Affetme Gücü: Geçmişi Bırakıp Özgürleşmek

Geçmişteki haksızlıklara ve olayın mağduriyetine tutunmak yerine, enerjinizi gelecekteki isteklerinizi büyütmeye, kalıcı bir iyilik haline harcamayı düşündünüz mü?

YAZAR: Gözde Alaca
7 Kasım 2024 Perşembe 18:00 | Son Güncellenme:
5 dakika okunma süresi
Affetme Gücü: Geçmişi Bırakıp Özgürleşmek

Ne kadar da istiyoruz değil mi, haklı olalım? Bize yapılan haksızlıkları bir bir sıralayalım... Amacı yalnızca bizi korumak olan bilinçdışı zihin bunu çok sever ve bu oldukça doğal. Bu enerjiyi kendi alanında tutarak, farkında olmadan gizli bir yargı gücüne sahip olduğunu hissedebilirsin. Fakat diğer yandan, duygusal alanında tuttuğun bu sıkışık enerji, derinlerde bir çatışma yaratarak seni esir alır. İşte bu yüzden, "affetme" kavramını yeniden çerçevelemek ruhuna yardımcı olabilir. Affetmek, o kişiyi ya da olayı onaylamak, yapılanları kabul etmek anlamına gelmez; daha çok, o durumdan bağımsız olarak iç huzurumuzu koruma kararıdır. Geçmişe dönüp baktığında seni inciten hislerle mücadele etmek yerine rahat hissedebilme özgürlüğüdür ve rahatsız edici duyguları serbest bıraktığında, af kendiliğinden gelir.

İster arkadaşını eski sevgilini, isterse aileni veya iş arkadaşını affetmeye ihtiyacın olsun; affetmek yalnızca sana verilen bir hediye değil, aynı zamanda kendine olan bir hizmettir.

Kendini özgürleştirmeyi seçmek istemez misin?

Geçmişle bağını kesmeyi, enerjini artık yalnızca kendi isteklerini büyütmeye harcamayı istemez misin? Mesela tam şu anda en çok kimi affetmeye ihtiyacın olduğunu hissediyorsun? Arkadaşını belki aileden birisini veya iş arkadaşını? Kime karşı savunmada hissediyorsun? Kime değerini ispatlaman gerek? Affedememek, enerjimizi sürekli aynı alanda tutmamız demek. İlerleyişimizi engelleyen gözle görülmeyen tutsak edici bir güç sanki. Affedemediğiniz her kişi ve konuda yalnızca kendinizi o dar alana yerleştiriyoruz. Karşımızdakini yargıladığımızda sadece onu ve durumu değil kendimizi de aynı zindanda hapsetmiş oluyoruz. Yaşanan duygu karmaşasından affetmeyerek, kızarak, öfkelenerek, küslük yaratarak, haklılık temasına sıkı sıkı tutunarak kurtulamayız. Bize daha 'gerçek' bir şey lazım... Peki bu gerçek nedir?

Geçmişten bağımsız olarak ileriye bakmak

Oysaki affetmek, bireysel bir süreç, özgürleştirici bir süreç. Kendi isteklerimizi büyütecek ve hayatımızı kısıtlayan tüm duygulardan arınacaksak bu sürecimizi başlatmalı ve önce kendimizi, sonra 'affetmeyeceğimiz!' inancını geliştirdiğimiz herkesi özgür bırakmalıyız. Bu güç hepimizde var. Bu gerçek gücün adı: affetmek. Bize yapılanları onaylamasak dahi önümüze bakmayı seçebiliriz. Sıkışmış duygularımızı dönüştürmeyi seçtiğimizde yaşananları bambaşka bir perspektiften yorumlayacak ve affetmeye dair bakış açımızda radikal bir değişiklik yaşayacağız. Bunu, 'hatalar' insanların yanına kalsın diye değil, kendi mutluluğumuz ve huzurumuz için başaracağız. Çünkü buna ihtiyacımız var. Zaman zaman bize yapılan hataları halı altına süpürmek, bastırmak, biriktirmek ve değişime direnç göstermek öğretildi. Karşımızdakinin davranışlarının bizim üzerimizde 'aslında' etkisi olmadığını bilseydik neleri farklı yapardık? Karşımızdakine suçlayıcı ve yargılayıcı olmayı sonlandırsaydık, içsel gücümüzü nasıl daha verimli kullanırdık? Birikmiş tüm duygularımızı bulsak ve onları serbest bıraksak nasıl olurdu?

Affetmek ve mutluluğa ulaşmak

Affetmek ilişkilerimizde bariyerleri kaldırmaya yardımcı olur. Kendimizle ve hayatla daha samimi ve güvenli bir bağ kurmamıza izin verir. İnsan doğasının parçasıdır; herkes hata yapar. Affetmek, hatayı kabul etmekle başlar. Affetmek hayatın bir gerçeği ve özgürleştirici bir deneyim. Bir başkasını affetmek, şu an taşıdığımız acının üstesinden gelmek için en güçlü yollardan biri ve ileride yaşayacağımız ilişkilerde daha samimi bağlar kurmamıza ve güçlenmemize fayda sağlar. Affetmek, hayatın önemli bir parçası ve mutluluğun anahtarı olabilir. Hayatınızın hikayesini affetmekle başlat ve bir sonraki bölüme hazırlan!

EN ÇOK OKUNANLAR

Dior'da Yeni Bir Dönem: Jonathan Anderson Kreatif Direktör Oldu
Dior'da Yeni Bir Dönem: Jonathan Anderson Kreatif Direktör Oldu

Dior'da Yeni Bir Dönem: Jonathan Anderson Kreatif Direktör Oldu

3 dakika okunma süresi
Galataport'ta Spor Otomobillerle Dolu Bir Gün: Cavallino Festival

Galataport'ta Spor Otomobillerle Dolu Bir Gün: Cavallino Festival

1 dakika okunma süresi
Lady Gaga "Wednesday" Kadrosuna Dahil Oldu

Lady Gaga "Wednesday" Kadrosuna Dahil Oldu

3 dakika okunma süresi
Neslihan Şen ile Çırağan Sarayı'nın Dönüşüm Hikayesi

Neslihan Şen ile Çırağan Sarayı'nın Dönüşüm Hikayesi

22 dakika okunma süresi
2025 Gotham Ödülleri Kazananlar Listesi

2025 Gotham Ödülleri Kazananlar Listesi

4 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Berlin'de Tarkan Rüzgarı Esti

Berlin'de Tarkan Rüzgarı Esti

"Microlino" ile Şehirde Yepyeni Bir Hareket Başlıyor

"Microlino" ile Şehirde Yepyeni Bir Hareket Başlıyor

Çocuklu Aileler İçin Yazın En Keyifli Otelleri

Çocuklu Aileler İçin Yazın En Keyifli Otelleri

Rosie Huntington-Whiteley'den Özel Koleksiyon

Rosie Huntington-Whiteley'den Özel Koleksiyon

Danimarka'nın Mutluluk Sırrı: Hygge

Danimarka'nın Mutluluk Sırrı: Hygge

Sinem Ünsal Cannes Stilini Zamansız Dalgalarla Taçlandırdı

Sinem Ünsal Cannes Stilini Zamansız Dalgalarla Taçlandırdı

iOS 26'ya Dair Her Şey: Tüm Apple Platformlarında Yepyeni Bir Dönüşüm

iOS 26'ya Dair Her Şey: Tüm Apple Platformlarında Yepyeni Bir Dönüşüm

Nil Kıyılarında Bir Koku Masalı

Nil Kıyılarında Bir Koku Masalı

Roland Garros 2025 Şampiyonu Carlos Alcaraz!

Roland Garros 2025 Şampiyonu Carlos Alcaraz!

TEGV'den Anlamlı İş Birliği

TEGV'den Anlamlı İş Birliği

Haftanın İlham Rehberi: 9 Haziran - 15 Haziran

Haftanın İlham Rehberi: 9 Haziran - 15 Haziran

Vücut Tipine Göre En Doğru Mayo Seçim Rehberi

Vücut Tipine Göre En Doğru Mayo Seçim Rehberi