Son yıllarda sıkça duyduğumuz bir içerik retinol. Peki ne kadar tanıyoruz ve neden bu kadar konuşuluyor derseniz, tam da aklınıza takılan tüm soruların yanıtını bulacağınız o yazıdasınız.
A vitamini türevlerinin genel adı olan retinoid ailesinin üyelerinden biri olan retinol, hücre yenilenmesini hızlandırmaktan kolajen sentezini desteklemeye, gözenek görünümünü azaltmaktan, ince çizgileri hedef almaya ve cilt tonunu eşitlemeye kadar cilt bakımında sayısız fayda sağlayan minik bir molekül. Dermatologların ve kullanıcıların çok sevmesinin en önemli sebebi ise hedeflenen cilt sorunlarına maksimum yardımcı olması
Popüler olan her içerikte olduğu gibi retinolde de kafalar karışık. Kimi kullanabilir mi diye düşünürken kimi başlama yaşının erken olduğu ya da geç kaldığı endişesine kapılabiliyor. İşte asıl önemli noktalardan biri bu; evet retinolü herkes kullanabilir ama doğru yaş ve doğru dozda olursa.
20'li yaşların sonu: Cildin hala kendini hızlı yenilediği ama kolajenin de bir taraftan azalmaya başladığı yaşlar. 20'lerin sonunda 30'ların başında %0.1-0.3 gibi düşük doz ile hem sivilce ve akne hem de erken yaşlanma belirtilerine karşı koruyucu kalkan, önleyici bakım olarak başlanabilir.
35-45 yaş arası: Bu yaşlar tam da cilt ile ilgili bazı şikayetlerimizin belirgin şekilde arttığı dönem. Çoğu kişide ince çizgiler bu yaş aralığında belirginleşiyor. Retinol, bu dönemde şikayetlerimizi azaltmaya yardımcı oluyor. Oranı biraz daha yükseltmek daha iyi bir sonuç almayı destekliyor. %0.3-0.5 oran çoğu cilt için ideal olarak kabul ediliyor. Tabii şikayetlerinize göre dermatoloğunuz farklı bir oran kullanmanızı istemediyse.
45 ve üstü yaşlar: Bu yaşları onarıcı bakım dönemi olarak özetleyebiliriz. Çünkü 45 ve sonrası yaşlarda cilt incelir, kolajen üretimi yavaşlar, premenopoz etkileri görülmeye başlayabilir. Retinol bu yaşta da birçok sorun için destek olsa da dermatolog önerisiyle kullanılacak retinal ya da medikal retinoidler kullanmak şikayetlere yardımcı olmada daha da önemli bir yere sahiptirler.
Kulaktan dolma, arkadaş tavsiyesi gibi kullanım detaylarını bir kenara bırakın. Eğer şimdiye dek hiç retinol kullanmadıysanız bir anda cilde bu içeriği vermek cildi strese sokabilir. Elbette her yeni üründe olduğu gibi retinolün de dikkatli kullanılması gereken kuralları var.
Az miktarda başlayıp yavaş artırın: İlk kez deneyen gruptaysanız günlük bakım rutininize haftada 2 kez kullanarak başlayabilirsiniz. Cildiniz kızarmıyorsa, agresif bir tepki vermiyor demektir. Bir aylık rutinden sonra uygulama sayısını artırabilirsiniz.
Cildinizi nemlendirmeyi unutmayın: Retinol kullanımı yağlı ciltleri bile kurutabilir, bu yüzden cilt bariyerini güçlü tutmak yan etkileri de büyük oranda azaltır. İçeriğinde hyalüronik asit, seramid, skualen olan nemlendiriciler kullanmak cildinizin kurumasını önler, retinole de etkisi konusunda mükemmel bir arkadaş olur.
Güneş korumasız asla: Retinolü uygulamanın en güzel zamanı gecedir. Ama gündüz kullanacaksanız mutlaka cildinizi güneşin zararlı ışınlarından korumanız gerek. Çünkü retinol sürülmüş bir cilt UV'ye karşı ekstra hassas olur. Minimum 30 koruma faktörlü olmak üzere mutlaka bir SPF kullanın.
Hassas ciltlere sandviç yöntemi: Cilt tipi zaten hassas olanlar için retinol kullanmak özen istiyor. En iyi yöntem sandviç yöntemi. Yani tıpkı sandviçte olduğu gibi katmanlama yapmak. İşe önce nemlendiriciyle başlayın, sonra retinol sürün, ardından tekrar nemlendirici.
En çok korkulan, en çok sorulan, hatta yanlış anlaşılan konu. Çünkü kafalarda kalan yanlış inanç; retinolün cildi incelttiği yönünde. Oysa bunun tam tersini yapıyor yani cildi kalınlaştırıyor. Retinolün yaptığı, üstteki ölü hücre tabakasını inceltmek. Bu cilt için son derece iyi bir şey çünkü cildin daha parlak görünmesini sağlıyor. Asıl dokuyu oluşturan dermiste ise kolajenin artmasını sağlayarak kalınlaşmaya katkı sağlıyor.
Elbette bu kadar soru boşa kaynaklanmıyor. Çünkü ufak da olsa yan etkileri bulunuyor. Kızarıklık, pullanma, kuruluk, kaşıntı genelde retinole yeni başlayan bazı kişilerin şikayetleri arasında yer alıyor. Merak etmeyin bu da 2 ila 6 hafta arasında yavaş yavaş geçiyor. Atopik dermatitiniz, rozanız varsa ya da cilt bariyeriniz artık çok zayıf ve inceyse biraz daha özenli yaklaşmanızda fayda var. Retinol yerine bakuchiol kullanarak bu sürece cildinizi alıştırabilir siniz?
Retinol ile retinal genelde birbirine çok karıştırılıyor, hatta aynı olduğunu düşünenler bile var. Bir de retinoik asit var ki bunu henüz daha az kişi biliyor. Etki olarak sıralama retinol, retinal ve retinoik asit olarak sıralanıyor. Retinolü, A vitamininin ilk adımı, ilk basamağı olarak düşünebilirsiniz. O yüzden daha yavaş, daha nazik bir destek sağlıyor. Retinalin aktif hale gelmesi içinse tek basamak yeterli oluyor. Bu yüzden retinal, retinolden daha hızlı ve daha güçlü bir destek sağlıyor. Retinoik asit (tretinoin) içinse basamağa, bir sonraki aşamaya ihtiyaç yok, cilt bunu direkt aktif form olarak kullanabiliyor. Peki bu basamaklar neden önemli? Çünkü basamak sayısı arttıkça etki daha yavaşlıyor, molekül daha nazik ve tahriş riski daha düşük oluyor. Kısaca; ne kadar az basamak o kadar hızlı destek.
Retinal, retinoid ailesinin üyelerinden en son basamak. Ciltteki aktif forma yani retinoik asite dönüşümü için hem daha hızlı hem de daha güçlü etki ediyor. Retinol en yumuşak olan adım ve yavaş, nazik bir etki sağlarken retinal orta-yüksek güçte, retinolden 10 kata kadar daha hızlı yardımcı olma potansiyeline sahip. Retinoik asit yani tretinoin ise en güçlü olan ve bu sadece reçete edilebiliyor. En hızlı etkiyi sağlarken en yüksek tahrişi yaratıyor.
Retinal, retinolün daha güçlü formu ama bir üst formu olan retinoik asitten biraz daha nazik bir içerik. İnce çizgilere daha kısa sürede yardımcı oluyor, akne eğilimli ciltlerde daha hızlı fayda sağlıyor, cildin parlaklığını destekliyor, pigmentasyon için retinolden daha güçlü, gözenek görünümünü düzenliyor ve cilt dokusunu retinole göre daha kısa sürede iyileştirmeye katkı sağlıyor.
Retinale başlama yaşı 35 ve üstü... Retinol kullanıp yeterli etkiyi göremeyenler bir seviye yükselterek retinale geçebilir. Leke ve pigmentasyon sorunu olanlar, cildi retinoidlere alışkın olduğundan daha hızlı destek almak isteyenler kullanabilir. Yeni başlayanlar da kullanabilir ama çok düşük yoğunlukta ve haftada 1 rutine ekleyerek başlayabilir.
Retinol, göz çevresine çok yaklaşmayacak şekilde yüze, boyun ve dekolteye kadar kullanılabiliyor. Gece sürüp sabah mutlaka yüzü yıkamak gerekiyor. Retinol sürdükten sonra makyaj yapabilirsiniz ama nemlendirici adımını asla atlamamalısınız. Hassas ciltler de düşük oranda başlayıp ilerleyerek tüm ciltler uygulayabilir. C vitamini ile birlikte kullanımı aynı rutinde olmamalı; yani birini gündüz diğerini gece uygulayarak kullanmalısınız. Retinol kullandığınız dönemde kimyasal peelinge en az 1 hafta ara vermeli, dermatoloğunuz önermedikçe yaptırmamalı ve birlikte kullanmamalısınız. Sadece yaz ve ilkbahar aylarında kullanılabildiği düşünülse de SPF'yi ihmal etmediğiniz sürece kışın da çok rahat rutininize dahil edebilirsiniz. Eğer cildiniz tepki gösterirse uygulama sıklığını ve yüzdesini azaltabilirsiniz, tahriş varsa ara verip tekrar başlayabilirsiniz. Desteğini görebilmek için 4-12 hafta kullanmalısınız.
Retinal; retinol kullanıp etkiyi biraz daha artırmak isteyenlerin uygulayacağı bir üst basamak. 30/40 yaş arası ince çizgiler ve ton eşitsizliğinden yakınanlar, leke problemi olanlar, retinoik asit yani son adımı uygulamak ama tahriş edeceğinden çekinenlerin adımı. Hem anti-aging hem de akne-siyah nokta sorunu olanlar için de uygun. Sadece gece kullanıma uygun çünkü UV'ye karşı hassas, o yüzden asla gündüz kullanmamalısınız. Bezelye tanesi kadar ürün tüm yüz için yeterli, fazlası cildi tahriş eder. Kuru cilde sürmek daha iyidir. Nemlendiriciyle birlikte uygulanabilir, hatta hassas ciltler tıpkı retinolde olduğu gibi sandviç yöntemini tercih etmeliler. Eğer cilt herhangi bir yan etki göstermiyorsa haftada 2 uygulama ile başlanabilir, zamanla artırılabilir. Her ne kadar gündüzleri kullanılmasa da SPF adımını asla atlamayın. Çok çok hassas ciltliler, aktif rozası, egzeması olanlar, cilt bariyeri bozuk ya da ince olanlar, retinoid başlangıç seviyesinde olanlar çok dikkatli kullanmalılar.
Retinoik asit ise A vitamininin en üst noktası. Dermatolog kontrolü olmadan kullanılamıyor, reçetesiz almak da mümkün değil. Orta-ileri yaşlanma belirtileri olanlar, derin ve belirgin kırışıklıktan şikayet edenler, yoğun pigmentasyon, güneş lekesi sorunu yaşayanlar, akne tedavisi gerektiren ciltler, retinol ve retinal kullandıktan sonra daha güçlü bir içeriğe ihtiyaç duyanlar için uygun. Sadece geceleri kullanıma uygun. İlk bir ay haftada iki gece, çok ince bir tabaka şeklinde uygulayarak başlanabilir. Bezelye tanesi kadar uygulamak yeterli. Yüzün tamamen kuru olması gerekiyor. Çünkü hem retinal hem de retinoik asit de ıslaklık cilt iritasyonunu artırıyor. Burun kenarı, ağız çevresi gibi hassas bölgeleri nemlendirici sürerek koruma altına alabilirsiniz, göz çevresine ise asla direkt uygulamayın. Dermatoloğunuz uygun görürse iki ay sonra kullanım sıklığınızı değiştirebilir. Ancak sabahları retinol ve retinalde olduğu gibi retinoik asitte de SPF kullanmalısınız. Oranı ise en yüksek SPF olmalı.
Dikkat etmeniz gereken en önemli nokta asitler. Güçlü asitlerle kullanımda her üç türev de etkileniyor. AHA ve BHA gibi peeling etkili asitler, glikolik asit ve benzoil peroksit içeren ürünler retinol, retinal ve retinoik asit ile birlikte kullanıldığında cilt bariyerinde tahrişe ve reaksiyona neden olabiliyor. Bu güçlü aktifleri dermatoloğunuza danışmadan uygulamamalısınız.
Bu ürünlerden biri sizin için;
FAB %0.3 Retinol Complex Serum
Hassas ciltler için tasarlanmış. İnce çizgileri ve kırışıklıkları pürüzsüzleştirmeye, cild dokusunu güzelleştirmeye yardımcı oluyor. İçeriğinde retinol ve retinil propiyonat ile cilt bariyerini nazikçe nemlendirmeye, sıkılaştırmaya ve güçlendirmeye destek sağlıyor.
La Roche-Posay Retinol B3 Serum
Hassas ciltler için yaşlanma karşı bakım sunuyor. Saf retinol, vitamin B3 ve gliserin içeren formülüyle cildi daha pürüzsüz ve parlak olması konusunda destekliyor. Fotoyaşlanma kaynaklı yaşlanma belirtileri, ince çizgilerin görünümü ve cilt tonu eşitlenmesine destek veriyor.
The Purest Solutions Yenileyici Retinol Gece Serumu
Yüzde 0.3 retinol içeriğiyle ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardımcı oluyor. 20 yaş ve üzeri ciltlerin kullanımı için uygun. Lipozomal teknolojisiyle formüle edilmiş.
Sephora Lift & Firm Night Oil
Tüm hassas cilt tipleri için geliştirilmiş. Retinol içeren bu yağ, kolajen üretimini artırmaya, cildin daha parlak ve taze görünmesine odaklanıyor.
Lancôme Renergie C.R.x. Triple Serum Retinol
İçeriğindeki saf retinol, saf C vitamini ve x-peptitleri tek şişede bir araya getiriyor. İlk kez retinol kullanacaklar için de uygun. Alın ve kaş arası kırışıklıklardan ince çizgilere, gözeneklerden sarkmalara kadar geniş bir yelpazede destek sağlıyor.
The Inkey List Renewed Skin Starts Here Set
Sette retinol serum ve biyoaktif seramid nemlendirici bulunuyor. Cilt bu dinamik ikili setten, sıkılık ve esneklik kaybına karşı güçlü bir mücadele için destek alıyor.
Kiehl's Retinol Micro Dose Serum
Kırışıklık görünümünü azaltmaya, cildi sıkılaştırmaya, dokusunun iyileşmesine, cilt tonunun eşitlenmesine, gözeneklerin görünümünün azalmasına yardımcı oluyor.
Shiseido Vital Perfection Uplifting & Firming Advanced Eye Cream
Retinol ACE ile güçlendirilmiş ileri teknolojiyle tasarlanmış. Göz kapağı sarkmaları, koyu halkaları ve derin kırışıklıkları azaltmaya ve sıkılaşmaya yardımcı oluyor.
Darphin Sublime Retinol Kapsül
Markanın yenilikçi taşıyıcı yağ teknolojisine sahip retinol kapsülleriyle, donuk cilt görünümüne, ince çizgilere karşı destek sağlıyor. Göz çevresinde de kullanılabiliyor.
L'Oreal Paris Revitalift Lazer Saf Retinol Gece Serumu
Yüksek konsantre saf retinol içeriyor. Cildi nemlendirmeye, daha pürüzsüz ve canlı bir görünüme kavuşturmaya, ışıltısını geri kazanmasına, derin kırışıklıkların azalmasına yardımcı oluyor.
Clinique Smart Clinical Repair Gündüz-Gece Retinoid Balm
Cildin gece boyunca en aktif yenilenme döneminde etkisini göstermek üzere tasarlanmış. Retinoid Complex teknolojisiyle ince çizgiler ve kırışıklıklar üzerinde çalışıyor. Yoğun yapısına rağmen ciltte ağırlık yaratmıyor. %1 retinoid+hyalüronik asit sayesinde cildi dolgunlaştırıp nem bariyerini desteklemeye de yardımcı oluyor.
StriVectin Advanced Retinol Star Light Retinol Night Oil
Üç farklı retinol teknolojisini bir araya getirerek ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü düzeltmeye yardımcı oluyor. Bitkisel squalane ve chia tohumu yağları ile cildi besleyip nemlendirmeye, astaksantik ve pro-antosiyanidinler sayesinde antioksidan koruma sağlamaya odaklanıyor.