ZEYNEP ERDOĞANIN RETRO DÜNYASI

Tasarımları yurtdışında Kylie Jenner ve Iggy Azalea gibi popüler isimler tarafından da tercih edilen Zeynep Erdoğan’ın retro tutkusu evinde de hissediliyor. Erdoğan’ın eski eşyalarla süslediği huzurlu evine konuk olduk.

Zeynep Erdoğan, Türkiye’nin son yıllardaki en başarılı tasarımcılarından biri. Yurtdışında Kylie Jenner ve Iggy Azalea gibi popüler isimler tarafından da tercih edilen Zeynep Erdoğan, megastar Tarkan’ın eşi Dilek Pınar’ın gelinliğiyle de adından söz ettirdi. Zeynep Erdoğan’ı Moda’daki evinde ziyaret ettik. Tasarım yaparken retro dünyadan ilham aldığını söyleyen Zeynep Erdoğan’ın bu tutkusu evinde de hissediliyor. Erdoğan ile tasarım yolculuğundan eski eşyalara olan merakına uzanan keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Modaya çocuk yaşta gönül verenlerden misiniz? Tasarımcı olma hayalleri kurmaya ne zaman başladınız?
Tasarıma olmasa da illüstrasyona ilkokuldan itibaren hep ilgim oldu. Okul defterlerim her zaman karalamalarla doluydu. Orta son sınıfta annemin beni yazdırdığı tasarım kursunda her şey biraz daha netleşti.
Hayranı olduğunuz bir tasarımcı var mıydı o yıllarda? Alexander McQueen.

Tasarladığınız ilk parçayı hatırlıyor musunuz?
Tasarladığım ilk parça bir giysi parçası değil bir yastıktı. Büyük bir özenle üzerini boncuklarla işlediğim siyah kadife bir yastık.

Eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz?
Güzel Sanatlar Tekstil Bölümü’nden mezun oldum. Kendi bölümümde iki yıl boyunca bölüm başkanının asistanı olarak çalıştım, bu dönemde de İTKİB’in bursunu kazanıp Milano Domus Academy’de master yaptım.
2001 yılında İTKİB’in Genç Tasarımcılar Yarışması’nda birinci oldunuz. Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz? Bu yarışmayla birlikte hayatınızda neler değişti?
İTKİB Genç Tasarımcılar Yarışması (bugünkü adıyla Koza) tasarım okuyan herkesin bir şekilde odağında olan çok önemli bir yarışmaydı, hala da öyle. Dolayısıyla karar vermek çok zor olmadı ve hazırlanmak çok büyük bir emekti. O dönemki sevgili patronum Müşerref Zeytinoğlu yarışmaya hazırlanabilmem için bana iki ay izin vermişti. Bu yarışma benim meslek hayatımın dönüm noktasıdır diyebilirim, çünkü ilk başta bir tasarımcı olarak kendime güvenmemi sağladı, sonrasında sağladığı imkanlarla vizyonumu genişletti. Bir sene tam burslu olarak Milano’da eğitim aldım.

Yarışma sonrasında gittiğiniz Milano’da yaşadığınız tecrübelerden bahsedebilir misiniz?
Milano’da yaşadığım en önemli tecrübe mesleğimin temellerini atmış olmak oldu. Bitpazarlarından seçtiğim özel vintage parçaların detaylarını kullanarak her birinden tek adet olan ürünleri kendim üretip Milano’daki concept store’larda satmaya başladım. Bu süreç oturduğumuz mahalledeki küçük dükkanla başlayıp, Dolce &Gabbana’nın genç tasarımcıların koleksiyonlarını sergilediği Spiga2’ye kadar gitti.

Kendi adınızı taşıyan markanızı hayata geçirme süreciniz nasıl gelişti?
Kendi koleksiyonlarımı Milano’da zaten başka bir isimle (catzcabaret) üretmeye başlamıştım, beş senenin sonunda İstanbul’a dönüp kendi atölyemi kurdum ve markam bu şekilde oluştu. Zeynep Erdoğan kadınını en iyi tanımlayan sözcükler hangileri?
Asil, sade, feminen.
Tasarım yaparken en çok nelerden ilham alıyorsunuz?
İlk baştan beri en çok ilham aldığım konu retro dünya, çeşitli dönemler, vintage parçalar ve dönemlere ait detaylar. Ayrıca seyahatlerim en büyük ilham kaynaklarımdan.
En çok hangi kumaşlarla çalışmayı seviyorsunuz?
İpek, krep, dantel.
Tasarım yaparken vazgeçemediğiniz alışkanlıklar var mı?
Müzik dinlemek, sessiz bir ortamda olmak gibi… Eskiden herhangi bir yerde herhangi bir şekilde çalışabiliyorken şimdi özellikle de fikir aşamasında mutlaka sessiz, sakin ve doğa içinde olmak istiyorum.
Tasarımlarınız hem Türkiye’de hem yurtdışında popüler yıldızlar tarafından tercih ediliyor. Kırmızı halıda tasarımlarınızı görmek nasıl bir duygu?
Tabii ki çok gurur verici bir duygu, mesleğim için de müthiş bir motivasyon.

Giydirmeyi hayal ettiğiniz bir ünlü var mı?
Monica Belluci.
Megastar Tarkan’ın eşi Dilek Pınar’ın gelinliği sizin imzanızı taşıyordu. Gelinlik oldukça ses getirdi. Siz neler söylemek istersiniz?
Bu 2016 yazına ait bir ürün, ülkemizde çok tercih edilmese de şahsen ben önü kapalı hatta yüksek yakalı gelinlikleri ve gece elbiselerini çok seviyorum. Bu elbisenin modelinde ve işlemelerinde bir vintage gelinlik havası yakalamaya çalıştım ve bence başarılı oldum diyebilirim. Hem çok feminen hem de duruş olarak çok farklı bir imajı var. Dilek Pınar da çok güzel taşıdı.
2016 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nuzu ve 2016-2017 Sonbahar-Kış Koleksiyonu’nuzu sizden dinleyebilir miyiz?
Yaz koleksiyonumuz yüzde 90 dantelden oluşuyor. Dantel üzeri güpür detaylar, nakışlar, saçaklar ve el işçiliği ön planda. Renkler uçuk, nude ve pastel tonlarda. 2017 kış koleksiyonu ise yazın devamı gibi. Detaylar biraz daha net, renkler daha koyu ve kadife parçalar ağırlıkta. Renkler mürdüm, lacivert ve kırmızı.
Geçmişte kapsül koleksiyonlara da imza attınız. Ufukta yeni projeler var mı?
Bu sezon Paris Fashion Week’te 2017 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’muzu sunacağız, martta ise İstanbul Fashion Week’te 2017-18 Kış Koleksiyonu’nu. Birkaç sene içinde ise ek olarak farklı tarzda bir line hazırlama projemiz var. Çok keyifli bir eviniz var. Evinize adım atar atmaz burada vakit geçirmeyi sevdiğiniz anlaşılıyor… Çok teşekkürler, evet gerçekten evimde çok fazla vakit geçiriyorum. Burası benim için çok huzurlu bir ortam.

Eski eşyalara olan ilginiz hemen fark ediliyor. Bu merakınız nasıl başladı?
Her zaman eskiye ilgiliydim; müzik, moda, obje, mimari… Ama bu merak İtalya’da yaşadığım yıllar içinde tavan yaptı.
Aynı zamanda koleksiyon da yapıyorsunuz sanırım değil mi?
Evet, eski saat (30’lar ve 40’lar), teneke kutu, el yapımı yılbaşı süsü ve Çini (ağırlıklı İznik) koleksiyonlarım var.
Seyahatlerinizde bitpazarlarına mutlaka uğruyor olmalısınız. Bugüne kadar aldığınız en ilginç parça hangisiydi?
Seyahatlerimde mutlaka 1 ya da 2 günü bitpazarında geçiririm, gideceğim yerlerdeki bitpazarlarını önceden belirleyip seyahat tarihlerini onlara göre ayarladığım bile olur. 1940’lardan kalma bir Nazi broşu aldığım en ilginç parçaydı.
Evinizde en çok değer verdiğiniz eşya hangisi?
1950’lerden kalma olduğunu düşündüğüm metal ananas buzluk.
Mutfakla aranız nasıl?
Mutfakla aram iyi, özellikle kış aylarında mutfakta vakit geçirmekten ve annemin tariflerini uygulamaktan çok keyif alıyorum. Doğal ürünlere çok ilgi duyuyorum, bence yemek pişirmek ve sevdiklerini beslemek inanılmaz bir terapi.