Sosyal sorumluluk projeleri hayatına anlam katıyor. Sanat ise hayatındaki en değerli dokunuşlardan biri. Bu kadar hayatın içinde olan, dünyası yaşamın tüm elementlerini içeren bir kadının hayallerini süsleyen ne mi? Pervin Ersoy, "Ben sürekli yeni ülkeler, yeni yerler keşfetmeye meraklı bir insanım. Gitmediğim yerlere gitmek, görmediğim ülkeleri gezmek istiyorum" diyor. İtalya her konuda ilham kaynağı. Bodrum ise yaz-kış onu mutlu ediyor. Bodrum'daki mutluluk kaynaklarından birini de şu sıralar Caja by Maxx Royal projesi oluşturuyor. Proje, mimarisinden dekorasyonuna, yeni lüks anlayışıyla farklı bir vizyonun izlerini taşıyor. Ersoy'dan projeyi dinlerken, mimar Betül Boy Zafer ile detaylara odaklanıyoruz.

Kültür, sanat, sosyal sorumluluk, seyahat, yaşam alanları... Hayatı nitelikli kılan her yerde bir yansımanız var. Peki, temelinde -Japonların ikigai kavramı gibi- sizi her sabah yataktan kaldıran temel nedeniniz nedir?
Pervin Ersoy: Hayatımı değerli kılan şeyler gerçekten hem yaptığım işim hem de seyahat. Ayrıca sanatla da yakından ilgiliyim. Birçok sanatçı dostum var ve dünya çapında da sanata çok büyük ilgi duymaktayım.
Pervin ErsoyYaz sezonu bitince sizi mevsimle senkronize eden şehre dönüş ritüelleriniz arasında neler var?
Pervin Ersoy: İstanbul'da yaşıyorum, yazları da Bodrum'da geçiriyorum. Okullar açıldığı için genellikle gündemimiz okul oluyor. Çocukların okulu olmasa çok daha uzun süreli Bodrum'da yaşamayı tercih ederim.

Bu yazı Caja by Maxx Royal'de geçirdiniz değil mi? Caja villalara mimari dokunuşlarınızın yanında sanat ve peyzaj konusunda da katkılarınız olduğunu biliyoruz. Projeyi sizden dinleyebilir miyiz?
Pervin Ersoy: Caja by Maxx Royal villaları gerçekten yaşam alanı olarak insanlara çok büyük konfor sağlayan, kendilerini çok huzurlu rahat ve müthiş konforlu hissettikleri bir mekân oldu. Caja by Maxx Royal villalarının birçoğunda, kendi villasının içinde insanların çok keyifli zaman geçirebilecekleri ve kendilerine göre dizayn ettiklerinde, orayı bir nefes alma, terapi yeri olarak kullanacakları kocaman avlular var. Ve bu avlular eskiden kalma bütün evlerde gördüğümüz, hatta Osmanlı döneminden beri avlusu olan evler. Bunlar, her zaman ailenin bir araya toplandığı, keyifli vakit geçirme ve birlikteliği destekleyen alanlardır. Caja by Maxx Royal'de de kişinin kendi isteği ve dizaynına göre olması, çok daha konforlu, çok daha keyifli bir hâle getirdi mekânı. Ayrıca evin yazın hem klimatize olması, kışın da yerden ısıtmalı olması çok büyük fayda, çünkü kışın da Bodrum'daki evinize geldiğinizde sıcacık bir ev sizi bekliyor, sizi karşılıyor olacak. Tüm evler, akıllı ev sistemi ile yapıldı. Bu sistem artık tüm dünyada geçerli ve bizler de bu sistemi çok rahat kullanıyoruz. Tüm mobilyalarda ve evin tüm kullanılan altyapısında, demirbaşlarında dünya çapında markalar var. Dada Mutfak'tan İnalco seramiğe kadar, Leicht mutfaktan evin içerisinde kullanılan parkeye, duvar boyasına kadar her şey en yüksek, en üst kalitede düşünüldü.

Dekorasyonuyla da ayrı bir çizgisi var villaların. Sizin için bir yaşam alanını nitelikli kılan nedir?
Pervin Ersoy: Benim için yaşam alanını nitelikli kılan en önemli faktörler kesinlikle rahatlık ve konfor.
Betül Boy Zafer: Benim için bir yaşam alanını nitelikli kılan şey, işlevsellik ile estetiğin dengeli bir şekilde bir araya gelmesidir. Destek verdiğim Caja projesinde bu çok net görünüyor: sanat ve mimarinin birlikteliği, heykel ve peyzajın iç mekânla bütünleşmesi, mekânı sadece yaşanacak bir yer olmaktan çıkarıp aynı zamanda bir deneyime dönüştürüyor. Özellikle ortada yer alan açık avlu ve büyük kayar cam kapılar sayesinde iç ve dış mekânın birbirine akışı, doğayla bağ kurma imkânı sunuyor. Benim için gün ışığının bolca içeri girmesi, yapay aydınlatmanın yalnızca tamamlayıcı olması da çok değerli; çünkü bu, mekânı daha doğal, huzurlu ve yaşanabilir kılıyor.

Lüks artık özgün bir deneyim diyoruz. Caja nasıl bir deneyimin kapılarını aralıyor?
Pervin Ersoy: Evet, lüks artık gerçekten özgün bir deneyim ve Caja da işte bu özgün deneyimde lüksün kapılarını aralıyor. Çünkü geldiğiniz zaman Caja'da her türlü lüksü ve konforu bulabilmeniz mümkün.

Son dönemde "Home is the new fashion" deniyor. Artık moda sadece kıyafetten ibaret değil, ev de bir moda alanı. Sizin bu projede favori stil parçalarınız neler?
Betül Boy Zafer: Benim için bir tutku olan özellikle "Home is the new fashion" kavramı, Caja'da çok karşılık buluyor, çünkü her mekân aslında bir stil ifadesine dönüşüyor. En sevdiğim parçalardan biri, çalışma odasında yer alan Knoll Wassily Chair; hem modern tasarımın bir klasiği hem de mekâna karakter kazandıran bir ikon. Avluda kullandığımız Paola Lenti Ombra Parasol ise doğayla kurduğumuz ilişkiyi zarif bir şekilde tamamlıyor. Yemek alanında yer alan Saarinen Oval Table ise zamansız formuyla mekânın merkezinde heykelsi bir etki yaratıyor. Tüm bu ve benzer seçimler, mekânları sadece işlevsel kılmakla kalmıyor, aynı anda özgün bir ruh ve kimlik katıyor.

Tasarımı, mimarisi, dekorasyonu ile en beğendiğiniz dünyadan rotalar arasında nereler var?
Pervin Ersoy: Benim tasarım, mimari, dekorasyon, her anlamda dünyada en beğendiğim rota İtalya. İtalya'nın gerçekten her alandan tasarım konusunda bana çok hitap ettiğini düşünüyorum.
Betül Boy Zafer: Dünyada ilham aldığım rotalar arasında; Yunan Adaları'nın yalın beyazlığı, Bali'nin doğayla iç içe tropikal mimarisi ve Japonya'nın dengeli Zen estetiği var. Caja'da da özellikle bu farklı yaklaşımları bir araya getirerek zamansız, çağdaş ve karakter sahibi bir atmosfer yaratmaya odaklandık.