Kokular, hafızayı olduğu kadar duyguları da tetikleyen güçlü birer anlatıcı. Bazen bir coğrafyanın ışığını, bazen bir kültürün tarihini tek bir damlada hissettirebilir. 2018'den bu yana Chloé Nomade serisi, dünyayı kendi ritmiyle keşfetmeyi seven kadınların zarif ama güçlü yanını öne çıkarıyor. Serinin en yeni üyesi Lumière d'Égypte, markanın kurucusu Gaby Aghion'un doğduğu topraklardan, yani Mısır'dan ilhamla tasarlanmış. Cesur çizgileriyle dönemin kadınlarına alan açan Gaby, köklerinden hiç kopmadı, Mısır'ın güneşini, ışığını ve renklerini daima aklında taşıdı.
Kökenlere dönüş, hafızaya kazınan manzaralar ve zamansız bir zarafet... Lumière d'Égypte, Nil Nehri boyunca uzanan bir yolculuğun davetini sunuyor. Nilüfer çiçeği olarak da bilinen mavi lotus, sabahın erken saatlerinde açıp gün boyunca kapanan doğasıyla kokunun açılışını yapıyor. Bu yumuşak ve ferah tonlar, yaseminin meyvemsi sıcaklığıyla birleşiyor. Eski Mısır parfümeri geleneğinde önemli bir yere sahip olan "kyphi" notası ise, tarçın, sandal ağacı ve mür gibi bileşenlerle bugüne taşınıyor.
Nomade Lumière d'Égypte, serinin imza haline gelen şişe tasarımını korurken bu kez detaylarda yeni bir hikâye anlatıyor. Şeffaf cam formu, içerideki parfümün yumuşak tonlarını zarifçe yansıtırken, şişenin boynuna bağlanan ikonik deri düğüm, bu versiyonda mavi bir tonla yeniden yorumlanıyor. Bu mavi, Nil Nehri'nin akışını, lotus çiçeğinin suyla kurduğu bağı ve Mısır'ın gün doğumundaki serinliğini simgeliyor.