Bu sezon deniz kenarı silüetleri hem güneşlenmek hem de gündelik şıklığı yeniden tanımlamak, sokak modasına meydan okumak ve bedenle kumaş arasında teatral bir dans yaratmak için var. Artık mayo, dolabın gizli köşesine saklanan yazlık bir detayın yanı sıra başrolde. 2025 İlkbahar/Yaz defileleri, sahil stilinin ne kadar çok yönlü ve etkileyici olabileceğini yeniden kanıtladı. Tory Burch'ün artistik yüzücülerden ilham alan podyumu, The Attico'nun yapılandırılmış ceketler altına yerleştirdiği çarpıcı silüetler ve Johanna Ortiz'in optik yanılsamalarla oynayan çizgileri öne çıkıyor. Kısacası bu sezonun ortak dili belli: cesaret, zarafet ve hareket.
El işçiliğinin sahile taşan en romantik hali: crochet. Bu sezonun tığ işi bikinileri, nostaljik bir vintage havasını günümüzün çağdaş şıklığıyla buluşturuyor. 70'lerden ilhamla gelen örgü detaylar, plaj giyiminde artık sadece bohem değil; iddialı ve sofistike bir anlatı taşıyor. Vücudu nazikçe saran açık örgüler, bronz tenle birleştiğinde adeta bir sanat eseri etkisi yaratıyor. Renk paletinde toprak tonları ve yumuşak pasteller ön planda. Özellikle yüksek belli altlarla kombinlenen kısa üstler, modern siluetleriyle göz dolduruyor. Sadece güneşlenirken değil, üzerine atılan bir keten gömlekle şehirde bir kahve molasına da eşlik edebilecek kadar stil sahibi. Crochet, bu yazın en şiirsel dokusu.
Bu sezonun en göz alıcı çelişkisi: sade formlarda ihtişam. Parlak dokular, göz yormayan minimalist kesimlerle birleşerek zamansız bir cazibe sunuyor. Metalik saten görünümlü kumaşlar, ışıkla birlikte hareket ederken sofistike bir gösteriş yaratıyor. Ne abartı ne sadelik: tam ortasında bir ışıltı dengesi. Bronz tonlar, şampanya yansımaları ve inci beyazları başrolde. Üstlerde V yaka ya da düz bant detaylar, altlarda ise klasik kesimler tercih ediliyor. Bu parçalar gündüz güneşle parıldarken, gece bir blazer altına saklanıp gizli bir silah gibi ortaya çıkabilir. Parlak minimalizm, gösterişin en rafine haliyle geri döndüğünün kanıtı.
Kumaşın bir heykeltıraş gibi oyulduğu bu trend, mayo tasarımında mimari bir bakış açısını simgeliyor. Bel kısmında asimetrik boşluklar, tek omuzdan geçen dramatik hatlar, sırtı saran keskin geometriler... Bunlar artık bir tasarım detayı değil, bir ifade biçimi. Simkhai ve Jade Swim gibi markaların öncülüğünü yaptığı bu akım, vücudu sararken aynı zamanda bakışları da yönlendiriyor. Renk paletinde siyah ve gece mavisi gibi dramatik tonlar öne çıkıyor. Her bir kesik, stratejik yerleştirmesiyle hem teni ortaya çıkarıyor hem de gizem katıyor. Heykelsi kesikler, mayoyu modanın mimarisi haline getiriyor: cesur, estetik ve keskin.
Carrie Bradshaw usulü dramatik bir dönüş: çiçekler artık düz bir baskı değil, üç boyutlu bir anlatım aracı. Özellikle büyük, boyutlu güller bu sezonun en çok konuşulan detaylarından. Askıya tutunmuş gibi görünen gül aplikleri, bele sarılmış kadife çiçek bantları ya da yakadan aşağı sarkan kabarık gül dizileriyle mayolar teatral bir hava kazanıyor. Bu trend hem nostaljik hem de yenilikçi; romantizmin modern bir yorumu. Tasarımcılar, çiçeği bir süs olmaktan çıkarıp bir yapı taşı haline getiriyor. Renklerde kırmızı, şarap ve pudra tonları öne çıkarken, sade silüetlerin üzerine yerleştirilen bu çiçekler mayoyu bir moda manifestosuna dönüştürüyor.
Marin stiline yeni bir yorum: artık çizgiler sadece lacivert-beyaz değil, hipnotik ve çok yönlü. Jean Paul Gaultier ve Johanna Ortiz gibi tasarımcılar, klasik Breton çizgisini bükerek, çevirerek ve optik illüzyonlara dönüştürerek mayolara grafik bir derinlik kazandırıyor. Dalgaları andıran kavisli hatlar, düzensiz aralıklarla yerleştirilmiş çizgiler ve farklı kalınlıklardaki formlar bu trendin temelinde. Renklerde klasik mavi-beyaz ikilisine sıcak kiremit, zeytin yeşili ve lavanta tonları eşlik ediyor. Bu çizgiler, kıyafete sadece bir hareketin ötesinde enerji de katıyor.
Fotoğraflar: Getty Images Türkiye