Yeni sanat platformu: shopi go art| Alem Dergisi

Seyhan Musaoğlu, Serdar Ormancı, Murat Süter, Buse Kalafat, Mehmet Dağcı And Cerit, Ayşe Barış Özkoray, Ulaş Parkan, Abdullah Yazıcıoğlu, Yasemin Sarıhan

2012 yılında kurulan shopi go’nun serüveninden bahsedebilir misiniz?

Shopi go’yu kurarken bir markadan ziyade bir dünya yaratmak üzere yola çıkmıştık. Kurulduğumuz ilk yıllarda cesaret isteyen, alışılmadık ve zor anlaşılır diyebileceğimiz bir seçki ile başladık yola. Türkiye’de beğendiklerini kişiselleştiren ve bireyselliğini giydiklerine yansıtmak isteyenlere hitap etmeye devam ediyoruz.

Tasarım kimliğiyle ön planda olan shopi go’nun, Art adında yeni bir platformu var. Bu fikir nasıl oluştu?

Shopi go seçkisindeki çoğu ürün, bugün oldukça popüler olan “giyilebilir sanat” akımının birer parçası. Bir bütün olarak kurguladığımız bu dünyada her zaman moda ve sanatın aynı fikre hizmet ettiğini savunduk; iyi hissetmek. Bu düşünceden yola çıkarak kurduk shopi go art’ı. Uzun süredir hayata geçirmek istediğimiz bir projeydi. Sanat platformlarının bugüne kadar geri durduğu dijitalleşme hareketinin pandemi süreciyle hızlanarak tüm dünyada aktive olması bizi cesaretlendirdi.

Sanatın hangi dalını ön plana çıkarıyorsunuz? Bünyenizde bulunan sanatçılardan ve eserlerinden bahsedebilir misiniz?

Sanatın her dalından eserlerin görünürlüğüne önem veriyoruz. İki ve üç boyutlu eserlerin yanı sıra dördüncü bir katman olarak zamana yayılan yapıtlar için (Onları 4D olarak adlandırıyoruz), dijital eserlerin de dahil edilmesi konusuna özel olarak hassasiyet gösterdik. İzleyicinin çok beğeneceğini düşündüğümüz bizim de çok heyecan duyduğumuz bu eserleri sanatçılar “shopi go art” için ürettiler. Sürekli olarak yeni sanatçılar ve yeni pratikleri seçkimize eklemek istiyoruz. Dinamik olarak sürekli yenilenen, güncellenen ve yeni yetenekler keşfedilebilecek bir platform olmak amacındayız.

Çağdaş sanatı görünür kılmak adına neler hedefliyorsunuz?

Biz izleyicilerimize yeni sanatçılar, yaratıcı endüstrilere yeni yetenekler keşfedebilme şansı sağlıyoruz. En büyük amacımız, sanatçıların sesinin herkes tarafından duyulmasını sağlamak ve onları daha çok üretmeye teşvik etmek. Birlikte çalıştığımız sanatçılarla görünürlüklerini artırabilmeleri adına onların atölyelerinde üretim süreçlerini görüntülüyor ve platformumuzun bütün mecralarında paylaşıyoruz. Türk sanatının, sanatçılarının daha geniş kitleler tarafından bilinir olmasını istiyor ve dijital dünyanın gücünü kullanarak global sanat sahnesinin bir parçası olmaya çalışıyoruz.

Ulaşılabilir sanat motto'suyla hareket eden bir platform için dijital dünya ne ifade ediyor?

Tüm dünyada dijital devrim çoktan tamamlanmışken, sanat dünyası bu devrime geleneksel yapısı dolayısıyla çok daha geriden ve bu yapısını bozmadan dahil olmaya çalıştı. Pandemi sürecinde gördük ki galerilerin bu köşeli yapısını kırmak, dijitalleşme çağında sanata olan erişimi kolaylaştırmak artık kaçınılmaz bir hal aldı. Bu yeni dijital yol ile sanatla henüz tanışmamış ya da sanatı ulaşılmaz gören herkesi cesaretlendirerek onlara kolayca sanat eseri ulaştırmayı hedefliyoruz. Bunu da alışılagelmiş e-ticaret yaklaşımlarının dışında, küratör ekibi tarafından yapılan detaylı çalışmalar sonucunda ortaya çıkan özel bir seçkiyle yapıyoruz.

Herkesin sanatı deneyimleyebilmesi amaçlarınız arasında. Bunun için neler planlıyorsunuz?

Sanat bugüne kadar dışardan bakıldığında yalnızca belli bir kesim tarafından sahiplenilmiş, içine zor girilen bir dünya gibi algılanıyordu. Bu yüksek duvarlara geçirgenlik kazandırmak ve sanata olan erişimi kolaylaştırmak en büyük amacımız. Öncelikle sanatı doğru bir kanaldan kişinin kendini rahat hissedebileceği bir platforma taşımak çalışmalarımızın en temeli. Shopi go art’ı ulaşılabilir bir sanat platformu olarak kurduk ve bu şekilde de yaşatmaya devam edeceğiz.

Shopi go art’a dair hayalleriniz neler?

Sürekli olarak yeni sanatçılar ve yeni pratikleri seçkimize dahil etmek istiyoruz. Küratör ekibimiz keşfetmeye devam ediyor. Hayalimiz; shopi go art’ın global sanat sahnesinin bir parçası olması ve en önemlisi Türkiye’den çıkan sanatçıların global olarak bilinirliğinin artmasında ufak da olsa bir payımızın olması.