Siklamenler bilezik ya da broş, yulaf sapı ve kelebek saç mücevheri, tırtıl broş oluyor. Composition N°5 2880 saatlik bir çalışmanın ürünü. En büyük deve dikeni broş ya da vücut mücevheri, en küçük deve dikeni çift parmak yüzüğü ve gergedan böceği broş olarak kullanılıyor. 1860 saatlik bir çalışma sonucu ortaya çıkan ve zanaatkarların iki milimetrelik inceliği elde etmek için geleneksel cam tekniklerini kullandıkları Composition N°6; broş ya da saç aksesuarı olarak kullanılabilen okaliptus, küpe olarak kulağa konan yusufçuk ve broşa dönüşen laleden oluşuyor.
De Beers
Ocak ayında tanıtılan Essence of Nature 1'ın ardından De Beers, doğada yolculuğuna devam ediyor. 42 parçadan oluşan Essence of Nature 2 koleksiyonu ağaçların güzelliğini ve sembolizmini kutluyor. Tasarım yolculuğunda pırlantalarının çıkarıldığı yerlerden ve Londra'nın kreatif enerjisinden ilham alan markanın yeni yüksek mücevher koleksiyonundaki dört set, pırlanta üreten dört ülkenin simgesi olan dört büyüleyici ağaçtan izler taşıyor. Deve dikeni ağacına saygı duruşunda bulunan Camelthorn Resilience seti dayanıklılığını sembolize ettiği ağacın çıplak dallarının heykelsi silüetini yansıtıyor. Minimalist formuyla öne çıkan tasarımları ham beyaz ve kahverengi elmas sıraları süslüyor. Pırlantalar ise ağacın dokusunun zenginliğini vurguluyor. Setin yıldızı yedi farklı şekilde kullanılabilen kolye. Baobab Magnitude seti, Botswana'nın hayat ağacı olarak bilinen baobab ağacına övgü niteliğinde.Jacaranda Bloom seti De Beers'in Doğal Sanat Eseri koleksiyonundan 20.10 karatlık D-Flawless armut kesim beyaz pırlanta ve 1.01 karat Fancy Intense Pink'i de içeriyor. Maple Colours, Kanada'nın ikonik ulusal ağacı akçaağacı mücevherlere taşıyor. Esnek parçalar mevsimlerin değişen renklerini vurgulamak için seçilen turuncu pırlantaları çevreleyen beyaz, sarı ve pembe pırlantalarla ağacın geometrik yapraklarını oluşturuyor.
Adler
Köklü gelenekleri yeni eğilimlerle harmanlayarak zaman ve mekan tanımayan koleksiyonlara imza atan Adler, doğanın mucizelerine saygı duruşunda bulunmaya devam ediyor. Saflığın, yenilenmenin ve uyumun sembolü olan nilüferin zamansız zarafeti altın, titanyum ve değerli taşları bir araya getiren Water Lily koleksiyonunun özünü oluşturuyor.İnceliğiyle ve dayanıklılığıyla bilinen titanyum takıldığında havadar bir his verirken heykelsi çizgiler ortaya koyuyor. Yüzüklerle küpelerdeki safir, pembe safir ve tsavoritlerin yansıttığı ışık ise nilüferlerin dingin seyrini gerçekleştirdiği göletin güneşteki romantik parlaklığını akla getiriyor.
Bvlgari
Çeşitliliğin sonsuz zenginliğini kutlayan Bvlgari'nin Polychroma koleksiyonu; farklı dünyaların ve dönemlerin birleşmesinden doğan sınırsız yaratıcılığa ve canlılığa saygı duruşunda bulunuyor. Adını çokluk ve renklerin birleşmesinden alan koleksiyon, aynı zamanda ebedi şehir Roma'yı selamlıyor. Kreatif direktör Lucia Silvestri, koleksiyonda kullanılan her taşın ayrı bir karakteri olduğunu şu sözlerle ifade ediyor: "Bu koleksiyon, renklerin canlı dünyasına büyüleyici bir yolculuk; sonsuz tonların ve derinliklerin hayat bulduğu bir kutlama. Doğanın armağanlarıyla çalışmak, bu denli nadir ve olağanüstü özelliklere sahip taşlara şekil vermek her gün yeniden hayranlık uyandırıyor." 250'si tamamen yeni yüksek mücevher ve 60 adet "milyoner parça"nın tanıtıldığı Polychroma lansmanının yıldızı, Mucizeler Galerisi olarak adlandırılan seçki. Lucia Silvestri'nin yıldızlar ve Roma şehrinin simge kubbelerinden ilham alarak hayata geçirdiği Bvlgari Cosmic Vault, astral güzellik ve mimari ihtişamı harmanlıyor. Kraliyet mavisi tonuyla parlayan 123.35 karatlık Sri Lanka sugarloaf kesim safir taşlı mücevher, Elizabeth Taylor için tasarlanan 66 karatlık ikonik kolyeyi akla getiriyor. 200'den fazla farklı ögeyi birleştiren tasarım, 331 adet buff-top safir ve 13 adet pırlanta damladan oluşuyor.Leonilde Bvlgari'nin ilk kez 1928 yılında annesi için tasarladığı Trombino yüzük yeni bir yorumla koleksiyona dahil oluyor. Essence of Yellow, nadir olarak yalnızca dört veya beş yılda bir görülen 45 karatın üstündeki canlı sarı elması merkezine alıyor. Klasik ve modernin iç içe geçtiği Magnus Emerald kolye, markanın bugüne kadar kullandığı en büyük zümrüt olan 241.06 karatlık taşıyla ve mimari çizgisiyle öne çıkıyor. Dünyadaki en büyük spinel olan Tacikistan kökenli 131.21 karatlık taşı merkezinde taşıyan Celestial Mosaic kolye, Eriha'da Hişam Sarayı'nda yer alan Hayat Ağacı mozaiğinden ilham alıyor. 106.36 karatlık rubellit, 55.52 karatlık peridot ve 55.11 karatlık tanzanit ile bezeli Polychromatic Bloom kolye, güzellik ve feminenliği överken yaşama sevincini de yansıtıyor.
Chanel
Göründüğü kadar çabuk kaybolan altın bir anı hayal edin. Gökyüzünün pembe ve leylağa dönüşmek için maviliğini bıraktığı, güneşin turuncuyu kucaklayarak ufkun ince altın çizgisine dayandığı zaman. Gün batımında güneşin son ışınları yüzleri aydınlatıyor, bronzlaşmış sırtlara dokunuyor ve her harekete sihir katıyor. Bu koşulsuz ve değerli özgürlük Gabrielle Chanel'e gösteriş anlayışını Hollywood'a taşımak için ilham veriyor. Lüksün geleneksel kodlarını reddeden bağımsız ve kararlı bir kadın. Vücudu saran ve ışıkla oynayan kumaşlarla işlemeler, derin V dekolte yerine sırtı vurgulayan sade çizgilere sahip gece kıyafetleri sofistike ve sade gösteriş anlayışını vurguluyor. Bu altın saat Patrice Leguéreau ve Chanel Yüksek Mücevher Tasarım Stüdyosu'nun hazırladığı Reach for the Stars koleksiyonunun özünü oluşturuyor.Reach for the Stars koleksiyonunda Blazing Star setinde ince altın ve oniks çizgiler kuyruklu yıldızların ışıltılarını güçlendiriyor. Dreams Come True kolye, pırlantalarla süslü siyah bir haute couture elbisenin yakasından ilham alıyor. Twin Stars kolye biri kuyruklu yıldız motifleriyle süslü pırlantalar, diğeri beş sıra tanzanit boncuklardan oluşan iki bilezik ve iki kısa kolyeye dönüşüyor. Gabrielle Chanel'in "Kanatsız doğduysanız onların çıkmasını engelleyecek hiçbir şey yapmayın" sözünden yola çıkarak kanatlar ilk kez mücevher koleksiyonuna dahil oluyor.
Graff
Kurulduğu yıla ithafen çıkardığı 1963 koleksiyonuyla Graff, Swinging Sixties ruhunu günümüze taşıyor. Mücevherler dönemin özgürlüğünü, isyankar tavrını ve gösterişini simgeliyor.Graff CEO'su François Graff koleksiyonu şu sözlerle anlatıyor: "Bu, bugüne kadar yarattığımız en karmaşık, en çok meydan okuyan ve en detaylı koleksiyon. Tasarımlar markanın kuruluş yılından ilham alırken o günden bugüne yaşadığımız değişimi de simgeliyor."
Pomellato
Yaratıcı özgürlüğü devrimsel bir ifade olarak tanımlayan Pomellato'nun yeni yüksek mücevher koleksiyonu Collezione 1967, markanın ikonik kodlarına çağdaş bir yorum katıyor. 75 parçadan oluşan koleksiyonda geleneksel teknikler avangart tasarımlara hayat veriyor. Beklenmedik ışık ve renk eşleşmeleri, nadir taş kombinasyonları ve yenilikçi taş yerleştirmelerinin öne çıktığı koleksiyon markanın kimliğinin gelişmesinde kilit rol oynayan üç on yıla gönderme yapıyor.1970'lerin yenilikçi zincir ustalığı, 1980'lerin heykelsi formları ve 1990'ların canlı renkleri... Yeni koleksiyonda zincirler 20 parçada başrolü üstleniyor. Merkezinde 22.23 karatlık sıra dışı ve nadir bir Seylan safiri yer alan pavé pırlantalarla çevrelenmiş Blue Chain Cascade kolye; pembe altından üretilmiş, pavé ve baget kesim pırlantaları buluşturan kemer, bileklik ve kolye ucuna dönüşebilen Precious Spring Ring zincirlerin sanatsal yolculuğunu yansıtan çarpıcı modellerden.
Fotoğraflar: Markaların izniyle, De Beers Fotoğraflar: Chez Voltaire