Deva Cassel'ın En İyi 10 Stil Görünümü
1 dakika okunma süresi
Eskişehir'de çağdaş sanatın buluşma noktası olan OMM/Odunpazarı Modern Müzesi; sanatla dolu ikinci yılını kutluyor. Japon mimar Kengo Kuma'nın tasarımı olan özgün ahşap mimarisiyle de ilgi çeken; "dünya çapında kültürler arası bir platform" olarak görülen OMM, müzecilik alanında iki önemli ödülle başarısını perçinledi. Eskişehirli mimar, iş insanı, koleksiyoner Erol Tabanca'nın, doğduğu kente armağan ettiği Odunpazarı Modern Müzesi, iki yıl önce 7 Eylül'de Tabanca ve eşi Rana Tabanca ile OMM Yönetim Kurulu Başkanı kızı İdil Tabanca ev sahipliğinde açılmış ve sanat dünyasında geniş yankı uyandırmıştı. Kentin sanatla buluşması, müzedeki ilk sergiye de adını vermişti; Tabanca aile koleksiyonundaki eserlerden oluşan seçki, "Vuslat" (Kavuşma) adını taşıyordu. Müzedeki en dikkat çeken eser ise Japonya'dan gelen bambu sanatı idi. Japon bambu sanatçısı Tanabe Chikuunsai IV'ün, bambu malzemesiyle müzeye özel ürettiği ağaç formundaki yerleştirmesi, adeta OMM ile özdeş oldu ve yoğun ziyaretçi akına uğradı. Kuşaklar boyu bambu sanatıyla uğraşan Tanabe'nin, Japonya'nın Kochie bölgesindeki bir dağda yetişen "kaplan bambu" malzemesini Eskişehir'e getirerek, müzenin mekanında ürettiği bu orman çağrışımlı yerleştirme, halen müzede en ilgi çeken eserlerin başında geliyor ve 2022 Haziran'ına kadar sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.
Şu an 36 sanatçının eserlerinden oluşan "Günün Sonunda" adlı sergisiyle ilgi gören OMM, Eskişehir'i sanat platformu haline getirdi. OMM, adını UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alan Odunpazarı evlerinden alıyor. Müzenin mimarisi de çevresindeki yöresel tarihi dokuyla tam bir uyum içinde olup, Japon mimar Kengo Kuma'nın imzasını taşıyor. Bu iki yıllık süre içinde müze uluslararası iki önemli ödül kazandı.
OMM, Eylül 2020'de İngiltere'de düzenlenen Uluslararası Müze ve Kültürel Miras Ödülleri (18. Museums + Heritage Awards)'ne layık görüldü. OMM'nin kazandığı diğer ödül ise, Avrupa Müze Forumu (EMF) tarafından 2021 yılı için verilen "Avrupa Yılın Müzesi Özel Ödülü" oldu.
Şu an müzede sanatseverlerle buluşan "Günün Sonunda" adlı karma sergi, doğa ve insanoğlunun yıpratıcı ilişkisine odaklanıyor. 40'ı aşkın eserin yer aldığı sergi 14 Kasım 2021 tarihine kadar ziyaretçilere açık. Sergi, insanoğlu eliyle doğaya verilen zarar gözle görülür bir hale gelirken; doğaya daha saygılı bir şekilde yaşamanın yollarını soruluyor. Serginin ana teması için, Ursula Le Guin'in ilk kez 1972'de yayımlanan "Dünyaya Orman Denir" öyküsünden yola çıkılmış. Bu eserde "Arz" adındaki gezegen, tüm kaynakları kullanıldıktan sonra bir beton gezegene dönüşüyor. Sergideki eserler de, doğayla ilişkimizi sorguluyor ve gezegenimizin, insanoğlunun tüketim hırsını doyuran bir metaya dönüşmesini irdeliyor. Sanatçılar ise Adnan Varınca, Ahmet Doğu İpek, Ali İbrahim Öcal, Ali Kazma, Alper Aydın, Andreas Gursky, Aras Seddigh, Aylin Zaptçıoğlu, Azade Köker, Bashir Borlakov, Burcu Perçin, Burcu Yağcıoğlu, Canan Tolon, Ekin Saçlıoğlu, Elmas Deniz, Emin Altan, Emin Mete Erdoğan, Fırat Engin, Guido Casaretto, Hale Tenger, İnci Eviner, İrem Tok, João Vilhena, Kerem Ozan Bayraktar, Lara Ögel, Marc Quinn, Murat Akagündüz, Mustafa Hulusi, Nazan Azeri, Osman Dinç, Pınar Yoldaş, Seon Ghi Bahk, Sergen Şehitoğlu, Serkan Demir, Stephan Kaluza, TUNCA, Yaşam Şaşmazer'den oluşuyor.