe II Elizabeth ile olan ilişkisiyle ilgili samimi bir itirafta bulunarak, "Geçmiş yıllara nazaran daha fazla konuşuyoruz. Gerçekten iyi bir ilişkimiz var" diyor. Kraliçe II Elizabeth ile kendi ilişkisine değinen Meghan Markle ise "Kraliçe benim için her zaman harika biri oldu. Onun yanında olmayı çok sevdim" dedi. Kraliçenin ona kendi büyükannesini hatırlattığını vurgulayan Markle, "O her zaman sıcak, misafirperver ve davetkar biri oldu" sözlerine yer verdi.
Prens Harry ile tanışmadan önce İngiliz Kraliyet Ailesi hakkında pek fazla bilgiye sahip olmadığını söyleyen Meghan Markle'ın bu sözleri basında pek inandırıcı bulunmamıştı. Los Angeles'da büyüdüğünü, her zaman ünlülerle iç içe olduğunu söyleyen Meghan Markle, kraliyet ailesinin bambaşka bir dünya olduğunun altını çizdi. Prens Harry ile arabada giderken Harry'nin kendisine 'Reverans yapmayı biliyor musun?' diye sorduğunu söyledi. İlk kraliyet ziyareti öncesi reverans yapmayı Sarah Ferguson'dan öğrendiğini itiraf eden Meghan, "Fergie koştu ve sordu: Hazır mısın? Görünüşe göre çok derin reverans yaptım ve sonra sadece oturduk ve sohbet ettik. Çok hoş ve kolaydı" dedi.
Meghan Markle, Prens Harry ile olan düğünü öncesinde Kate ile aralarında bir gerginlik yaşadıklarını itiraf etti ancak basının bu olayı tam tersi bir şekilde yansıttığını söyledi. Meghan Markle, "Basında yazılanın tam tersi oldu. Kate düğünden birkaç gün bir şeye üzüldü- evet, sorun doğruydu, çiçekçi kız elbiseleri hakkındaydı- ve bu beni gerçekten incitti ve ağlattı" diyen Meghan Markle ilerleyen aylarda bu durumun Kate'i aslında çok da üzmemiş olduğuna dikkat çekti. Markle, "Özür diledi ve bana çiçekler ve özür dileyen bir not gönderdi. Eğer birini incittiğimi bilseydim ben de böyle yapardım ... sadece hesap verebilmek için" dedi.
Kuzenleri Prens George, Prens Louis ve Prenses Charlotte'un aksine Archie'nin herhangi bir kraliyet unvanı olmamasını kendi kararlarını olmadığını söyleyen Meghan Markle, bunun Archie'nin ırkı ve cildinin potansiyel rengiyle bir ilgisi olabileceğini ima etti. Oğulları Archie'nin kraliyet unvanı alamadığı için kraliyet korumasından mahrum bırakıldığını söyleyen Meghan Markle, "Bu bizim kararımız değildi. Onun bir prens olmasını istemiyorlardı" dedi. Röportajın ilerleyen kısımlarında Oprah Winfrey ırkçı konuşmaların arkasına kimin olduğu konusunda çifte baskı yapsa da Prens Harry bunu söyleyen kişilerin isimlerini asla paylaşmayacağını belirtti.
İngiliz basınının hakkında çıkardığı yalan haberlere dayanamayacak noktaya geldiğinde, İngiliz Kraliyet Ailesi'nden yardım isteyen Meghan Markle defalarca reddedildiğini söyledi. Kraliyet hayatının zihinsel sağlığına oldukça zarar verdiğini ve beş aylık hamileyken intihar etmeyi düşündüğünü itiraf eden Meghan Markle, "O zaman bunu söylemekten ve Harry'ye itiraf etmek zorunda olduğum için utandım. Ama bunu itiraf etmeseydim, yapacağımı biliyordum. Artık yaşamak istemiyordum" dedi.
Prens Harry, Meghan ile kraliyetten ayrılmaya karar verdikten kısa bir süre kendilerine gelen finansal desteğin tamamen kesildiğini söylüyor. Bu noktada ikili Prenses Diana'nın 1997 yılında bıraktığı mirastan yararlanarak yollarına devam etmiş. "Annemin mirasından hakkım olanı aldım. Bu olmadan yapamazdık" diyen Harry, Prenses Diana'nın mirasının İngiliz basınıyla olan kendi mücadelesi düşünüldüğünde oldukça ileri görüşlü bir hareket olduğunu vurguluyor. "Annemin bunun hakkında ne düşüneceğini sorusuna tekrar değinirsek sanırım bunun olacağını gördü. Tüm bu süre boyunca varlığını kesinlikle hissettim" dedi. İkinci bebeklerinin cinsiyetini açıklayan Meghan Markle ve Prens Harry, kız çocuğu beklediklerini söyledi.