Kozmetik dünyasında organik kavramı son yılların en öne çıkan alanlarından biri. Ancak iş güzellik raflarına geldiğinde organik mi, bitkisel mi, doğal mı sorusu hala çoğu kadının kafasını karıştırmaya devam ediyor. Aslında bu ayrım cilt sağlığı açısından da son derece önem taşıyor. Çünkü kullandığımız ürünlerin kaynağı, içeriği ve üretim şekli doğrudan cildimizi hatta sağlığımızı da etkiliyor.
Organik kozmetik sadece doğadan gelen içeriklerle üretilen kozmetik demek değil. Evet doğadan ama aynı zamanda tarımdan şişeye ve oradan da güzellik raflarına ulaşana kadar sıkı denetimden geçen ürünler demek. Kısaca sadece içinde cilde zarar veren kimyasal/kimyasallar olmaması değil o hammaddenin yetiştiği toprağın bile pestisizsiz, gübresiz, sertifikalı olması gerekiyor. Organik ürünler genellikle Ecocert, Cosmos, Natrue gibi uluslararası sertifikalarla bu özelliğini ambalaj üzerinde de belirtiyor. Birçok kişinin bitkisel ya da doğal olan ürüne bile dil alışkanlığı 'organik' demesi aslında bu yüzden yanlış.
Kullanıcının kafasını en çok karıştıran nokta, bitkisel ürünlerle organik ürünler arasındaki flark. Bitkisel ürünler, doğadan gelen içeriklerle hazırlanır ama bu içerikler çoğu zaman sertifikasızdır, nasıl yetiştirildiği belli değildir. Ürünün içeriğinde lavanta vardır ama o lavanta ilaçlanmış bir tarladan da alınıp kullanılmış olabilir. Organik ürünlerde ise kullanılan her şey sertifikalı ve ekolojik tarım yöntemleriyle yetiştirilmiştir. Yani her organik ürün bitkiseldir ama her bitkisel ürün organik değildir.
Son yıllarda organik kozmetik kullanan sayısında ciddi bir artış var. Rosasea vb cilt sorunlarıyla uğraşanların birçoğu organik ürüne geçtikten sonra sorunlarında azalma gözlemlediğini belirten videolar paylaşıyorlar sosyal medyada. Bunun nedeni cildimizin üzerine sürülen her şeyi büyük oranda emmesinden kaynaklanıyor. Paraben, sülfat, sentetik koku gibi içerikler barındıran ürünler uzun vadede tahrişten erken yaşlanmaya kadar pek çok negatif etki yaratabiliyor. Organik kozmetik ürünleri ise temiz içerikleriyle cildi koruyup doğal dengeyi bozmadan cilt bakımını ve makyajı yapmanızı sağlıyor. Ayrıca üretim süreçlerinde doğaya zarar vermiyor, hayvanlar üzerinde test yapmıyor. Yani hem kullanıcısına hem de gezegene saygı duyuyor.
Çok değil 10 yıl öncesine kadar organik kozmetik markalarına hele hele renkli kozmetik alanında organik ürüne ulaşmak biraz zordu. Daha çok yurt dışında bulunabilen ürünlerdi. Oysa bugün yerli markalarımızdan yabancılara kadar pek çok organik kozmetik ürününe ulaşabiliyoruz, çünkü sayıları giderek artıyor. Eczanelerden, zincir kozmetik devlerine kadar birçok yerde organik kozmetiğe erişim kolay. Hatta markaların kendi web sitelerinden de sipariş imkanı var. Ayrıca bazı markaların tüm ürünleri organik olmasa da bazı ürünleri sertifikalı organik ürün olduğundan marka özelinde de ayrıca bakmak gerekiyor.
Organik kozmetik üreten yerli ve yabancı markalar arasında Rosece, gülsha, Iva Natura, Skin Blossom, Zao, Aubrey Organics, Florame, Nvey Eco, Patyka, Ecowell, Bioplante, Logona, The Organic Pharmacy, Lavera, Dr. Hauschka, Benecos, Urtekram, The Humble, Jack N'Jill, Sadosan, Laber, Bioterra, 72k, Aromatica yer alıyor.
Bitkisel ve doğal ürünlerin dışında tamamen organik ürün seçerken öncelikle ürünün organik sertifikalara sahip olup olmadığını kontrol edin. Ambalajda Ecocert, Cosmos, USDA Organic, Natrue logolarının olup olmadığına bakın. Ürünün içerik listesinde doğal ve organik bileşenlerin bulunmasına özen gösterin. Organic ibaresinin olmasına önem verin. Ayrıca ürün açıklamasında organik içerik yüzdelerinin net olarak belirtilip belirtilmediğine de bakın. Cilt tipinize uygun ürünleri seçerek en iyi sonuç elde edebileceğinizi unutmayın. Tanınmış ve güvenilir markaları tercih edin, gereksiz risk almayın.
Fotoğraflar: iStock