Karaköy'ün Kalbinde Deneyimsel Bir Evren

Şehrin kalbinde her duyuya dokunan, duvarları sanat ve hikâye anlatımıyla örülü gizli bir yaratıcılık evrenine doğru yol alıyoruz. Bu dünyada deneyimin sınırları yeniden tanımlanıyor.

YAZAR: Nazlı Sancaklı
28 Temmuz 2025 Pazartesi 16:39 | Son Güncellenme:
25 dakika okunma süresi

Karaköy, Hacımimi'nin tarihi dokusunda, deneyimsel gastronomi, sanat, mimari ve dijital içeriği bir araya getiren özgün bir deneyim platformu açıldı: LUCommunity. İstanbul'un yeni nesil buluşma noktası olmayı hedefleyen bu speak-easy konseptli yapı, markalara geleneksel etkinlik mekânlarının çok ötesinde, çok disiplinli bir yaratım alanı sunuyor. İçeriye yalnızca özel bir kapıdan geçerek ulaşabildiğiniz bu evrende, deneyimsel pazarlamadan podcast prodüksiyonuna, immersive sanat projelerinden özel tadım etkinliklerine kadar her detay, LUCommunity'nin kreatif vizyonuyla kurgulanıyor. Biz de bu özel dünyanın mutfağını ve arkasındaki yaratıcı stratejiyi daha yakından keşfetmek üzere, LUCommunity'nin Kurucusu Deniz Berk Karataş, Genel Müdürü Emel Akın ve Kreatif Pazarlama Müdürü Gizem Çelikkeser ile bir araya geldik. Hem markalarla kurulan kreatif iş birliklerini, hem de LUCommunity'nin çok yönlü yapısını konuştuk.

Deniz Berk Karataş, Kurucu

LUCommunity, bir etkinlik alanından çok daha fazlası... Bu çok katmanlı yapının ilk tohumu zihninizde nasıl filizlendi? Proje detaylarını sizden dinleyebilir miyiz?

Geleneksel pazarlama yaklaşımlarının tüketicilerle kurulan bağlantıda yetersiz kaldığını fark ettiğimiz noktada, bu projeyi hayata geçirme kararını aldım. Ekip olarak, bir süredir modern tüketicilerin marka deneyimlerine yaklaşımındaki değişimi yakından takip ediyorduk ve dijital platformların yoğun kullanımına rağmen, insanların fiziksel ve duyusal deneyimlere olan ihtiyacının arttığını gözlemliyorduk. Bu boşluğu dolduracak bir yapı tasarlama fikrini ortaya attım ve ekibimizle birlikte olgunlaştırdık.

LUKitchen ekibi; Şebnem Gürçay, Eda Bektaş, Ali Efe Varol

Deneyimsel pazarlama son yıllarda yükselen bir trend. Sizi bu yolda ilerlemeye yönlendiren neydi?

LUCommunity konseptini, deneyimsel pazarlama trendinin Türkiye'deki uygulanabilirliğini test etmek amacıyla geliştirdik. Markaların hedef kitleleriyle kurdukları etkileşimin kalitesini artırmak için çok boyutlu bir yaklaşım benimsemek istiyorduk. Bu yaklaşımda sadece görsel ve işitsel uyaranlarla sınırlı kalmayıp, tat, dokunma ve koku duyularını da kapsayan bütünsel bir deneyim sunmayı amaçladık. Projenin arkasındaki stratejimiz, markaların müşteri sadakatini artırmak için geleneksel reklam kanallarının ötesine geçmesi gerektiği fikrine dayanıyor. LUCommunity'i bu ihtiyaca yanıt veren bir platform olarak tasarladık; markalar burada tüketicilerle derinlemesine ve kalıcı bağlar kurabiliyor. Bizi bu projeyi hayata geçirmeye yönlendiren temel motivasyon, pazarlama endüstrisinde gözlemlediğimiz doymuşluk ve markaların farklılaşma konusundaki zorluklarıydı. LUCommunity ile bu zorlukları aşmak için markalara yenilikçi bir çözüm sunmak istedik.

LUCommunity'i beş yıl sonra nerede görüyorsunuz? Hayalinizde başka şehirler ya da formatlar var mı?

Amacımız sadece bir mekân yaratmak değildi; farklı disiplinlerin, toplulukların ve markaların gerçek anlamda bir araya gelebildiği bir buluşma zemini kurmaktı. Bugün İstanbul'un kalbinde bu hayali hayata geçirmiş olmak büyük bir mutluluk. Ama hayal burada bitmiyor. Beş yıl sonra LUCommunity'yi; Amsterdam, Berlin ya da Tokyo gibi yaratıcı dokusu güçlü şehirlerde, yerel kültürle harmanlanmış yeni formatlarda görmek istiyoruz. Bu yeni formatlar sadece fiziksel değil; dijital platformlar ve mobil deneyim modülleriyle de desteklenecek. LUCommunity'nin her zaman mekândan öte, bir fikir ve his olduğunu düşünüyorum. O yüzden farklı coğrafyalarda, farklı kitlelerle yeniden şekillenmeye açık bir yapısı var. Biz bu fikri taşıyan global bir topluluk hayal ediyoruz.

LUCommunity'deki her alan sanki ayrı bir evren gibi. Bu bütünsel tasarım kurgusunda sizi en çok heyecanlandıran parça hangisi?

Aslında bu, benim en zorlandığım sorulardan biri. Çünkü LUCommunity'i tasarlarken her alanın kendi karakterine, işlevine ve enerjisine sahip olmasını özellikle istedik. Yani her alan, tek başına da güçlü bir deneyim sunabiliyor ama birlikte olduğunda LUCommunity'nin asıl hikâyesi tamamlanıyor. LUKitchen'da gastronomiyle hikâye anlatmak mümkün; sadece yemek değil, marka deneyimi, içerik üretimi ve topluluk duygusu bir araya geliyor. LUCast Studio ise sesin ve görüntünün gücüyle anlatılmak istenen fikirleri profesyonel bir düzlemde hayata geçirme imkânı sunuyor. LUGarden, teknolojiyi sanatla birleştirerek duygusal bağ kurma potansiyeli en yüksek alanlarımızdan biri. CafeLU's ise LUCommunity'nin sokağa açılan yüzü; gündelik hayatın içinde yer alan ama estetikten ödün vermeyen bir sosyal alan. Bu yüzden birini diğerinden ayırmak bana göre değil. LUCommunity'nin özü zaten bu çoklu deneyimi tek bir akışta buluşturmak. Her alan hem bağımsız bir evren hem de büyük bir anlatının parçası. Ve sanırım beni en çok heyecanlandıran da tam olarak bu bütünlük duygusu. Her alanın kendi kimliğini korurken bir bütünün parçası olabilmesi, sürecin en büyüleyici yanıydı.

Emel Akın, Genel Müdür

Bu şekilde sıfırdan yaratılmış bir yatırımda içeride pek çok global marka olduğu görülüyor, bu markalarla sponsorluk süreçlerinizi nasıl ilerlettiniz?

Bu projenin çıkış noktasında, markalara yalnızca geleneksel bir etkinlik mekânı sunmak yerine; onların hedef kitleleriyle çok daha anlamlı, çok yönlü ve katmanlı bir bağ kurabilecekleri bir deneyimsel pazarlama alanı yaratmak vardı. LUCommunity'i hayal ederken, sadece fiziksel bir alan değil; markalarla birlikte değer üretebileceğimiz yaratıcı bir platform kurmayı hedefledik. Bu doğrultuda daha projenin ilk günlerinden itibaren hem hedef kitleleri hem de marka duruşları açısından birbirini tamamlayan, yaratıcı dünyası güçlü markaları aynı çatı altında konumlandırmak istedik. Samsung, Dyson, Bang & Olufsen, Miele, WMF, Euroluce Aydınlatma (Martinelli Luce, Slamp, BuzziSpace), Hansgrohe, Kalebodur, T-One, San Pellegrino, Jumbo, Nude, Fiolas gibi birçok global ve güçlü yerli marka daha proje hayata geçmeden konseptimize inandı ve bizimle bu yolculuğa çıktı. İş birliği süreçlerimizi klasik sponsorluk kalıplarından çıkarıp, her bir markayla ortak hikâye yaratma odağında ilerlettik. LUCommunity'nin her alanında bu markaların kendi dünyalarını yansıtan ürünleri yer alıyor ve bu yerleşim, sadece görünürlük değil; marka deneyimini fiziksel olarak yaşatma fırsatı sunuyor. Bu birliktelikleri geçici kampanyalar değil, uzun soluklu yaratıcı iş birlikleri olarak görüyoruz. Her bir markanın kendi pazarlama stratejisini desteklerken, aynı zamanda onların birbirleriyle de içerik ve proje bazlı yeni sinerjiler yaratabilecekleri bir ekosistem sunmayı önemsiyoruz. Bizim için önemli olan, bu ortaklıkların yalnızca bugünü değil; geleceği de birlikte kurgulayabilecek bir yapı oluşturmasıydı. Ve şu an geldiğimiz noktada, bu vizyonun karşılık bulduğunu görmek büyük bir mutluluk.

LUCommunity'de deneyimsel pazarlama iletişimi kapsamında sizden hizmet almayı hedefleyen markalara ne tür olanaklar sağlıyorsunuz?

LUCommunity olarak deneyimsel pazarlama iletişimi kapsamında markalara sadece bir mekân değil, çok katmanlı bir yaratım ve etkileşim alanı sunuyoruz. Farklı deneyimsel alanlarımız sayesinde etkinliklerin ötesinde, markaların hedef kitleleriyle duygusal bağ kurabileceği, özel kurgulanmış içerik ve deneyimler tasarlıyoruz. Her biri kendine has altyapıya sahip LUKitchen, LUCast Studio, LUGarden, LUCatering ve CafeLU's gibi alanlarımız; gastronomiden sanata, podcast prodüksiyonundan dijital içerik çekimlerine kadar birçok farklı disiplini bir araya getiriyor. Markalar ister bir özel davet ister bir workshop ya da immersive bir lansman planlasın, her aşamada yaratıcı bir partner olarak yanında oluyoruz. LUCreative Studio adıyla yapılandırdığımız kendi iç ekip yapımızla, markalara kreatif ajans hizmeti veriyor; konsept geliştirme, içerik üretimi, görsel tasarım ve stratejik planlama süreçlerini tamamen bünyemizde kurguluyoruz. Aynı zamanda fotoğraf ve video prodüksiyonları için gerekli tüm teknik ve yaratıcı altyapıyı da sunabiliyoruz. Karaköy-Hacımimi'nin tam kalbinde, eski İstanbul'un büyüsünü taşıyan konumumuz ise bu deneyimi çok daha özel kılıyor. Bu bölge, şehir içinde nefes almak isteyen markalar için adeta bir kaçış noktası. LUCommunity olarak amacımız, her markaya kendi hikâyesine uygun, benzersiz bir sahne sunmak ve bunu çok disiplinli, yaratıcı ve etkileyici bir yaklaşımla gerçekleştirmek.

Gizem Çelikkeser, Kreatif Pazarlama Müdürü

LUCommunity çatısı altında farklı deneyim alanlarınız mevcut, bu alanlardan bahsedebilir misiniz?

LUCommunity, markaların farklı ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilebilen çok yönlü bir deneyim ve içerik üretim platformu. No3 Mimarlık kurucusu Efe Urgunlu'nun yarattığı speak-easy konsept gereği sizleri ilk olarak vitrinimiz, sokağın sanatsal ruhunu yansıtan, iyi kahvesi ve günlük artizan tatları ile herkese açık tek alanımız olan yeni nesil kahve dükkânı CafeLU's karşılıyor. Jülide Zeynep Günce'nin ilhamını LUComminity'den alarak tasarladığı gizli kapıdan içeriye girdiğinizde ise buranın private dünyasına adım atmış oluyorsunuz. İlk deneyim alanımız olan LUKitchen, sadece bir mutfak değil; dijital içerik üretimi, özel tadım etkinlikleri ya da şef odaklı deneyimlerin kurgulanabildiği, tamamen kişiselleştirilebilen bir deneyimsel gastronomi mutfağı. LUKitchen markaya özel kurgulanan etkinlik ve çekimlerden iç iletişim çalışmalarına kadar pek çok farklı deneyimi bünyesindeki bir danışman, bir resident ve bir pastry şef ile sağlıyor. Ters dubleks olan mekânın alt katına indiğimizde ise ilk olarak profesyonel podcast ve video içerikleri için teknik altyapıya sahip, aynı zamanda görsel hikâye anlatımı için ilham verici bir yaratım alanı LUCast Studio ile karşılaşıyoruz. Burası audio-casting, video-casting, jingle ve dublaj kaydı için tüm teknik altyapıyı ve prodüksiyon desteğini sağlayan profesyonel bir stüdyo. LUCommunity'nin kalbi olarak adlandırdığımız kış bahçemiz LUGarden, aslında tek bir çatı altında markaları, hedef kitleleri ile tek bir masa etrafında toplayan alanımız. LUGarden'ın asıl alametifarikası tamamen bir black box haline gelerek immersive dijital art enstalasyon altyapısına sahip olması. Örneğin; menüsünün odağında Türk somon balığını deneyimlediğiniz bir etkinlikte kendinizi denizin ortasında bulabilir ve ilhamını buradan alan bir yemekte mavi derinlikleri keşfedebilirsiniz. Buradaki asıl amacımız, LUCommunity'nin her köşesinde yer alan sanatın modern boyutu dijital sanata da ev sahipliği yapıyor olmak. LUCommunity; Chiara de Rocchi, Alev Araslı, Ayşegül Barbaros, Cengiz Yatağan, Laura Margarita, Burcu Filiz, Halime Türkyılmaz, Hülya Sözer, Mr. Hure gibi pek çok sanatçının yanı sıra genç sanatçılar için de hedef kitleleri ile bir araya gelecekleri bir alan sağlıyor. Son olarak LUCommunity çatısı altında tüm etkinliklerde premium segmentte hizmet veren LUCatering, adında profesyonel mutfağımız ve catering hizmetimiz mevcut. Bu sayede aslında markalar tek bir çözüm ortağı ile tüm ihtiyaçlarını tek seferde sağlamış oluyorlar.

LUCreative Studio ile markalara konsept danışmanlığı da veriyorsunuz. Markalar ile yaratıcı uyum yakaladığınız o süreç nasıl ilerliyor?

LUCreative Studio'da amacımız, her markanın ihtiyacına ve hedef kitlesine özel, özgün deneyimler ve içerikler tasarlamak. Bu süreç, markanın hikâyesini, değerlerini ve iletişim tonunu detaylıca analiz etmekle başlıyor. Ardından bu vizyonu LUCommunity'nin mimari yapısı, teknik altyapısı ve yaratıcı ruhuyla nasıl buluşturabileceğimizi kurguluyoruz. Aslında burada biz, sadece alan sunan bir yapı değiliz; yaratıcı bir partner olarak sürecin tamamında markayla birlikte düşünüyor, birlikte üretiyoruz. Bu iş birlikleri; immersive bir etkinlik serisine, bir podcast içeriğine ya da uzun masa etrafında deneyimsel bir gastronomi anlatısına dönüşebiliyor. Her proje, markaya özgü bir tonla yeniden şekilleniyor. Bu kişiselleştirme sayesinde içerik yüzeyde kalmıyor; toplulukta iz bırakan, gerçek etkileşimler yaratan deneyimlere dönüşüyor

Fotoğraflar: Soner Gömleksiz

EN ÇOK OKUNANLAR

İstanbul'un En Yeni Mekanları

İstanbul'un En Yeni Mekanları

48 dakika okunma süresi
Bir Mirasın İzinde

Bir Mirasın İzinde

1 dakika okunma süresi
"Palm Royale": Moda Tutkunları Bu Diziyi Çok Sevdi

"Palm Royale": Moda Tutkunları Bu Diziyi Çok Sevdi

1 dakika okunma süresi
“Kasaba”: Karanlıkta Kalan Dostluklar

“Kasaba”: Karanlıkta Kalan Dostluklar

3 dakika okunma süresi
Haftanın Mekânı: Arbor İstanbul

Haftanın Mekânı: Arbor İstanbul

4 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Selena Gomez'in Moda İmzası Mabel Mora'da Yaşıyor

Selena Gomez'in Moda İmzası Mabel Mora'da Yaşıyor

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Feryal Gülman, Hande Ataizi, Simla-Hüsamettin Beyazıt, Pelin Karahan

Bodrum Günlüğü: Feryal Gülman, Hande Ataizi, Simla-Hüsamettin Beyazıt, Pelin Karahan

Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası'nın 2024 Edisyonu

Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası'nın 2024 Edisyonu

Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu

Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu

Esas Oğlan Dizisinin Gala Gecesi!

Esas Oğlan Dizisinin Gala Gecesi!

Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"

Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"

Ahu Yağtu ile Kelime Oyunu

Ahu Yağtu ile Kelime Oyunu

The White Lotus'un Parlayan Yıldızı: Aimée Lou Wood

The White Lotus'un Parlayan Yıldızı: Aimée Lou Wood

Ege'de İçsel Yolculuk

Ege'de İçsel Yolculuk

Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan

Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan

Güneş Çağlarcan Solo Sergi Açılışı

Güneş Çağlarcan Solo Sergi Açılışı