Terenzi ailesi, kökleri 15'inci yüzyıla uzanan geçmişleriyle duyguları formüllere, anıları kokuya dönüştürmenin ustası. Bugün bu miras, markanın kreatif direktörü Tiziana Terenzi'nin ellerinde çağdaş bir zarafetle yeniden hayat buluyor. Bir yandan mücevherin ışıltısını, diğer yandan kokunun görünmezliğini şekillendiren Tiziana, sanatı duyular arasında bir diyaloğa dönüştürüyor. İtalya'nın Akdeniz enerjisi, aile geleneğinin disiplini ve kadın sanatçının sezgisel gücü, markasının her koleksiyonunda iz bırakıyor. Şimdi bu miras, Beymen Beauty Studio'da Türk zanaatkârlığına duyulan saygıyla buluşuyor. Tiziana Terenzi, İstanbul'un iki yakası kadar zıt ama bir o kadar da uyumlu duyguların peşinde; geçmiş ile bugünü, bilim ile sanatı, kusur ile mükemmelliği zarif bir bütünlük içinde anlatıyor. Biz de görünmeyenin sanatını yaratan vizyoner bir kadının dünyasına yakından bakıyoruz.
KÖKLERİ 15'İNCİ YÜZYILA UZANAN AİLE MİRASINDAN GELEN BİRİ OLARAK SİZCE BİR SOYUN HAFIZASI KOKULARLA TAŞINABİLİR Mİ?
Kesinlikle evet! Koku, hafızanın en saf hâlidir. Duyguları, hikâyeleri ve bizden önce gelmiş olanların ruhunu taşır. Benim ailemde parfüm her zaman ruhun dili olmuştur; sevgiyi, tutkuyu ve yaratıcılığı nesiller boyunca korumanın anlamlı bir yolu.
Zaten koku çoğu zaman geçmişle bağ kurmanın en güzel yolu. Siz hangi kokuyu her duyduğunuzda çocukluğunuza dönüyorsunuz?Büyükbabamın atölyesindeki yanan odun ve eriyen mum kokusu. Bu koku, onun elleriyle çalışmasını izlediğim sessiz öğleden sonralarını hatırlatıyor bana; hiçbir şeyden bir şey yaratmanın, sabrı, disiplini ve yaratımın kutsallığını öğreten o anları. Bu dersler günümüzde benim hâlâ yolumu aydınlatıyor.
Aileniz, özellikle de babanız, müzikle kokunun ilişkisini hep iç içe anlatmış. Sizin müzik veya benzeri bir dalla yakın ilişkiniz var mı?
Evet, kesinlikle. Müzik ve parfüm, ikisi de görünmez sanatlar; bizi duygu ve ritim yoluyla etkilerler. Bir parfüm bestelerken onu bir melodi gibi duyarım. Her nota bir titreşim, bir ton, bir uyum taşır. Ayrıca resim, mimari ve heykel gibi diğer sanat dallarından da ilham alırım; hepsi görünür ile görünmez arasında denge arayan sanatlar.
Parfüm yaratırken, mücevher tasarımcısı ve parfümör yanlarınız birbirini nasıl tamamlıyor? Yaratıcılığınıza en çok hangi taraf ilham veriyor?
İkisi uyum içinde, birlikte var oluyor. Mücevher ışığı yakalarken, parfüm duyguyu yakalar. İkisi de duyulara dokunan giyilebilir sanat biçimleri. Bazen bir mücevherin yapısı, geometrisi ve yansımasını alıp bunu kokusal bir mimariye dönüştürürüm. Bazen de bir koku bir mücevherin ilhamı olur. Ama en çok ilham aldığım alan parfüm diyebilirim; çünkü görünmez ama derinden hissedilir.
Leonardo da Vinci'nin oranlarından, Rönesans zanaatkârlığından ve tabii ki mücevherden ilham alıyorsunuz. Günümüzün yaratıcı dünyasında, titizlik ile sanatsal ifade arasındaki dengeyi nasıl görüyorsunuz?
Leonardo bize gösterdi ki, sanat ve bilim aynı gerçeğin iki yüzüdür. Bugün güzellik bence kusursuzlukta değil, insana dair dokunuşta ve bir şeyi benzersiz kılan küçük düzensizliklerde saklı. Hassasiyet önemli, ama duygular hayata ruh verir. Gerçek sanatçı ise ikisini dengede tutabilen kişidir.
İtalya gibi Akdeniz güzelliğinde yaşıyorsunuz. Sizce "İtalyan olma hali" sizin estetik bakışınızı nasıl şekillendiriyor?
İtalyan olmak, her gün güzelliğin içinde yaşamak demek. Akdeniz ışığı, denizin kokusu, manzaralarımızın dokusu; hepsi vizyonumu şekillendiriyor. İtalyan stili mükemmellikten ziyade özgünlük ve duyguyla ilgili. Tutkunun, zanaatkârlığın ve günlük hayatın şiirinin bir kutlaması!
Tiziana Terenzi markasının DNA'sında aile kadar seyahat ruhu da hissediliyor. İtalya ya da başka ülkelerden, tasarım bakışınızı güçlendiren gizli destinasyon önerileriniz var mı?
Umbria'da zamanın durduğu küçük bir köy var. Sessizlik içinde kendi düşüncelerimi dinleyebildiğim ve doğayla yeniden bağ kurabildiğim bir nokta. Yurt dışında ise İstanbul kalbimde özel bir yere sahip. Doğu ile Batı'nın kucaklaştığı, maneviyat ile duygusallığın bir arada var olduğu şehir... Böyle yerler bana ilhamın karşıtlık ve zıtlıklardan geldiğini hatırlatıyor.
Koku, çoğu zaman görünmeyenin sanatı olarak tanımlanır. Siz görünmeyeni şekillendiren bir sanatçı olarak, "görünmez güzelliği" nasıl tarif edersiniz?Parfüm, kim olduğumuzun özünü ortaya çıkarır. Kelimelerden önce konuşur, sessizlikten sonra da kalır. Ruhumuzun samimi bir uzantısıdır; bizi çevreleyen ve hikâyemizi görmeden anlatan görünmez bir örtü gibidir. Aksesuar değil, kokuyla görünür hâle gelmiş bir duygudur.
Her koleksiyonunuzda bir yolculuk teması var. Siz kendi hayatınızda şu anda hangi yolculuğun içindesiniz?İçsel bir yolculuktayım; kendime dönme ve sadelik arayışındayım. Uzun yıllar dış dünyayı keşfettikten sonra şimdi saflık, doğruluk ve denge peşindeyim. En büyük keşfim, gerçek güzelliğin özgünlükte ve kendin olma cesaretinde yattığı.
Markanız Türkiye'de yalnızca Beymen Beauty Studio (BBS)'da yer alacak. Bu iş birliğini sizin için özel kılan neydi ve bu ortaklıkta vizyonunuzu nasıl hayata geçirdiniz?
Bu iş birliği, karşılıklı saygı ve mükemmeliyet arayışının paylaşıldığı bir zemin üzerine kuruldu. Beymen, sadece lüksü değil, zanaatkârlığı ve duyguyu da değerli buluyor. BBS ile birlikte, İtalyan sanatını Türk ruhuyla buluşturan bir diyalog yarattık. Bu sadece bir ortaklık değil; güzellik ve özgünlükle birleşen kültürler arası bir köprü.
Son olarak hem markanız hem de kendiniz için geleceğe nasıl bir not bırakmak istersiniz?
Köklerinizi asla unutmayın, ama her zaman yıldızlara bakın. Geçmiş bize güç verir, gelecek yol gösterir. Hem markamın hem de kendimin, bütünlük, merak ve yaratıcılığa olan sevgiyle büyümeye devam etmesini dilerim.