Atina'ya en yakın Kiklades adalarından biri olan Kithnos'a Lavrio Limanı'ndan feribotla yaklaşık bir buçuk saat, Pire Limanı'ndan ise üç saat süren kısa bir yolculukla ulaşılabiliyor. Bu yakınlığıyla Atina seyahatlerine birkaç günlük bir kaçamak eklemek isteyenler için ideal. Kithnos; kuzeyindeki Kea, batısındaki Serifos ve Sifnos'a göre daha az bilinen ama bir kez gidenin tekrar gitmek isteyeceği türden bir ada. Gürültüden uzak, sade ama karakterli yani tam anlamıyla bir "sessiz lüks" ve yavaş yaşam adresi.
Kithnos'la tanışmam 2006 yazına dayanıyor. O zamanlar tabi gençliğin enerjisiyle fazla sakin bulduğum bu ada, 40'lı yaşlarımla birlikte bambaşka bir anlam kazandı. Şimdi o sessizliğin, doğallığın ve sadeliğin değerini çok daha iyi anlıyorum. Ada hala o sakin ve bakir halini koruyor; yerlisi turistinden fazla. Ama son yıllarda özellikle tekne tatilcilerinin keşfiyle birlikte doğaya uyumlu birkaç şık mekan açılmış. Güzel olan, bu yeni dokunuşların da adanın ruhuna zarar vermemesi. Her şey hala doğanın içine bi şekilde entegre olmuş. O yüzden Kithnos bence artık kesinlikle "sessiz lüks" kategorisinde.
Konaklama konusunda Airbnb oldukça popüler. Taş mimarisini koruyarak yenilenmiş pek çok Cycladic ev kiralanabiliyor. 2007 yazında kız kardeşim ve arkadaşlarımla bu evlerden birinde kalmıştık; tam yaz ortası olmasına rağmen adanın rüzgârı klimanın yerini fazlasıyla tutuyordu. Sonbahar ya da kış aylarında ada tabi çok cazip sayılmaz ama bu rehberi bir köşeye not edin, 2026 yaz planlarınıza Kithnos'u ekleyin derim. Airbnb dışında gönül rahatlığıyla önerebileceğim konaklama alternatifleri arasında Villa Monadi, Yfes Kythnos ve Cactus Suites var. Kişisel favorim Yfes Kythnos. Adanın Flampouria bölgesindeki bu otel, sade ama zarif dekorasyonu, bulunduğu koyun güzelliği ve yoga, doğa yürüyüşü gibi aktiviteleriyle tam bir inziva & Yunan adası keyfi sunuyor. Dilerseniz ada merkezi Chora'da da kalabilirsiniz. Burada çok sayıda Airbnb ve küçük pansiyon mevcut. Chora'da kalmanın avantajı, akşamları adanın hareketli ama küçük ölçekli Yunan eğlence kültürüne kolaylıkla karışmak. Ancak plajlara gitmek için araç veya motor kiralamanız şart zira toplu taşıma oldukça sınırlı.
Adanın her tarafından girebileceğiniz deniz rüya gibi. Ama adayı simgeleyen yer kuşkusuz Kolona Beach. Kithnos'un kuzeybatısında yer alan bu plaj, denizin iki yana yayıldığı, ortasında ince bir kum şeridiyle birbirine bağlanan çok özel bir yer. Rüzgârın yönüne göre bir taraf dalgalı, diğer taraf ayna gibi durgun olabiliyor. Burası yazın yoğun dönemlerinde kalabalıklaşsa da hiçbir zaman boğucu olmuyor. Plaja araçla belli bir noktaya kadar gidip son birkaç kilometreyi toprak yoldan geçiyorsunuz ama kesinlikle değiyor. İsterseniz merkezden küçük kayıklarla da Kolona'ya geçebilirsiniz; bu yöntem bence çok daha keyifli, sadece saat aralıklarına dikkat etmek gerekiyor.
Kithnos'ta lüks, Mykonos'taki gibi parlayan değil, Paros'taki gibi Instagram ünlüsü değil ama doğayla uyum içinde nefes alan bir zarafet. Beyaz keten şezlonglar, sade menüler, zen müzik ve her şeyin dozunda olduğu o dingin lüks duygusu. Kolona'daki Kolona Beach Bar mesala geniş şezlongları, yerli şaraplaro ve yalın tasarımıyla bu anlayışın simgesi. Her şey sade ama her detay özenli.
Biraz daha sosyal bir atmosfer arayanlar için Apokrousi Beach'teki Ariadnes ve Ostria barlar, gün boyu chill müzik ve konforlu şezlonglarıyla ideal. Ailece de vakit geçirilebilir. Daha güneydeki Flampouria koyu ise Kithnos'un en sofistike köşesi. Buradaki Yfes Kythnos'un dışarıdan da girilebilen beach club'ında şezlonglar geniş aralıklı, menüde yerel malzemelerle hazırlanmış modern Yunan lezzetleri var. Ortam sessiz, deniz inanılmaz. Loutra bölgesinde ise bambaşka bir lüks tanımı sizi bekliyor: spa ve termal su birleşimi. Kythnos Bay Hotel çevresindeki küçük plaj alanlarında denizden çıkıp doğal sıcak su kaynaklarına girmek, adanın en ayrıcalıklı deneyimlerinden biri diyorlar. Ben henüz deneyimlemedim ama benim de listemde.
Kithnos'un lüksü gürültüsüz; doğal, ölçülü ve gerçek. Sizi yormayan, aksine kafanızı boşaltan bir ada. Bazı tatillerden sonra tatile ihtiyacımız olur ya, Kithnos işte o ihtiyacımız olan ada.
Yeme içme konusunda da ada diğer Yunan adaları gibi asıl lüksünü malzemenin tazeliğinden alıyor. Kithnos mutfağı, Ege'nin en sade mutfaklarından biri. Burada tabakta gördüğünüz her şey adadan geliyor; peynirinden balına, otundan balığına kadar. Adanın en bilinen lezzeti sfougata, keçi peyniriyle yapılan küçük peynir topları. Dışı çıtır, içi yumuşacık. Ben zamanında adada yerlilerince düzenlenen bir sfougata yarışmasında jürilik yapmıştım. Genellikle keçi peyniriyle yapılıyor ve ister fırında ister kızartılarak servis ediliyor. Bir diğer klasik thermiotiko psoni, anason ve zeytinyağıyla yapılan geleneksel ekmek. Kahvaltıda da akşam sofralarında da eksik olmuyor. Deniz ürünleri zaten her yerde mükemmel ama Loutra limanında sabah yakalanıp akşam sofraya gelen balığı herkes ayrı bir över. Tatlılarda ise Kithnos denilince kesinlikle amygdalota. Bademli, şekersiz, parfümsüz sade ama nasıl bu kadar iyi olabilir dedirten bir kurabiye.
Kithnos'ta masa sayısı az ama her biri özenle seçilmiş. Adanın yeme içme mekanları gösterişten uzak, doğallığıyla etkileyici. Özellikle Chora'da, akşamları taş sokakların arasına serpilmiş birkaç küçük restoran tam bir Yunan adası deneyimini yaşatıyor. To Chartino Karavi yaratıcı tabakları ve samimi atmosferiyle öne çıkarken; Margiora, boho tarzı, inanılmaz geniş şarap seçkisi ve keyifli bahçesiyle akşamları oldukça popüler oluyor. Mirra minimalist dekoru ve modern Yunan yorumlarıyla adanın en rafine adreslerinden biri. Aria's Restaurant ise meşhur şef dokunuşlu menüsüyle Kithnos'un "sessiz lüks" tanımını tabağa taşıyor. Daha yerel bir akşam için Byzantio ve To Steki tou Ntetzi, adalıların tercih ettiği samimi tavernalar. Yemeğin ardından hafif bir müzik ve içki için Dryma Bar, Chora'da bizim favorimiz.
Deniz kenarında akşam yemeği için yönünüzü Loutra'ya çevirebilirsiniz. Burada Araxovoli Tavern gün batımına karşı taze balık ve mezeleriyle klasik bir Ege deneyimi sunuyor. Sofrano daha modern bir yorumla Yunan mutfağını yeniden şekillendirirken iyi kokteylleriyle öne çıkıyor. Kapetan Gio sade ama kaliteli bir aile işletmesi; deniz ürünlerinde iddialı. Daha sakin bir akşam isteyenler için Kythnos Bay Hotel Restaurant, termal otelin huzurlu atmosferinde deniz manzaralı bir yemek imkânı sunuyor.
Adanın batısındaki Flampouria bölgesi ise Kithnos'un zarif yüzü. Konaklama için de önerdiğim Yfes Kythnos hem mutfağı hem atmosferiyle adadaki en özel deneyimlerden biri. Biraz daha sade ama eşsiz bir deneyim için Kolona Beach Bar Restaurant, denizin iki kıyısını birleştiren o noktada çok romantik bir alternatif olabilir. Duyduğuma göre tam burada evlilik teklifi alan çok olmuş mesela.
Kithnos'ta gece eğlencesi yok denecek kadar sade; kimse bağırmıyor, müzik sakin, ışıklar loş. Zaten adanın genel ruhu da dinlenmek üzerine kurulu. Restoranlar o kadar keyifli ki, çoğu zaman gece geç saatlere kadar masalardan kalkmak istemiyorsunuz. Kithnos'ta her şeyin ortak noktası bu: gösterişsiz ama özlü. Belki tekne tatilinizde bol eğlenceli adalara mola olarak belki de tümüyle sakin bir yaz tatili geçirmek için Kithnos'u değerlendirin derim.