İstanbul'un tarih boyunca taşıdığı çok katmanlı kültür, bu kez moda ve aromaterapi üzerinden yorumlanıyor. Tasarımcı Neslişah Yılmaz ve aromaterapist Hülya Kayhan, şehrin simgesi haline gelmiş yedi tepeyi çıkış noktası alarak ortak bir üretim süreci geliştirdi. Bu süreçte ortaya çıkan koleksiyon, yalnızca görsel bir estetik sunmakla kalmıyor; fular ve eşarplarda kullanılan kokular, desenler ve renkler üzerinden İstanbul'un farklı yüzlerini çağrıştırmayı amaçlıyor. Her bir parça, şehrin belli bir bölgesine veya atmosferine işaret eden bir hikâye barındırıyor.
Koleksiyonun dikkat çeken yanlarından biri, nanoteknoloji ile desteklenmiş organik aromaterapik ve postbiyotik içeriklerin kullanılması. Kumaşlara entegre edilen bu kokular, hareketle aktifleşerek kullanıcıya farklı bir deneyim alanı açıyor. Toplamda yedi koku, yedi renk ve yedi desen üzerinden kurgulanan fular ve eşarplar, kültürel mirasla çağdaş tasarım anlayışını buluşturuyor. Geleneksel şehrin izlerini güncel bir dillektaran koleksiyon, Eylül ayında Londra Moda Haftası'ndaki defilede görücüye çıkacak.