MONTE CARLO HERMITAGE OTEL’iN GENEL MÜDÜRÜ PASCAL CAMIA

20. yüzyılın eşiğinde Monaco’lu mimar Jean Marquet tarafından inşa edilen Monaco Monte Carlo Hermitage Hotel, şehrin merkezinde muhteşem bir manzaraya sahip. Lüksün zarafetini ve konforunu taşıyan otel, Belle Epoque adlı yemek salonu, “Jardin d’Hiver” Kış Bahçesi ile göz dolduruyor. 30 Ekim akşamı Monaco Yıldızlar Salonu’nunda vereceği tek gecelik “gala konser” esnasında Megastar Tarkan’ı ağırlayacak olan otelin genel müdürü Pascal Camia ile bir araya geliyor ve  Hermitage Hotel’in kusursuz hizmet anlayışını, lüks süitlerini ve tarihi dokusunu konuşuyoruz.

Monte Carlo Hermitage Hotel tarihi dokusu, lokasyonu ve mimarisiyle Monaco adına ne ifade ediyor?
20. yüzyılın eşiğinde Monaco’lu mimar Jean Marquet, yüksek profilli ve lüks bir otel inşa etti... Monaco’yu süsleyen portakal ve zeytin ağaçları arasında, Akdeniz’e bakan neo-klasik bir yapı olarak Hermitage Hotel tasarlandı. Seçkin tasarımcı ve sanatçılar otelin tarzını taşlarına kazıdılar. Belle Epoque adlı yemek salonu Hotel Hermitage’ın gurur kaynağıdır. Asla modası geçmez, kuruluşun karakterini ve zenginliğini somutlaştırır. Tavan Gabriel Ferrier adlı sanatçının eseridir, sanatçı Prix de Rome ve 1889 Universal Exposition Altın Madalya sahibidir. Ferrier tavanı yaparken François Boucher and Jean-Honoré Fragonard’ın “Grâces Florentines” adlı freskinden esinlenmiştir. En son 1970’te André Levasseur salonun restorasyonunu üstlendi; Grand Trianon’u hatırlatan ve kristal avizeleri çerçeveleyen pembe mermer sütunları vurguladı. 

Başka ne tür köşeler ön plana çıkıyor Hermitage Hotel’de?
Otelin harikalarından bir başkası: Jardin d’Hiver (Kış Bahçesi). Saygınlığını metal mimarinin tartışmasız ustası Gustave Eiffel’in öğrencileri tarafından yaratılan ve dikilen cam seraya borçludur. Şemsiye biçimindeki yapısı 1970’lerde pastel tonların, yaldızlar ve yeni ışıklandırma ilavesiyle vurgulandı. Alanın  yerleşimi ve dinginliği  Hotel Hermitage’ı mükemmellikle, “art de vivre” (yaşama sanatı) ve “savoir-vivre” (yaşamayı bilmek) ile  eşanlamlı yapan değerlerden.  

Bu köklü tarihi kurumsal yapıyı nasıl yönetiyorsunuz? Başarılarınızın sırrı nedir?
Daha ilk günümde, binanın hiç bir zaman eskimeyecek inanılmaz cazibesine kapılmıştım. Diğer yandan misafirlerimiz bizimle kalıyorlar çünkü Monte-Carlo deneyimini yaşamak istiyorlar. Her gün ekiplerim ve ben onların bu deneyimi yaşamaları için beklentilerini karşılamaya çalışıyoruz. Eğer beklentileri aşarsak her zaman başarılıyızdır ve müşterilerimizin bize sadık kalmalarını sağlayabiliriz..

Hermitage Hotel Monaco için oldukça özel bir oluşum. Bu anlamda otel nasıl etkiliyor çevresini?
Yapıldığından beri, Hotel Hermitage hep gelişen, bir sarayın mükemmellik seviyesine ulaşan bir otel oldu. Yaratıcı tarihi geleneğe saygı ve modernlik arasındaki bir evliliğe izin verdi ki bu da en saf haliyle zarafet demek. Hotel Hermitage Monaco’da misafirperverlik ve mükemmelliğin bir sembolüdür. Otelde birçok resmi etkinlik de düzenleniyor. Ekselansları Prens Albert ve Prenses Charlene’in düğünü sırasındaki resmi otel olan Hotel de Paris ile birlikteydik. Bizi Monaco’ya sımsıkı bağlayan önemli etkinliklerin yer aldığı Prenslik’teki az sayıda yerlerden biri olduğumuzu söyleyebiliriz.

Ekimde Türkiye’nin Megastar’ı Tarkan Hermitage Hotel’e gelecek. Heyecanlı mısınız ?
Tarkan’ı tekrar limana ve Akdeniz’e nazır, eski şehir ve prensin sarayına bakan Monte-Carlo Diamond suitlerimizden birinde ağırlayacağımız için çok heyecanlıyız. Monaco’ya olağanüstü bir hafta sonu için gelecek olan tüm değerli Türk misafirlerimizi ağırlamaya hazırız. Çünkü Türk misafirleri ağırlamak Hermitage için güçlü bir gelenek, şimdiden şefimizden onların sevdikleri yiyecekleri hazırlamasını ve açık büfede sunmasını istedik. 

Başka ne tür organizasyonlar gündemde? 
Tarkan’ı bizimle şirketimizin Türkiye ve Ortadoğu temsilcisi Hülya Biren tanıştırdı. Geçen yıl Monte Carlo Yaz Festivali’nin 40’ıncısını düzenledik ve kapanış konserini Tarkan verdi. Müthiş bir konser oldu, misafirlerimiz çok eğlendi ve Tarkan’ı otelimizin Diamond suitinde misafir ettik. Geçen seneki başarının ardından bu sene de Tarkan’ı Monaco'da ve otelimizde ağırlamaya hazırlanıyoruz. Ayrıca 29 Ekim’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin 92’inci yıldönümünü de Belle Epoque Balo Salonumuzda, Pera Palace Hotel Jumeirah Istanbul’un deneyimli şeflerinin ve bizim şeflerimizin hazırlayacakları özel menü eşliğinde Türk, Monacolu ve diğer ülkelerden katılacak 230 misafirimizi ağırlamaya hazırlanıyoruz.