2024 Miami Formula 1 Grand Prix'sinde Neler Oldu?
1 dakika okunma süresi
Karadağ adından da anlaşılacağı gibi, görkemli dağları büyüleyici Adriyatik Denizi ve benzersiz kumsallar ile buluşturan manzaralar sunuyor. Roma zemin mozaikleri, İlirya gri kaleleri, Venedik taş duvarları, canlı renklere sahip Ortodoks manastırları, süslü Katolik kiliseleri, minimalist cami minareleri ve sosyalist tarzdaki binaları ile Karadağ tam bir zengin kültürel tarih vadediyor. Dünyanın en genç ülkelerinden olan Karadağ, vizesiz giriş yapıldığında 90 gün süreyle ziyaretçi ağırlayabiliyor.
Avrupa'nın en ilginç ve en dost canlısı ülkelerinden biri olan Arnavutluk, misafirlerine etkileyici birinci sınıf plajlardan oluşan riviera, çakıllı ve kumlu kıyılar, İtalya, Yunanistan veya Hırvatistan sahilleriyle yarışabilecek güzellikte kristal berraklığında sular sunuyor. Antik İliryalılar ve Yunanlılara kadar uzanan zengin bir tarihe ve el değmemiş doğal güzelliğe sahip bu kartallar ülkesi, uygun fiyatlı ve kaliteli Fergesë Tirane gibi leziz ulusal yemekleri ile gurmeler için de en iyi destinasyonlardan biri olma özelliğini taşıyor. Vizesiz 90 gün boyunca kalınabiliyor.
Sarp bir güzelliğe sahip olan Bosna Hersek, Güney Slav merceğinden süzülen fakat Osmanlı ve Avusturya-Macaristan tarihlerinin harmanlanmasından doğan, Doğu-Batı buluşma atmosferiyle en ilgi çekici ülkelerin başında geliyor. Saraybosna, kuşatma altındaki yıllarını omuzlarından atarak Avrupa'nın en sevimli başkentlerinden biri haline gelirken, Mostar şehri, savaş sırasında yıkıldıktan sonra titizlikle yeniden inşa edilen ve Balkanlar'ın en çok fotoğrafı çekilen nesnesi haline gelen Eski Köprü'sü ile göz dolduruyor. Açık hava meraklıları ise Avrupa'nın önde gelen rafting destinasyonlarından biri olan Bihać'ta doğanın keyfine varıyor. Ülke, ünlü tarihi simge yapıların ve eşsiz doğa harikalarının yanı sıra muhteşem bir mutfağa sahip olma özelliği de taşıyor. Vizesiz giriş yapılan ülke, 180 gün içinde 90 günü aşmayacak şekilde ziyaret edilebiliyor.
Balkanlar'ın havalı ve asi başkenti Belgrad, geniş müzeleri ve çağdaş sanat galerileri ile özellikle sanatsever misafirleri çekmeyi başarıyor. Çağlar boyunca Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorlukları tarafından elde tutulan devasa Belgrad Kalesi ve kalenin hemen önünde birleştiği Sava ve Tuna nehirleri muhteşem manzaralar sunuyor. Ülkenin güney kısmı daha fazla doğal güzelliğe sahip olduğu gibi Kopaonik, Zlatibor ve Tara gibi milli parklar yemyeşil vadilere, sarp kayalıklara, Güney Avrupa'nın en iyi kayak merkezlerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor. Sırbistan, sahip olduğu ünlü şifalı suları ve kaplıcalarıyla da dünyanın her noktasından turisti çekmeyi başarıyor. Güneybatıdaki Novi Pazar şehrinde ise Müslümanlar ve Ortodoks Hristiyanlar hala bir arada yaşıyor. Ülke, 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydı ile vizesiz ziyaret şansı sunuyor.
Kökleri Batı Asya'ya dayanan ve denizaşırı gezginler için iyi bir alternatif olarak ünlenen Katar, merkez odağına tamamen lüks ve hayatın keyifli anlarını taşıyor. Üstelik sunduğu üst düzey misafirperverlik ile nam salan ülke, zengin kültürel mirası, yemek seçenekleri, mimari dehası ve lüks ikramlarıyla birçok ülkeye ilham veriyor. Ziyaretçilerin ülkenin tarihini sergileyen müzeler ve sanat galerileriyle bambaşka bir kültür keşfine çıkabildiği Katar'a, maksimum iki hafta içerisindeki dönüş biletini, otel rezervasyonunu göstermek ve 100 Katar Riyali ödemek kaydıyla vizesiz giriş yapmak mümkün oluyor.
Göz kamaştırıcı kumsalları ile yıl boyu güneş, sayısız dalış, ada turları ve sörf olanaklarıyla tanınan Filipinler, her yıl çok sayıda yabancı ziyaretçinin akınına uğruyor. Ayrıca kıyı şeridinin ötesinde yer alan mistik kabile köyleri, eski pirinç tarlaları, ormanla buluşan zirveler ve tarihi yaşatan İspanyol kiliseleri gibi çok sayıda görülecek rota sunuyor. Turizmin ülke ekonomisinde önemli bir payının olduğu Filipinler'e, vizesiz 30 günü aşmayan ziyaretler yapılabiliyor.
1971 yılında yedi emirliğin birleşmesi ile kurulan Birleşik Arap Emirlikleri'ni her yıl birçok kişi, lüks turizminin yanı sıra modern yapıları ve tarihi mekanlarını görmek için de ziyaret ediyor. Ülkenin en dikkat çeken yapıları arasında; 828 metre uzunluğu ve 161 katıyla dünyanın en yüksek binası kabul edilen Burj Khalifa, eski Arap köylerinden ilham alan ve içinde alışveriş merkezinden tiyatro salonuna kadar her şeyi barındıran Madinat Jumeirah, Dubai'nin modern öncesi yaşamının bir kalıntısı olan ve tarihle ilgilenenler için harika bir seçenek sayılan Al Fahidi Kalesi yer alıyor. Ülke online vize ile 29 gün süre içinde ziyaret edilebiliyor.
Dünyanın en eski ve en görkemli yerlerini görmek isterseniz rotanızı Mısır'a çevirebilirsiniz. Elbette, akla ilk olarak büyük Mısır piramitleri gelecektir ancak Mısır'da piramitlerden çok daha fazlası bulunuyor. Örneğin, Kahire'deki kiliseleri ve camileri ziyaret edebilir, Eski Kahire'de yürüyebilir ve Mısır Müzesi'nde tarihi bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Biraz dinlenmek istiyorsanız, Hurghada'daki lüks tatil yerlerine göz atabilir, Sahra Çölü'ndeki bir vahayı ziyaret ederek gezinize macera katabilirsiniz. Ülke Şarm El Şeyh'e girişlerde, yalnızca o bölgede kalmak şartıyla 15 gün vizesiz seyahat izni veriyor. Diğer şehirlere ise 20 yaşından küçük ve 45 yaşından büyükler, maksimum 30 gün kalma şartıyla vizesiz kabul ediliyor. 20-45 yaş arası misafirlerin ise Şarm El-Şeyh dışındaki şehirler için vize alması gerekiyor.
1956'da Fransa'dan bağımsızlığını kazanmasının ardından yoluna liberal bir Müslüman ulus olarak devam eden Fas, Afrika'nın en çok ziyaret edilen ülkesi unvanını taşıyor. Geçmişin izlerini taşıyan imparatorluk şehirleri Fez, Marakeş, Meknes ve Rabat'ın yanı sıra saraylar, çarşılar, camiler ve gösterişli medreselerle misafirlerini büyülemeyi başarıyor. Ülke kendine özgü, incelikle baharatlanmış Fas yemekleriyle de öne çıkıyor. Sınırdan geçiş içinse en az altı ay geçerliliği olan pasaport şartı sunuyor.
Geniş savan ovalarını, Hint Okyanusu sahillerini, kıtadaki en yüksek dağı, flamingoların yüzdüğü büyük gölleri ve şempanzelerin yaşadığı ormanları kapsayan Tanzanya, Doğu Afrika'nın en büyük ülkesi olma özelliği taşıyor. Serengeti Ulusal Parkı ise toplamda 2,5 milyon antiloba, zebra, ceylan, aslan, çita ve timsahlara ev sahipliği yapıyor. Safari pistinin dışında, dünyanın en yüksek dağı olan Kilimanjaro, 5.895 metreye ulaşıyor ve karla kaplı zirvesi kuzeydoğu Tanzanya'da ikonik bir manzara oluşturuyor. Birçok kişinin safari turu yapmaya ve doğal yaşamı keşfetmeye gittiği ülkeye 90 günü aşmayan ziyaretler yapılabiliyor.
Parıldayan gümüş ve altın tonlarındaki plajları ile adeta bir cennet resmeden Dominik Cumhuriyeti, sarp ormanlarla çevrili dağlar, tropikal yağmur ormanları, upuzun palmiye ağaçları vadediyor. Birçok köşesinde her şey dahil tatil beldeleri bulunan adada, uçurtma sörfü, kanyon geçişi, yamaç paraşütü, yürüyüş ve dalışın yanı sıra golf gibi etkinlik seçenekleri de sunuluyor. UNESCO tarafından korunan, rengarenk binalarıyla ihtişam saçan başkent Santo Domingo da ilgiyi hak eden yerlerin başında geliyor. Arnavut kaldırımlı Dominika sokaklarında bachata müziği dinlemek isteyen tatilciler, girişlerinde 21 gün süreyle vizeden muaf tutuluyor.
Zengin mimarisi, folklorik kültürü ve dramatik doğası ile Arjantin farklı bir profil çiziyor. Tango dansından futbol coşkusuna kadar yerel halkın tutkuyla bağlı olduğu yerel alışkanlıkları ise turistleri cezbetmeye yetiyor. Başkent Buenos Aires'te kaliteli bir Arjantin mutfağı deneyimleyebileceğiniz gibi, Iguazu şelaleleri ve Perito Moreno buzullarında doğa yürüyüşleri de yapabilirsiniz. Latin Amerika'nın en erişilebilir ve ödüllendirici destinasyonlardan olan Arjantin'e 90 gün süreli vizesiz seyahat edebilirsiniz.
Karşı konulamaz bir enerjiyle dolu Brezilya, Rio de Janeiro ve Sao Paulo gibi kalabalık ve büyük şehirlerden Amazon ve Pantanal'daki vahşi ve uzak alanlara kadar, günlük hayatın her yönünü destekleyen pozitif bir güç yansıtıyor. Gezegenimizin solumak için ihtiyaç duyduğu havayı neredeyse tek başına sağlayan değerli ormanlarıyla Güney Amerika'ya hakim olan ülke, Rio sokaklarında düzenlenen Samba karnavallarıyla da her yıl binlerce turist çekmeyi başarıyor. Brezilya, süresi 90 günü aşmayan ziyaretlerde vize istemiyor.
Dalgaların çöl kıyılarına çarptığı, ormanlarında nadir görülen canlıların yaşadığı; antik şehirlerin, tapınakların sıradağların kıvrımlarına dizildiği Peru, birden fazla medeniyetin izlerini taşıyor. Çoğu turist, göğe yükselen gizemli kayıp şehir Machu Picchu için gelse de ülke, bazıları binlerce yıllık harabeler ve dini şaheserlerle de gezginlerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Peru'nun geçmişi ise geleneksel yaşam tarzına sadık kalan yerli topluluklarca günümüzde hala yaşatılıyor. Quechua kadınları dağlarda ince kumaşlar dokurken, bitki ve böcekler kullanılarak doğal yöntemlerle boyanan kıyafetler üretiyorlar. Ardından bu kıyafetler, büyük dini geçit törenleri ve festivallerde kullanılıyor. Her bütçeye uygun seçenekler barındıran Peru, 180 gün içerisinde 90 günü aşmamak koşuluyla vizeden muaf tutuyor.