CB HOYO'DAN SANAT DÜNYASINA EĞLENCELİ YAKLAŞIM

Jean-Michel Basquiat ve Pablo Picasso gibi dünyaca ünlü sanatçıların başyapıtlarını mizahi sloganları ile buluşturan CB Hoyo ile İstanbul’daki ilk solo sergisini konuştuk.

11 Ekim 2018 Perşembe 10:45 | Son Güncellenme:
5 dakika okunma süresi

Berin SOMAY – berin.somay@alem.com.tr / Fotoğraflar: Merve AĞAZAT 

Sanat piyasasında rastlanan ‘sahtekarlıklar’ üzerine okuduğu bir makaleden ilhamla ‘Fake/Sahte’ serisini oluşturmaya başlayan yarı Kübalı yarı Fransız ressam CB Hoyo, ne kutunun içinde, ne de kutunun dışında düşünüyor. “Kutuyu aldım, üstüne oturdum ve kendi başıma koşmaya başladım. Sahteler orijinal oldu ve paranın değerini her şeyin üstünde tutan bir sanat dünyasına hitap etmek için kendi sesimi buldum” diyen genç sanatçı, üzerine sloganlar yazdığı replika eserleri ile günümüzün sahte toplumu hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Fake serisinin devamı niteliğinde düzenlediği ve 12 Ekim’e kadar Pera Palace Hotel’de devam edecek olan İstanbul’daki ilk solo sergisi ‘İstanbul Fakeover’ için üç hafta İstanbul’da kalan CB Hoyo ile bir araya gelerek şeflikten tam zamanlı ressamlığa uzanan sanatsal yolculuğunu ve eleştirel bakış açısını konuştuk. 

Kendi kendini yetiştiren bir sanatçı olarak, sanatla yollarınız nasıl kesişti? 
Yaratıcılık, her zaman hayatımın bir parçasıydı ve kendimi bildim bileli sanata karşı bir ilgim vardı. Resim yapmaya başladığımda daha doğru dürüst yürümüyordum bile. Ancak resim, hayatımda her zaman bir hobi olarak yer aldı. Sanat üzerine herhangi bir eğitim almadım ve kendi kendimi geliştirdim. Daha önce şef olarak bir restoranda çalışıyordum. Ne uzun çalışma saatlerinden, ne de içinde bulunduğum ortamdan keyif alıyordum. O dönemde hobi olarak yaptığım resimleri Instagram hesabımdan paylaşmaya başladım ve takipçilerimden gelen olumlu tepkiler bu işi biraz daha ciddiye almamı sağladı. Zaman içerisinde resim yaparak hayatımı kazanabileceğim konusunda ikna oldum, restorandaki işimi bıraktım ve kendimi sanata adadım. İşi bıraktıktan sonra kendime altı ay verdim ve tam zamanlı bir sanatçı olarak nereye kadar gidebileceğimi görmek istedim. Eğer işler yolunda gitmeseydi mutfağa geri dönecektim ama neyse ki şartlar istediğim gibi gelişti. 

Kelimelerle oynamayı seviyorsunuz ve resimlerinizin üzerine sloganlar yazıyorsunuz. Resim ve yazı arasında kurduğunuz ilişkiyi nasıl açıklarsınız?
Önce yapmak istediğim resmi seçiyorum, sonra üzerine ne yazacağıma karar veriyorum. Yazdığım şeyler, dünyadaki güncel olaylara gönderme yapıyor. Kelimelerimle insanları düşündürtmeyi seviyorum. Ben, ortaya bir fikir bırakıyorum ve onun hakkında ne düşüneceğine tamamen izleyici karar veriyor. Son zamanlarda özellikle televizyon ve sosyal medyada herkes ve her şey ‘sahte’. İnsanlar kendilerini oldukları gibi yansıtmıyor ve bu durum beni mutsuz ediyor. Hayat, başkaları gibi davranmak ve toplum standartlarına ayak uydurmak için çok kısa. Resimlerimle bu gerçeği anlatmaya ve bunun üzerinden mesajlar vermeye çalışıyorum. 

Havana’da doğdunuz, sonra Dominik Cumhuriyeti’ne göç ettiniz ve şimdiyse Avrupa’da yaşıyorsunuz. Farklı ülkelerde yaşamak bir sanatçı olarak sizi nasıl etkiledi?
Bir sanatçı olarak, değişik kültürlere maruz kalmak ve farklı insanlarla tanışmak gerçekten çok önemli. Ancak bu sayede farklı düşünce yapılarını anlayabiliyor, farklı renkleri görebiliyor ve hayattaki çeşitliliği anlayabiliyorsunuz. Değişik yerler görmek kesinlikle bakış açınızı değiştiriyor ve sınırlarınızı genişletiyor. İstanbul da aynı şekilde bambaşka bir bakış açısı kazandırdı bana. Kültürü, yemekleri, renkleri, mevsimi, insanları, her şeyi… Daha önce hiçbir yerde yaşamadığım şeyleri tecrübe ettim burada. Bir dahaki sefere kesinlikle daha uzun süre kalmalıyım. İstanbul, gerçek anlamda uluslararası bir merkez. 

RÖPORTAJIN TAMAMI ALEM'DE.

 

 

EN ÇOK OKUNANLAR

İstanbul'un En Yeni Mekanları

İstanbul'un En Yeni Mekanları

48 dakika okunma süresi
“Goodbye June”: Bir Noel Vedası

“Goodbye June”: Bir Noel Vedası

3 dakika okunma süresi
Haftanın İlham Rehberi 24-30 Kasım

Haftanın İlham Rehberi 24-30 Kasım

15 dakika okunma süresi
“V For Vendetta” Hakkında Bilmeniz Gerekenler

“V For Vendetta” Hakkında Bilmeniz Gerekenler

2 dakika okunma süresi
Moda Dünyasına Taze Bir Nefes

Moda Dünyasına Taze Bir Nefes

2 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Melek Zeynep Bulut ile “Açık Anıtlar” Üzerine

Melek Zeynep Bulut ile “Açık Anıtlar” Üzerine

Kathleen Pierce'tan Güzellik Teknolojisine Dair Merak Edilenler

Kathleen Pierce'tan Güzellik Teknolojisine Dair Merak Edilenler

Porselenin İzinde: Tuba Önder Demircioğlu ile “Karşılaşma” Üzerine

Porselenin İzinde: Tuba Önder Demircioğlu ile “Karşılaşma” Üzerine

Meltem Kaptan'dan Adile Naşit'in Hikâyesine Samimi Bir Dokunuş

Meltem Kaptan'dan Adile Naşit'in Hikâyesine Samimi Bir Dokunuş

Sanatla İç İçe Yaşam: Caja by Maxx Royal'de Estetik Bir Yolculuk

Sanatla İç İçe Yaşam: Caja by Maxx Royal'de Estetik Bir Yolculuk

Ateşin Dönüştürücü Doğası Üzerine: Gyeyeon Park ile <FFFFIRE>

Ateşin Dönüştürücü Doğası Üzerine: Gyeyeon Park ile <FFFFIRE>

IST.FESTIVAL Açılış Yemeği

IST.FESTIVAL Açılış Yemeği

Enis Arıkan İle Sahne Işığından Sokak Ritmine

Enis Arıkan İle Sahne Işığından Sokak Ritmine

"Enfes Bir Akşam” Kadrosuyla Şehri, Zamanı ve Kendini Keşfetmek Üzerine

"Enfes Bir Akşam” Kadrosuyla Şehri, Zamanı ve Kendini Keşfetmek Üzerine

Zamansız Güzelliğin Görünmez Yolu

Zamansız Güzelliğin Görünmez Yolu

Bilinçakışının İzdüşümü Deniz Pelister'in “Kül” Sergisine Yansıyor

Bilinçakışının İzdüşümü Deniz Pelister'in “Kül” Sergisine Yansıyor

Candan Varnalı ile Afrika'da Kendini Yeniden Keşfetmek

Candan Varnalı ile Afrika'da Kendini Yeniden Keşfetmek