Contemporary Istanbul'un 20 yıllık yolculuğunu düşündüğünüzde, sizin için en unutulmaz an hangisi?
Benim için en unutulmaz an, eserimin ilk kez uluslararası bir koleksiyona satıldığı andı. Çünkü o an, sadece kişisel bir başarı değil, aynı zamanda Türk bir sanatçının dünyanın farklı ülkelerine ulaşabileceğinin somut kanıtıydı.
Sizce fuar, İstanbul'un kültür ve sanat ekosistemini 20 yılda nasıl değiştirdi?
CI, İstanbul'u bir buluşma noktası yaptı. Yerel sanatçılarla uluslararası sanat dünyası arasında bir köprü kurdu. Bence bu, sadece sanat için değil, İstanbul'un global kimliği için de çok dönüştürücü oldu.
İlk kez katıldığınız CI deneyimi ile bugünü kıyasladığınızda en büyük fark nedir?
İlk yıllarda fuarda görünürlüğün önemli olduğunu düşünüyordum, şimdi görünürlüğün zaten işin gücünden geldiğini biliyorum.
20 yıl önceki sanat dünyasıyla bugünün sanat ortamını karşılaştırırsanız, en büyük dönüşüm sizce nerede?
Kesinlikle dijitalleşmede. Sosyal medya, sanatın erişimini inanılmaz hızlandırdı. Bir eser artık sadece galeride değil, saniyeler içinde dünyanın öbür ucunda görülebiliyor. Bu hız hem avantaj hem de bazen dezavantaj; ama kesinlikle dönüşümün en güçlü noktası.
Contemporary Istanbul'un sizin kişisel yolculuğunuzda en büyük katkısı ne oldu?
Benim için en büyük katkısı, İstanbul'da üretilen işlerin dünyaya açılabileceğini göstermek oldu. Fuar, eserlerime uluslararası bir görünürlük sağladı. Bu hem motivasyon hem de sanat pratiğimde cesaret anlamına geliyor.
İstanbul'un ruhu fuarda nasıl hissediliyor sizce?
İstanbul, tam da fuar gibi: çok katmanlı, kaotik ama bir o kadar büyüleyici. CI'ın koridorlarında gezerken bu şehre ait çok sesliliği hissediyorsunuz. Hem Doğu'ya hem Batı'ya bakan bir enerji var.
20 yılın ardından geriye dönüp baktığınızda "iyi ki" dediğiniz bir an veya seçim var mı?
"İyi ki pes etmemişim" derim. Çünkü yol bazen çok zorlayıcı olabiliyor. Ama dönüp baktığımda, çalışkanlığım ve kararlılığımın en büyük seçimim olduğunu görüyorum.
Sizce CI, önümüzdeki 20 yılda nasıl bir vizyonla ilerlemeli?
Daha kapsayıcı, uluslararası görünürlüğü daha çok ve genç bir vizyonla... Genç koleksiyonerlere, galerilere ve sanatçılara daha fazla alan açmalı, İstanbul'u daha çok içselleştirmeli. İstanbul'un özgün ruhunu kaybetmeden ilerlemeli. Çünkü CI'ı özel kılan şey, tam da bu ruh.