Sevgili ALEM okurları, değerli dostlarım,
Müziğin evrenselliği insana ne çok şey katıyor. İnsana dair duygular ülke, dil tanımıyor; tınılarla tüm insanlığı buluşturuyor. Benim gibi seyahatseverler bu duyguyu çok iyi bilir; yolları ve yolculukları hatırlatan müzikler vardır. Buğulu, puslu, kırık ve hüzünlendirdiği kadar huzur da veren genç bir kadın sesi... Caz, funk, Afro-Küba, flamenko ritimlerini birleştirip kendine özgü müzik yapan Afrika asıllı İspanyol sanatçı Buika’dan söz ediyorum. Buika ezgileri aklıma hep başak tarlaları arasından kıvrıla kıvrıla gidilen güneşli yolları anımsatır. Güneşin sizi rahatlatan etkisinin yanında, ıssızlıkla gelen bir burukluk tadı vardır üzerinizde… Çocukluğu Romanlarla geçen, sürgün bir ailede büyümüş olan Concha Buika’nın yaşadığı yoksulluk ve zorluklar onun müzik yeteneği karşısında diz çökmüş ve zenginlik olarak sadece kendisi için değil, tüm insanlık için armağana dönüşmüş. Kendi kaderini eline alarak yükselen buğulu sesli sanatçıyı hafta sonu İstanbul’da dinlemeyi dört gözle bekliyorum.
Geçen hafta heyecan uyandıran hikayelerin tasarımla vücut bulduğu Milano Moda Haftası’nı yerinde izledim. Desen ve renklerin göz alıcı olduğu kıyafetlerde saten, dantel, kadife, üste oturan dikişler ve drape tekniğinin sıkça kullanıldığı koleksiyonları göreceğiz önümüzdeki kış. Adeta 70’ler, 80’ler ve Rönesans dönemi harmanlanmış. Ortaya çıkan retro tasarımlarda gri, krem, bordo ve siyah ön plana çıkarılmıştı. Ardından turkuaz, pembe, yeşil, altın sarısı, marsala ve pastel mavi renkler koleksiyonlarda yer alıyordu. Şimdiden sayfalarımızdaki hanımlarda bu renklere rastlamaya başladık bile. Tasarımların yanı sıra saç ve makyaj da moda haftasında kendisinden sıkça söz ettirdi. Fendi için makyaj artisti Peter Philips adeta sanatını konuşturmuştu. Fendi makyajı bence bu yıl trend olacağa benziyor. Romantik dalgalar ve saç aksesuarları diğer moda haftalarında olduğu gibi burada da yerini almıştı. Bana enteresan gelen diğer detay ise kaşlardaki oynamalardı. Beyazlaşan ve hatta yok edilmiş kaşlar herkesin dikkatini çekti. Aslında bu kadar şık tasarımları bir arada görünce daha kış bitmeden hemen önümüzdeki 'kış gelsin' dedirtti çoğu misafirlere.
Bu arada meraklısına kısa bir not: Kapadokya’da Gurme Festivali düzenleniyor. Kapadokya’nın etkileyici görünümlerine sahip konaklarda geleneksel üzüm ve peynir tadımlarına katılmak isteyenler 19-22 Mayıs tarihlerini ajandalarına not edebilirler.Kaliteli müzik, güzel yemek ve ilham verici hikayelerle dolu bir hafta dilerim.. Keyifli okumalar…