Kate Winslet'ın Yeni Dizisi: “Mare of Easttown”| Alem Dergisi

"Mare of Easttown" dizisine nasıl dahil oldunuz? Hikayesini bizimle paylaşabilir misiniz?

Aslında çok tuhaf bir zamandı. Eylül 2018'de İngiltere'de bir film çekiyordum. Bir ay içinde "Ammonite"nin ve "Mare"in ikinci ve üçüncü bölümlerinin senaryosu geldi. Bu iki büyük, harika işe evet dedim. Tekrar HBO'yla çalışacağım için çok heyecanlıydım. Daha önce onlarla "Mildred Pierce"ı yapmıştık ve benim için gerçekten inanılmaz bir tecrübe olmuştu. Artık 20 yaşında değilim. Bu tabirden nefret ediyorum ama şu an 45 yaşındayım. Mare'i okuduğum zaman, bir Amerikalı kadın oyuncuya teklif edilebilecek bir şey okuduğum için ne kadar şanslı olduğumu anladım. Açıkçası, bu orta yaşlı bir oyuncunun hayali gibidir. Senaryo çok gerçekçi ve muhteşemdi. Senaryoyu okurken replikleri yüksek sesle okurum. Kızıma ya da oğluma "Hadi gel de bu sahneyi benimle oku" derim. Sonra da şu hissi yaşarım: "A, bu iyi olabilir." Mare'le bu his hemen oluştu. O yüzden ilk başta bu teklifi almış olmak koltuklarımı kabarttı ama zorlukları da beni biraz korkuttu.

Bu dizide yer almanın zorlukları nelerdi?

Bu dizi, Pennsylvania'da Philadelphia'nın dışında, Delaware County'de geçiyor. Benim kültürümden farklı bir ülkede geçiyor. Benim için çok farklı bir karakter. Daha önce yaptığım şeylerden de çok farklı. Bu projeden önce Delaware County'ye hiç gitmemiştim. Delco'daki insanlar farklı bir aksanla konuşuyor, bu da benim için bir etkendi. "Aman Tanrım, yine bambaşka bir Amerikan aksanı öğrenmem gerekecek" dedim. Aksan yapmayı çok seviyorum ama bu çok alengirliydi.

Diziyi izleyenler nasıl bir hikayenin parçası olacak?

Dizi, küçük bir kasabada geçen bir cinayetle ilgili. Her bölüm sonunda başka bir heyecan var. Her bölüm beni kendine çekti; cinayetle ilgili bir dizi seyrettiğinizde katil bulunmaya çalışırken hissetmeniz gereken o harika şeyi hissettim. "Kim yaptı acaba?" hissiyatı son derece ikna edici. Türüne göre çok akıllıca bir hikaye. Ama bu sadece bir suç hikayesi değil. Daha ziyade toplumla, merhamet ve yasla, insanların gerçek olaylarla nasıl başa çıktığıyla ilgili bir hikaye. Bunlar çok zorlayıcı olabiliyor. Aile dinamikleri geçmişte ya da şimdide yaşanan bir şey yüzünden farklılaşıp, değişebiliyor.

Dizide oynadığınız Mare Sheehan karakterinin özellikleri neler?

Yıllardır toplumun saygı gören üyelerinden biri bu karakter, iyi bir dedektif çavuş. Bir sene önce 20'li yaşlarında, Katie Bailey adında bir kız kaybolmuş. Katie, Mare'in eski dostu olan, oralı bir başka kadının kızıymış. Easttown'da herkes birbirini tanıdığı için bütün gözler Katie'yi bulması için Mare'ya çevrilmiş ama onu bulamamış. Sağ mı, ölü mü ya da ona ne oldu, kimse bilmiyor. Hiçbir fikirleri yok. Buna ek olarak Mare 16 yaşındayken, ulusal bir kız basketbol şampiyonasında kazanan şutu atıyor. Kasabada bu şekilde ün yapıyor. Ve her yıl, 25 sene önce meydana gelen bu harika şeyin yaşandığı zamanlarda bir tören yapılıyor. Mare'yi bütün kasaba el üstünde tutuyor. Herkes onu harika bir kahraman olarak görüyor ama o kendini hiç öyle hissetmiyor. Aslında çoğu zaman Mare ortadan kaybolmak istiyor ama yapamıyor. Mare kalıp, hayatına burada devam etmek zorunda olan bir karakter.

Mare polis memuru ve aynı zamanda eski bir sporcu. Bu role hazırlanma süreci nasıl geçti? Neler yaptınız?

Çok zorlu olacağını biliyordum. Çekimler muazzamdı. Çekimlerin 124. gününde COVID araya girdi. Bu karakteri bir yılı aşkın süre oynadım. Beş aylık bir hazırlık süreci geçirdim. Fit kalmak zorundaydım. Fit vücut görmemiz için değil, filmde çok koşmam gerektiği için. Fiziksel olarak birilerine karşı koyuyor, insanları tutukluyor, kocaman yetişkin adamları yere deviriyordum. Ama aynı zamanda çekimlerin uzunluğu sebebiyle, sürekli olarak idman yapan bir sporcu gibi de olmam gerekti. Bu fiziksel olarak spor yapmam anlamına gelmiyordu ama uzun uzun bisiklete bindim. Her gün 20 kilometre kadar bisiklete binmeye çalıştım. Çok büyük bir şey değil yani, bunu yapmak o kadar da uzun sürmüyor! Ama sağlıklı ve zinde olmam gerekiyordu. Şimdi öyle olmasa da gençliğinde onun güçlü olduğunu hissetmek güzeldi. Onu insanüstü 40 küsur yaşında biri gibi olarak göstermek istemedim. Çoğunlukla kadınlar öyle değildir. Diğer şeylerle uğraşırken elimizden geleni yaparız. Ben de öyle olmak istedim. Gerçi bu çok muazzam bir iş olduğu için ben kendimi hizada tutmak zorundaydım.

Bu role hazırlanırken ne gibi araştırmalar yaptınız?

Easttown Polis ve Marple ilçe teşkilatıyla çok vakit geçirdim. Birbirleriyle dip dibeler. Bana gerçekten yardımcı olan çok sayıda çavuş dedektif vardı. Bunlardan biri de Christine Blaylor adında bir kadındı. Kendisi ufak tefek, olağanüstü, tuttuğunu koparan bir çavuş dedektifti. Tam olarak Mare'inki gibi değil ama onunkine benzer bir hayatı vardı. Onun da genç yaşta çocuğu olmuş, çok fazla imkanı olmadığı için kendine hayatta bir amaç edinmesi gerekmiş. 22 yaşında alışveriş merkezinde bebeğiyle gezerken bir arkadaşına rastlamış, o da polis akademisinden mezun olmuş. Christine şöyle düşünmüş: "Bunu ben de yapabilirim, fitim, güçlüyüm. Evet, çocuğum neredeyse üç yaşında, bir yıl sonra ben de bunu deneyeceğim demiş. 55 kişilik sınıftan mezun olabilen iki kadından biriymiş. Kendisi hala bir çavuş dedektif ve neredeyse benimle aynı yaşta. İnanılmaz bir karakter, bana çok destek oldu. Polis ya da dedektiflerin olduğu, detaylı ve aslına uygun dedektif çalışması gerektiren sahneler olduğunda ya da silah falan kullanmam gerektiğinde hep yanımdaydı. "Evet, işte böyle, aslına benzedi. Böyle yapılır." dedi. Duymam gereken de buydu.