Türkiye'deki En İyi Kamp Rotaları

Türkiye'nin eşsiz coğrafyası, kamp severler için adeta sınırsız bir rota seçeneğine sahip. Karadeniz'in sisli yaylalarından Akdeniz'in turkuaz koylarına, Anadolu'nun gizli göllerinden Ege'nin rüzgârlı sahillerine kadar uzanan bu geniş coğrafya, doğayla baş başa kalmak isteyen herkese ilham veriyor.

YAZAR: Bala Yaren Akkuş
26 Ağustos 2025 Salı 17:19 | Son Güncellenme:
23 dakika okunma süresi

Kamp yapmak, doğayla buluşmanın en yalın, en samimi yollarından biri. Çadırınızı kurup yıldızların altında uyumak, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kuş sesleri eşliğinde uyanmak ve şehir yaşamının koşturmacasından bir nebze uzaklaşmak... Türkiye, bu deneyimi en iyi şekilde yaşatacak rotalar açısından son derece zengin. Kuzeyde yemyeşil yaylalar, batıda masalsı koylar, doğuda el değmemiş dağlar, güneyde ise Akdeniz'in sıcacık kıyıları kamp severlere bambaşka manzaralar sunuyor. İster kısa bir hafta sonu kaçamağı planlayın, ister uzun bir doğa yolculuğu... Bu yazımız, kendinize en uygun kamp rotasını bulmanıza yardımcı olacak!

Karadeniz'in Büyüsü

Kaçkar Dağları – Rize'nin Zirvesinde Bir Masal

Karadeniz'in hırçın doğasının kalbinde yükselen Kaçkar Dağları, kamp severlerin en unutulmaz deneyimleri yaşayabileceği rotaların başında. Burası sadece bir dağ silsilesi değil; aynı zamanda doğanın tüm ihtişamını gözler önüne seren, sis bulutlarının her an eteklerinize kadar indiği, çiçeklerin yaz boyunca rengârenk açtığı bir masal diyarı. Sabah çadırınızdan çıktığınızda kendinizi adeta bulutların üzerinde yürüyormuş gibi hissedeceksiniz. Yaylalarda yaşayan yöre halkının misafirperverliği, tulum eşliğinde yapılan şenlikler, yayla evlerinde sunulan yöresel lezzetler bu deneyimi çok daha özel kılıyor. Yaz aylarında bile serin olan havasıyla şehir sıcağından kaçış için mükemmel bir adres olan Kaçkar Dağları, kışın ise bembeyaz bir örtüyle bambaşka bir görünüme bürünüyor.

Artvin Karagöl – Masalsı Göl Manzarası

Borçka'da, çam ağaçlarının arasına gizlenmiş Karagöl, adeta doğanın ressam fırçasından çıkmış bir tablo gibi. Sabahın erken saatlerinde gölün üzerine düşen sis, suyun üzerindeki yansımalarla birleşince ortaya büyüleyici bir atmosfer çıkıyor. Burada kamp yaptığınızda sessizlik, sadece kuş cıvıltılarıyla bozuluyor. Göl kıyısına kurduğunuz çadırın önünde oturup suya düşen ağaçların gölgelerini izlemek bile başlı başına bir meditasyon gibi. El değmemiş doğasıyla Karagöl, huzur arayan kamp severlerin içsel bir yolculuğa çıkmasını sağlayan saklı bir cennet.

Uzungöl – Doğu Karadeniz'in İkonu

Trabzon'un simgesi haline gelen Uzungöl, etrafını saran yemyeşil dağlar, ahşap evler ve göl kıyısında süzülen sis bulutlarıyla kampçılar için büyüleyici bir atmosfere sahip. Sabah gölün üzerinde yükselen buğu, insanı bambaşka bir dünyaya taşırken, çevredeki yürüyüş parkurları doğayla bütünleşme fırsatı sunuyor. Özellikle yaz aylarında serin havasıyla şehirden kaçış için ideal olan Uzungöl, kışın da karlar altındaki manzarasıyla kamp severleri büyülüyor.

Ayder Yaylası – Rize'nin Yeşil İncisi

Karadeniz'in en bilinen yaylalarından biri olan Ayder, yemyeşil doğası, termal kaynakları ve rengârenk çiçeklerle kaplı çayırlarıyla kampçılara büyüleyici bir deneyim sunuyor. Burada kamp kurduğunuzda sabahın serinliği, kuş cıvıltıları ve hafif sisin arasında kendinizi bir doğa masalının içinde buluyorsunuz. Yaylanın etrafındaki orman yollarında uzun yürüyüşler yapabilir, derenin buz gibi suyunda serinleyebilir ve akşam olduğunda yıldızların altında ateş başında vakit geçirebilirsiniz. Ayder Yaylası'nın bir diğer güzelliği de kültürel zenginliği... Yaylada düzenlenen şenlikler, tulum sesleri eşliğinde yapılan horonlar ve yöre halkının misafirperverliği, kamp deneyiminize bambaşka bir boyut katacak. Burada geçirdiğiniz her an hem ruhunuza hem bedeninize iyi gelen bir yenilenme niteliğinde.

İğneada Longoz Ormanları – Trakya'nın Gizli Cenneti

Karadeniz kıyısında, Kırklareli'nde yer alan İğneada, Avrupa'nın en büyük longoz ormanlarından birine sahip. Longoz, yani su basar ormanları, doğada nadiren rastlanan özel ekosistemlerden biri ve burada kamp kurduğunuzda kendinizi Amazonlar'ın küçük bir versiyonunda gibi hissedeceksiniz. Kuş cıvıltıları, göllerin huzurlu yansımaları ve yemyeşil bitki örtüsü kampınıza eşlik edecek. Gündüzleri orman yürüyüşlerine çıkabilir, göl kenarında sakin vakit geçirebilir ya da deniz kıyısına inerek Karadeniz'in dalgalarıyla buluşabilirsiniz. İğneada, aynı anda hem göl, hem orman, hem deniz deneyimi yaşatabilen nadir kamp rotalarından biri. Özellikle doğayla bütünleşmek, farklı ekosistemleri bir arada görmek isteyen kamp severler için benzersiz bir seçenek.

Ege'nin Masalsı Koyları ve Dağları

Datça Koyları – Sakinliğin Başkenti

Ege'nin en özel yarımadalarından biri olan Datça; masmavi denizi, mis kokulu badem ağaçları ve sakin atmosferiyle kamp severlerin hayallerini süsleyen bir destinasyon. Palamutbükü, Hayıtbükü ve Ovabükü gibi koylar, berrak suları ve incecik kumsallarıyla doğanın en saf halini sunuyor. Bu koylarda kamp kurduğunuzda sabahları denizin tuzlu kokusu ve çam ağaçlarının taze havasıyla uyanırsınız. Gün boyu berrak sularda yüzebilir, doğa yürüyüşlerine çıkabilir ya da koylar arasında küçük keşifler yapabilirsiniz. Datça, kalabalıklardan uzak, huzurlu bir kamp arayanların adeta vazgeçilmezi.

Kaz Dağları – Mitolojinin Efsanevi Zirvesi

Kaz Dağları, oksijen zenginliğiyle dünyada sayılı bölgelerden biri ve bu özelliği bile kamp severler için başlı başına cazip bir neden. Ancak burası sadece doğasıyla değil, aynı zamanda mitolojik hikâyeleriyle de büyülüyor. Antik çağlarda Tanrıların Troya Savaşı'nı buradan izlediğine inanılır; yani bu topraklarda kamp kurmak, doğanın yanı sıra tarihle de buluşmak anlamına geliyor. Dağların içinde gizlenmiş buz gibi şelaleler, serin akarsular ve yemyeşil vadiler kampınıza eşlik edecek. Kaz Dağları'nda kamp yapmak hem bedeni hem de zihni yenileyen bir deneyim; buradan ayrılırken sadece doğa fotoğrafları değil, aynı zamanda içinize işleyen huzuru da yanınıza alacaksınız.

Alaçatı ve Çevresi – Rüzgârın Peşinde

Çoğu kişi Alaçatı'yı taş evleri, renkli sokakları ve rüzgâr sörfüyle tanır; oysa çevresindeki koylar, kamp severler için de eşsiz birer rota sunuyor. Özellikle Delikli Koy; masmavi denizi, kayalıkları ve doğal güzelliğiyle çadır kurmak için oldukça popüler. Burada sabahları rüzgârın denizi hafifçe dalgalandırdığı manzaraya karşı uyanmak, gündüzleri turkuaz sularda yüzmek ve akşamları deniz kıyısında ateş başında sohbet etmek kampın en keyifli anlarını oluşturuyor. Alaçatı çevresi, kamp ile hareketli bir tatili bir arada yaşamak isteyenler için ideal. Gündüzleri deniz ve doğa ile baş başa kalabilir, akşamları ise Alaçatı sokaklarının hareketli ruhuna karışabilirsiniz. Bu iki deneyimi bir arada sunabilen çok az rota var ve Alaçatı bu açıdan benzersiz.

Bozburun Yarımadası – El Değmemiş Doğa

Marmaris'e bağlı Bozburun Yarımadası, kalabalık tatil beldelerinden uzakta, doğallığını koruyan bir kamp noktası. Koyların masmavi suları, kumsalların sadeliği ve küçük balıkçı teknelerinin dinginliği, Bozburun'da hayatın ne kadar yavaş ve huzurlu aktığını gösteriyor. Yarımada, aynı zamanda yürüyüş rotaları ve doğa keşifleri için de ideal. Gün boyu koylar arasında yürüyebilir, küçük köylerde mola verip yöresel tatlarla tanışabilirsiniz. Bozburun'da gece yıldızların altında uyumak, doğayla iç içe yaşamanın en saf haliyle tanışmak gibi.

Akyaka – Sakin Şehrin Ruhunu Taşımak

Muğla'nın Akyaka beldesi, "Cittaslow" yani sakin şehir unvanıyla tanınıyor. Bu bile kamp severler için neyle karşılaşacaklarının ipucunu veriyor: huzur, dinginlik ve doğallık... Çınar ağaçlarının gölgesinde kurulan çadırlar, Azmak Nehri'nin berrak suyuyla birleşince bambaşka bir atmosfer yaratıyor. Gündüzleri nehirde kano yapabilir, kuşların sesleri eşliğinde orman yürüyüşüne çıkabilir ya da kumsalda uzun saatler boyunca kitabınızla vakit geçirebilirsiniz. Akşam olduğunda Akyaka'nın gökyüzü, yıldızlarla dolu bir seyirlik sunuyor. Hem deniz hem de orman deneyimini bir arada yaşatan Akyaka, kamp severler için Ege'nin bir diğer özel noktalarından biri.

Akdeniz'in Turkuaz Koyları ve Dağların Gölgesinde Kamp

Kabak Koyu – Fethiye'nin Saklı Cenneti

Fethiye'ye bağlı Kabak Koyu, doğaseverlerin "kaçış noktası" olarak ün kazanmış bir yer. Çam ormanlarının arasından kıvrılarak inilen bu koy, kamp alanına ulaştığınızda sizi masmavi bir denizle karşılıyor. Burada doğa öylesine güçlü ki, insan kendini birdenbire metropolün gürültüsünden tamamen uzaklaşmış hissediyor. Çadırınızı kumsala kurduğunuzda geceleri sadece dalgaların sesi eşlik ediyor; gündüzleri ise güneşin doğuşunu denizden izlemek tarifsiz bir deneyim oluyor. Kabak Koyu, aynı zamanda Likya Yolu üzerinde yer aldığı için yürüyüşçüler için de eşsiz. Çevredeki patikalarda doğa yürüyüşlerine çıkabilir, yolda sizi karşılayan keçilerle selamlaşabilirsiniz. Kamp yaparken yanınızda modern olanaklar aramazsınız; burası adeta doğaya teslim olmanın, hayatın en sade halini yaşamanın yeri. Kabak'ta geçirilen birkaç gün, zihni arındıran bir terapi gibi.

Olympos – Antik Kentin Gölgesinde

Antalya'nın Kumluca ilçesinde yer alan Olympos hem tarih hem de doğa tutkunları için eşsiz bir kamp alanı. Antik kentin kalıntılarının hemen yanı başında çadırınızı kurabilir, gündüzleri antik taşların arasında gezebilir, akşamları ise yıldızların altında ateş başında zaman geçirebilirsiniz. Burada kamp yapmak, sıradan bir deniz tatilinden çok daha fazlası; çünkü doğayla tarihin iç içe geçtiği bu atmosfer, insana benzersiz bir ruh hali kazandırıyor. Olympos'un denizi turkuaz rengiyle büyülerken, sahili ince taşlarla kaplıdır. Çıralı sahiline doğru uzanan kumsal, Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanı; bu da bölgenin ne kadar özel bir ekosisteme sahip olduğunu gösteriyor.

Adrasan – Sessiz Bir Liman

Olympos'un hemen yanı başındaki Adrasan, huzurlu atmosferiyle kamp severlerin gözdesi. Burası geniş bir koy, denizi sığ ve dalgasız; bu yüzden özellikle çocuklu aileler için güvenli bir kamp noktası. Çadırınızı çam ağaçlarının altına kurduğunuzda, gün boyu hem gölgenin serinliğini hisseder hem de birkaç adım ötede denize girebilirsiniz. Adrasan'ın en güzel yanlarından biri de, günübirlik tekne turlarıyla çevredeki bakir koylara ulaşabilmeniz. Suluada gibi masmavi sularda yüzebileceğiniz rotalara tekneyle gidebilir, akşam olduğunda kendi kamp alanınıza dönerek dinginliğin tadını çıkarabilirsiniz. Burada kamp yapmak hem keşif dolu hem de huzurlu bir tatilin kapılarını açacak.

Saklıkent Kanyonu – Serinliğin Sığınağı

Antalya ile Muğla arasında yer alan Saklıkent Kanyonu, yaz sıcağından kaçış için mükemmel bir kamp noktası. Burası, buz gibi suların aktığı derin bir kanyon ve insanı hem serinleten hem de büyüleyen bir atmosfere sahip. Çadırınızı dere kenarına kurduğunuzda, suyun şırıltısı size en doğal ninni olacak. Gündüzleri kanyonun içinden yürüyüş yapabilir, buz gibi sulara ayaklarınızı sokarak serinleyebilirsiniz. Akşam olduğunda kanyonun yüksek duvarları arasında gökyüzü dar bir şerit gibi görünür; yıldızların bu çerçeveden yansıması bambaşka bir manzara yaratır.

İç Anadolu'nun Sessizliği ve Sıradışı Kamp Rotaları

Tuz Gölü – Sonsuz Beyazlığın Ortasında

İç Anadolu'nun en büyüleyici noktalarından biri şüphesiz Tuz Gölü. Yaz aylarında suları çekildiğinde bembeyaz bir düzlük olarak uzanan göl, kamp için sıra dışı bir deneyim sunar. Çadırınızı bu beyaz manzaranın kenarına kurduğunuzda, gün batımında gölün kızıl tonlara bürünmesi karşısında büyülenmemek imkânsız. Tuz Gölü'nde kamp yapmanın en özel yanı ise; geceler. Şehir ışıklarından uzak bu alan, Türkiye'nin en berrak gökyüzlerinden birine sahip. Samanyolu'nun gökyüzünde tüm ihtişamıyla göründüğü bu atmosferde, yıldızlar adeta çadırınızın tavanına dokunacak kadar yakın olur.

Mogan ve Eymir Gölleri – Başkentin Sessiz Kaçamağı

Ankara'nın hemen yanı başındaki Mogan ve Eymir gölleri, şehirden uzaklaşmak isteyen kamp severler için cazip noktalar. Özellikle Mogan Gölü çevresinde kamp yapabileceğiniz alanlar, hem göl manzarasını hem de kuş seslerini bir arada sunuyor. Sabahın erken saatlerinde gölün üzerinde beliren sis, günün ilk ışıklarıyla birlikte dağılarak huzurlu bir tablo oluşturuyor. Eymir Gölü ise daha çok yürüyüş ve bisiklet parkurlarıyla tanınıyor, ancak gölün kıyısında çadır kurarak geceyi geçirmek, doğayı en saf haliyle deneyimlemenize yardımcı olacak. Bu iki göl, özellikle hafta sonu kısa bir kaçış için ideal.

Sülüklü Göl – Doğanın Sessiz Kucağı

Bolu'nun Mudurnu ilçesinde yer alan Sülüklü Göl, İç Anadolu'ya yakınlığıyla bilinse de Marmara ve İç Anadolu kampçılarının ortak gözdesi. Gölün etrafını saran çam ve kayın ağaçlarının kokusu, çadırınızı kurar kurmaz sizi içine çeker. Burası adını geçmişte gölde yaşayan sülüklerden alsa da, günümüzde kampçıların dinginlik arayışının adresi haline geldi. Gölün yüzeyi sabahları ayna gibi durgun olur; bu manzara karşısında insan ister istemez zamanın akışını unutuyor. Burada akşamları ateş başında sohbet etmek, gündüzleri göl çevresinde yürüyüşe çıkmak ve yıldızların altında uyumak ruhu besleyen deneyimlerdir. Şehirden çok uzaklaşmadan doğayla baş başa kalmak isteyenler için Sülüklü Göl en doğru adreslerden biri.

Nallıhan Kuş Cenneti – Renklerin Dansı

Ankara'nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kuş Cenneti, kamp için hem sıra dışı hem de büyüleyici bir rota. Bölge, kızıl, sarı ve yeşil tonların hâkim olduğu erozyon tepeleriyle adeta bir doğa harikası. Çadırınızı bu renkli coğrafyanın kenarına kurduğunuzda, manzara size tablo gibi görünür. Sabahın ilk ışıklarında göl kıyısında uyanmak, göçmen kuşların kanat çırpışlarını dinlemek eşsiz bir deneyim. Burası yalnızca doğaseverler için değil, fotoğraf tutkunları için de cennet. Gün batımında tepelerin aldığı renkler öylesine yoğun ki, çadırınızdan çıktığınızda kendinizi bir ressamın paletinin ortasında bulmuş gibi hissedersiniz.

Fotoğraflar: iStock, Shutterstock

EN ÇOK OKUNANLAR

Kaderin Kesiştirdiği İki Hayat

Kaderin Kesiştirdiği İki Hayat

1 dakika okunma süresi
Yılın Trendi: Doğal Saç Şekillendirme

Yılın Trendi: Doğal Saç Şekillendirme

9 dakika okunma süresi
Evrensel Moda Dili

Evrensel Moda Dili

2 dakika okunma süresi
Bong Joon-ho'nun En İyi Filmleri

Bong Joon-ho'nun En İyi Filmleri

9 dakika okunma süresi
Netflix'te İzlemeniz Gereken 14 Müzikal Film

Netflix'te İzlemeniz Gereken 14 Müzikal Film

13 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

En Popüler Yurt Dışı Kış Sporları Destinasyonları

En Popüler Yurt Dışı Kış Sporları Destinasyonları

2026 Yol Haritası

2026 Yol Haritası

Paris'in En İyi Bakery ve Patisserie'leri

Paris'in En İyi Bakery ve Patisserie'leri

2025 Dünyanın En İyi 50 Oteli Belli Oldu

2025 Dünyanın En İyi 50 Oteli Belli Oldu

Kalabalıklardan Uzak, Doğayla İç İçe: Costa Brava Seyahat Rehberi

Kalabalıklardan Uzak, Doğayla İç İçe: Costa Brava Seyahat Rehberi

İsviçre Seyahati Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

İsviçre Seyahati Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Zeytin Ağaçlarının Gölgesinde Bir Sonbahar Buluşması

Zeytin Ağaçlarının Gölgesinde Bir Sonbahar Buluşması

Doğu Ekspresi Seyahati Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Doğu Ekspresi Seyahati Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Dünyanın En Renkli Şehirleri

Dünyanın En Renkli Şehirleri

Unutulmaz Bir Seyahat İçin: Uçak Bileti Fiyatları ve Dünyada Gezilecek Yerler

Unutulmaz Bir Seyahat İçin: Uçak Bileti Fiyatları ve Dünyada Gezilecek Yerler

İskoçya: Taşın, Sisin Ve Efsanelerin Ülkesi

İskoçya: Taşın, Sisin Ve Efsanelerin Ülkesi

Hangi Tatlı Hangi Ülkede Yenir?

Hangi Tatlı Hangi Ülkede Yenir?